kızlırmak’ın dınledıkce dıyar dıyar dolastıran turkusu..
basta okudugu sıır kısmını bulamadım ama sozlerı soyle:
adıyaman yolu yaman
vay vay yavrucağım
amman amman yavrucağım
dön gel dayanamam
sesimi duy ver elini
kalk gidek dağlara
tütün kokan ovalara
dön gel dayanamam
adıyaman yolu duman
vay vay yavrucağım
tay tay yavrucağım
dön gel dayanamam
gözlerin nereye bakar
gör gör yavrucağım
sana neler alacağım
dön gel dayanamam
edit:
sarkının basındakı sozler:
heveslık eyledım
yavru yetırdım;yetırdım
o da hayalınan dusumus meger,dusumus meger
yavrumu gozumden ayırmam derdım ah derdım
kurdugum hayallar bosumus meger,bosumus meger..
bunu boyle yazan elbette haktır haktır
kereme dunyanın bunhranı coktur,buhranı coktur
yokladım yavrumun yarası yoktur,yoktur
yurekte yarası besımıs meger,besımıs meger..
adıyaman
aynı zamanda adıyaman yöresinde anonim söylenen oğuz aksaçın istiklal caddesinde klip çektiği ve yanık yanık okuduğu bir türkü vardır ki dillere destan denebilir. güftesi şöyledir;
düz dara yar düz dara
yar zülüfün düz dara
doksandokuz yarem var
sen açtırdın yüz yara
oy aman aman aman
burası adıyaman
alem düşman kesilir
seni sevdiğim zaman
düzdedir yar düzdedir
yar zülüfün dizdedir
nice güzeller sevdim
hala gönlüm sendedir
düz dara yar düz dara
yar zülüfün düz dara
doksandokuz yarem var
sen açtırdın yüz yara
oy aman aman aman
burası adıyaman
alem düşman kesilir
seni sevdiğim zaman
düzdedir yar düzdedir
yar zülüfün dizdedir
nice güzeller sevdim
hala gönlüm sendedir
güneydogu bölgesinde en cok alevi nufusunu barindarin il.
dun 5,1 $iddetinde bir depremle sarsildi.pek cok evde hasar olu$tu ancak olu yahut yarali yok.
samsat ilçesi, 3,5 şiddetinde bir depremle sarsıldı. deprem adıyaman merkezde de hissedildi.
(bkz: samsat)
adıyaman, adıyaman ilinin merkezi olan şehirdir. malatya vilayetinden ayrılarak 1 aralık 1954te demokrat parti desteğiyle il olmuştur. güneydoğu anadolu bölgesinde fırat nehrinin batısında yer almaktadır. atatürk barajının büyük bir kısmı adıyaman sınırları içerisinde yer alır. adıyaman, şanlıurfa, gaziantep, şırnak, siirt, batman ve mardin illerini içine alan topraklardaki sulama ve enerji üretimine yönelik bir proje gerçekleştirilmiş ve bu proje gap olan güneydoğu anadolu projesidir. bu proje uygulamaya konulmasından dolayı su altında kalmış antik yerleşim bölgelerinde arkeolojik araştırmalar yapılmıştır. coğrafi yapısı nedeniyle binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak noktası olduğu için insanlık tarihi boyunca eşi az görülen medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. kommegene krallığına ait kalıntılar ise nemrut dağında yer alır.şehrin nüfusu 2008 yılına göre 197.014tür.1945te 10.000 olan nüfusu 1990da 100.045e, 2000de 178.538e, 2007de 191.627ye çıkmıştır.
2006 yılında adıyamanda adıyaman üniversitesi kurulmuştur.
http://tr.wikipedia.org/wiki/ad%c4%b1yaman
2006 yılında adıyamanda adıyaman üniversitesi kurulmuştur.
http://tr.wikipedia.org/wiki/ad%c4%b1yaman
(bkz: menzil)
tarihçe
adıyaman ismi:
adıyaman isminin menşeyi hakkında çeşitli rivayetler vardır.
birinci rivayete göre; perre şehrinde cereyan ettiği belirtilen bir olaya bağlanmaktadır. farrin yada perre olarak bilinen şehirde put’ a tapan bir babanın yedi oğlu, babalarında evde olmadığı bir gün bütün putları imha ederek allah’ın (hz. isa’nın söylediği gibi) bir olduğunu kabul ve ilan ederler. putperest baba durumu öğrenince yedi oğlunu da öldürür. babaları tarafından öldürülen yedi kardeşin hatırasına farrin (perra=pirin)’ de bir manastır yaptırılır. bu olaydan ötürü de şehre yedi yaman adı verilir. yedi yaman zamanla adıyaman şekline dönüşür.
ikinci rivayete göre; adıyaman şehrinin ortasında yaptırılan mansur’un kalesi olarak bilinen kale’ ye halk, hısn-ı mansur ismini vermiştir. hısn-ı mansur isminin menşeyi hakkında iki ayrı rivayet mevcuttur. kaynaklarda vii. yüzyılda buraya gelen emevi komutanlarından kays kabilesine mensup mansur. caveneye izafetle bu ismin verildiği rivayet edilmekte ise de başka bir rivayete göre bu ismin abbasi halifesi ebu cafer el-mansurun adından gelmektedir. zamanla halk arasında telâffuz şeklinin de değişmesiyle “hüsnü mansur” olarak bu şehrin ismi değiştirilmiş olmaktadır.
üçüncü rivayete göre; adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi, şehrin çevresinin de meyve ağaçlarıyla kaplanmış olmasından dolayı güzel vadi anlamında olan “vadi-i leman” (güzel vadi) kelimesinin söylenişi zamanla değişmiş ve halk arasında “adiyaman” şekline dönüşmüştür. ancak, hısn-ı mansur yani hüsnü mansur ismi 1926’ ya kadar resmi ad olarak kalmıştır. 1926 yılından itibaren bakanlar kurulu kararları ile şehrin ismi tekrar adiyaman olarak değiştirilmiştir.
adıyaman’ın tarihçesi:
adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. adıyaman palanlı mağarasında yapılan incelemelerde kent tarihinin m.ö. 40.000 yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır.
yine samsat-şehremuz tepedeki tarihi bulgulardan m.ö. 7.ooo yılına kadar paleolitik, m.o. 5.000 yıllarına kadar neolitik, m.ö. 3.ooo yıllarına kadar kalkolitik ve m.o. 3.0oo-1.200 yıllan arasında da tunç çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. bu dönemde bölge hititlerle mitannilar arasında el değiştirmiş ve hitit devletinin yıkılmasıyla (m.ö. 1.200) karanlık bir dönem başlamıştır. m.ö. 1.2ooden frig devletinin kuruluşu olan m.ö. 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. ancak; bu dönemde yöre, asur etkisine girmeye başladığından, samsatta bulunan asur etkili mühürler ve kahta eskitaş köyünde bulunan hitit hiyeroglifi ile yazılmış kitabeler, anadoludaki tarihi silsilenin ilimizde de aynen devam ettiğini, göstermektedir. bu dönemde adıyaman ve çevresinde hitit devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan geç hitit şehir devletlerinden biri olan kummuh devleti hüküm sürmüştür.
