eski hakem, eski futbol yorumcusu, eski sovmen, yeni dansoz
ahmet çakar
bulbulun cektigi dili belasi derler ya.iste aynen oyle bir kisilik.
mesut yar la uyan turkiyede bikinili montaj resmi gosterilmis olan kisilik.
son bir kaç gündür medyamızın bunca önemli mesele varken bir numaralı gündem konusu haline gelmiştir. bu medyaya internet tayfası da dahildir. milletin işi gücü yok bu adama bikini giydirmeye çalışıyor.
ya allah aşkına bir oturup düşünün. hiçbiriniz böyle espriler yapmadınız mı arkadaş arasında? kaldı ki bu adam da bunu aslında yayında demedi, yayın arasında kuliste diyip diğer yayın arkadaşları da yayın esnasında hatırlatınca "böyle böyle dedim" demiştir. ve bunun espri olduğunu söylemesine gerek kalmadan gayet de eğlenerek demiştir.
kendisini zerre kadar sevmem. ama bir işin boku çıktıkça, o bokunu çıkaranlardan tiksinti geliyor. ahmet çakar’ı sevmeyen ben de dahil kısım acaba ekranda gördüğünde izlemiyor mu bu adamı? hoşumuza gitmese de bizi kendisine çeken bir tarzı var işte herifin ve bu tarz içinde "fenerbahce sevilla’yı elesin bikini giyerim" gibi bir cümle de var. espriydi, bir hadi iki gün gülünür, eğlenilir. ama iş üçüncü dördüncü güne sarktığında hala bu konuyu konuşanın zekasından şüphe edilir.
yahu bu adam yanlış bir şey mi söyledi? ne dedi adam "fenerbahce’nin sevilla’yı elemesi süpriz olur, ben de bikini giyerim" şimdi bir bakın bakalım bu turu kimin geçmesi daha mantıklı geliyordu maçtan önce. son iki sezonun uefa şampiyonu sevilla’nın mı, yoksa avrupadaki en büyük başarısı uefa’da 2. tur olan fenerbahce’nin mi? fenerbahceli taraftarların bile %70 tura inanmıyordu da şimdi hepsi nedense çoşuverdi.
en nihayetinde taşak oğlanını da buldular. tanımam etmem kendisini ama eminim bir çok fenerbahceli’den daha fazla sevinmiştir bu tura kendisi.
edit: özellikle kendilerinin televizyon medyasından çok daha mantıklı eleştiri yaptığını iddia eden bütün sözlüklerden tiksindim. sığlık dizboyu.
ya allah aşkına bir oturup düşünün. hiçbiriniz böyle espriler yapmadınız mı arkadaş arasında? kaldı ki bu adam da bunu aslında yayında demedi, yayın arasında kuliste diyip diğer yayın arkadaşları da yayın esnasında hatırlatınca "böyle böyle dedim" demiştir. ve bunun espri olduğunu söylemesine gerek kalmadan gayet de eğlenerek demiştir.
kendisini zerre kadar sevmem. ama bir işin boku çıktıkça, o bokunu çıkaranlardan tiksinti geliyor. ahmet çakar’ı sevmeyen ben de dahil kısım acaba ekranda gördüğünde izlemiyor mu bu adamı? hoşumuza gitmese de bizi kendisine çeken bir tarzı var işte herifin ve bu tarz içinde "fenerbahce sevilla’yı elesin bikini giyerim" gibi bir cümle de var. espriydi, bir hadi iki gün gülünür, eğlenilir. ama iş üçüncü dördüncü güne sarktığında hala bu konuyu konuşanın zekasından şüphe edilir.
yahu bu adam yanlış bir şey mi söyledi? ne dedi adam "fenerbahce’nin sevilla’yı elemesi süpriz olur, ben de bikini giyerim" şimdi bir bakın bakalım bu turu kimin geçmesi daha mantıklı geliyordu maçtan önce. son iki sezonun uefa şampiyonu sevilla’nın mı, yoksa avrupadaki en büyük başarısı uefa’da 2. tur olan fenerbahce’nin mi? fenerbahceli taraftarların bile %70 tura inanmıyordu da şimdi hepsi nedense çoşuverdi.
