Bar taburesi yazarı
charles bukowski
kadınlar kitabi guzeldir ve tam anlami ile pornografik bir romandir. +18 olarak satilmali, belki de o sekilde satiliyordur, okuyali cooook uzun seneler oldu.
kadınlar kitabı güzeldir, ayrıca çok sevdiğim bir sözü var
ben hiçbir zaman kaybetmedim, sadece sistemin istedikleri kazandı
ben hiçbir zaman kaybetmedim, sadece sistemin istedikleri kazandı
ev arkadaşı olmayacak yazar.
(bkz: bir ev arkadaşı olarak charles bukowski)
(bkz: bir ev arkadaşı olarak charles bukowski)
ağzından bal damlayan arının bile, kıçında iğne var. ne güveni ?
herhalde okuduğum en gerçekçi yazar kendisinin tüm eserleri bir baş yapıttır kendisi hakkında çekilen barfly adlı filmin senaryosunuda kendisi yazmıştır henry chinaski rolünü mickey rourke oynamıştır pulp postahane pis moruk itiraf edyior eserleri okunmalıdır
"gerçek; susuz yenen bir portakaldır."c.b.
"insan, geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir." c.b.
"insanlar yorgun,
hayat tarafından cezalandırılmış.
ya sevgiyle ya da sevgisizlikle,
sakatlanmış.." diyen çirkin ihtiyar, harikulade yazar.
hayat tarafından cezalandırılmış.
ya sevgiyle ya da sevgisizlikle,
sakatlanmış.." diyen çirkin ihtiyar, harikulade yazar.
caka
yanılsama
sadece bir şiir okuduğuna dair.
gerçek şu ki
bu sadece bir şiir olmakla
kalmıyor.
bir dilenci bıçağı bu.
bir lale.
madridde ilerleyen
bir asker.
ölüm yatağında
sen.
yer altından gülen
li po.
kahrolası bir
şiir değil.
uykuda bir at bu.
beyninde bir
kelebek.
şeytanın
sirki.
sayfada okumuyorsun
bunu.
sayfa seni
okuyor.
hissediyor musun?
kobra gibi.
odada dönüp duran
aç bir kartal.
şiir değil bu.
şiirler sıkıcıdır,
uyutur
insanı
bu sözlükler
yeni bir deliliğe
zorluyor seni.
kutsandın,
kör edici aydınlıkta
bir alana
itildin.
fil
seninle birlikte
düş görüyor şimdi.
uzamın kıvrımı
bükülüp
gülüyor.
ölebilirsin şimdi.
ölebilirsin şimdi insanlardan
ölmeleri beklendiği
gibi:
muhteşem,
muzaffer,
müziği duyarak,
müziğin kendisi olarak,
kükreyerek,
kükreyerek,
kükreyerek...
yanılsama
sadece bir şiir okuduğuna dair.
gerçek şu ki
bu sadece bir şiir olmakla
kalmıyor.
bir dilenci bıçağı bu.
bir lale.
madridde ilerleyen
bir asker.
ölüm yatağında
sen.
yer altından gülen
li po.
kahrolası bir
şiir değil.
uykuda bir at bu.
beyninde bir
kelebek.
şeytanın
sirki.
sayfada okumuyorsun
bunu.
sayfa seni
okuyor.
hissediyor musun?
kobra gibi.
odada dönüp duran
aç bir kartal.
şiir değil bu.
şiirler sıkıcıdır,
uyutur
insanı
bu sözlükler
yeni bir deliliğe
zorluyor seni.
kutsandın,
kör edici aydınlıkta
bir alana
itildin.
fil
seninle birlikte
düş görüyor şimdi.
uzamın kıvrımı
bükülüp
gülüyor.
ölebilirsin şimdi.
ölebilirsin şimdi insanlardan
ölmeleri beklendiği
gibi:
muhteşem,
muzaffer,
müziği duyarak,
müziğin kendisi olarak,
kükreyerek,
kükreyerek,
kükreyerek...
hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil; dedi insanlar.
müziğin sesi, sözcüklerin yazılışı.
hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil, dedi,
bütün bize öğretilenler,peşinden koştuğumuz aşklar,
öldüğümüz bütün ölümler,yaşadığımız bütün hayatlar,
hiç bir zaman olması gerektiği gibi değiller, yakın bile değiller.
birbiri arkasında yaşadığımız bu hayatlar,tarih olarak yığılmış,
türlerin israfı,ışığın ve yolun tıkanması,olması gerektiği gibi değil,hiç değil, dedi.
bilmiyor muyum?diye cevap verdim.uzaklaştım aynadan.sabahtı, öğlendi, akşamdı.
hiçbir şey değişmiyordu.
her şey yerli yerindeydi.
bir şey patladı,birşey kırıldı,bir şey kaldı.
müziğin sesi, sözcüklerin yazılışı.
hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil, dedi,
bütün bize öğretilenler,peşinden koştuğumuz aşklar,
öldüğümüz bütün ölümler,yaşadığımız bütün hayatlar,
hiç bir zaman olması gerektiği gibi değiller, yakın bile değiller.
birbiri arkasında yaşadığımız bu hayatlar,tarih olarak yığılmış,
türlerin israfı,ışığın ve yolun tıkanması,olması gerektiği gibi değil,hiç değil, dedi.
bilmiyor muyum?diye cevap verdim.uzaklaştım aynadan.sabahtı, öğlendi, akşamdı.
hiçbir şey değişmiyordu.
her şey yerli yerindeydi.
bir şey patladı,birşey kırıldı,bir şey kaldı.
hadi içelim!
nefrete, acıya ya da sabaha! ne farkeder? üzgün bile değilim. seçimlerini kendi belirler insan. bu gün canım seni istemiyor. yarın sensiz yaşayamam. sonsuza dek hayatımda kal. hep aynı yere varır aptallar. artık zaaflarınızla barışın. ona hayat denir. ben hiç yalan söylemem. ne gelecek hakkında ne de kalbimden bahsederken. hepiniz içimde saklı kalmış duygu kırıntıları araştırırsınız. çocukluğumun travmalarını, parasızlığımı, çaresizliğimi kurcalayıp durursunuz. daha önce de tekrarladım. bir kez daha söylüyorum. ben kimseyi sevmiyorum. defolun!
nefrete, acıya ya da sabaha! ne farkeder? üzgün bile değilim. seçimlerini kendi belirler insan. bu gün canım seni istemiyor. yarın sensiz yaşayamam. sonsuza dek hayatımda kal. hep aynı yere varır aptallar. artık zaaflarınızla barışın. ona hayat denir. ben hiç yalan söylemem. ne gelecek hakkında ne de kalbimden bahsederken. hepiniz içimde saklı kalmış duygu kırıntıları araştırırsınız. çocukluğumun travmalarını, parasızlığımı, çaresizliğimi kurcalayıp durursunuz. daha önce de tekrarladım. bir kez daha söylüyorum. ben kimseyi sevmiyorum. defolun!
(bkz: hank)
"kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıyım."
ne kadar okursam okuyayım, yazdıkları beni benden alamayacak olan yazar. ne yalan söyleyeyim hiç okumadım. bu kadar ilahlaştırıldığı için hiçbir zaman da okumayacağım. bu benim sorunum tabi. eksi vermek isterdim burada olsaydı.
(bkz: the big lebowski)
"ben seni sevenim, ben sokulup kokunu hissedenim. ben, beni bana öğreten senden vazgeçemeyenim."
"aşk bir emre dönüştüğünde, nefret hazza dönüşebilir."
"afrikaya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde tok karınla yazıyordu."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?