m.ü. 9oo-70o yılları arasında yöre asur etkisinde kalmakla birlikte, asurlular tam olarak egemen olamazlar. 6. yüzyılın başlarından itibaren yöreye persler hakim olur ve yöre satraplar (valiler) eliyle yönetilir. m.o. 334 yılında makedonya kralı büyük iskenderin anadoluya girmesiyle persler hakimiyetini kaybetmiş ve m.ü. 1. yüzyıla kadar yörede makedonyalı selev-kos sülalesi hüküm sürmüştür. bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, kral mithradetes l kallinikos kommagene krallığının bağımsızlığını ilan etmiştir (m.o. 69).
başkenti samosota (samsat] olan kommagene krallığı, egemenliğini ms. 72ye kadar sürdürmüş, bu tarihte yöre roma imparatorluğunun eline geçmiş ve adıyaman roma imparatorluğunun syria (suriye) eyaletine, 6. lejyon olarak bağlanmıştır. roma imparatorluğunun 395 yılında batı ve doğu roma olarak ayrılmasıyla, adıyaman doğu roma imparatorluğuna katılmıştır. 643 yılından itibaren bölgeye islam akınları başlamakla birlikte islam hakimiyeti ancak 670 yılında emevilerle kurulabilmiştir. 758 yılında ise, ii, abbasi komutanlarından mansur ibni cavenenin hakimiyetine girer. 926 yılına kadar abbasi hakimiyetinde kalan hde bu tarihte hamdanüerin egemenliği başlar. 958 yılında yöre yeniden bizanslıların eline geçer.
1114-1181 yıllan arası yöreye türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında samsat ve yöresini anadolu selçukluları ele geçirir. 1230 ve 1250 yıllarında moğol saldırılan yaşanır. 1298de yöre ve bölge memlüklerin eline geçer. 1393 yılında adıyaman bu kez de timurlenk tarafından yağmalanır.
büyük bir istikrarsızlığın olduğu orta çağ boyunca adıyaman bizans, emevi, abbasi, anadolu selçukluları, dulkadiroğullan arasında el değiştirmiş ve nihayet yavuz sultan selimin iran seferi sırasında 1516 yılında osmanlı topraklarına katılmıştır. osmanlı topraklarına katılan adıyaman, başlangıçta merkezi samsatta bulunan bir sancakla maraş beylerbeyliğine bağlıyken, tanzimat’tan sonra bir kaza olarak malatyaya bağlanmıştır.
cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak malatyaya bağlı kaza konumunda olan adıyaman 1 aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı kanunla malatyadan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir.
adıyaman kronolojisi:
m.ö. 40000- m.ö. 7000 paleolitik
m.ö. 7000 - m.ö. 5000 neolitik
m.ö. 5000 - m.ö. 3000 kalkolitik
m.ö. 3000 - m.ö. 1200 hititler
m.ö. 1200 - m.ö. 750 asurlular
m.ö. 750 - m.ö. 600 frigler
m.ö. 600-m.ö. 334 persler
m.ö. 334-m.ö. 69 makedonlar
m.ö. 69-m.s. 72 kommagene krallığı
72-395 roma imparatorluğu
395-670 doğu roma (bizans)
670-758 emeviler
758 - 926 abbasiler
926- 958 hamdaniler
958 –1114 bizanslılar
1114 –1204 eyyubiler
1204 –1298 anadolu selçuklular
1298 –1516 memluklular
1516 –1923 osmanlı imparatorluğu
adıyamanın tarihsel gelişimi:
adıyaman ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları bu şehrin tarihinin paleolitik döneme kadar uzandığını göstermiştir.
insanlık aleminin toplayıcılık ve avcılık dönemi adını verdiğimiz kültür evresinin de izlerini taşıyan, büyük medeniyetlere beşiklik eden adıyaman, 100 yıldan bu yana dünya arkeologlarını meşgul eden bir araştırma alanı haline gelmiştir.
yöredeki arkeolojik kazılarda bulunan paleolitik (40.000) ve neolitik dönemlere ait çakmak taşından yapılmış el baltaları, delici ve kazıcılar, obsidiyenden yapılmış ok uçları, pişmiş toprak parçaları; kalkolitik döneme ait pişmiş topraklardan yapılmış kaplar ve objeler, erken tunç çağına ait madeni eserler; demir çağına ve helenistik döneme ait taş ve pişmiş topraktan eserler, roma dönemine ait kandiller, çeşitli kaplar, heykeller ve taş eserler, bizans dönemine ait küp ve diğer seramik çeşitleri; abbasiler dönemine ait altın ziynet eşyaları, selçuklu ve osmanlı dönemine ait sırlı seramikler, vazolar, cam eserler; mühürler, yüzük ve bilezikler, insan ve hayvan figürleri gibi daha birçok arkeolojik eserler, adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerini ortaya koymaktadır.
adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerinin eskiden beri bilinmesi bölgenin son yüz yılarda birçok yerli ve yabancı bilim adamı, seyyah tarafından araştırılmasına neden olmuştur.
eski çağda adıyaman:
güneydoğu anadolu bölgesi’nde fırat ve dicle nehirlerinin arasında kalan havzadaki adıyaman, gazi antep, şanlı urfa, siirt, şirnak, batman ve mardin illerini içine alan topraklardaki sulama ve enerji üretimine yönelik bir proje gerçekleştirilmiştir. bu proje kısa adı gap olan güneydoğu anadolu projesi’dir. bu proje çerçevesinde, su altında kalmış antik yerleşim bölgelerinde arkeolojik araştırmalar yapılmıştır.
coğrafi konum itibariyle güneydoğu anadolu bölgesi, güneyde mezopotamya, doğuda iran, kuzeyde doğu anadolu ve kafkasya, batıda orta anadolu bozkırları arasında yer alan bir orta bölgedir. doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi yaylaları, sözü edilen bölgeler arasında binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak yeri olduğu için insanlık tarihi boyunca eşi az görülen medeniyetlere sahne olmuştur (erzen,afif: doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi tarih anatolia and urartions-ankara 1984 s.7).
doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi tarih öncesi çağlarda yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılayacak elverişli bütün özelliklere sahipti. su kaynakları, doğal kaya sığınakları, çayır ve ormanlık alanları ile zengin av hayvanları insanları en eski çağlardan beri bu bölgeye çekmiş olmalıdır. doğu ve güneydoğu anadolu bölgesindeki bu elverişli özellikler, avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sürdüren insanlara çok olumlu yaşama ortamı sunmuştur. bu ortam bölgede bir çok medeniyetin filizlenmesi sonucunu doğurmuştur.adıyaman bölgesindeki eskiçağ yerleşmeleri paleolitik yerleşmeler
paleolitik kültürü meydana getiren insanlar mağaralarda yaşıyorlardı. bu insanlar için avcılık kültürel gelişimin ilk devrelerinde en önemli aşamalardan biriydi. bölgede bulunan bol miktardaki av hayvanı insanların düşüncesine ve sosyal yaşantısına yön veren etkenlerden biri olmuştur. adıyaman-malatya karayolu üzerinde bulunan palanli kayaalti siğinaği işte böyle bir paleolitik dönem yerleşmesidir.adıyaman samsat şehramuz tepesi ve çevresi yerleşmeleri’nde yine paleolitik dönem kalıntıları bulunmaktadır. bölgede ayrıca kung kıracı tepesi, ziyaret tepesi ve kemşak tepesi gibi yerleşim yerleri de vardır.
