anne delbée’ye ait olan; sanatın, kadın-erkek ilişkilerinin,kadın olmanın zorluklarının,psikolojinin...irdelendiği kitap.işte bi alıntı
"akıl hastanesi! evim diyebileceğim bir yere sahip olma hakkım bile yok! onların keyfine kalmış işim! bu, kadının sömürülmesi, sanatçının ölesiye ezilmesi... mahsus kaçırdılar beni, onlara tıkıldığım yerde fikir vereyim diye; yaratıcılıklarının ne kadar sınırlı olduğunu biliyorlar çünkü. kurtların kemirdiği bir lahana gibiyim şimdi, yeni filizlenen her yaprağımı büyük bir oburlukla mideye indiriyorlar... bilmiyorum, kaç yıl oldu buraya kapatılalı, ama tüm hayatım boyunca ürettiğim eserlere sahip çıktıktan sonra şimdi de kendilerinin hak ettikleri hapishane hayatını bana yaşatıyorlar... bütün bunlar rodin’in şeytani başının altından çıkıyor. kafasında bir tek düşünce vardı zaten; kendisi öldükten sonra benim sanatçı olarak atılım yapıp onu aşmam; bunu engellemek için de, yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da ben hep mutsuz kalmalıydım...
her bakımdan başarıya ulaştı işte!
bu... bu esaretten çok sıkılıyorum...
villeneuve’e hiç dönemeyecek miyim, paul?"
camille claudel
8 aralık 1864 yılında doğan fransız heykeltraş ve grafik sanatçısı. auguste rodin ile yaşadığı fırtınalı beraberliğin ardından ölünceye kadar akıl hastanesinde kapalı kaldı.
fransanın aisne bölgesinde doğdu. hali vakti yerinde bir ailenin ilk çocuğuydu. babası louis prosper, bankacı, annesi louise athanaïse cécile cerveaux ise oldukça varlıklı katolik bir aileden geliyordu. camille küçükken aile, villeneuve-sur-fereye taşındı. küçük erkek kardeşi paul claudel 1866 yılında burada doğdu. küçüklüğünden beri taş ve çamurla oynama merakı, geleceğin yetenekli heykeltraşının kaderini de belirledi. annesi hiç bir zaman kızının sanat aşkını onaylamasa da babası maddi manevi hep camillenin en büyük destekçisi oldu ve heykel eğitimi alması için 1881 yılında parise taşındılar ve academie colarosside heykeltraş alfred boucherden ders almaya başladı. o tarihte kadınların, büyük sanat akademilerinde eğitim alması yasaktı, kız öğrenciler büyük sanatçıların özel atölyelerinde ders alıyordu. rodinle de tanışması böyle oldu. bir grup genç kadın sanatçıyla birlikte rodinin atölyesindeki heykel derslerine katılmaya başladı (1883). camillenin üstün yeteneği ve etkileyici kişiliği onu diğer öğrencilerden ayırdı ve rodinin gözdesi ve ilham kaynağı bu genç kadın bir süre sonra sevgilisi ve en büyük rakibi olacaktı.
camilleyle ilişkisi başladığında rodin, rose beuretle yirmi yıllık evliydi. evliliği pek iyi gitmiyordu. camilleyle olan yakınlaşması ikisi içinde bir dönüm noktası oldu. birlikte bir çok işe imza attılar. rodin bu tarihlerde büyük eseri cehennemin kapılarını yaptı. camillein etkileri açıkça gözlenen eserin büyük çoğunluğunun camilleye ait olduğu rivayet edilir. cehennemin kapıları ilk değildir tabi, rodin sanatçının bir çok eserini sahiplenmiştir. bu süre zarfında yeteneği rodinden çok daha üstün olmasına rağmen hep onun gölgesi altında kalmış olan camille, bir de gayrimeşru birlikteliğinden hamile kaldı. ama geçirdiği bir kaza sonucu bebeğini kaybetti ve bu büyük depresyonlarının da başlangıcı oldu. böyle bir yaşam tarzının hoş karşılanmadığı o tarihlerde annesi camilleyi reddetti ve camille evden ayrılmak zorunda kaldı. zaten annesiyle arasında küçüklüğünden beri, camillenin sanat aşkı yüzünden çatışmalar vardı. böylece rodinle birlikte yaşamaya başlayan camille, 1898 yılına kadar rodinle fırtınalı aşk ve sanat yaşamına devam etti. bu aşk tutkulu olduğu kadar da yıpratıcı oldu camille için.
