ben kucukken cok salaktim. sigara içmeyi marifet sanardım.
ben küçükken çok salaktım
bir gün haberlerin de diziler ya da filmler gibi son olmasını isterdim..
ben küçükken çok salaktım
aşık olduğum mahalledeki kız başa mahalleye taşınmıştı ve minibüsler hep bizim mahalleden geçerdi, dolayısıyla o da bir yere gitmek için bizim mahalleden geçmek zorundaydı. ben de sırf onu görebileyim diye sabahtan akşama kadar yolda münibüsleri seyrederdim. yolda değilsem seyredemiyorsan seslerini duyar duymaz yola koşardım. ama hiç minübüste göremedim.
aşık olduğum mahalledeki kız başa mahalleye taşınmıştı ve minibüsler hep bizim mahalleden geçerdi, dolayısıyla o da bir yere gitmek için bizim mahalleden geçmek zorundaydı. ben de sırf onu görebileyim diye sabahtan akşama kadar yolda münibüsleri seyrederdim. yolda değilsem seyredemiyorsan seslerini duyar duymaz yola koşardım. ama hiç minübüste göremedim.
bana şişko diye bağıran bir çocuğa sen kendine bak minyon diye bağırdım minyonu şişkodan ağır hakaret sanırdımdı demekki.
yılbaşının ocakta olmasına kızardım. yılbaşı dediğin mevsimin ortasında başlamamalı, aralık başında başlamalıydı, yanlış yapmışlar diye düşünürdüm.
manisa tarzanı adlı filmdeki tarzana aşık olup, annemden ben onla evlenebilir miyim diye izin almıştım.
mehmet aslantuğ ve arzum onan ın dizi icabı evlendiklerini düşünerek onları hiç ciddiye almamıştım. boyum kadar oğulları var ve hala inanmak istemiyorum. sanırım hala büyüyemedim ve hala salağım.
(bkz: sen mi ben mi)
ben kucukken cok salaktım, simdi daha da salagım, insanı dusunur sanırdım, bilmezdim ki insanlar sartlı refleksler ile yasamlarını idame ettiriyorlar, bilmezdim ki insanlar aslında alıskanlıklar ile yoluna devam ediyorlar.
evet ben kucukken pek salaktım, zira sanırdım ki insanlar anlarlar, sonra fark ettimki insanlar aslında sadece dinliyorlar, sonradan anladım kulakların onemini,anlıyanların.
ciddi soluyorum ben salagım,ben sanırdım insanların birey oldugunu ole sanırdım iste, sonraları fark ettimki aslında insan dedigin en nihayetinde memeli bir hayvan, surulerin parcalarıymıs halbuki insanlar birey olarak musvettelermis, aslında insanlar birey olamadıkları icin birbirlerine tutunurlarmıs, anladımki birey olarak birsey ifade etmiyenler birlikleri ile ifade eder hale gelirlermis...
evet ben kucukken pek salaktım, zira sanırdım ki insanlar anlarlar, sonra fark ettimki insanlar aslında sadece dinliyorlar, sonradan anladım kulakların onemini,anlıyanların.
ciddi soluyorum ben salagım,ben sanırdım insanların birey oldugunu ole sanırdım iste, sonraları fark ettimki aslında insan dedigin en nihayetinde memeli bir hayvan, surulerin parcalarıymıs halbuki insanlar birey olarak musvettelermis, aslında insanlar birey olamadıkları icin birbirlerine tutunurlarmıs, anladımki birey olarak birsey ifade etmiyenler birlikleri ile ifade eder hale gelirlermis...
ben küçükken çok salaktım evet, ağlarken gözyaşlarımı dilimle yakalamaya uğraşır, tuzlu olduğunu anlayınca tuz kaybettiğimi düşünür, gider tuz yerdim.
(bkz: ben küçükken çok iğrençtim)
(bkz: ben küçükken çok iğrençtim)
dandini dandini dastana,danalar girmiş bostana kısmında herşey gayet güzeldi fakat kov bostancı danayıyı duyar duymaz içimi bir hüzün kaplar,ağlamaya başlardım.