adıyaman yöresinde neolitik, kalkolitik ve eski tunç dönemini yansıtan yerleşme yerlerinin başında, bugün atatürk barajı gölü sahası içinde kalan samsat (samosata höyüğü) gelmektedir. ayrıca kommegene krallığı’nın başkentliğini yapmıştır. keza tille höyük yörenin diğer önemli bir höyüğüdür.
adıyaman bölgesi helenistik ve roma dönemi eserleriyle ün yapmış bir bölgemizdir. bu kalıntıların en önemlisi eski kahta köyünün yanındaki 2150 m yüksekliğinde nemrut dağı’nın üzerindedir. toros dağları ile fırat nehri arasındaki yöre, helenistik ve roma çağlarında kommagene olarak adlandırılır.
kommagene m.ö. i. yüz yıl başında selevkoslar soyuna son veren iç savaşlar sırasında i. mithradates kallinikos tarafından bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. antikçağ’ daki adı nymphaios olan bugünkü kahta çayı üzerindeki eski kahta köyünün yanında yer alan arsameia kentinde, antik kentin kuruluşunu anlatan yazıtlara rastlanmıştır. bu kentin 3 km güneybatısında kahta çayı’nın bir kolu olan cendere çayı’ndaki güzel köprü, sütunlar üzerindeki latince bir yazıta göre roma döneminde dört kommagene kenti tarafından yaptırılmıştır.
antitorosların bir uzantısı olan nemrut dağı’nın 2150 m yükseklikteki zirvesinde bugün herkes tarafından bilinen ve geç helenistik devirden kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzünün en değerli kültür varlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. bu anıt ve çevresi 1987 yılında unesco nezrindeki “insanlığın kültür mirası” listesine alınmış 1988 yılında da türk hükümeti tarafından milli park ilan edilmiştir.
roma dönemi eserleri arasında kaya mezarları da bulunmaktadır. adıyaman kahta ilçesi eskitoz (ancos) köyünün doğusundaki fırat vadisinde yamaç boyunca kalker kayalara oyulmuş pek çok mezar bulunmuştur. ancak bunlar atatürk barajı suları altında kalmıştır.
güneydoğu anadolu bölgesinde özellikle adıyaman ve gaziantep yöresinde kurulmuş olan ilk devlet kommagene (m.ö.69-m.s.72) krallığıdır. bölgede selevkos hakimiyetini iran’daki parth’ların (m.ö.240-85) hakimiyeti takip eder. parthlar sınırlarını fırat boylarına kadar genişleterek diyarbakır’ı ellerine geçirdiler. ancak m.s.226 yıllarına kadar ellerinde tutabildiler (oktay akşit,“roma imparatorluk tarihi” istanbul 1985).
orta çağda adıyaman:
adıyaman ve çevresi m.s.395 yılından itibaren doğu roma imparatorluğu’ nun (bizans devleti’nin) egemenliği altındayken islam akımlarına maruz kalmıştır.
hz. ömer’in halifeliği döneminde (634-644) adıyaman ve çevresi müslüman arapların eline geçmiştir. aba ubeyde, halid bin velid, sait bin ebi vakkas ve iyaz bin ganm gibi tanınmış islam komutanlarının katıldığı savaşlar sonucunda 638 yılında bu bölge islam topraklarına katılmıştır.
adıyaman ve çevresi bir süre müslümanlarla bizanslar arasında sınır bölgesi ve çekişme konusu olur. 670 yılında emevi komutanlarından mansur bin cavena adıyaman’ı ele geçirir. bu komutanın adıyaman şehrinin ilk yerleşim alanı içinde kalan bugünkü adıyaman kalesini yaptırdığı rivayet olunur.
m.s. 758 yılında abbasi halifesi ebu cafer mansur tarafından emevi egemenliğine son verilir. böylece adıyaman ve çevresine abbasiler hakim olurlar.
m.s. 1066 yılında selçuklu komutanlarından gümüştekin, adıyaman şehrini (hısn-ı mansur-u) ve çevresini ele geçirir; ancak iç karşılıktan dolayı geri çekilir. 1071 malazgirt muharebesi’ni izleyen 1082 yılında hıns-ı mansur (adıyaman şehri), tekrar ele geçirilir ve abbasi hakimiyeti sona erer. selçukluların egemenliği altında kalan adıyaman ve çevresi haçlı savaşları’nın etkisi altında kalarak geçici olarak el değiştirir. adıyaman ve çevresi1114-1204 tarihleri arasında eyyubilerin kontrolü altına da girmiştir. anadolu selçukluların 1298 yılında moğolların istilasına uğrar; iç karışıklık yaşanır. bu durum 1339 tarihine kadar devam eder. 1339 tarihinde adıyaman ve çevresi, dulkadıroğulları beyliği’nin kurulmasından bir süre sonra dulkadıroğulları’ nın egemenliğine girer. 1398’ de osmanlı padişahı yıldırım beyazıt yöreyi ele geçirirse de doğu anadolu’ya egemen olan timur tehlikesi nedeniyle geri çekilir. sonuçta adıyaman ve çevresi tekrar dulkadıroğulları’nın eline geçer.
yeni çağda adıyaman:
1515 yılında osmanlı imparatorluğu’nun hükümdarı yavuz sultan selim, iran seferi dönüşünde dulkadiroğulları beyliği’nin egemenliğine son vererek, adıyaman ve çevresini topraklarına katar. böylece adıyaman’da osmanlı imparatorluğu dönemi başlamış olur.
adıyaman ve çevresi osmanlı yönetimine girdikten sonra, sınır boyu olmaktan çıkar. bunun sonucu olarak savaş, baskın ve istila korkusundan kurtulur, huzura ve sükuna kavuşur. osmanlı yönetiminin türk aşiretlerini belli yörelerde oturmaya mecbur eden iskan (yerleşme) politikasından dolayı, anadolu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi bu yörede de zaman zaman isyanlar meydana gelir; ancak bu isyanlar bastırılır.
adıyamanın idari tarihi:
dulkadiroğullarından osmanlı imparatorluğu’na geçen adıyaman şehri, önce kahraman maraş (zülkadriye) eyaleti sınırları içinde yer alır. ilk yıllarda (1519-1530) samsat sancağına bağlanır. 1531’ den sonra da elbistan sancağına bağlanır. 1841 yılında adıyaman şehrinin ilçe merkezi olduğunu görüyoruz. şehrin, vali adına görev yapan bir memur yani kaymakam tarafından yönetilmeye başladığını görüyoruz. ancak tarihi belgelerde “kaymakam”sözcüğüne rastlanmamıştır. 1849 yılında sancak haline getirilerek diyarbakır’a bağlanmıştır. bu tarihten itibaren besni, kahta ve siverek ilçelerinin de adıyaman sancağına bağlandığını görüyoruz. 1859 yılında bu defa malatya sancak olunca, adıyaman tekrar ilçe haline dönüştürülür. bu durum, adıyaman’ın resmen il merkezi olduğu 01.12.1954 tarihine kadar devam eder.
