bas agrisinin asmis versiyonudur.bilinen tek ilaci saclarinizi mumkun oldugunca kuvvetli sekilde cekmektir.aspirin falan agri esnasinda bi boka yaramaz,bastan alinirsa belki;benden soylemesi..
migren
yeni cozumlerle birlikte insallah bitecegini dusundugum korkunc bas agrisi.sizlere hurriyet internet sayfasindan bir yaziyi sunmak istiyorum,umarim ise yarar..
"...aygit kisinin kafasina tutuldugunda, bu manyetik atim kafa sinirleriyle beyin korteksindeki sinir hucrelerinde bir elektrik akiminin olusmasina ve bunlarin vakitsiz kizismalarina yol aciyordu.
sara disinda depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk ve sizofreni gibi rahatsizliklarin da sagaltiminda kullanilan aygit, daha once migren hastalarina hic uygulanmamisti.
upton aygiti melih karaca’nin basina tutup bir dugmeye basarak bes saniye arayla iki kez elektrik akimi verdi. karaca ansizin kafasina ‘enerji akin etmis’ gibi bir duyguya kapildi.ayni uygulamanin yinelenmesinden birkac dakika sonra basindaki agrilardan eser kalmamis ve karaca direksiyon basina gecerek gule oynaya evinin yolunu tutmustu."
"...aygit kisinin kafasina tutuldugunda, bu manyetik atim kafa sinirleriyle beyin korteksindeki sinir hucrelerinde bir elektrik akiminin olusmasina ve bunlarin vakitsiz kizismalarina yol aciyordu.
sara disinda depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk ve sizofreni gibi rahatsizliklarin da sagaltiminda kullanilan aygit, daha once migren hastalarina hic uygulanmamisti.
upton aygiti melih karaca’nin basina tutup bir dugmeye basarak bes saniye arayla iki kez elektrik akimi verdi. karaca ansizin kafasina ‘enerji akin etmis’ gibi bir duyguya kapildi.ayni uygulamanin yinelenmesinden birkac dakika sonra basindaki agrilardan eser kalmamis ve karaca direksiyon basina gecerek gule oynaya evinin yolunu tutmustu."
cikolata migreni azdirir.migrenin tuttuysa yapicak en iyi sey uyumaktir.
stresin tetikledigi cok siddetli ve ne yazik ki kesin tedavisi olmayan bir bas agrisi cesidi. ustune bir de sinuzit agrisi eklenince insani olmek icin yalvartabilecek hastalik.
hayattan sogutur, insandan sogutur, ortamdan sogutur ve nedendir bilinmez, tedavisi yoktur. allah du$manimin ba$ina dahi vermesin.
kopkoyu kahve,sicak bir dostun yaptigi masaj,los ortam azaltabilir.arkadasimin kafasini butun gucumle siktirsa da gecmeyen agri.peynir,regl,ask acisi artirir.bir de arkadasim guzel bir donemden sonra gotumde patliyor derdi,migren icin.
(bkz: olmek istiyorum ulan)
kriz sirasinda insanin beyninde milyonlarca solucan kiprasip durmaya,beyin damarlarinin icinde sikisiklik yapip gezinmeye baslar;zaten solucanlarin uykularindan uyanacagi eski tarihi filmlerdeki "gong"un cikardigi goooonnnnggggg sesiyle birkac saat onceden belli olmustur..bu goooonnnngg sesini duyan migren’den muzdarip bahtsiz kisi,acilen 1200 mg’lik %80’i uyusturu maddelerden olusan salak ilaci almamis ya da "36 saat uyumaktansa cekerim bu cileyi,heheeeyt!"gibisinden yari mazosist,yari salakist bir tutum icine girmisse,solucanlarla dolu,bir ise yaramayan beynini bir kursun sikip,tamamen ortadan kaldirmak ihtiyaci hissedebilir..ancak her seye ragmen hayat guzeldir...birkac saat sonra dogacak gunesi,sabah kapinin onunden gecen simitci cocugu,bakkalin sepete sut ve gazete birakirken "iyi sabahlar!" demesini,babasinin gazeteyi okurken,kimseye caktirmadan kendisine goz kirpmasini...daha gider bu dusunup vazgecer..zaten silahy da yoktur!!!