en nihayetinde taşak oğlanını da buldular. tanımam etmem kendisini ama eminim bir çok fenerbahceli’den daha fazla sevinmiştir bu tura kendisi.
edit: özellikle kendilerinin televizyon medyasından çok daha mantıklı eleştiri yaptığını iddia eden bütün sözlüklerden tiksindim. sığlık dizboyu.
bu denli tepki verilmesini doğru bulduğum yazar. tabi ki hepimiz yapmışızdır bu türlü meydan okumaları... ama kendini çok zeki sanıyorsan, gazeteciyim diyorsan, bir de üstüne doktorluk gibi ulvi bir mesleği icra ediyorsan ağzından çıkanlara dikkat edeceksin. bu eğer kamera önünde söylenmemişse, arkadaşlarının da söylememesini sağlayacaksın.
dahası önceden buna benzer yorumlar yapmamış olacaksın. hatırlayınız liverpool - bjk maçından önce, " bjk’nin yenme ihtimali milyonda bilmem kaç diyemiyorum, çünkü yok öyle bir ihtimal" demişti. ha bjk yendi mi? yenemedi
ama...
ama’sı şudur.gazeteci olmanın bazı sorumlulukları vardır. her ağzına geleni söyleyemezsin. dersin ki "fener eleyemez, kartal yenemez. yenerlerse büyük sürpriz olur." herkesin fikrine katılmış olursun. ama farklı olmak adına böyle saçmalıklara giremezsin.
bugün doğu’da bir çobana sorsanız, ahmet çakar’ın bikinili fotomontaj görüntülerini görmüştür. akıllı bir adam isen buna da olanak vermeyeceksin.
bikini muhabbeti bence iyice sündürülmeli ki, bir daha böyle densizler çıkıp acayip açıklamalar yapmasınlar.
dahası önceden buna benzer yorumlar yapmamış olacaksın. hatırlayınız liverpool - bjk maçından önce, " bjk’nin yenme ihtimali milyonda bilmem kaç diyemiyorum, çünkü yok öyle bir ihtimal" demişti. ha bjk yendi mi? yenemedi
ama...
ama’sı şudur.gazeteci olmanın bazı sorumlulukları vardır. her ağzına geleni söyleyemezsin. dersin ki "fener eleyemez, kartal yenemez. yenerlerse büyük sürpriz olur." herkesin fikrine katılmış olursun. ama farklı olmak adına böyle saçmalıklara giremezsin.
bugün doğu’da bir çobana sorsanız, ahmet çakar’ın bikinili fotomontaj görüntülerini görmüştür. akıllı bir adam isen buna da olanak vermeyeceksin.
bikini muhabbeti bence iyice sündürülmeli ki, bir daha böyle densizler çıkıp acayip açıklamalar yapmasınlar.
ayrıca fenerbahçe sevillayı elememiş olsaydı bu adam ve yandaşları biz demiştik şeklinde ortaya çıkacaklardı, reklam yaptı evet ama bugün gördüm ki sadece bir kişi ahmet çakar başlığına entry girmiş sonrası malum.
(bkz: vallahi benim aklıma gelmişti)
(bkz: vallahi benim aklıma gelmişti)
bağdat caddesinde, bilboardlarda, bilmem nerede boğa heykelinin üzerinde bikinili fotoğrafları boy gösterince bu hafta aynı programda söyledikleri şunlardır;
- ne mutlu bana ki, son bir haftada türkiyenin gündemini biraz olsun değiştirdim, milyonlarla ifade edilebilecek bir seyirci kitlesini biraz olsun eğlendirdim.
ey ahmet çakar türkiye’de zaten en kolay değişen şey gündemdir. türkiye malezya olur mu diyerek yeniden akpnin meclise girmesi, halkın oylarını kazanmasını, seçimin gündemini, türban diyerek sınır ötesi harekat gündemini hiç mi değiştirmedik?
tükürdüğünü yalamak işte tam olarak budur. ha tükürdüğünü yalamak bikiniyi giymemek de değildir. gündemi değiştirdiğini sanarak kendini ve insanları kandırmasıdır. galatasaraylı da olsam sevindiğim fenerbahçe başarısını küçümsemektir.