söz konusu yasayla adıyaman il olmuştur. 22.06.1954 tarih ve 6414 sayılı yasa ile kahta, besni, gerger ve çelikhan ilçeleri ile birlikte 16 bucak da adıyamana bağlanmıştır. daha sonra 7035 sayılı kanunla 01.04.1958 tarihinde gölbaşı, 01.04.1960 tarihinde samsat, 09.05,1990 tarihinde 09.05.1990 tarihinde 1664 sayılı yasayla tut ve 1991 yılında ise sincik ilçe merkezine dönüştürülmüştür. bugün adıyaman’a bağlı 8 ilçe merkezi bulunmaktadır.
adıyaman ismi:
adıyaman isminin menşeyi hakkında çeşitli rivayetler vardır.
birinci rivayete göre; perre şehrinde cereyan ettiği belirtilen bir olaya bağlanmaktadır. farrin yada perre olarak bilinen şehirde put’ a tapan bir babanın yedi oğlu, babalarında evde olmadığı bir gün bütün putları imha ederek allah’ın (hz. isa’nın söylediği gibi) bir olduğunu kabul ve ilan ederler. putperest baba durumu öğrenince yedi oğlunu da öldürür. babaları tarafından öldürülen yedi kardeşin hatırasına farrin (perra=pirin)’ de bir manastır yaptırılır. bu olaydan ötürü de şehre yedi yaman adı verilir. yedi yaman zamanla adıyaman şekline dönüşür.
ikinci rivayete göre; adıyaman şehrinin ortasında yaptırılan mansur’un kalesi olarak bilinen kale’ ye halk, hısn-ı mansur ismini vermiştir. hısn-ı mansur isminin menşeyi hakkında iki ayrı rivayet mevcuttur. kaynaklarda vii. yüzyılda buraya gelen emevi komutanlarından kays kabilesine mensup mansur. caveneye izafetle bu ismin verildiği rivayet edilmekte ise de başka bir rivayete göre bu ismin abbasi halifesi ebu cafer el-mansurun adından gelmektedir. zamanla halk arasında telâffuz şeklinin de değişmesiyle “hüsnü mansur” olarak bu şehrin ismi değiştirilmiş olmaktadır.
üçüncü rivayete göre; adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi, şehrin çevresinin de meyve ağaçlarıyla kaplanmış olmasından dolayı güzel vadi anlamında olan “vadi-i leman” (güzel vadi) kelimesinin söylenişi zamanla değişmiş ve halk arasında “adiyaman” şekline dönüşmüştür. ancak, hısn-ı mansur yani hüsnü mansur ismi 1926’ ya kadar resmi ad olarak kalmıştır. 1926 yılından itibaren bakanlar kurulu kararları ile şehrin ismi tekrar adiyaman olarak değiştirilmiştir.
adıyaman’ın tarihçesi:
adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. adıyaman palanlı mağarasında yapılan incelemelerde kent tarihinin m.ö. 40.000 yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır.
yine samsat-şehremuz tepedeki tarihi bulgulardan m.ö. 7.ooo yılına kadar paleolitik, m.o. 5.000 yıllarına kadar neolitik, m.ö. 3.ooo yıllarına kadar kalkolitik ve m.o. 3.0oo-1.200 yıllan arasında da tunç çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. bu dönemde bölge hititlerle mitannilar arasında el değiştirmiş ve hitit devletinin yıkılmasıyla (m.ö. 1.200) karanlık bir dönem başlamıştır. m.ö. 1.2ooden frig devletinin kuruluşu olan m.ö. 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. ancak; bu dönemde yöre, asur etkisine girmeye başladığından, samsatta bulunan asur etkili mühürler ve kahta eskitaş köyünde bulunan hitit hiyeroglifi ile yazılmış kitabeler, anadoludaki tarihi silsilenin ilimizde de aynen devam ettiğini, göstermektedir. bu dönemde adıyaman ve çevresinde hitit devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan geç hitit şehir devletlerinden biri olan kummuh devleti hüküm sürmüştür.
m.ü. 9oo-70o yılları arasında yöre asur etkisinde kalmakla birlikte, asurlular tam olarak egemen olamazlar. 6. yüzyılın başlarından itibaren yöreye persler hakim olur ve yöre satraplar (valiler) eliyle yönetilir. m.o. 334 yılında makedonya kralı büyük iskenderin anadoluya girmesiyle persler hakimiyetini kaybetmiş ve m.ü. 1. yüzyıla kadar yörede makedonyalı selev-kos sülalesi hüküm sürmüştür. bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, kral mithradetes l kallinikos kommagene krallığının bağımsızlığını ilan etmiştir (m.o. 69).
başkenti samosota (samsat] olan kommagene krallığı, egemenliğini ms. 72ye kadar sürdürmüş, bu tarihte yöre roma imparatorluğunun eline geçmiş ve adıyaman roma imparatorluğunun syria (suriye) eyaletine, 6. lejyon olarak bağlanmıştır. roma imparatorluğunun 395 yılında batı ve doğu roma olarak ayrılmasıyla, adıyaman doğu roma imparatorluğuna katılmıştır. 643 yılından itibaren bölgeye islam akınları başlamakla birlikte islam hakimiyeti ancak 670 yılında emevilerle kurulabilmiştir. 758 yılında ise, ii, abbasi komutanlarından mansur ibni cavenenin hakimiyetine girer. 926 yılına kadar abbasi hakimiyetinde kalan hde bu tarihte hamdanüerin egemenliği başlar. 958 yılında yöre yeniden bizanslıların eline geçer.
1114-1181 yıllan arası yöreye türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında samsat ve yöresini anadolu selçukluları ele geçirir. 1230 ve 1250 yıllarında moğol saldırılan yaşanır. 1298de yöre ve bölge memlüklerin eline geçer. 1393 yılında adıyaman bu kez de timurlenk tarafından yağmalanır.
büyük bir istikrarsızlığın olduğu orta çağ boyunca adıyaman bizans, emevi, abbasi, anadolu selçukluları, dulkadiroğullan arasında el değiştirmiş ve nihayet yavuz sultan selimin iran seferi sırasında 1516 yılında osmanlı topraklarına katılmıştır. osmanlı topraklarına katılan adıyaman, başlangıçta merkezi samsatta bulunan bir sancakla maraş beylerbeyliğine bağlıyken, tanzimat’tan sonra bir kaza olarak malatyaya bağlanmıştır.
cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak malatyaya bağlı kaza konumunda olan adıyaman 1 aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı kanunla malatyadan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir.
adıyaman kronolojisi:
m.ö. 40000- m.ö. 7000 paleolitik
m.ö. 7000 - m.ö. 5000 neolitik
m.ö. 5000 - m.ö. 3000 kalkolitik
m.ö. 3000 - m.ö. 1200 hititler
m.ö. 1200 - m.ö. 750 asurlular
m.ö. 750 - m.ö. 600 frigler
m.ö. 600-m.ö. 334 persler
m.ö. 334-m.ö. 69 makedonlar
m.ö. 69-m.s. 72 kommagene krallığı
72-395 roma imparatorluğu
395-670 doğu roma (bizans)
670-758 emeviler
758 - 926 abbasiler
926- 958 hamdaniler
958 –1114 bizanslılar
1114 –1204 eyyubiler
1204 –1298 anadolu selçuklular
1298 –1516 memluklular
1516 –1923 osmanlı imparatorluğu
adıyamanın tarihsel gelişimi:
adıyaman ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları bu şehrin tarihinin paleolitik döneme kadar uzandığını göstermiştir.