beynimin genellikle sağ yarısda yerleşen,dinsanın içini dışına getirmeden rahat nefes aldırmayan,beş duyunun en hassas halde olduğu(ışık sorundur , koku sorundur,sıcakta soğukta sorundur,ağzınıza aldığınız herşeyde bulantı bir kademe daha artar,ses konusunda birşey demiyorum bile)uyusam ah bi uyuyabilsem diye yalvartan ağrı.başlama aşamasındaysanız nane çayı biraz rahatlatabilir.ve sanırım benim krizim başlamak üzere..
"başa gelen çekilir" lafını gayet iyi açıklayan hastalık..
nedensiz bile başlayan, hayatı olumsuz etkileyen baş ağrısı türüdür. çapa tıp fakültesinde gördüğüm tedavi (çok faydalı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim) esnasında öğrendiklerime göre ılık bir duş almak, sessiz ve karanlık bir ortamda istirahat etmek, koyu kahve içmek, ağrının başlayacağını hissettiğiniz anda bir ağrıkesici almak faydalı olabiliyor. haftada iki defadan fazla ağrıkesici almak yanlış, zira zamanla ağrıkesiciye bağlı ağrılar başlıyor. hamile iken migreni tutmadığını söyleyen ve 40 yaşından sonra migrenden kurtulduğunu anlatan (ben onların yalancısıyım) arkadaşlarım var.
fazla çikolata peynir yada şarap tüketiminin tetiklediği bildiğim kadraıyla tedavisi olmayan ama benim kendi deneyimlerimden çıkardığım sonuçla buz tedavisinin yarı yarıtya azalttığı kafanızı duvarlara vurmanın çare olamadığı doğru ilacın doğru zamanda alınması gereken hastalık
baş ağrısı.öyle basit değil ama kafayı duvarlara vurduracak bir baş ağrısı.insana hayatının geri kalanından ümit kestirecek bir ağrıdır kendisi.bu ağrı başladığında artık gülemeyeceğinizi,amaçlarınıza asla erişemeyeceğinizi, ömrünüzün hep böyle geçeceğini düşünmek gibi bir yanılgıya bile düşersiniz.kafanızın delindiğini de düşünmeniz olasıdır tabii.aslında bu vasküler bir ağrıdır.ve vazodilatasyona bağlı ortaya çıkar.mayalı yiyecekler,çikolata,alkol bu ağrıyı tetikleyip ağzınıza tükürebilir.iş gücünü oldukça azaltır kendisi.antiepileptik olan valproat la 6 aylık bir tedavi alanlarda nöbet sıklığında azalma olmasına rağmen bu ilacın da birçok yan etkisi bulunmaktadır.en güzeli nöbet sırasında alınan sumatriptan vs gibi bir ilaç ve karanlık bir odadır..
size "matkapla delsem kafatasımı aceba ağrı kesilir mi?" dedirten, insanı iptal eden bir ağrı türü.
migren görme bozuklukları ve bulantı, kusma gibi belirtilerle birlikte ortaya çıkan, şiddetli baş ağrısıdır. oldukça yaygın bir sorundur. sayısı kestirilemeyecek kadar çok kişinin özel yaşamı ya da işi, migrenden olumsuz yönde etkilenmektedir. kadınları erkeklerden daha fazla etkileyen migren, özellikle genç ve orta yaşlı kişilerde görülmektedir. ender olmakla birlikte çocuklar ve yaşlılar da migren ağrıları çekebilmektedir. başka bir deyişle migren, herkesin başına gelebilecek bir durumdur. ağrı, nöbetler halinde sık sık yineleyebileceği gibi yaşam boyu yalnız bir tek migren nöbeti de görülebilir.
