yüzme bilmeyen halktir. (%99,9’u diyelim). zira o su sicakliginda "denizde yaşam süresi" 5-10 dakikadır.
eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.
vücutları bulundukları cografyanin iklimine uyum saglamis, kisa ve kalin yapilariyla isi kaybini en aza indirmiştir.
canavar avcisi lakapli fahri kültür elçimiz sayın saadettin teksoy tarafından ziyaret edildikleri rivayet edilmektedir.
bir diğer rivayete göre sahin k’nın malum organinin geldigi memlekettir.
(bkz: denizin soguk sularindan gelen malum organ)
uyari: asagiyi sadece midesi saglam olanlar okusun lütfen.
"eskimo" kelimesinin "cig et yiyenler" anlamina geliyormuş. ben bir belgeselde izlemiştim. bunlar bir fok avliyorlar. foku hemen oracikta kesik biçiyor adam. taze taze cikardigi karacigerden bir parca kesip sunucuya uzatıyor. "ulan elinde mızrak var. dürter felan. yiicez mecburen" yüz ifadesine bürünen spikerde löp diye yutuyor o parcayi.(buraya kadar olanlar komik kısmı. okumaya devam etmeden önce bir kere daha düşün)
sonra ilerde gene fok avlamış bir grubu gösteriyor. ailecek toplanmislar basina. açık büfe gibi herkes bir parca koparma telaşında. sofra olarak fokun vücudu var sadece. biri fokun midesinden bir hayvan leşini cikartip, bir güzel yemeye basliyor. ben kusmak için banyoya hücum ederken spiker "eskimolarda leş kavrami yoktur. yaşam koşulları buralarda cok zor oldugundan..." gibi bir seyler geveliyordu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?