insanlık aleminin toplayıcılık ve avcılık dönemi adını verdiğimiz kültür evresinin de izlerini taşıyan, büyük medeniyetlere beşiklik eden adıyaman, 100 yıldan bu yana dünya arkeologlarını meşgul eden bir araştırma alanı haline gelmiştir.
yöredeki arkeolojik kazılarda bulunan paleolitik (40.000) ve neolitik dönemlere ait çakmak taşından yapılmış el baltaları, delici ve kazıcılar, obsidiyenden yapılmış ok uçları, pişmiş toprak parçaları; kalkolitik döneme ait pişmiş topraklardan yapılmış kaplar ve objeler, erken tunç çağına ait madeni eserler; demir çağına ve helenistik döneme ait taş ve pişmiş topraktan eserler, roma dönemine ait kandiller, çeşitli kaplar, heykeller ve taş eserler, bizans dönemine ait küp ve diğer seramik çeşitleri; abbasiler dönemine ait altın ziynet eşyaları, selçuklu ve osmanlı dönemine ait sırlı seramikler, vazolar, cam eserler; mühürler, yüzük ve bilezikler, insan ve hayvan figürleri gibi daha birçok arkeolojik eserler, adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerini ortaya koymaktadır.
adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerinin eskiden beri bilinmesi bölgenin son yüz yılarda birçok yerli ve yabancı bilim adamı, seyyah tarafından araştırılmasına neden olmuştur.
eski çağda adıyaman:
güneydoğu anadolu bölgesi’nde fırat ve dicle nehirlerinin arasında kalan havzadaki adıyaman, gazi antep, şanlı urfa, siirt, şirnak, batman ve mardin illerini içine alan topraklardaki sulama ve enerji üretimine yönelik bir proje gerçekleştirilmiştir. bu proje kısa adı gap olan güneydoğu anadolu projesi’dir. bu proje çerçevesinde, su altında kalmış antik yerleşim bölgelerinde arkeolojik araştırmalar yapılmıştır.
coğrafi konum itibariyle güneydoğu anadolu bölgesi, güneyde mezopotamya, doğuda iran, kuzeyde doğu anadolu ve kafkasya, batıda orta anadolu bozkırları arasında yer alan bir orta bölgedir. doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi yaylaları, sözü edilen bölgeler arasında binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak yeri olduğu için insanlık tarihi boyunca eşi az görülen medeniyetlere sahne olmuştur (erzen,afif: doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi tarih anatolia and urartions-ankara 1984 s.7).
doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi tarih öncesi çağlarda yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılayacak elverişli bütün özelliklere sahipti. su kaynakları, doğal kaya sığınakları, çayır ve ormanlık alanları ile zengin av hayvanları insanları en eski çağlardan beri bu bölgeye çekmiş olmalıdır. doğu ve güneydoğu anadolu bölgesindeki bu elverişli özellikler, avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sürdüren insanlara çok olumlu yaşama ortamı sunmuştur. bu ortam bölgede bir çok medeniyetin filizlenmesi sonucunu doğurmuştur.adıyaman bölgesindeki eskiçağ yerleşmeleri paleolitik yerleşmeler
paleolitik kültürü meydana getiren insanlar mağaralarda yaşıyorlardı. bu insanlar için avcılık kültürel gelişimin ilk devrelerinde en önemli aşamalardan biriydi. bölgede bulunan bol miktardaki av hayvanı insanların düşüncesine ve sosyal yaşantısına yön veren etkenlerden biri olmuştur. adıyaman-malatya karayolu üzerinde bulunan palanli kayaalti siğinaği işte böyle bir paleolitik dönem yerleşmesidir.adıyaman samsat şehramuz tepesi ve çevresi yerleşmeleri’nde yine paleolitik dönem kalıntıları bulunmaktadır. bölgede ayrıca kung kıracı tepesi, ziyaret tepesi ve kemşak tepesi gibi yerleşim yerleri de vardır.
adıyaman yöresinde neolitik, kalkolitik ve eski tunç dönemini yansıtan yerleşme yerlerinin başında, bugün atatürk barajı gölü sahası içinde kalan samsat (samosata höyüğü) gelmektedir. ayrıca kommegene krallığı’nın başkentliğini yapmıştır. keza tille höyük yörenin diğer önemli bir höyüğüdür.
adıyaman bölgesi helenistik ve roma dönemi eserleriyle ün yapmış bir bölgemizdir. bu kalıntıların en önemlisi eski kahta köyünün yanındaki 2150 m yüksekliğinde nemrut dağı’nın üzerindedir. toros dağları ile fırat nehri arasındaki yöre, helenistik ve roma çağlarında kommagene olarak adlandırılır.
kommagene m.ö. i. yüz yıl başında selevkoslar soyuna son veren iç savaşlar sırasında i. mithradates kallinikos tarafından bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. antikçağ’ daki adı nymphaios olan bugünkü kahta çayı üzerindeki eski kahta köyünün yanında yer alan arsameia kentinde, antik kentin kuruluşunu anlatan yazıtlara rastlanmıştır. bu kentin 3 km güneybatısında kahta çayı’nın bir kolu olan cendere çayı’ndaki güzel köprü, sütunlar üzerindeki latince bir yazıta göre roma döneminde dört kommagene kenti tarafından yaptırılmıştır.
antitorosların bir uzantısı olan nemrut dağı’nın 2150 m yükseklikteki zirvesinde bugün herkes tarafından bilinen ve geç helenistik devirden kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzünün en değerli kültür varlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. bu anıt ve çevresi 1987 yılında unesco nezrindeki “insanlığın kültür mirası” listesine alınmış 1988 yılında da türk hükümeti tarafından milli park ilan edilmiştir.
roma dönemi eserleri arasında kaya mezarları da bulunmaktadır. adıyaman kahta ilçesi eskitoz (ancos) köyünün doğusundaki fırat vadisinde yamaç boyunca kalker kayalara oyulmuş pek çok mezar bulunmuştur. ancak bunlar atatürk barajı suları altında kalmıştır.
güneydoğu anadolu bölgesinde özellikle adıyaman ve gaziantep yöresinde kurulmuş olan ilk devlet kommagene (m.ö.69-m.s.72) krallığıdır. bölgede selevkos hakimiyetini iran’daki parth’ların (m.ö.240-85) hakimiyeti takip eder. parthlar sınırlarını fırat boylarına kadar genişleterek diyarbakır’ı ellerine geçirdiler. ancak m.s.226 yıllarına kadar ellerinde tutabildiler (oktay akşit,“roma imparatorluk tarihi” istanbul 1985).
orta çağda adıyaman:
adıyaman ve çevresi m.s.395 yılından itibaren doğu roma imparatorluğu’ nun (bizans devleti’nin) egemenliği altındayken islam akımlarına maruz kalmıştır.
hz. ömer’in halifeliği döneminde (634-644) adıyaman ve çevresi müslüman arapların eline geçmiştir. aba ubeyde, halid bin velid, sait bin ebi vakkas ve iyaz bin ganm gibi tanınmış islam komutanlarının katıldığı savaşlar sonucunda 638 yılında bu bölge islam topraklarına katılmıştır.
adıyaman ve çevresi bir süre müslümanlarla bizanslar arasında sınır bölgesi ve çekişme konusu olur. 670 yılında emevi komutanlarından mansur bin cavena adıyaman’ı ele geçirir. bu komutanın adıyaman şehrinin ilk yerleşim alanı içinde kalan bugünkü adıyaman kalesini yaptırdığı rivayet olunur.