nedenleri
migrenin nedenleri henüz tam olarak anlaşılamamıştır ama baş damarlarının daralıp genişlemesiyle ilgili olduğu düşünülmektedir. bu durum beyne giden kanı etkilemekte ve algı bozuklukları ile başağrısı yapmaktadır.
araştırmalar, migren nöbetlerini başlatanın, kanda bulunan ve damarlar üzerinde etkili olan, "vazo aktif aminler" diye adlandırılan bir grup maddedeki değişmeler olduğunu göstermektedir. bu maddeler normal olarak bedende bulunur. ancak miktarları ya alkol, çikolata ve peynir yenmesi, ya stres, açlık ya da uzun süre şekerli ve yağlı yiyeceklerin yenmemiş olması nedeniyle kan şekerinin düşmesi durumunda artabilir. sigara dumanlı ortamlarda, kuru ve sıcak rüzgârların estiği yerlerde pozitif iyonlara bağlı olarak kişinin kanının "serotonin" denen bir maddenin artmasıyla da migren krizleri ortaya çıkabilir. bunların yanı sıra, migren hastalarında, mono - amin enzimlerinin eksik olduğu bulunmuştur. bu enzimler aminlerin parçalanmasını sağlarlar. hormonlar da enzimlerle etkileşim içinde olduklarından, migren hastaları, âdet dönemlerindeki ya da doğum kontrol hapı aldıkları sıradaki hormon değişikliklerinden etkilenirler (migren nöbetleri çok şiddetli geçer). migrene katkıda bulunan başka etkenler de vardır. migrene eğilimi olan kişiler, kan basınçları yükseldiğinde ya da baş ve boyun çevrelerini yaraladıklarında, nöbetlerinin sıklaştığını ve şiddetlendiğini görebilirler. bedendeki su ve tuz miktarının artması da böyle kişilerde (özellikle kadınların âdet dönemlerinde) nöbet oluşturabilir. bazıları ise belirli besinler başlatıcı etken olur.
belirtiler
belirtiler kişiden kişiye ve bir nöbetten ötekine büyük değişiklik gösterir. yine de migreni öteki baş ağrılarından ayıran belirtiler vardır: bir gözün ya da iki gözün üstünde ya da ardında ağrı; genellikle yarım baş ağrısı; görme bozuklukları; bulantı; kusma; uçuşan ışık noktaları görülmesi; ışık ve gürültüye karşı aşırı duyarlılık; titreme; baş dönmesi; konuşma bozuklukları.
"klasik" migren, genellikle uyarıcı bir belirtiyle (aura) başlar. aşırı rahatlık ya da görme bozukluğu biçiminde ortaya çıkar. baş ağrısının ve öteki belirtilerin ortaya çıkmasıyla aura yok olur. bu, genellikle gençlerde olur.
bazı belirtiler, sözgelimi aşırı ağrı ve görme bozukluğu hastayı korkutabilir; ancak bunlar bedende herhangi bir hasar yapmaz ve öldürücü değildir. hasta nöbet sırasında araç kullanmamalı, koordinasyon gerektiren işler yapmamalıdır, çünkü görme bozuklukları tehlike yaratır.
daha önce hiç migren geçirmemiş olanlar ve aniden yineleyici nitelikte baş ağrılarıyla karşılaşan kişiler, olasılık çok az da olsa, beyin tümörü ya da beyin damarlarında kan pıhtılaşması gibi rahatsızlıklar yönünden incelenmelidirler.
