eskimolar alaska, kanada ve grönland içinde kalan kuzey kutup bölgesinin yerli halklarıdır. geçimlerini deniz canlılarını avlayarak ve tuzakla küçük kuşları yakalayarak sağlayan eskimolar, bir kuzgunun bir balina bedeninden dünyayı yarattığına inanırdı. eskimo inanışına göre sila, insan ruhundan doğal çevreye kadar her şeyde var olan temel bir güçtü. bazen bir gök ilahı olarak da görülürdü.
eskimo
igloo denilen buz evlerde yaşarlar.
yüzme bilmeyen halktir. (%99,9’u diyelim). zira o su sicakliginda "denizde yaşam süresi" 5-10 dakikadır.
eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.
vücutları bulundukları cografyanin iklimine uyum saglamis, kisa ve kalin yapilariyla isi kaybini en aza indirmiştir.
canavar avcisi lakapli fahri kültür elçimiz sayın saadettin teksoy tarafından ziyaret edildikleri rivayet edilmektedir.
bir diğer rivayete göre sahin k’nın malum organinin geldigi memlekettir.
(bkz: denizin soguk sularindan gelen malum organ)
uyari: asagiyi sadece midesi saglam olanlar okusun lütfen.
"eskimo" kelimesinin "cig et yiyenler" anlamina geliyormuş. ben bir belgeselde izlemiştim. bunlar bir fok avliyorlar. foku hemen oracikta kesik biçiyor adam. taze taze cikardigi karacigerden bir parca kesip sunucuya uzatıyor. "ulan elinde mızrak var. dürter felan. yiicez mecburen" yüz ifadesine bürünen spikerde löp diye yutuyor o parcayi.(buraya kadar olanlar komik kısmı. okumaya devam etmeden önce bir kere daha düşün)
sonra ilerde gene fok avlamış bir grubu gösteriyor. ailecek toplanmislar basina. açık büfe gibi herkes bir parca koparma telaşında. sofra olarak fokun vücudu var sadece. biri fokun midesinden bir hayvan leşini cikartip, bir güzel yemeye basliyor. ben kusmak için banyoya hücum ederken spiker "eskimolarda leş kavrami yoktur. yaşam koşulları buralarda cok zor oldugundan..." gibi bir seyler geveliyordu.
eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.
vücutları bulundukları cografyanin iklimine uyum saglamis, kisa ve kalin yapilariyla isi kaybini en aza indirmiştir.
canavar avcisi lakapli fahri kültür elçimiz sayın saadettin teksoy tarafından ziyaret edildikleri rivayet edilmektedir.
bir diğer rivayete göre sahin k’nın malum organinin geldigi memlekettir.
(bkz: denizin soguk sularindan gelen malum organ)
uyari: asagiyi sadece midesi saglam olanlar okusun lütfen.
"eskimo" kelimesinin "cig et yiyenler" anlamina geliyormuş. ben bir belgeselde izlemiştim. bunlar bir fok avliyorlar. foku hemen oracikta kesik biçiyor adam. taze taze cikardigi karacigerden bir parca kesip sunucuya uzatıyor. "ulan elinde mızrak var. dürter felan. yiicez mecburen" yüz ifadesine bürünen spikerde löp diye yutuyor o parcayi.(buraya kadar olanlar komik kısmı. okumaya devam etmeden önce bir kere daha düşün)
sonra ilerde gene fok avlamış bir grubu gösteriyor. ailecek toplanmislar basina. açık büfe gibi herkes bir parca koparma telaşında. sofra olarak fokun vücudu var sadece. biri fokun midesinden bir hayvan leşini cikartip, bir güzel yemeye basliyor. ben kusmak için banyoya hücum ederken spiker "eskimolarda leş kavrami yoktur. yaşam koşulları buralarda cok zor oldugundan..." gibi bir seyler geveliyordu.
şahsımı tatlı bir üslupla uyaran, başarılı entryler üretmesi beklenen hoşgelen bilgiçtir.
#597649
karalamak bu kadar kolay olmamalı. kırıldım ne yalan söyleyeyim... elimde sigara, uzaklara bakıyorum şimdi... üç nokta ile sonlanmış duygu odaklı cümlelerim saplansın eskimonun göğsüne diye...
ben şiir yazmaya gidiyorum
karalamak bu kadar kolay olmamalı. kırıldım ne yalan söyleyeyim... elimde sigara, uzaklara bakıyorum şimdi... üç nokta ile sonlanmış duygu odaklı cümlelerim saplansın eskimonun göğsüne diye...
ben şiir yazmaya gidiyorum
türk oldukları iddia edilir.
bir red hot chili peppers şarkısı
(bkz: eskimolar)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?