m.s. 758 yılında abbasi halifesi ebu cafer mansur tarafından emevi egemenliğine son verilir. böylece adıyaman ve çevresine abbasiler hakim olurlar.
m.s. 1066 yılında selçuklu komutanlarından gümüştekin, adıyaman şehrini (hısn-ı mansur-u) ve çevresini ele geçirir; ancak iç karşılıktan dolayı geri çekilir. 1071 malazgirt muharebesi’ni izleyen 1082 yılında hıns-ı mansur (adıyaman şehri), tekrar ele geçirilir ve abbasi hakimiyeti sona erer. selçukluların egemenliği altında kalan adıyaman ve çevresi haçlı savaşları’nın etkisi altında kalarak geçici olarak el değiştirir. adıyaman ve çevresi1114-1204 tarihleri arasında eyyubilerin kontrolü altına da girmiştir. anadolu selçukluların 1298 yılında moğolların istilasına uğrar; iç karışıklık yaşanır. bu durum 1339 tarihine kadar devam eder. 1339 tarihinde adıyaman ve çevresi, dulkadıroğulları beyliği’nin kurulmasından bir süre sonra dulkadıroğulları’ nın egemenliğine girer. 1398’ de osmanlı padişahı yıldırım beyazıt yöreyi ele geçirirse de doğu anadolu’ya egemen olan timur tehlikesi nedeniyle geri çekilir. sonuçta adıyaman ve çevresi tekrar dulkadıroğulları’nın eline geçer.
yeni çağda adıyaman:
1515 yılında osmanlı imparatorluğu’nun hükümdarı yavuz sultan selim, iran seferi dönüşünde dulkadiroğulları beyliği’nin egemenliğine son vererek, adıyaman ve çevresini topraklarına katar. böylece adıyaman’da osmanlı imparatorluğu dönemi başlamış olur.
adıyaman ve çevresi osmanlı yönetimine girdikten sonra, sınır boyu olmaktan çıkar. bunun sonucu olarak savaş, baskın ve istila korkusundan kurtulur, huzura ve sükuna kavuşur. osmanlı yönetiminin türk aşiretlerini belli yörelerde oturmaya mecbur eden iskan (yerleşme) politikasından dolayı, anadolu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi bu yörede de zaman zaman isyanlar meydana gelir; ancak bu isyanlar bastırılır.
adıyamanın idari tarihi:
dulkadiroğullarından osmanlı imparatorluğu’na geçen adıyaman şehri, önce kahraman maraş (zülkadriye) eyaleti sınırları içinde yer alır. ilk yıllarda (1519-1530) samsat sancağına bağlanır. 1531’ den sonra da elbistan sancağına bağlanır. 1841 yılında adıyaman şehrinin ilçe merkezi olduğunu görüyoruz. şehrin, vali adına görev yapan bir memur yani kaymakam tarafından yönetilmeye başladığını görüyoruz. ancak tarihi belgelerde “kaymakam”sözcüğüne rastlanmamıştır. 1849 yılında sancak haline getirilerek diyarbakır’a bağlanmıştır. bu tarihten itibaren besni, kahta ve siverek ilçelerinin de adıyaman sancağına bağlandığını görüyoruz. 1859 yılında bu defa malatya sancak olunca, adıyaman tekrar ilçe haline dönüştürülür. bu durum, adıyaman’ın resmen il merkezi olduğu 01.12.1954 tarihine kadar devam eder.
söz konusu yasayla adıyaman il olmuştur. 22.06.1954 tarih ve 6414 sayılı yasa ile kahta, besni, gerger ve çelikhan ilçeleri ile birlikte 16 bucak da adıyamana bağlanmıştır. daha sonra 7035 sayılı kanunla 01.04.1958 tarihinde gölbaşı, 01.04.1960 tarihinde samsat, 09.05,1990 tarihinde 09.05.1990 tarihinde 1664 sayılı yasayla tut ve 1991 yılında ise sincik ilçe merkezine dönüştürülmüştür. bugün adıyaman’a bağlı 8 ilçe merkezi bulunmaktadır.
-coğrafya-
genel durum:
adıyaman ili orta fırat bölümü içinde yer alır. eski coğrafyacı ve tarihçilere göre: güneyde arap yarımadasından, kuzeyde toros sıradağları’na doğru uzanan arap çöllerinin sona erdiği yerde, toros sıra dağlarının eteklerinde verimli topraklar yer almaktadır. arap çöllerini kuzeyden bir ay gibi saran bu topraklara binlerce yıldan beri ‘bereketli hilal’ adı verilmiştir. ortadoğu ülkelerinin merkezinde yer alan ‘bereketli hilal’ topraklarında asya, avrupa ve afrika kıtalarından gelen ana kara yolları birbirlerini kesmektedir. tarih boyunca ‘bereketli hilal’ bölgesi ana ticaret yollarının kavşak noktalarında, büyük ticaret ve sanayi şehirleri doğmuş, büyümüş, yıkılmış ve yerlerine yenileri kurulmuştur. ‘bereketli hilal’ bölgesinin bir parçası sayılan orta fırat bölümünün illerinde olan adıyaman şehri, ‘bereketli hilal’ bölgesinin en üst sınırını oluşturmaktadır. adıyaman ili uygun coğrafi özellikleri dolayısıyla tarihinin her döneminde insanların yaşamayı tercih ettikleri bir yerleşim bölgesi olmuştur.
yeryüzü şekilleri:
adıyaman’ın kuzey kesimi torosların uzantısı olan malatya dağları ile çevrilidir. çelikhan, gerger ve tut ilçelerinin arazilerinin çoğu dağlıktır.
ilin belli başlı dağları; akdağ, dibek, ulubaba, gördük, nemrut, bozdağ ve karadağdır. güneye inildikçe ova nitelikli araziler başlar. kahta, samsat, keysun ve pınarbaşı ovaları ilin önemli ovalarıdır .
bitki örtüsü:
adıyaman ili doğu ve güneydoğu anadolu bölgeleri arasında köprü vazifesi gören bir şehirdir. hatta kısmen akdeniz bölgesinin özelliklerini de taşır. bu nedenle bitki örtüsü de bu üç bölgenin özelliklerini taşımaktadır. yüksek rakımlı yerler genelde meşe ağaçları ile kaplanmış olmakla birlikte, su ve toprak erozyonu nedeni ile çıplak hale gelmiş araziler de mevcuttur. yaz mevsiminin uzun ve kurak geçmesi dolayısıyla orman içi bitki örtüsü yok denecek kadar azdır. tarım yapılmayan alanlar çayır, mera, yabani ağaçlar ve makilerle kaplıdır. sazlık, bataklık alanlarda suyu seven bitki türlerine rastlanmaktadır.
rakım yükseldikçe ağaç türleri değişmekte kimi bölgelerde meşeliklere rastlamak mümkün olmaktadır.doğan, şahin, baykuş, keklik gibi yabani kuş türleri yanında tavşan, tilki, çakal gibi yaban hayvanları da adıyaman il sınırları içerisinde yaşama alanlarına sahiptirler.