tedavi
korunmak tedaviden önemlidir. her şeyden önce kişinin migren yaptığını bildiği etkenlerden uzak durması gerekir. bu etkenler, bir "migren günlüğü" tutularak bulunabilir. migrenden önceki 24 saat içinde yenilenler, stres yaratacak olaylar gibi bütün ayrıntılar kaydedilip sonradan değerlendirilir. belirli besinler bir ay süreyle yenmeyerek etkileri araştırılabilir.
göz sorunu olanlar bir göz doktoruna giderek muayene olmalı, gözlüklerin değişip değişmeyeceğini anlamalı, gerekirse güneş gözlüğü takmalıdır. parlak ışıktan rahatsız olanlar, polaroid gözlükler deneyebilirler. aşırı yorgunluk ve kalabalık gibi migren nöbetini başlatıcı etkenlerden sakınmak da yararlıdır.
genellikle migren hastaları öteki kişilerden daha duyarlıdır; dolayısıyla bunu kabullenerek düzenli, stresten olabildiğince uzak bir yaşam sürmeleri gerekir. söz konusu kişilerin bol bol dinlenmeleri; düzenli yemek yeme alışkanlığı edinmeleri; evde, işte ve duygusal yaşantıda aşırı gerilim yaratacak durumlardan kaçınmaları gerekir. migrenliler genellikle dertleri içine atan insanlardır; bu yüzden sorunlarını paylaşabilecekleri bir konuşma ortamı yaratmak yararlı olur.
öte yandan düzenli olarak yapılan jimnastik ve yüzme gibi hareketler bedeni rahatlatır, gerilimi azaltır. koruyucu önlem olarak bazı doktorlar yatıştırıcı ve antidepresan ilaçlar önerirler. bazıları da kan damarlarının genişleyip daralmasını önleyen ilaçlar ya da serotoninin zararlı etkilerini engelleyen ilaçlar verirler. nöbet sırasında aspirin, parasetamol ve kodein gibi ağrı kesiciler de verilir. ancak, aynı zamanda mide bulanması da olduğu ve kusma durumunda ilaç dışarı atılacağı için, nöbetten önce bulantı ve kusmayı önleyici ilaçlar alınması daha iyi olur.
ancak birçok kişi için en rahatsız edici belirti baş ağrısıdır ve bu ağrı, basit ağrı kesicilerle geçirilemez. bu yüzden, nöbetin ilk dönemlerinde ergotamin gibi beyin damarlarını büzen ilaçlar alınabilir. ne var ki bu ilaç dikkatli kullanılmalıdır, çünkü hem birçok yan etkisi vardır, hem de fazla dozun kendisi de baş ağrısı yaratır. ayrıca hamilelikte kesinlikle alınmaz. kullanılan ilaçların hiçbir etki göstermemesi, yan etkilere yol açması ve zamanla bağımlılık yaratması da olası olduğundan, başka yöntemler de uygulanabilir (bunların çoğu nöbetin başlarında daha etkilidir). migrenin başladığı hissedildiğinde hasta, yastıksız bir yatağa uzanmalı, odanın sakin ve loş olması sağlanmalıdır. gerilimi azaltmak için baş ve boyun çevresine, karın ve omuzlara masaj yapılmalıdır. burun kemerine, şakaklara ve kulak ardına parmaklarla bastırmak ağrıyı azaltabilir. depresyon ve kaygı da migren nedenleri arasında olduğundan, rahatlamak, sıkıntıların paylaşılması, dertleşmek, birinin elini tutmak, teselli edilmek yararlı olur. derin soluk alıp vermek ve her soluk verişte sıkıntının gittiğini düşünmek iyi gelebilir.
migren nöbeti sırasında kol ve bacaklardaki damarlar ile kılcal damarlar daraldığından, el ve ayaklara az kan gider. el ve ayaktaki kan dolaşımını artırmak, dolayısıyla da genişleyen baş damarlarındaki kanı oralara yöneltmek için el ve ayakları sallamak ya da sıcak (ya da soğuk) suya koyarak rahatlatmak denenebilir. zonklayıcı baş ağrısı için ise başın üstüne buz torbası yerleştirilebilir. bazı insanların migrene eğilimi fiziksel olarak ötekilerden fazladır. bunun genellikle katılımla ilgisi vardır. eğilim ortadan kaldırılamaz ama nöbetlerin şiddeti kontrol altına alınabilir.