- ne mutlu bana ki, son bir haftada türkiyenin gündemini biraz olsun değiştirdim, milyonlarla ifade edilebilecek bir seyirci kitlesini biraz olsun eğlendirdim.
ey ahmet çakar türkiye’de zaten en kolay değişen şey gündemdir. türkiye malezya olur mu diyerek yeniden akpnin meclise girmesi, halkın oylarını kazanmasını, seçimin gündemini, türban diyerek sınır ötesi harekat gündemini hiç mi değiştirmedik?
tükürdüğünü yalamak işte tam olarak budur. ha tükürdüğünü yalamak bikiniyi giymemek de değildir. gündemi değiştirdiğini sanarak kendini ve insanları kandırmasıdır. galatasaraylı da olsam sevindiğim fenerbahçe başarısını küçümsemektir.
bir kısım fenerbahce taraftarının ne kadar da ilkokul 3 tarzında esprilerle mutlu olabildiğini bize göstermiş adamdır. en azından bu konuda saygı duydum kendisine.
sunucusu olduğu şansa bak programında tabir-i caiz ise insanı çileden çıkaran şahsiyettir. bekara karı boşamak kolay derler ama, orada yarışmacı olsam kafa göz dalar, youtube sitesinde nesiller boyu seyredilir olurdum.
bikiniyle, bikini giyen insanlarla ilgili bir problemi olduğu izlenimi veren, bu problemin semptomlarının muhteviyatında bulunduğu programlarda, katıldığı dost meclislerinde birdenbire, hiçbir alakası olmadığı halde, ülkenin sosyoekonomik yapısı hakkında konuşurken "beyler, x takımı y takımını yensin, bikini giyerim ben" deyip akabinde, sanki hiçbir şey olmamışcasına köyden kente göçün ülke ekonomisi üzerindeki etkilerinden bahsedip, yine konunun en olmadık yerine "beyler, x takımının formasını giyeceğime bikini giyerim" diyerek kendisini belli ettiği garip bir bireydir.
bülent ersoya diva diyerek nefretimi kazanmıstır, kınıyorum
chelsea galibiyetinden sonra renk değiştirme özelliğine sahip olmuştur kendileri. geçenlerde bir bayan giyim mağazasında görmüşler çakarı."yeni galibiyetler için ne giyme sözü versem acaba?" diye düşünüyormuş.
kaynak: ahmet çakarın götü.
kaynak: ahmet çakarın götü.
fenerbahce chelsea macindan sonra,artik dansoz kiyafeti giyinmesini bekledigimiz ki$iligimsidir.
fenerbahçenin üzerinden oynayarak, yok kaybederler onu giyerim bunu giyerim diyip, medyada kalmayı başaran, fenerli arkadaşlarımızın gazıyla, söyledikleri laflarla kendini daha da medyatik konuma getiren zeki bir şovmen abimiz.
türk halkını galeyana getirme yollarını çok iyi bilen zat,düzgün diksiyonu ve kültür birikimi kendisine çok şey katıyor en azından erman toroglu gibi sürekli argo konusup küfür etmiyor.eski hakem,eski futbol yorumcusu yeni şovmen.
(bkz: büyük şef)
(bkz: büyük şef)
kendisiyle ilgili türkiye’de bulunan birçok ki$inin alakası / ilgisi / bilgisi olan adam. fakat bu eğilim / ilgi türevi olaylardan daha önemli bi konu var ki, evet belki bunu geç fark etmi$ olmaktan dolayı bir parça kusurlu sayabilirim kendimi. o durum ise $u: bu ülkede, bu adamla (bu derken sayın ahmet çakar müstesna ki$iliği yanlı$ anla$ılmasın) ilgili herkesin bir anı’sı var. hatta evet artık benim de var. $öyle ki:
bugün birtakım i$lerim vardı halledilmesi gereken, hatta geceden üzerime dert olma potansiyelini hissettiğim... neyse, gündüz gözüyle yarasalar sokaklara dolu$madan hepsini hal çaresine sokayım, faturalar temerrüde dü$mesin, dostlarım kırılmasın, sonra sayın ev’ime geri döneyim tandanslı tahayyüllerim vardı evden çıkarken... çıktım evden, sonradan (nasıl oldu bilmiyorum) sallana sallana hallettim bütün olaylarımı ve ak$am üstü evime doğru yollandım ve evime ula$tım. standardize bir durum yani. normal. evet. (inanın mutluy(d)um hatta) elhasılı, eve gelip oturma i$lemini ba$lattıktan sonra; tv denilen eloğlu men$eli alette, fransa’nın euro 2008 maçı olduğunu gördüm... bu görme a$amasında da, önce, nedeni bilinmez bi’ halde pek bir heyecanlandım, pek bir sevindim; bu maçı izleme konusunda pozitif dü$üncelerim geli$ti hatta... akabinde en sevdiğim gıda kahveceğimizi alıp, atv’de maç öncesi kiritik / analiz / sentez olaylarının hepsine birden tur bindirilen eoruikibinsekizbizdensorulurgerisikakayesin muhteviyatlı yayınını dikizlemeye koyuldum. evet.
