kapatildigi taktirde bu ulkenin uzerinden buyuk bir yuk kalkacak. net bilgi. bu kadar vasifsiz ve bu kadar pahali bir baska devlet kurumu olamaz.
diyanet işleri başkanlığı
bugun gerceklesen bakanlar kurulu kararina gore, bugune kadar basbakan yardimcisina bagli olan kurum bugun itibari ile basbakana bagli hale getirildi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27120302.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27120302.asp
kendilerinin dağıttığı kuran mealleri kesinlikle okunmaması gereken kurumdur. zira kuranı diyanet çevirisiyle okuyan biri "müslümanlık buysa alın sizin olsun" diyerek dinden ve ilintili olan olgulardan ışık hızıyla soğuyabilir.
laik bir ulkede boyle bir ba$kanligin olmasi halen daha kimse tarafindan sorgulanmiyor ya, ben buna $a$ip kaliyorum. kaldim.
din işleri ile ilgili olan bir başkanlık. ancak para işlerinde de bir o kadar iyidir. bütçesi birçok bakanlığın bütçesinden kat kat fazladır. allah arttırsın.
gorevden alinan ali bardakoğlunun yerine eski ba$kan yardimcisi mehmet görmez atandi.
2003’ten bu yana kurumun başkanlığını sürdüren ali bardakoğlu görevden alınmıştır. bakan faruk çelik yeni yapılanmaya gidilecek bambaşka planlar var falan dese de asıl nedenin ali bardakoğlu’nun kürt ve alevi açılımlarına beklenen desteği vermemiş olduğu söyleniyor.
o degilde bu kurumun baskani papaya turkiye ziyaretinde cok saglam ayar vermisti.
(bkz: papa onaltinci benedict)
(bkz: papa onaltinci benedict)
(bkz: müftülük)
bakanlık değil başkanlık olan kurumdur.
türkiyedeki azınlık dinlerinin islam dini mensupları tarafından ezilmemesi için kurulmuş kurumdur.
çok önemli işlere imza atan, ama kimsenin gözüne giremeyen kurumdur.
o kadar kolay değildir öbür dünyanın işlerini halletmek. diğer tüm bakanlıklar ne yapıyor, yok efendim yol yapıyorlar(!), yok efendim hastane yapıyorlar(!), yok efendim neymiş, okul yapıyorlar(!). ancak bu güzide bakanlığımız, köyümüzdeki, bucağımızdaki, kasabamızdaki, hatta metropolümüzdeki 14. yüzyıldan kalma örümcek beyinlilerin gerizekalı sorunlarını halletmek için yılda 2 katrilyon destek alıyor. yok neymiş, efendim şimdi bir gayrimüslim ölmüş, biz oraya gidersek caiz miymiş, değil miymiş? yok benim amca oğlu vardı, taş gibi adamdı, bir anda ölüverdi. onun organlarıyla başkalarını yaşatmak caiz miymiş, değil miymiş?
hangi yüzyılda yaşıyorsunuz lan? önce insan olun.
sonra aydınlar "bu ülkenin yüzde doksanı aptal" ya da "bu ülkede yaşanmaz, gidiyorum ben" deyince olay çıkıyor.
o kadar kolay değildir öbür dünyanın işlerini halletmek. diğer tüm bakanlıklar ne yapıyor, yok efendim yol yapıyorlar(!), yok efendim hastane yapıyorlar(!), yok efendim neymiş, okul yapıyorlar(!). ancak bu güzide bakanlığımız, köyümüzdeki, bucağımızdaki, kasabamızdaki, hatta metropolümüzdeki 14. yüzyıldan kalma örümcek beyinlilerin gerizekalı sorunlarını halletmek için yılda 2 katrilyon destek alıyor. yok neymiş, efendim şimdi bir gayrimüslim ölmüş, biz oraya gidersek caiz miymiş, değil miymiş? yok benim amca oğlu vardı, taş gibi adamdı, bir anda ölüverdi. onun organlarıyla başkalarını yaşatmak caiz miymiş, değil miymiş?
hangi yüzyılda yaşıyorsunuz lan? önce insan olun.
sonra aydınlar "bu ülkenin yüzde doksanı aptal" ya da "bu ülkede yaşanmaz, gidiyorum ben" deyince olay çıkıyor.
dini konularda gazetecilerden, hukumetten, iktidardan, sokaktaki amcamdan, henuz uc yasindaki kardesimden daha az beyanat veren kurumdur.