migrenin önlenmesi
migren günlüğü tutmaya bşalayın: nöbetten önceki 24 saat içinde yediğiniz besinleri ve stres yaratabilecek olayları not edin. göz doktoruna gidip muayene olun. gözünüzün kamaşmasını önlemek için güneş gözlüğü kullanın. düzenli yaşayın. zamanında yiyin, dinlenin. fazla yorulmamaya ve telaş içinde hızla yememeye çalışın. kalabalık ve havasız yerlerden kaçının. kendinize özen göstererek stresi azaltın. alabileceğiniz ilaçlar için bir doktora danışın.
migrenle başa çıkma
yastıksız bir yatağa uzanın. oda, sessiz ve loş olsun. boyun, sırt, baş, omuz, karın çevresine, şakaklara ve burun kemeri üstüne masaj yapın. sıkıntılarınızı birisiyle konuşun. soluk alıp verme egzersizi yapın. kollarınız ve ayaklarınızı sallayarak dolaşımın artmasını sağlayın; sonra sıcak ya da soğuk suya koyun. başınızın üstüne buz torbası koyun ya da duş yapın.
nedenleri
migrenin nedenleri henüz tam olarak anlaşılamamıştır ama baş damarlarının daralıp genişlemesiyle ilgili olduğu düşünülmektedir. bu durum beyne giden kanı etkilemekte ve algı bozuklukları ile başağrısı yapmaktadır.
araştırmalar, migren nöbetlerini başlatanın, kanda bulunan ve damarlar üzerinde etkili olan, "vazo aktif aminler" diye adlandırılan bir grup maddedeki değişmeler olduğunu göstermektedir. bu maddeler normal olarak bedende bulunur. ancak miktarları ya alkol, çikolata ve peynir yenmesi, ya stres, açlık ya da uzun süre şekerli ve yağlı yiyeceklerin yenmemiş olması nedeniyle kan şekerinin düşmesi durumunda artabilir. sigara dumanlı ortamlarda, kuru ve sıcak rüzgârların estiği yerlerde pozitif iyonlara bağlı olarak kişinin kanının "serotonin" denen bir maddenin artmasıyla da migren krizleri ortaya çıkabilir. bunların yanı sıra, migren hastalarında, mono - amin enzimlerinin eksik olduğu bulunmuştur. bu enzimler aminlerin parçalanmasını sağlarlar. hormonlar da enzimlerle etkileşim içinde olduklarından, migren hastaları, âdet dönemlerindeki ya da doğum kontrol hapı aldıkları sıradaki hormon değişikliklerinden etkilenirler (migren nöbetleri çok şiddetli geçer). migrene katkıda bulunan başka etkenler de vardır. migrene eğilimi olan kişiler, kan basınçları yükseldiğinde ya da baş ve boyun çevrelerini yaraladıklarında, nöbetlerinin sıklaştığını ve şiddetlendiğini görebilirler. bedendeki su ve tuz miktarının artması da böyle kişilerde (özellikle kadınların âdet dönemlerinde) nöbet oluşturabilir. bazıları ise belirli besinler başlatıcı etken olur.
belirtiler
belirtiler kişiden kişiye ve bir nöbetten ötekine büyük değişiklik gösterir. yine de migreni öteki baş ağrılarından ayıran belirtiler vardır: bir gözün ya da iki gözün üstünde ya da ardında ağrı; genellikle yarım baş ağrısı; görme bozuklukları; bulantı; kusma; uçuşan ışık noktaları görülmesi; ışık ve gürültüye karşı aşırı duyarlılık; titreme; baş dönmesi; konuşma bozuklukları.