ve o anda, müstesna adamla kar$ı kar$ıya kaldık. ahmet çakar, bo$ bir oda ve ben... itiraf etmeliyim ki, önce biraz çekinmedim de değil hani, o sol i$aret parmağını ekranları ba$ında oturan (sayısını benim hesaplayamadığım) “millonlara” (öyle mi deniyordu) savurmasından... sonradan, “vardır bi bildiği ”moduna geçip, duvardaki saat ile tv ekranı arasında gözlerime egzersiz yaptırmaya karar verdim... 1 dakika, 2 dakika, 3 dakika, çakar konu$uyor, 4 dakika, 5 dakika, 6 dakika, çakar konu$uyor, 7 dakika, 8 dakika, çakar konu$uyor, 9 dakika, 10 dakika.... ve i$te tam o anda, tam o anda beynimde tüm paratonerlere bağı$ıklık kazanmı$ bir fikir peyda oldu:
-yahu bu adam her $eyi biliyor!!!!!
kesinlikle doğru. ben de ilk dü$ündüğümde “ya olmaz öyle hede ” dedim, lakin bu durum realite... futbolcuların (ömründe bir kere bile profey$ınıl futbolcu olmadığı halde) yaptıkları antrenmanların uzunlukları / sürelerinden, topçuların yatma / kalkma vakitlerinin anla$mazlık olmasın halinde maç saatinde ya$ayacak uyumsuzluktan, fifa ba$kanının hakem atamalarında yaptığı izafi durumların; maçların sonucunu müspet / menfi $ekilde etkilediğinden, insanların (tümevarımı futbol dünyasında bulunan ki$ilerden yapıyor) toplum içerisinde yaptıkları davranı$ların kariyerlerini etkilediğinden, bu etkileni$ halinde yapılması gerekenlerden... her $eyi... her $eyi...
ve tam bu fark edi$ anında, o anda istedim ki, ke$ke bütttüüüün bu i$leri ahmet çakar yapsa. yani fifa ba$kanı koltuğundan “hoop” kaldırsak da, yerinde çakar geçse. fifa 2008’deki “12 hakemi”n (sayısı öyleymi$) hepsinin sözle$melerini iptal etsek de, tüm bu maçları yalnız ba$ına ahmet çakar yönetse... hatta milli takım oyuncularımızı haber etsek de, yerlerini “her konudaki enformasyona nükteli yorum yapabilme uzmanı ahmet çakar”a devretseler.. hatta milli takımın helldorado’lu reklamında; servet yerine sağdan ortayı ahmet çakar yapsa, emre yerine de voleyi ahmet çakar vursa...
ne güzel olurdu...
***
i$te sonuç itibarıyla benim kendisiyle ilgili güzel fikirlerim olu$mu$ bulunmakta, bundan dolayı ayrı bi celebrity hissediyorum kendimi.
ha maç mı ne oldu. bilmem. sonradan geli$ gidi$ yönünü çözemediğim bir $evksizlik olu$tu o maçı izleme konusunda... ya bu arada bu saat fazla gürültülü çalı$ıyor sanki.