sperm bankası ve taşıyıcı anneliği zina kabul etmiş ve haram saymış kurumdur. vatandaşın bütün dini soru ve sorunlarını çözmüş, bu konulara da el atmıştır. aferindir...
dergisinde mevlananın ne olursan ol gel sözünü ebu said ebul-hayra ait olduğunu söyleyen kurum.
parayı cukkayla götüren ,sadece islamo faşizmin ya da yeşil komunizmin işine yarayacak olan kuruluştur,hanefi-sünni olmayanlardan dahi s.ke s.ke aldıkları vergiler vasıtasıyla, aldığı paralar yoluyla bu toplumlar üzerinde baskı kurmaya ve onların inançlarını tanımamaya çalışır...
bugünkü yazisinda can dündar tarafindan devletin diger kurumlariyla bütcesinin karsilastirildigi sünni islam yorumunu yaymaktan sorunlu pardon sorumlu kurulus. kusmak istiyorum sadece rakamlara bakinca:
türkiyede kaç okul var?
67 bin...
kaç hastane var?
1220...
kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300...
peki kaç cami var?
85 bin...
her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
peki kaç kilise var?
270...
kaç cemevi var?
100.
* * *
türkiyede kaç doktor var?
77 bin...
peki kaç din görevlisi var?
90 bin...
türkiyede her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
eğitim-sene göre türkiyenin 200 bin öğretmen açığı var.
* * *
türkiyede kaç kütüphane var?
1435...
almanyada kaç kütüphane var?
11 bin...
türkiyenin kaç kentinde devlet tiyatrosu var?
13...
kaç kentte kuran kursu var?
81...
bu kursların toplam sayısı kaç?
3852...
* * *
türkiyede 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?
35 bin...
* * *
içişleri bakanlığının bütçesi ne kadar?
783 trilyon...
ulaştırma bakanlığının?
678 trilyon...
bayındırlık ve iskân bakanlığının?
677 trilyon...
kültür ve turizm bakanlığının?
632 trilyon...
sanayi ve ticaret bakanlığının?
280 trilyon...
enerji ve tabii kaynaklar bakanlığının?
249 trilyon...
çevre ve orman bakanlığının?
404 trilyon...
sadece sünnileri temsil eden diyanet işleri başkanlığının bütçesi ne kadar?
1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
* * *
diyanet işleri başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997de 66 trilyon.
1998de 119...
1999da 180...
2000de 270...
2001de 302...
2002de 553...
2003te 771...
2004te 1 katrilyon...
2005te 1 katrilyon...
2006da 1,3 katrilyon...
2007de 1.7 katrilyon...
* * *
bir ülke, diyanete, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?
http://www.milliyet.com.tr/2007/06/21/yazar/dundar.html
türkiyede kaç okul var?
67 bin...
kaç hastane var?
1220...
kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300...
peki kaç cami var?
85 bin...
her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
peki kaç kilise var?
270...
kaç cemevi var?
100.
* * *
türkiyede kaç doktor var?
77 bin...
peki kaç din görevlisi var?
90 bin...
türkiyede her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
eğitim-sene göre türkiyenin 200 bin öğretmen açığı var.
* * *
türkiyede kaç kütüphane var?
1435...
almanyada kaç kütüphane var?
11 bin...
türkiyenin kaç kentinde devlet tiyatrosu var?
13...
kaç kentte kuran kursu var?
81...
bu kursların toplam sayısı kaç?
3852...
* * *
türkiyede 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?
35 bin...
* * *
içişleri bakanlığının bütçesi ne kadar?
783 trilyon...
ulaştırma bakanlığının?
678 trilyon...
bayındırlık ve iskân bakanlığının?
677 trilyon...
kültür ve turizm bakanlığının?
632 trilyon...
sanayi ve ticaret bakanlığının?
280 trilyon...
enerji ve tabii kaynaklar bakanlığının?
249 trilyon...
çevre ve orman bakanlığının?
404 trilyon...
sadece sünnileri temsil eden diyanet işleri başkanlığının bütçesi ne kadar?
1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
* * *
diyanet işleri başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997de 66 trilyon.
1998de 119...
1999da 180...
2000de 270...
2001de 302...
2002de 553...
2003te 771...
2004te 1 katrilyon...
2005te 1 katrilyon...
2006da 1,3 katrilyon...
2007de 1.7 katrilyon...