"klasik" migren, genellikle uyarıcı bir belirtiyle (aura) başlar. aşırı rahatlık ya da görme bozukluğu biçiminde ortaya çıkar. baş ağrısının ve öteki belirtilerin ortaya çıkmasıyla aura yok olur. bu, genellikle gençlerde olur.
bazı belirtiler, sözgelimi aşırı ağrı ve görme bozukluğu hastayı korkutabilir; ancak bunlar bedende herhangi bir hasar yapmaz ve öldürücü değildir. hasta nöbet sırasında araç kullanmamalı, koordinasyon gerektiren işler yapmamalıdır, çünkü görme bozuklukları tehlike yaratır.
daha önce hiç migren geçirmemiş olanlar ve aniden yineleyici nitelikte baş ağrılarıyla karşılaşan kişiler, olasılık çok az da olsa, beyin tümörü ya da beyin damarlarında kan pıhtılaşması gibi rahatsızlıklar yönünden incelenmelidirler.
tedavi
korunmak tedaviden önemlidir. her şeyden önce kişinin migren yaptığını bildiği etkenlerden uzak durması gerekir. bu etkenler, bir "migren günlüğü" tutularak bulunabilir. migrenden önceki 24 saat içinde yenilenler, stres yaratacak olaylar gibi bütün ayrıntılar kaydedilip sonradan değerlendirilir. belirli besinler bir ay süreyle yenmeyerek etkileri araştırılabilir.
göz sorunu olanlar bir göz doktoruna giderek muayene olmalı, gözlüklerin değişip değişmeyeceğini anlamalı, gerekirse güneş gözlüğü takmalıdır. parlak ışıktan rahatsız olanlar, polaroid gözlükler deneyebilirler. aşırı yorgunluk ve kalabalık gibi migren nöbetini başlatıcı etkenlerden sakınmak da yararlıdır.
genellikle migren hastaları öteki kişilerden daha duyarlıdır; dolayısıyla bunu kabullenerek düzenli, stresten olabildiğince uzak bir yaşam sürmeleri gerekir. söz konusu kişilerin bol bol dinlenmeleri; düzenli yemek yeme alışkanlığı edinmeleri; evde, işte ve duygusal yaşantıda aşırı gerilim yaratacak durumlardan kaçınmaları gerekir. migrenliler genellikle dertleri içine atan insanlardır; bu yüzden sorunlarını paylaşabilecekleri bir konuşma ortamı yaratmak yararlı olur.
öte yandan düzenli olarak yapılan jimnastik ve yüzme gibi hareketler bedeni rahatlatır, gerilimi azaltır. koruyucu önlem olarak bazı doktorlar yatıştırıcı ve antidepresan ilaçlar önerirler. bazıları da kan damarlarının genişleyip daralmasını önleyen ilaçlar ya da serotoninin zararlı etkilerini engelleyen ilaçlar verirler. nöbet sırasında aspirin, parasetamol ve kodein gibi ağrı kesiciler de verilir. ancak, aynı zamanda mide bulanması da olduğu ve kusma durumunda ilaç dışarı atılacağı için, nöbetten önce bulantı ve kusmayı önleyici ilaçlar alınması daha iyi olur.