rodinin kadınlara karşı olan kaba tavrı ve camilleyi kendine en büyük rakip olarak görmesi, şiddetli kavgalara sebep oluyordu. en sonunda bir yol ayrımına gelen camille, yoluna tek başına devam etme kararı aldı ve rodini terk etti. ama bu ayrılık camille için oldukça acılı bir dönemin de başlangıcı oldu. bu dönemde en büyük eserlerini verdi ( vals, "clotho", "olgunluk çağı", "kayıp tanrı", "geveze kadınlar", "sakuntala"). 1903ün başında salon dautomneda eserleri sergilendi. ünlü sanat eleştirmeni octave mirbeaunun da dediği gibi kadın bir dahiydi. eserleri büyük hayranlık topladı. erken dönem işlerinde rodinin etkisi görülmektedir. ancak rodinle ayrıldıktan sonra sanatı, daha özgür kalmış klasik heykelden uzaklaşarak art nouveauya yaklaşmıştır. olgunluk çağı isimli eserinde rodinle olan ayrılığınının tüm acılarını yansıtmış olan sanatçı ayrıca heykelde oniks materyalini ilk kullanan isimdir.
dehası, heykellerinde duyguyu oldukça başarılı yansıtmasında kendini ele verir. heykele ruh veren sanatçı olarak tanınan camille için tüm kıskançlığına rağmen rodin şöyle der;ona altını nerede bulacağını söyledim. ama bulduğu altın kendi içindeydi”.
camille 1898’den sonraki döneminde, hem bir kadın sanatçı olarak yaşadığı yüzyılı, hem de özel hayatındaki sorunları göz önüne alındığında, pek çok bakımdan yalnız kaldı. en büyük destekçisi babasını kaybetti , ona büyük bir hayranlık besleyen erkek kardeşi de diplomat olduğu için çine yerleşti. üstüne bir de karşılamakta zorlandığı maddi sorunlar eklenince camille’in ruh sağlığı giderek bozulmaya başladı. 1906da bir gece geçirdiği sinir krizi sonucu bir çok eserini parçaladı. bir süre sonra ciddi paranoya belirtileri gösterdiği ve akıl sağlığını kaybettiği gerekçesiyle ailesi tarafından, rodin’in de desteğiyle bir hastaneye kapatıldı. bir rivayete göre eserlerini ve fikirlerini çalmakla suçladığı rodin, onu daha büyük bir yetenek olduğunu bildiği için ve kendisini geçmesini önlemek için hastaneye kapatmıştı. hastanede heykel yapmasına bile izin vermiyorlardı. oysaki o, ölene kadar heykel yapmak istediğini söylemişti bir keresinde. kardeşi paula yazdığı mektupta hastanede oluşuyla ilgili şunları yazdı;
akıl hastanesi! evim diyebileceğim bir yere sahip olma hakkım bile yok! onların keyfine kalmış işim! bu, kadının sömürülmesi, sanatçının ölesiye ezilmesi... mahsus kaçırdılar beni, onlara tıkıldığım yerde fikir vereyim diye, yaratıcılıklarının ne kadar sınırlı olduğunu biliyorlar çünkü. kurtların kemirdiği birlahana gibiyim şimdi, yeni filizlenen her yaprağımı büyük bir oburlukla mideye indiriyorlar...
bilmiyorum, kaç yıl oldu buraya kapatılalı, ama tüm hayatım boyunca ürettiğim eserlere sahip çıktıktan sonra şimdi de kendilerinin hak ettikleri hapishane hayatını bana yaşatıyorlar...
bütün bunlar rodin şeytanının başının altından çıkıyor, kafasında bir tek düşünce vardı zaten kendisi öldükten sonra benim sanatçı olarak atılım yapıp onu aşmam, bunu engellemek için de yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da ben hep mutsuz kalmalıydım... her bakımdan başarıya ulaştı işte!
bu esaretten çok sıkılıyorum...eve hiç dönemeyecek miyim, paul?