akarsular :
fırat nehri ilin en önemli akarsuyudur. diğer akarsuları ise şunlardır; sofraz çayı, ziyaret çayı, çakal çayı, kalburcu çayı, eğri çayı, besni akdere çayı, şepker çayı, çat deresi, gürlevik deresi ve halya deresi ile gölbaşı, inekli, azaplı ve abdulharap gölleri ilin diğer su kaynaklarıdır.
fırat nehri:
ilin en önemli akarsuyu-dur. şanlıurfa ve diyarbakır illeri ile sınırı oluşturur. il içindeki uzunluğu 180 km. dir. kâhta, kalburcu ve göksu çayları nehrin başlıca kollandır.
kahta çayı:
çelikhan yöresindeki bulam, abdülharap ve recep sularını toplayıp cendere köprüsünden geçtikten sonra eski kahta ve alut arazisinde biriken dağ sularını da alarak fırat nehri’ne karışır (45.5 km).
göksu çayı:
kahramanmaraş ili sınırlarından çıkar. erkenek, tut.ve akdere civarından geçer. sofraz suyunu da aldıktan sonra gümüşkaya’nın batısında fırat nehrine karışır. ii sınırlan içindeki uzunluğu 90 km. ’dir.
sofraz çayı:
besni ilçesi toklu köyü civarından çıkar. hacıhalil köyü yakınlarında keysun suyu’nu alarak akdere civarında göksu çayı’na karışır. il sınırları içindeki uzunluğu 51 km.’dir.
ziyaret çayı:
kaynağını cebel ve zey köyleri sularından alarak ipekli köyü civarında atatürk barajı gölü’ne karışır.
adıyaman ilinin önemli sayılabicak diğer akarsuları ise şunlardır:
çakal çayı (37.5 km.) kalburcu çayı, eğriçay (32 km.}, besni akdere çayı (59 km.) keysun çayı (45 km..), birimşe çayı (35 km.), şepker çayı, çat deresi, gürlevik deresi ve halya deresi (41 km.)
göller - göletler:
ilde dört doğal, bir de yapay olmak üzere beş adet göl vardır. bunlar gölbaşı, inekli, azaplı ve abdulharap doğal gölleri ile atatürk barajı suni gölüdür.
gölbaşı gölü: 2.19 km2 yüzölçümünde olan bu göl, gölbaşı ilçesi belediye sınırları içerisinde yer almaktadır. çevresinde turistik tesisler bulunan gölde balık üretimi de yapılmaktadır.
inekli gölü: yüzölçümü 1.09 km2 dir. yağışların fazla olduğu dönemlerde gölbaşı ve azaplı gölleri ile doğal olarak açılan kanallarla birbirine bağlanırlar.
azaplı gölü:
ilçenin batısında bulunan bu gölün yüzölçümü 2.72 km2 dir. kışın sularının artması nedeniyle çoğu kez gölbaşı gölü ile birleşik bir görünüm arz eder.
abdülharap gölü:
çelikhan ilçesinin 3 km. kuzeyinde yer alan gölün yüzölçümü 5 km2 dir. yüzeyi yoğun olarak saz ve otlarla kaplanmış olan bu göl. çat barajı’nın tamamlanması halinde, baraj göl sahası içinde kalacaktır.
atatürk barajı gölü:
güney doğu anadolu projesi’nin (gap) uygulamaya konulmasıyla oluşan bir göl olup adıyaman ve şanlıurfa illeri arasında geniş bir alanı kaplar. bölgenin sulama suyu ve balık üretiminin temini açısından son derece önemli bir göldür. rezervuar sahası 81.700 hektardır.
çamgazi barajı gölü:
adıyaman merkez ilçeye bağlı atatürk barajı yolu üzerindedir. baraj gövdesi zonlu toprak dolgu tipinde yapılmakta olup sulama amaçlı inşa edilmektedir. sulama alanı 6536 hektardır.
çat barajı gölü:
güney doğu anadolu projesi’nin (gap) uygulamaya konulmasıyla oluşan göl olup adıyaman-çelikhan abdulharap gölü üzerindedir. sulama amaçlı kullanılan baraj gölü 14.481 hektarlık alanı kaplar.
göletler:
adıyaman ili gölet inşası bakımından yeterli su potansiyeline sahiptir. bu nedenle mevcut göletlerin yanısıra çoğunluğu gap projesi çerçevesinde olmak üzere bir çok gölet inşa halindedir. bazı göletler de planlama aşamasındadır.
dağlar:
kuzey kesimi, torosların uzantısı olan malatya dağları ile kaplıdır. güneye inildikçe yükselti azalır ve tamamiyle ova nitelikli araziler başlar. çelikhan, tut ve gerger ilçelerinin tamamına yakını dağlık bölge özelliğini taşır.
merkez, besni ve kahta ilçelerinin kuzey kesimleri dağlık, güney kesimleri ova şeklindedir. samsat ilçesi ise ilin en düz arazilerine sahiptir.
iklim:
adıyaman’ı doğudan batıya doğru bölen anti torosların kuzeyinde kalan dağlık bölgenin iklimi ile güneyinde kalan bölgenin iklimi birbirinden farklıdır. kuzeyde bulunan çelikhan ile gerger ilçesinin bir kısmı doğu anadolu bölgesi iklim özelliklerini taşımaktadır. batıda bulunan gölbaşı ile besni ilçesinin bir kısmı ise akdeniz bölgesi iklimine sahiptir. güneyi, yazları kurak ve sıcak,kışları ılık ve yağışlı; kuzeyi yazları kurak ve serin, kışları yağışlı ve soğuktur. doğu anadolu ile akdeniz bölgeleri arasında köprü konumunda olan ilin iklimi, bu özelliği dolayısıyla bölgedeki diğer illerden farklıdır.
atatürk baraj gölü alanının oluşmasından sonra, ilin ikliminde bir yumuşama ve nem oranında bir artış olmuştur. ilde hakim rüzgarlar kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı istikametindedir.
genel durum:
adıyaman ili orta fırat bölümü içinde yer alır. eski coğrafyacı ve tarihçilere göre: güneyde arap yarımadasından, kuzeyde toros sıradağları’na doğru uzanan arap çöllerinin sona erdiği yerde, toros sıra dağlarının eteklerinde verimli topraklar yer almaktadır. arap çöllerini kuzeyden bir ay gibi saran bu topraklara binlerce yıldan beri ‘bereketli hilal’ adı verilmiştir. ortadoğu ülkelerinin merkezinde yer alan ‘bereketli hilal’ topraklarında asya, avrupa ve afrika kıtalarından gelen ana kara yolları birbirlerini kesmektedir. tarih boyunca ‘bereketli hilal’ bölgesi ana ticaret yollarının kavşak noktalarında, büyük ticaret ve sanayi şehirleri doğmuş, büyümüş, yıkılmış ve yerlerine yenileri kurulmuştur. ‘bereketli hilal’ bölgesinin bir parçası sayılan orta fırat bölümünün illerinde olan adıyaman şehri, ‘bereketli hilal’ bölgesinin en üst sınırını oluşturmaktadır. adıyaman ili uygun coğrafi özellikleri dolayısıyla tarihinin her döneminde insanların yaşamayı tercih ettikleri bir yerleşim bölgesi olmuştur.
yeryüzü şekilleri:
adıyaman’ın kuzey kesimi torosların uzantısı olan malatya dağları ile çevrilidir. çelikhan, gerger ve tut ilçelerinin arazilerinin çoğu dağlıktır.
