ankara

hayatımı bir hiç uğruna berbat ettiğim şehir...

ankara ağzından birkaç sözcük...

altatar : altılı tabanca
avsunlu : zehir tesir etmeyen
bazlama : sacda pişirilen ekmek
bil : bel
bisleğeç: pişen hamuru sacta çevirmek için yassı tahta
capıt : bez parçası
cıngı : kıvılcım
çepken : efe yeleği
çot: sakat
döş : göğüs
enteri : entari
farçalamak : şımarmak
günüleme : kıskanç
hayrat : işine devamsız
höşmerim : bir yemek
husalanmak : merak etmek
kaykılmak : yan gelip yatmak
okkalı : ağır
zati : zaten

gittimi geri dönmek güzeldir.

bugun pek acayip bir havası var.kah yağmur yağıyor, gök gürlüyor kah güneş tepenizden bakıyor. anlamadım gitti.

dünkü devasa dolu yağışının ardından bugunku güneşli gün şaşırtmıştır. halbuki meteoroloji bu hafta tum yağışlı geçecek dediydi.

tüm hafta yağışlı geçecek denilen ankarada yine yağmur yok, hatta güneşli bir gün yaşanmaktadır.

havasına güvenilmeyen şehir.

5 dakika bir yağmur yağdı ki kulakları sağır edercesine gürültülüydü. ama şimdi güzel bir bahar havası hakim, penceremden bakınca her yer yeşil, hafif bir esinti dalları oynatıyor, bir yandan kuşlar ötüyor. sanırım sevmeye başladım ben bu şehri.

24 saat sonra kavuşacağımdır. özlem dağlıyor yüreğimi sözlük...

(bkz: breh breh breh)

yaklaşık 168 saat sonra kavuşacağımdır.

ankara büyükşehir belediye meclisi’nde yapılan oylamayla,yeni amblemi "kedi gözü" olan şehir.

http://www.trt.net.tr/haber/haberdetay.aspx?haberkodu=06f5f4a0-142c-4e6d-976d-325949d1b534

http://www.bobiler.org/default.asp?yon=evet

hipodrom caddesi’ndeki içme suyu şebeke hattı bağlantı çalışmaları nedeniyle 27 haziran pazar günü 08.00 ile 24.00 saatleri arasında su kesintisi yapılacakmış.

su kesintisi yapılacak yerler şöyle:

yenimahalle’de, büyükşehir belediyesi başkanlık binası, ego otobüs daire başkanlığı, sebze toptancı hali, türk patent enstitüsü, fen işleri daire başkanlığı, emniyet müdürlüğü ve mke hurda müdürlüğü.

altındağ’da, iskitler ile yeni ziraat mahallesi’nin bir bölümü, altındağ fen işleri müdürlüğü, atatürk kültür merkezi ve hipodrom civarı.

son iki senedir, haziran’ı mayıs’ına donusen guzel sehrim..gel be yaz artık..

(bkz: orhan özdemir)

güneşi gördüm nihayet günler sonra bu şehirde. arada sırada kapansa da hava sanırım yağmurları savdı.

zaten olmayan gece hayatı hafta içi hiç yoktur. haftaiçi hangi eglence mekanına giderseniz gidin boştur.

insan kaybolamıyor bile bu kentte...

yazın eziyet olduğu kenttir. sebebi ise hava değil insanıdır.

sokağa yazlık kıyafetlerle çıkıp da rahat etmek namümkündür. kah bakışlar kah laf atmalar bi rahat vermez insana, hatta yanındakini katil bile edebilir.

yazları, kadınlarının/kızlarının giyim tarzları çok daha dikkat çekici olan kenttir.

(bkz: bir sosyal etkinlik olarak laf atmak)

çok sevdiğim fakat sokaklarının binalarının üstüme geldiğini düşündüğüm beni yok etmek için elinden geleni ardına koymayan güzide şehir. ama yinede çok seviyorum yağmurlu havalarda sokağa çıkıp bir banka oturup çakan şimşeklerin ışığında şehri izlemeyi yada gecenin bir yarısında boş sokaklarında gezmeyi ve hafızamda güzel izler bırakan yerlerini uzaktan izlemeyi sanki anılarım canlanacakmışçasına.. kısacası seviyorum seni ankara...