ben küçükken çok salaktım

(bkz: sen küçükken çok salaktın)

gecenin bir yarısı açlıktan karnımın gurultu sesleri uyandırdı beni. 6 yasında falandım ve bu sesleri kurbağa sesine benzeterek ağlamaklı bir şekilde annemi uyandırdım. ağlaya ağlaya anneeee karnımda kurbağalar var ölücem galiba dediğimi,anneminde boş ve anlamayan gözlerle baktığını hatırlıyorum.

deprem ve kaplumbağa yı o kadar özleştirmişim ki deprem oldu denince gözümün önüne ev ve evin altında bir kaplumbağa gelir ve kaplumbağa her hareket ettiğinde evlerin sallandığı inancı gelirdi

eskiden trt devrinde gece okunan istiklal marşında atatürk ve bayrak resmi içiçe göründüğü bir sahne var ve ben onu atatürk öldüğünde onu ezmişler incecik yapmışlar ve bayrağın içine yapıştrmışlar sanardım.çok salakmışım..

insanlar uyurken gözlerini kapattıklarını bilmezdim yarı kapanır sanardım ve her gece öyle uykuya dalardım..çok da zor olurdu.bir gün annem beni yatağa yatırıp hadi yum gözünü iyi geceler diyince anneme anne gözler kapatılarakmı uyunur demiştim ve 5 yaşındaydım bunu söylerken!

şimdi hatırladım da hakkatten ben küçükken çok salaktım.internet kafeye girdim bi gün.o zaman da mırc falan yeni çıkmış.dedim bi deniyim nedir ne değildir diye.kanala falan girdik işte yardımdı falandı fişmandı derken bi baktım biri benim nickin aynısından almış,ilgimi çekti yazayım dedim.aramızda şöyle bi konuşma geçti;

-slm
+slm
-nbr?
+nbr?
-önce ben sordum :)
+önce ben sordum :)
-komik olduğunu mu sanıyosun?
+komik olduğunu mu sanıyosun?
-aman iyi be siktir git!
+aman iyi be siktir git!


sonradan anladım benmişim o,kendi kendime baya bi güldüm.

bir de sana bir masal anlatayım mı ? x demekle olmaz fenomeni vardır ki evlere $enliktir.

anne kişisi elinde patlıcanla yemek yapmaktadır, 3-4 yaşında sepulturk bireyi annesinin eteğinden çekerek;

mini sepulturk: anneaaa bu neeee?
anne kişisi: patlıcan oğlum.
mini ve aptal sepulturk: ya ben patlamıcam sen patlıcan.

kendinin farkında olan insanın kullandığı sözcük.egosunun altında ezilmemiştir güzeldir.
ayrıca
(bkz: ben hala salağım)

valla küçükken mi bilmem ama 1 senedir allah sizi inandırsın.houston’da mesaj gelip enrty’niz silindi,ayrıntılar için cop’a bakın yazısını;lan aq ne bu kop dediğim için daha hala büyüyememişim galiba.

genelde herkesin annesinin çeyizinden kalma kocaman kutular içinde makyaj malzemeleri vardır uyduruk uyduruk renkleri vardır yıkayınca bile çıkmazlar... ama abla olmak böyle birşey olsa gerek, ufak kuzenleri ne zaman beraber bi yerde yakalasam hemen onları yatak odasına götürür o makyaj malzemeleriyle bi güzel boyardım.. ayrıca saçlarını yapmaktanda geri kalmaz onları yoluk tavuk gibi ortlara salardımm... zavallılar ne yapsın kalemlerimi vermemekle tehdit edince seslerini çıkaramazlardı...

(bkz: ben hala çok salağım)

8-9 yaslarindayken, anneannemin yasitim olan bir komusu cocuguyla oynarken , yaptigi bir sakaya kizip "pis pic" dedim ve tam 8 sene boyunca selam dahi vermedim...ki hala tek bir kelime bile konusmadim kendisiyle.

televizyonda hep aşık olanlar odalarına kapanıp onu düşünürler ya,ben de anaokulunda aşık olmuştum,ama kendime ait odam yoktu,ben de gittim kendi dolabımın kapağını açtım ve önüne oturup ’o’nu düşündüm.

köprü altlarında falan bel fıtığı ismiyle yazan numarayı aramış ardından adamın gayet inandırıcı konuşması üzerine onları gerçekten ünlü, bel fıtığı tedavisinde gazetelere çıkmış, bir çok yabancı müşterisinin olduğu bir bel tedavi merkezi sanmam, olay aklıma gelince aslında şimdi bile adam doğru söyledi galiba diye şüphelerimin olduğu olaya inanmam bir kanıttır salak olmama. burdan anlayabiliriz ki salaklık büyüyünce bile geçmiyor.

sen küçükken kaç yaşındaydın gibi ilginç ve abuk bi soruya verilecek aynı nitelikteki bir yanıt

t-shirtümün üzerindeki ingilizce yazıyı;ki yazı aynen söyledir:benn, fred, tim üç ayrı özel ismi ben fredim seklinde okurmuşum.

birbirine yakın evlerin catısından catısına atlamak akabinde tek katlı olan binanın kiremit yapımı catısının cökmesi ve gözümün onunde kuzenimin bir kara delik e girme edası ile yavas yavas gözden kaybolmasıdır efenim salaklık.

4-5 yaşlarındayken bir akrabamızın içki koleksiyonumsusu vardı.böyle ufak yanında taşımalık viskileri yanyana dizmişti.tabi o zamanlar nereden bileceksin onun ne olduğunu?şişeyi açıp kafaya dikledim ve sindirim,boşaltım sistemimi öğrenmeye başladım.neresi yanıyorsa o bozuk gazoz oradaydı.cidden o şeyin bozuk gazoz olduğunu sanmıştım.

ben kücükken cok salaktim cünkü pürüzsüz bir cildim varken hep sivilcelerim ciksin isterdim.ben kücükken cok salaktim cünkü gozlerim $ahane bi $ekilde gorurken hep gozluk takmayi istedim. her $ey hemen olsun isterdim sorumluluk alip istedigimi yapabilme özgürlügünü elde etmeyi istedim.ben kücükken cok salaktim cünkü cabucak büyümeyi istedim...