1920 yılında doktoru, ailesine kızlarını eve kabul etmeleri için bir mektup yazdı ama annesi ve kız kardeşi kendisine sırt çevirmişlerdi ve bu yüzden doktorun mektubuna cevap vermediler. kardeşi paul onu her beş senede bir hastanede ziyaret etti. camille claudel 19 ekim1943te 30 yılını akıl hastanesinde geçirdikten sonra tek başına öldü. çok büyük bir yetenek bahşedilmiş bu kadın, toplum ve ailesi bakımından aynı derecede şanslı olamadı. kendisinin de dediği gibi kurtların kemirdiği bu büyük yetenek en olgun meyvalarını veremeden yokoldu.
“bu kadar yalnız kalmak için ne yaptım?”
camille claudelin hayatı ve rodinle olan ilişkileri 1988 yılında beyaz perdeye aktarıldı. gerard depardieu ve isabelle adjaninin başrollerini paylaştığı film, iki akademi ödülü kazandı.
fransanın aisne bölgesinde doğdu. hali vakti yerinde bir ailenin ilk çocuğuydu. babası louis prosper, bankacı, annesi louise athanaïse cécile cerveaux ise oldukça varlıklı katolik bir aileden geliyordu. camille küçükken aile, villeneuve-sur-fereye taşındı. küçük erkek kardeşi paul claudel 1866 yılında burada doğdu. küçüklüğünden beri taş ve çamurla oynama merakı, geleceğin yetenekli heykeltraşının kaderini de belirledi. annesi hiç bir zaman kızının sanat aşkını onaylamasa da babası maddi manevi hep camillenin en büyük destekçisi oldu ve heykel eğitimi alması için 1881 yılında parise taşındılar ve academie colarosside heykeltraş alfred boucherden ders almaya başladı. o tarihte kadınların, büyük sanat akademilerinde eğitim alması yasaktı, kız öğrenciler büyük sanatçıların özel atölyelerinde ders alıyordu. rodinle de tanışması böyle oldu. bir grup genç kadın sanatçıyla birlikte rodinin atölyesindeki heykel derslerine katılmaya başladı (1883). camillenin üstün yeteneği ve etkileyici kişiliği onu diğer öğrencilerden ayırdı ve rodinin gözdesi ve ilham kaynağı bu genç kadın bir süre sonra sevgilisi ve en büyük rakibi olacaktı.
camilleyle ilişkisi başladığında rodin, rose beuretle yirmi yıllık evliydi. evliliği pek iyi gitmiyordu. camilleyle olan yakınlaşması ikisi içinde bir dönüm noktası oldu. birlikte bir çok işe imza attılar. rodin bu tarihlerde büyük eseri cehennemin kapılarını yaptı. camillein etkileri açıkça gözlenen eserin büyük çoğunluğunun camilleye ait olduğu rivayet edilir. cehennemin kapıları ilk değildir tabi, rodin sanatçının bir çok eserini sahiplenmiştir. bu süre zarfında yeteneği rodinden çok daha üstün olmasına rağmen hep onun gölgesi altında kalmış olan camille, bir de gayrimeşru birlikteliğinden hamile kaldı. ama geçirdiği bir kaza sonucu bebeğini kaybetti ve bu büyük depresyonlarının da başlangıcı oldu. böyle bir yaşam tarzının hoş karşılanmadığı o tarihlerde annesi camilleyi reddetti ve camille evden ayrılmak zorunda kaldı. zaten annesiyle arasında küçüklüğünden beri, camillenin sanat aşkı yüzünden çatışmalar vardı. böylece rodinle birlikte yaşamaya başlayan camille, 1898 yılına kadar rodinle fırtınalı aşk ve sanat yaşamına devam etti. bu aşk tutkulu olduğu kadar da yıpratıcı oldu camille için.
rodinin kadınlara karşı olan kaba tavrı ve camilleyi kendine en büyük rakip olarak görmesi, şiddetli kavgalara sebep oluyordu. en sonunda bir yol ayrımına gelen camille, yoluna tek başına devam etme kararı aldı ve rodini terk etti. ama bu ayrılık camille için oldukça acılı bir dönemin de başlangıcı oldu. bu dönemde en büyük eserlerini verdi ( vals, "clotho", "olgunluk çağı", "kayıp tanrı", "geveze kadınlar", "sakuntala"). 1903ün başında salon dautomneda eserleri sergilendi. ünlü sanat eleştirmeni octave mirbeaunun da dediği gibi kadın bir dahiydi. eserleri büyük hayranlık topladı. erken dönem işlerinde rodinin etkisi görülmektedir. ancak rodinle ayrıldıktan sonra sanatı, daha özgür kalmış klasik heykelden uzaklaşarak art nouveauya yaklaşmıştır. olgunluk çağı isimli eserinde rodinle olan ayrılığınının tüm acılarını yansıtmış olan sanatçı ayrıca heykelde oniks materyalini ilk kullanan isimdir.