bugün birtakım i$lerim vardı halledilmesi gereken, hatta geceden üzerime dert olma potansiyelini hissettiğim... neyse, gündüz gözüyle yarasalar sokaklara dolu$madan hepsini hal çaresine sokayım, faturalar temerrüde dü$mesin, dostlarım kırılmasın, sonra sayın ev’ime geri döneyim tandanslı tahayyüllerim vardı evden çıkarken... çıktım evden, sonradan (nasıl oldu bilmiyorum) sallana sallana hallettim bütün olaylarımı ve ak$am üstü evime doğru yollandım ve evime ula$tım. standardize bir durum yani. normal. evet. (inanın mutluy(d)um hatta) elhasılı, eve gelip oturma i$lemini ba$lattıktan sonra; tv denilen eloğlu men$eli alette, fransa’nın euro 2008 maçı olduğunu gördüm... bu görme a$amasında da, önce, nedeni bilinmez bi’ halde pek bir heyecanlandım, pek bir sevindim; bu maçı izleme konusunda pozitif dü$üncelerim geli$ti hatta... akabinde en sevdiğim gıda kahveceğimizi alıp, atv’de maç öncesi kiritik / analiz / sentez olaylarının hepsine birden tur bindirilen eoruikibinsekizbizdensorulurgerisikakayesin muhteviyatlı yayınını dikizlemeye koyuldum. evet.
ve o anda, müstesna adamla kar$ı kar$ıya kaldık. ahmet çakar, bo$ bir oda ve ben... itiraf etmeliyim ki, önce biraz çekinmedim de değil hani, o sol i$aret parmağını ekranları ba$ında oturan (sayısını benim hesaplayamadığım) “millonlara” (öyle mi deniyordu) savurmasından... sonradan, “vardır bi bildiği ”moduna geçip, duvardaki saat ile tv ekranı arasında gözlerime egzersiz yaptırmaya karar verdim... 1 dakika, 2 dakika, 3 dakika, çakar konu$uyor, 4 dakika, 5 dakika, 6 dakika, çakar konu$uyor, 7 dakika, 8 dakika, çakar konu$uyor, 9 dakika, 10 dakika.... ve i$te tam o anda, tam o anda beynimde tüm paratonerlere bağı$ıklık kazanmı$ bir fikir peyda oldu:
-yahu bu adam her $eyi biliyor!!!!!
kesinlikle doğru. ben de ilk dü$ündüğümde “ya olmaz öyle hede ” dedim, lakin bu durum realite... futbolcuların (ömründe bir kere bile profey$ınıl futbolcu olmadığı halde) yaptıkları antrenmanların uzunlukları / sürelerinden, topçuların yatma / kalkma vakitlerinin anla$mazlık olmasın halinde maç saatinde ya$ayacak uyumsuzluktan, fifa ba$kanının hakem atamalarında yaptığı izafi durumların; maçların sonucunu müspet / menfi $ekilde etkilediğinden, insanların (tümevarımı futbol dünyasında bulunan ki$ilerden yapıyor) toplum içerisinde yaptıkları davranı$ların kariyerlerini etkilediğinden, bu etkileni$ halinde yapılması gerekenlerden... her $eyi... her $eyi...
ve tam bu fark edi$ anında, o anda istedim ki, ke$ke bütttüüüün bu i$leri ahmet çakar yapsa. yani fifa ba$kanı koltuğundan “hoop” kaldırsak da, yerinde çakar geçse. fifa 2008’deki “12 hakemi”n (sayısı öyleymi$) hepsinin sözle$melerini iptal etsek de, tüm bu maçları yalnız ba$ına ahmet çakar yönetse... hatta milli takım oyuncularımızı haber etsek de, yerlerini “her konudaki enformasyona nükteli yorum yapabilme uzmanı ahmet çakar”a devretseler.. hatta milli takımın helldorado’lu reklamında; servet yerine sağdan ortayı ahmet çakar yapsa, emre yerine de voleyi ahmet çakar vursa...
ne güzel olurdu...
***
i$te sonuç itibarıyla benim kendisiyle ilgili güzel fikirlerim olu$mu$ bulunmakta, bundan dolayı ayrı bi celebrity hissediyorum kendimi.
ha maç mı ne oldu. bilmem. sonradan geli$ gidi$ yönünü çözemediğim bir $evksizlik olu$tu o maçı izleme konusunda... ya bu arada bu saat fazla gürültülü çalı$ıyor sanki.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?