ancak birçok kişi için en rahatsız edici belirti baş ağrısıdır ve bu ağrı, basit ağrı kesicilerle geçirilemez. bu yüzden, nöbetin ilk dönemlerinde ergotamin gibi beyin damarlarını büzen ilaçlar alınabilir. ne var ki bu ilaç dikkatli kullanılmalıdır, çünkü hem birçok yan etkisi vardır, hem de fazla dozun kendisi de baş ağrısı yaratır. ayrıca hamilelikte kesinlikle alınmaz. kullanılan ilaçların hiçbir etki göstermemesi, yan etkilere yol açması ve zamanla bağımlılık yaratması da olası olduğundan, başka yöntemler de uygulanabilir (bunların çoğu nöbetin başlarında daha etkilidir). migrenin başladığı hissedildiğinde hasta, yastıksız bir yatağa uzanmalı, odanın sakin ve loş olması sağlanmalıdır. gerilimi azaltmak için baş ve boyun çevresine, karın ve omuzlara masaj yapılmalıdır. burun kemerine, şakaklara ve kulak ardına parmaklarla bastırmak ağrıyı azaltabilir. depresyon ve kaygı da migren nedenleri arasında olduğundan, rahatlamak, sıkıntıların paylaşılması, dertleşmek, birinin elini tutmak, teselli edilmek yararlı olur. derin soluk alıp vermek ve her soluk verişte sıkıntının gittiğini düşünmek iyi gelebilir.
migren nöbeti sırasında kol ve bacaklardaki damarlar ile kılcal damarlar daraldığından, el ve ayaklara az kan gider. el ve ayaktaki kan dolaşımını artırmak, dolayısıyla da genişleyen baş damarlarındaki kanı oralara yöneltmek için el ve ayakları sallamak ya da sıcak (ya da soğuk) suya koyarak rahatlatmak denenebilir. zonklayıcı baş ağrısı için ise başın üstüne buz torbası yerleştirilebilir. bazı insanların migrene eğilimi fiziksel olarak ötekilerden fazladır. bunun genellikle katılımla ilgisi vardır. eğilim ortadan kaldırılamaz ama nöbetlerin şiddeti kontrol altına alınabilir.
migrenin önlenmesi
migren günlüğü tutmaya bşalayın: nöbetten önceki 24 saat içinde yediğiniz besinleri ve stres yaratabilecek olayları not edin. göz doktoruna gidip muayene olun. gözünüzün kamaşmasını önlemek için güneş gözlüğü kullanın. düzenli yaşayın. zamanında yiyin, dinlenin. fazla yorulmamaya ve telaş içinde hızla yememeye çalışın. kalabalık ve havasız yerlerden kaçının. kendinize özen göstererek stresi azaltın. alabileceğiniz ilaçlar için bir doktora danışın.
migrenle başa çıkma
yastıksız bir yatağa uzanın. oda, sessiz ve loş olsun. boyun, sırt, baş, omuz, karın çevresine, şakaklara ve burun kemeri üstüne masaj yapın. sıkıntılarınızı birisiyle konuşun. soluk alıp verme egzersizi yapın. kollarınız ve ayaklarınızı sallayarak dolaşımın artmasını sağlayın; sonra sıcak ya da soğuk suya koyun. başınızın üstüne buz torbası koyun ya da duş yapın.
başladığı anda korkuyla ve ağlamaklı bi surat ifadesiyle ne yapacağımı şaşırtan ağrı türü.bilinir ki o gece uyku yoktur.zaman zaman ağrının şiddetine göre haydarpaşa numunede son bulur.ağrı sırasında düşünme yetisi kaybedilebilir .basit ağrılar kusabildiğiniz müddetçe geçer.ışığa,sese ve kokuya tahmmül kalmaz.migren ağrısı çektiği billinen insanların yanından hızla uzaklaşmanız tavsiye edilir.
kafamı duvarlara vurmama sebep olan hala çözüm bulamadığım düşünmeme dahi engel olan hadise
toplum için bulaşıcı bir hastalık kadar tehlikeli olan hastalıktır.migrenli insanların sayısı fazlalaştıkça iş gücünde oluşacak kayıplar,konsantrasyon bozuklukları da fazlalaşacaktır.ayrıca uykuda düzensizliğe neden olduğu için bir süre sonra insanı hiç bir şeyden hoşnut olmayan bir hale getirebilir.
mide bulantısı da yapmasa, belki daha bir çekilir hastalık. kafam patlıyo ulan!
(bkz: topamax)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?