ankara

bir şehir ne kadar sıkıcı olursa o kadar sıkıcı,ne kadar taş olursa o derecede binalarla dolu,monoton yaşamınıza dışarıdan bir müdahale olmadığı sürece aynı şeyleri tekrar tekrar yaşarsınız ama bu şehirden gitmek de aklınıza gelmez.entel sokağı konuru,kıro dolu sakaryası,itilmiş kakılmışıyla meşhur ulusu ile bir yanılsamanın içinde güzel bir şehirden daha ne beklenir sorusunu yanıtsız bırakan karanlık şehir.

ilk geldigimde isten eve 15 dakikada donmeye bir turlu alisamamistim. istanbul’a kiyasla gunun 26 saat oldugu sehir.

havasi bu kadar berbat bir $ehir daha yoktur muhtemelen.dun yaz ayindan $ahane bir gunu ya$arken bugun resmen kasirga ya$ayabiliyorsunuz bu $ehirde.

google’da en çok "sex" arayanlar listesinde 5.sırada olan şehir.

http://www.google.com/trends?q=sex&ctab=1&geo=all&date=all

memleketim..özlemle gittiğim hüzünlendiğm sehir

"when i was a little child
bir yokluktu ankara,
apres moi dull and wild
town ne oldu que sera..."

oguz atay

doğduğum ama büyüyemediğim hasret kokan güsel şehir

gün itibariyle tarihinin en sıcak gününü yaşayan şehir.

diyarbakır’a alternatif ikinci başkent.tabi bizim için diyarbakır önemli.yemişim ankarayı.

denizi doya doya özleyebileceğiniz devlet dairelerince dört bir yandan kuşatıldığınız korkup kaçmak istediğiniz anda kalmaya karar verebileceğiniz güzel şehrimiz başkentimiz.

yaşamak zorunda olduğum, yaşanması sıkıcı, soğuk şehir. cadde, binalar ve kalabalık. ötesi yok. devlet daireleri harici hiçbir alamet-i farikası yok. herkesin bir gün mutlaka işinin düştüğü yönetim merkezi. türkiyenin başkenti olduğu gibi, yalakalığın da başkenti.

keşke turkiye’ deki yaşanması en zor bide ustune sıkıcı, soguk ve kasvetli tek şehir ankara olsada geriye kalanları da cennet gibi olsada gidip onlarda yaşasak.

ikinci adresim olan $ehir.hic sevmemesine ragmen haftanin en az yarisini bu $ehirde geciren kac ki$i daha vardir bilemedim gece gece.

ilk adresim olan şehir. hiç sevmemesine rağmen haftanın tamamını bu şehirde geçiren insanlar vardır bir de. zavallıdırlar bunlar.

ankaraya gidip dönmüş olan yahya kemale sorarlar:
-üstad, ankaranın nesini en çok sevdin?
üstad cevap verir:
-istanbula dönüş yolunu

ne kadar sıkıcı,bunaltıcı,kasvetli,soğuk olduğu söylense de bir başkadır ankara.hiç bir şey yapamasanızda çıkıp şöyle bir dolaşmak kızılayda,ulusda,bahçelievlerde vs. kafidir zannımca.zira trabzon gibi bir şehirde yaşıyorsanız ve çıkıp dolaşmak istediğinizde gezebileceğiniz tek bir cadde ve sokak olması dolayısıyla asıl sıkıcı olan şehrin hangisi olduğu konusunda bir durup düşünebilirsiniz..

ankara dısında başka hic bir yerde sehirde yaşayan insanlar icin bukadar onemli olmamıştır parklar. güzel memleketim benim yaşamak lazım ankara’ da sizi kabullenmesinı beklemek lazım tabi bu arada sizinde ankarayı hazmetmenız gerekir. samimi ve sıcaktır. bir mahallede yaşamanın orayı benımsemenın hala önemi vardır ankarada. ozumsemek le alakalıdır ankarayı sevmek yada sevmemek. aidiyet gerektir.

kendimi bulduğum, benim olduğuna dair düşüncelere kapılmama sebep olan güzel şehrim.

umudun baskenti olmasi gerekirken, barindirdigi yoksul halkla umutsuzlugun baskenti olmustur.

şu anda sıcaktan yanmakta olduğum şehir.kurtulmak için herşeyi yapacağım şehir.