büyümek

1 /
pixie
dis cikarmak.
yedirilmek degil, elinize kasiginizi alip yemek.
annenizin yikamasi degil, dusa kendi basina girip yikanmak.
oglene kadar cizgi film izlemek degil, calan zil sesiyle siniflara girmek.
bakmak degil, okumak.
boyama kitaplari degil, hayat bilgisi testi cozmek.

zirlamak degil, duygulanmak.
zirvalamak degil, mantikli konusmak.

umursamamak degil, sorumluluk almak.
yaralanan dizinden degil, kirilan kalbinden aglamak.
ev anahtarlarina sahip olmak.
kaybetmek.
bulmak.

sorgulamak degil, sorgusuz sualsiz asik olmak.
sut kokmak degil, sivilce sahibi olmak.
har vurup harman savurmak degil, biriktirmek.
oyun oynamak degil, planlar yapmak.
karar vermek.
karar almak.
harclik degil, para kazanmak.
evcilik degil, evlenmek.

:



ilean
ne kadar kucuk seyler icin aglardik...
bir tutam sac, bir oyuncak araba, bir bebek..
simdi buyuduk,
cok buyuk olaylar bile aglatamiyor bizleri
olumler, iflaslar , savaslar..
simdi daha mi gucluyuz
yoksa daha mi aliskin?
hayati ogrenmek alismak mi acaba?..

muque
a$ık olmaktır.

viyaklamak yerine sessiz ağlamayı becerebilmektir.

komşunun kızı naciye ablaya "offf yavrum göte bak" demektir.

bayramda harçlık alamamaktır.

arkadaşlığa; "ali bana kalemini verdi ben de onla arkadaş olayım o vakit" bakış açısıyla değil de;

"ne olursa olsun,yanındayım" tadında bakmaktır.


yüzde "sivilce" yerine "mutluluk" aramaktır.

konuşmadan da anlaşmayı öğrenmektir.

para kazanmak uğruna daha az uyumaktır.

artemisia
bazı şeylerin asla olamayacağını, bazı hayallerinize asla ulaşamayacağınızı, bazı fikirlerin sadece hayal olarak kalacağını fark etmek demektir. büyümüş olanlar ne demek istediğimi sanırım anlamışlardır. şimdi henüz büyümemişler için şöyle açıklayayım: en yakın 2 arkadaşınla sırt çantalarınızı kapıp dünya turu yapamayacağını, o çok istediğin yurt dışındaki üniversitede asla master yapamayacağını, o içinde kalan kişiyle asla tekrar karşılaşamayacağınızı anlamaktır. bazı şeyleri yapamayacak güçte olduğunuzu fark etmektir. yapmak istediklerinin aslında çoğunun senin elinde olmadığını fark etmek, ve sorumluluk almak demektir. sanırım henüz büyümemişler de anlamışlardır. şimdi de türkçe bilmeyen ve henüz büyümemiş sözlük kullanıcıları için ingilizce, italyanca, fransızca ve almanca entryler:
jason windsor
yerle gözleriniz arasındaki mesafenin gitgide büyümesidir ki bu yüzden artık küçükken bulduğunuz paraları bulamamaya başlarsınız.
offf be
on sekiz, yirmi yaşlarına kadar yaşadıkça kendiliğinden olur, sonrasında da adını değiştirip yaşlanmaya dönüşür.
enharista
tad almazsın bazen yediğin düdüklü şekerden, uçan balonların en uzağına bakamazsın, uçsuz bucaksız gökyüzünde korkutan bir şeyler vardır bilirsin, büyüyorsan eger düştüğünde her zaman yanında birilerinin olmayacağını itiraf edemezsin kendine...
kaybettiklerin gelir göz önüne tek tek film şeridi gibi en sevdiğini kaybettikten sonra, sinemaya gitmek istemezsin eskiden yaşadığın filmelerin şeridi zihninde tekrar canlanmasın diye, çocukken çok güldüysen sadece onlardan bir kaç parça kalır ceplerinde, kirlenen bir dünya da piyon olursun... ders çıkartırsan oyun senin olur...
çiçekler açar, dört mevsim bizim zamanımızda farklı yaşanırken dogal olayken, kendi bedeninde yaşarsın bütün doğal afetleri...
aello
lazım olandır. farkına ilk varıldığında şaşırtır. biraz üzücü, biraz heyecanlıdır. çocukluğu anımsayıp üzülmektir, mutlu olmaktır, kafası karışmak ve özlemektir o günleri.
hem nazım da,
"şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
’yaşadım’ diyebilmen için... " dememiş midir? bu yüzden lazımdır, yaşadım diyebilmek için.
rumuz pilis tiray egen
büyüdükten sonra çocukluğumu hiç özlemedim. çocukluğunu özleyen biri büyük olamazdı. mahallemde arkadaşlar arasında bir tabu gibiydi çocuk olmayı istemek. delikanlılıkta denebilirdi bu duruma.

büyüdüğümde köşe başlarında bira içtim, esrar içtim, sigara içtim. kavgalara karıştım. tespih salladım, kelebek taşıdım. gençlik diyordu kimileri bunun adına. kimin umrunda. ben büyüktüm. barlara girebiliyor, ehliyetimi almış araba kullanabiliyordum. zaten hep başkalarının arabalarını kullandım. ama olsun başkalarının arabalarını kullanmak çok büyükçe büyüklüktü.

büyüğüm.
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol