ankara

4 yıl Ankara'da okumuşluğum var, bu mevsimde bu denli yağmur görmedim. Yapılmayan alt yapıların bedeli Mansur Başkan'a patladı.

son iki gundur afet boyutunda bir yagis ile mucadele eden baskent.

https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/ankarada-saganak-valilik-aciklama-yapti-7699899/

Tamı tamına bir orta anadolu enstantanesidir.

Başkent olduğuna bakmayın. Konya'ya da gitseniz, benzer manzaralara şahit olacaksınız. İkliminden hiç bahsetmiyorum. Yazın ortasında, bir akşam vakti size yana döne polar arartan bir saçmalığa sahip diyeyim, anlayın.
An itibariyle 'halen' soğuk esen esintisi ile "bu ne lan böyle yaz mı olur?" dedirtmektedir.

Aaah hayallerimin şehri.. Lise çağlarım ardından üniversite çağlarıım.. Okuldan çıkınca kurtuluş parkında çekirdek kolalar.. Sevgiliden ayrılınca yapılan kızılay-cebeci yürüyüşleri. Karanfil girişinde her zaman yapılan eylemler, Bir türlü gelmeyen egoları, Anlamsız mimarisi ile kızılay avmsi, konur donkişot kafenin biricik osman abisinin samimiyetiyle içilen kupa çaylar.. İyi ki yolum bir kere ankaraya düştü de bu güzellikler yaşandı iyi ki!

aşırı sıcaklar nedeniyle yarın kamuda çalışan, hamileler ve engelliler ile kalp, beyin, solunum sistemi, karaciğer, böbrek rahatsızlığı olanlar ve kanser hastaları idari izinli sayilacaklar.

türkü söylemenin ve ateş yakmanın yasaklandığı şehir.

“Ankara ili genelinde cadde ve sokaklarda güneş battıktan sonra gece geç saatlere kadar ateş yakıldığı ve yüksek sesle çevreyi rahatsız edici şekilde şarkı, türkü, marş vb. sloganlar atılarak eylem yapıldığı görülmektedir. Bu durum vatandaşlarımızı tedirgin etmekte, kamu düzeni ve güvenliğini bozmakta, terör örgütlerinin eylem yapan topluluklara yönelik bombalı saldırı yapma riskini artırmakta ve güvenlik güçlerinin bu olaylara müdahalesini zorlaştırmaktadır. Bu sebeple; ilimiz genelindeki cadde ve sokaklarda güneşin batımından sonra ateş yakmak suretiyle eylem yapılması, yüksek sesle çevreyi rahatsız edici şekilde şarkı, türkü, marş vb. sloganlar atmak suretiyle toplantı, basın açıklaması vb. her ne suretle olursa olsun eylem yapılması, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17. maddesi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/C maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 11/m maddesi hükümleri kapsamında yasaklanmıştır.”

bayramdan bu yana istisnasız her sabah ve her akşam acayip bir trafik var. önce okullar açıldı diye dedik, bitmedi. sonra soğuklar geldi diye dedik, yine bitmedi. ilginç bir artış söz konusu. ayrıca her akşam çeşitli yerlerde en az 3 - 5 kaza oluyor. yağışlar da başladı. hayırlısı diyelim...

üniversiteyi bitirip hayatımı sürdürmekistediğim şehir. eğer türk olmak nedir merak ediyorsanız bu şehirde türkiye hakkında bütün cevaplar mevcut..

lise yılları ankara'da geçenlerin kolay kolay unutamayacağı şehirdir. hele bir de keyif bar (yeni adıyla papaz bar) tadını alanların, uyduruk kaydırık kafe köşelerinde sevgilisiyle meşk edenlerin, it gibi sevip aldatılıp terkedilenlerin sikseler unutamayacakları şehirdir.

i. melih'i bunca sene sırtında taşıyacak çoğunluğu barındırması sebebiyle sövgülerden sövgü beğendiren şehirdir.

uzatmaya gerek yok la değişik şehirdir, çekilip gidilesi şehirdir, yok yok kalınası şehird... saçmalama gidil... kalı.. git...

eskiden turkiye'nin baskentiydi.

ekim 2015 den bu yana terorun baskenti. sanirim teroristlerin en rahat saldiri duzenleyebildikleri il burasi, ustelik baskent, bir ulkenin yoneticilerinin hepsinin bulundugu yasadigi yer, bir ulkenin can damari, en korunakli ili., kisibasina dusen mit gorevlisi ve polis sayisi muhtemelen 3 falandir.

buna ragmen talan ettiler baskenti, cani sikilan arabasina bomba yukleyip ankara sokaklarinda patlatmaya basladi. ankara'da yasayan insanlarin psikolojisi oyle bir hal aldi ki, yakinlarinda kola kapagi acmaya kalksan yerlere yatacaklar hakli olarak.

peki neden?

tum bu yasananlarin sorumlusu kim?

onu da evlerinde sabirla bekleyen %50 lik kitleye sormak lazim.

mutlular mi acaba..

üstüste yaşanan patlamalardan sonra halkının psikolojisini tahmin bile edemediğim başkent. düşünsene sözlük yüzlerce ölüm belki bini aşkın yaralı. bunların kötü etkilenen arkadaşları, ailesi yakınları derken çok fazla sayıda insan az yada çok olaylardan nasibini aldı.

son altı ayda malesef üç tane patlama yaşayan başkentimiz.

üniversite hayatım boyunca yaşadığım, küçük bir şehirden gelmemden mütevellit hayran kaldığım, edindiğim dostluklardan sonra ayrılmanın çok zor geldiği ve şimdi; bu yaşananlardan sonra geriye bakıp hüzünlendiğim, orada bıraktıklarım için endişe duyduğum şehir.

havaalani yolunun adinin acilen "propaganda bulvari" olarak degistirilmesi gereken sehir. iki-uc evdeki mhp bayragi disinda her apartmanda "bizim sokaga hizmet getirin" afisi, her sirket binasinda "bana da ihale verin" pankarti var.

bi de tek basina kalan bi insan icin buyuk olmasina ragmen bu kadar sikici baska bi sehir yoktur herhalde. ızmir'de bostanli sahile, alsancak'a; istanbul'da sultanahmet'e, galata'ya falan gider insan. burada varsa yoksa avm bi de melih'in otobotlariyla dinazorlari. ulan 6 milyonluk sehirde 1(yaziyla "bir") tane hostel var, 1. ankara, senin butun fiskiyelerini kiracam.

tek kelime ile özetlenen şehir: (bkz: çimento)

şehir ayrı beton, insanı beton ama o kadar tozun içinde kazanılan dostluklar bir başkadır.

teknik olarak ulkemizin her yerine kiyi seridindeki bolgelerden daha avantajli olarak erisebilecegimiz baskentimizdir. ıstanbul gibi her yeri beton olan sehirden sonra gercekten sosyal yonden tatmin etmicegini dusunen varsa en azindan daha huzurlu. birde belediye degisse artik.

yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kuraktır.

ilk defa gittim. atakule güzel. istanbulla kiyaslarsak hayat ucuz. insanlari kaba. otobüsleri minibusleri felaket eski. melih gökçek ve üst geçit ilişkisi efsaneleri doğru. öyle garip bir başkent.

havası bugün 16 derecedir. yanlış okumadınız. eksi değil. artı 16 derece. yani bildiğin bahar.