dehası, heykellerinde duyguyu oldukça başarılı yansıtmasında kendini ele verir. heykele ruh veren sanatçı olarak tanınan camille için tüm kıskançlığına rağmen rodin şöyle der;ona altını nerede bulacağını söyledim. ama bulduğu altın kendi içindeydi”.
camille 1898’den sonraki döneminde, hem bir kadın sanatçı olarak yaşadığı yüzyılı, hem de özel hayatındaki sorunları göz önüne alındığında, pek çok bakımdan yalnız kaldı. en büyük destekçisi babasını kaybetti , ona büyük bir hayranlık besleyen erkek kardeşi de diplomat olduğu için çine yerleşti. üstüne bir de karşılamakta zorlandığı maddi sorunlar eklenince camille’in ruh sağlığı giderek bozulmaya başladı. 1906da bir gece geçirdiği sinir krizi sonucu bir çok eserini parçaladı. bir süre sonra ciddi paranoya belirtileri gösterdiği ve akıl sağlığını kaybettiği gerekçesiyle ailesi tarafından, rodin’in de desteğiyle bir hastaneye kapatıldı. bir rivayete göre eserlerini ve fikirlerini çalmakla suçladığı rodin, onu daha büyük bir yetenek olduğunu bildiği için ve kendisini geçmesini önlemek için hastaneye kapatmıştı. hastanede heykel yapmasına bile izin vermiyorlardı. oysaki o, ölene kadar heykel yapmak istediğini söylemişti bir keresinde. kardeşi paula yazdığı mektupta hastanede oluşuyla ilgili şunları yazdı;
akıl hastanesi! evim diyebileceğim bir yere sahip olma hakkım bile yok! onların keyfine kalmış işim! bu, kadının sömürülmesi, sanatçının ölesiye ezilmesi... mahsus kaçırdılar beni, onlara tıkıldığım yerde fikir vereyim diye, yaratıcılıklarının ne kadar sınırlı olduğunu biliyorlar çünkü. kurtların kemirdiği birlahana gibiyim şimdi, yeni filizlenen her yaprağımı büyük bir oburlukla mideye indiriyorlar...
bilmiyorum, kaç yıl oldu buraya kapatılalı, ama tüm hayatım boyunca ürettiğim eserlere sahip çıktıktan sonra şimdi de kendilerinin hak ettikleri hapishane hayatını bana yaşatıyorlar...
bütün bunlar rodin şeytanının başının altından çıkıyor, kafasında bir tek düşünce vardı zaten kendisi öldükten sonra benim sanatçı olarak atılım yapıp onu aşmam, bunu engellemek için de yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da ben hep mutsuz kalmalıydım... her bakımdan başarıya ulaştı işte!
bu esaretten çok sıkılıyorum...eve hiç dönemeyecek miyim, paul?
1920 yılında doktoru, ailesine kızlarını eve kabul etmeleri için bir mektup yazdı ama annesi ve kız kardeşi kendisine sırt çevirmişlerdi ve bu yüzden doktorun mektubuna cevap vermediler. kardeşi paul onu her beş senede bir hastanede ziyaret etti. camille claudel 19 ekim1943te 30 yılını akıl hastanesinde geçirdikten sonra tek başına öldü. çok büyük bir yetenek bahşedilmiş bu kadın, toplum ve ailesi bakımından aynı derecede şanslı olamadı. kendisinin de dediği gibi kurtların kemirdiği bu büyük yetenek en olgun meyvalarını veremeden yokoldu.
“bu kadar yalnız kalmak için ne yaptım?”
camille claudelin hayatı ve rodinle olan ilişkileri 1988 yılında beyaz perdeye aktarıldı. gerard depardieu ve isabelle adjaninin başrollerini paylaştığı film, iki akademi ödülü kazandı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?