(bkz: bostandan kovulan dananın dramı)
(bkz: bostandan kovulan dananın dramı)
her gece yatağa girer girmez dua ederdim. duaları kafamda bir sıraya koymuştum, olur da sırayı şaşırırsam, belki yüz kere "tövbe" derdim. o sıraya okumazsam allah dualarımı duymaz sanardım. sonra da tamamını baştan okurdum.
bir de annem beni inandırmıştı dua edildikten sonra yataktan çıkmamam gerektiğine. eğer gece tuvalete ya da su içmeye kalkarsam bütün duaları bir daha okurdum. ben küçükken çok salaktım, evet.
bir de annem beni inandırmıştı dua edildikten sonra yataktan çıkmamam gerektiğine. eğer gece tuvalete ya da su içmeye kalkarsam bütün duaları bir daha okurdum. ben küçükken çok salaktım, evet.
sınıfın bütün kızları seninle öpüşmek isterken sen ıyk ben iğrenirim öle şeylerden dersin ve de çocukken aslında ne kadar salak olduğunu ve de kızların da gelişimlerini erkeklere göre ne kadar erken tamamladıklarını ispat etmiş olursun.
yüksekçe bir kanepe arkalığının tepesine şemsiyeyle çıkıp defalarca, bir şemsiyeyle bir de şemsiye olmadan yere atlamak. acaba hız farkı oluyor mu, şemsiye çizgi filmlerdeki gibi insanı yavaşlatıyor mu diye aradaki farkı hissetmeye çalışmak. bişey hissedemeyince, kronometreli casio saati elde tutarak tekrar aynı süreci başlatmak. tam atlarken kronometreyi çalıştırıp yere inilen anda durdurmak. arada salise farkı olunca, "acaba benim kronometreyi bastığım anlar arasındaki fark mı, yoksa şemsiyenin inişi yavaşlatması mı" diye düşünüp, doğrulamak için defalarca denemek. aynı salise farkını en az 10 defa elde etmeden sağlıklı bir sonuca ulaşılamayacağına kanaat getirip atlamaya devam etmek. allahım yarabbim.
ilkokul 3te servisle eve gelirken emniyet kemerinin demir parcasinin demirinden kucuk parmagimi gecirmi$tim.sonra geriye cikaramayinca tum servisi velveleye vermek.ardindan servisin durup şoförün elimi zar zor çıkarmas ve akabinde bütün servisteki öğrencilerin benle dalga geçmesi.
(bkz: aynen ya$anmi$tir)
(bkz: aynen ya$anmi$tir)
apartmanin merdivenindeki merdiven boslugu penceresinin demir parmakliklari arasindan kafayi sokup a$agidaki evin mutfagini gormeye cali$irdim.birgun kafam siki$inca zar zor sesimi anneme duyurdum.kaynakci getirilerek demir kesilerek kafam cikarildi.
(bkz: bu da böyle bir anım)
(bkz: sürekli bir yerlerini bir yerlere sokup çıkaramayan insan modeli)
(bkz: bu da böyle bir anım)
(bkz: sürekli bir yerlerini bir yerlere sokup çıkaramayan insan modeli)
gozleri gayet saglikliyken gozluk alip takmak istemek, kendine ataçtan dis teli yapmaya calismak, neden sivilcem yook? diye ağlamak, daha tahta gibi dumduzken, goguslere corap koyup evin icinde dolasmak, ayni sekilde evin icinde annemin makyaj malzemelerini calip boyanip gezmek, babannemin annesinin resminin oldugu odaya girememek cünkü resmin beni yiyecegini dusunmek sanirim bir kac tane örnek sayilabilir bu salakliklara.
(bkz: buyuk olmaya özenmek)
(bkz: manyaklik)
(bkz: nerde eski gunler)
(bkz: ekmek elden su gölden)
(bkz: buyuk olmaya özenmek)
(bkz: manyaklik)
(bkz: nerde eski gunler)
(bkz: ekmek elden su gölden)
ay dede, allah babadan büyük sanıyordum..
(gülersen e$$eksin)
(gülersen e$$eksin)
kusumuzun en sevdigi oyuncaga ip baglayıp dakikalarca pesinde kosturur ve hatta yerde yuvarlak sekiz gibi sekiller cizip zavallının nefes nefese kalıp bası donene kadar bu isleme devam ederdim...
evet ben cok sala..
hayır hayır ben cok acımasızdım..
evet ben cok sala..
hayır hayır ben cok acımasızdım..
(bkz: büyüdün de ne oldu)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?