* * *
bir ülke, diyanete, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?
http://www.milliyet.com.tr/2007/06/21/yazar/dundar.html
hrant dinkin cenaze töreni için de saçma sapan atan tutan bütçesi devasa olmasına rağmen tcdeki her bireyi kapsamayan gericiler kulübü.
aşağıdaki haber birgun gazetesinden aynen alınmıştır.
hrant dinkin cenaze töreni, aynı dini paylaşmayan binlerce insanı buluştururken, diyanet işleri başkanlığının "müslümanların, gayrimüslimlerin cenaze töreninde rahmet dilemesinin caiz olmadığı" yönündeki açıklaması kafaları karıştırdı. diyanet işleri başkanlığının internet sitesinde yer verilen bilgilere göre, "müslümanlar gayrimüslimlerin cenaze törenlerine katılabilirler. ancak, böyle bir merasime katılan kişinin, diğer dinlere ait dua, ibadet ve benzeri dînî ayin ve rimellerin icrasına katılması ve gayrimüslim ölüler için rahmet dilemesi caiz değildir. taziye ve teselli amaçlı olarak, bu tür ziyareder yapılabilir." dini sorulan cevaplandırma komisyonunun merak edilen sorulara verdiği yanıüara göre, cenazelerde ölen kişileri alkışlamak da caiz değil. sitede konuyla ilgili şu bilgiler yeralıyor: "cenazenin ardından kabre kadar gitmek sünnettir. cenaze merasimlerinin ölen bir müslümana yapılması gereken son bir vazife olması yanında, yaşayanlara yönelik ölümü hatırlatmak, âhireti düşünerek ibret almak gibi amaçları vardır. bu nedenle cenaze törenlerinde bağırıp çağırmak, yüksek sesle ağlamak, ölen kişileri alkışlamak, slogan atmak, ıslık çalmak, zılgıt çekmek, tezahürat yapmak caiz değildir. islâm alimleri, değil bu gibi taşkınlıkları, cenaze merasimlerinde yüksek sesle tekbir getirmeyi bile hoş karşılamamışlar, mekruh kabul etmişlerdir. bu itibarla cenaze merasiminde hazır bulunanların sükûnet ve vakarla cenazeyi takip etmeleri gereklidir. bu ölen kimseye gösterilecek saygının da bir gereğidir."
aşağıdaki haber birgun gazetesinden aynen alınmıştır.
hrant dinkin cenaze töreni, aynı dini paylaşmayan binlerce insanı buluştururken, diyanet işleri başkanlığının "müslümanların, gayrimüslimlerin cenaze töreninde rahmet dilemesinin caiz olmadığı" yönündeki açıklaması kafaları karıştırdı. diyanet işleri başkanlığının internet sitesinde yer verilen bilgilere göre, "müslümanlar gayrimüslimlerin cenaze törenlerine katılabilirler. ancak, böyle bir merasime katılan kişinin, diğer dinlere ait dua, ibadet ve benzeri dînî ayin ve rimellerin icrasına katılması ve gayrimüslim ölüler için rahmet dilemesi caiz değildir. taziye ve teselli amaçlı olarak, bu tür ziyareder yapılabilir." dini sorulan cevaplandırma komisyonunun merak edilen sorulara verdiği yanıüara göre, cenazelerde ölen kişileri alkışlamak da caiz değil. sitede konuyla ilgili şu bilgiler yeralıyor: "cenazenin ardından kabre kadar gitmek sünnettir. cenaze merasimlerinin ölen bir müslümana yapılması gereken son bir vazife olması yanında, yaşayanlara yönelik ölümü hatırlatmak, âhireti düşünerek ibret almak gibi amaçları vardır. bu nedenle cenaze törenlerinde bağırıp çağırmak, yüksek sesle ağlamak, ölen kişileri alkışlamak, slogan atmak, ıslık çalmak, zılgıt çekmek, tezahürat yapmak caiz değildir. islâm alimleri, değil bu gibi taşkınlıkları, cenaze merasimlerinde yüksek sesle tekbir getirmeyi bile hoş karşılamamışlar, mekruh kabul etmişlerdir. bu itibarla cenaze merasiminde hazır bulunanların sükûnet ve vakarla cenazeyi takip etmeleri gereklidir. bu ölen kimseye gösterilecek saygının da bir gereğidir."
bu kurumun çalışanları genelde uyuz insanlardır konuşmak pek mümkün değildir bunlarla doğru bildikleri şeyler için acaba yanılıyormuyum diye akıllarından hiç geçirmezler bu kurumun sevilecek tek yönü vardır yemekhanesinde çıkan yemekler oldukça lezzetlidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?