ilin belli başlı dağları; akdağ, dibek, ulubaba, gördük, nemrut, bozdağ ve karadağdır. güneye inildikçe ova nitelikli araziler başlar. kahta, samsat, keysun ve pınarbaşı ovaları ilin önemli ovalarıdır .
bitki örtüsü:
adıyaman ili doğu ve güneydoğu anadolu bölgeleri arasında köprü vazifesi gören bir şehirdir. hatta kısmen akdeniz bölgesinin özelliklerini de taşır. bu nedenle bitki örtüsü de bu üç bölgenin özelliklerini taşımaktadır. yüksek rakımlı yerler genelde meşe ağaçları ile kaplanmış olmakla birlikte, su ve toprak erozyonu nedeni ile çıplak hale gelmiş araziler de mevcuttur. yaz mevsiminin uzun ve kurak geçmesi dolayısıyla orman içi bitki örtüsü yok denecek kadar azdır. tarım yapılmayan alanlar çayır, mera, yabani ağaçlar ve makilerle kaplıdır. sazlık, bataklık alanlarda suyu seven bitki türlerine rastlanmaktadır.
rakım yükseldikçe ağaç türleri değişmekte kimi bölgelerde meşeliklere rastlamak mümkün olmaktadır.doğan, şahin, baykuş, keklik gibi yabani kuş türleri yanında tavşan, tilki, çakal gibi yaban hayvanları da adıyaman il sınırları içerisinde yaşama alanlarına sahiptirler.
akarsular :
fırat nehri ilin en önemli akarsuyudur. diğer akarsuları ise şunlardır; sofraz çayı, ziyaret çayı, çakal çayı, kalburcu çayı, eğri çayı, besni akdere çayı, şepker çayı, çat deresi, gürlevik deresi ve halya deresi ile gölbaşı, inekli, azaplı ve abdulharap gölleri ilin diğer su kaynaklarıdır.
fırat nehri:
ilin en önemli akarsuyu-dur. şanlıurfa ve diyarbakır illeri ile sınırı oluşturur. il içindeki uzunluğu 180 km. dir. kâhta, kalburcu ve göksu çayları nehrin başlıca kollandır.
kahta çayı:
çelikhan yöresindeki bulam, abdülharap ve recep sularını toplayıp cendere köprüsünden geçtikten sonra eski kahta ve alut arazisinde biriken dağ sularını da alarak fırat nehri’ne karışır (45.5 km).
göksu çayı:
kahramanmaraş ili sınırlarından çıkar. erkenek, tut.ve akdere civarından geçer. sofraz suyunu da aldıktan sonra gümüşkaya’nın batısında fırat nehrine karışır. ii sınırlan içindeki uzunluğu 90 km. ’dir.
sofraz çayı:
besni ilçesi toklu köyü civarından çıkar. hacıhalil köyü yakınlarında keysun suyu’nu alarak akdere civarında göksu çayı’na karışır. il sınırları içindeki uzunluğu 51 km.’dir.
ziyaret çayı:
kaynağını cebel ve zey köyleri sularından alarak ipekli köyü civarında atatürk barajı gölü’ne karışır.
adıyaman ilinin önemli sayılabicak diğer akarsuları ise şunlardır:
çakal çayı (37.5 km.) kalburcu çayı, eğriçay (32 km.}, besni akdere çayı (59 km.) keysun çayı (45 km..), birimşe çayı (35 km.), şepker çayı, çat deresi, gürlevik deresi ve halya deresi (41 km.)
göller - göletler:
ilde dört doğal, bir de yapay olmak üzere beş adet göl vardır. bunlar gölbaşı, inekli, azaplı ve abdulharap doğal gölleri ile atatürk barajı suni gölüdür.
gölbaşı gölü: 2.19 km2 yüzölçümünde olan bu göl, gölbaşı ilçesi belediye sınırları içerisinde yer almaktadır. çevresinde turistik tesisler bulunan gölde balık üretimi de yapılmaktadır.
inekli gölü: yüzölçümü 1.09 km2 dir. yağışların fazla olduğu dönemlerde gölbaşı ve azaplı gölleri ile doğal olarak açılan kanallarla birbirine bağlanırlar.
azaplı gölü:
ilçenin batısında bulunan bu gölün yüzölçümü 2.72 km2 dir. kışın sularının artması nedeniyle çoğu kez gölbaşı gölü ile birleşik bir görünüm arz eder.
abdülharap gölü:
çelikhan ilçesinin 3 km. kuzeyinde yer alan gölün yüzölçümü 5 km2 dir. yüzeyi yoğun olarak saz ve otlarla kaplanmış olan bu göl. çat barajı’nın tamamlanması halinde, baraj göl sahası içinde kalacaktır.
atatürk barajı gölü:
güney doğu anadolu projesi’nin (gap) uygulamaya konulmasıyla oluşan bir göl olup adıyaman ve şanlıurfa illeri arasında geniş bir alanı kaplar. bölgenin sulama suyu ve balık üretiminin temini açısından son derece önemli bir göldür. rezervuar sahası 81.700 hektardır.
çamgazi barajı gölü:
adıyaman merkez ilçeye bağlı atatürk barajı yolu üzerindedir. baraj gövdesi zonlu toprak dolgu tipinde yapılmakta olup sulama amaçlı inşa edilmektedir. sulama alanı 6536 hektardır.
çat barajı gölü:
güney doğu anadolu projesi’nin (gap) uygulamaya konulmasıyla oluşan göl olup adıyaman-çelikhan abdulharap gölü üzerindedir. sulama amaçlı kullanılan baraj gölü 14.481 hektarlık alanı kaplar.
göletler:
adıyaman ili gölet inşası bakımından yeterli su potansiyeline sahiptir. bu nedenle mevcut göletlerin yanısıra çoğunluğu gap projesi çerçevesinde olmak üzere bir çok gölet inşa halindedir. bazı göletler de planlama aşamasındadır.
dağlar:
kuzey kesimi, torosların uzantısı olan malatya dağları ile kaplıdır. güneye inildikçe yükselti azalır ve tamamiyle ova nitelikli araziler başlar. çelikhan, tut ve gerger ilçelerinin tamamına yakını dağlık bölge özelliğini taşır.
merkez, besni ve kahta ilçelerinin kuzey kesimleri dağlık, güney kesimleri ova şeklindedir. samsat ilçesi ise ilin en düz arazilerine sahiptir.
iklim:
adıyaman’ı doğudan batıya doğru bölen anti torosların kuzeyinde kalan dağlık bölgenin iklimi ile güneyinde kalan bölgenin iklimi birbirinden farklıdır. kuzeyde bulunan çelikhan ile gerger ilçesinin bir kısmı doğu anadolu bölgesi iklim özelliklerini taşımaktadır. batıda bulunan gölbaşı ile besni ilçesinin bir kısmı ise akdeniz bölgesi iklimine sahiptir. güneyi, yazları kurak ve sıcak,kışları ılık ve yağışlı; kuzeyi yazları kurak ve serin, kışları yağışlı ve soğuktur. doğu anadolu ile akdeniz bölgeleri arasında köprü konumunda olan ilin iklimi, bu özelliği dolayısıyla bölgedeki diğer illerden farklıdır.
atatürk baraj gölü alanının oluşmasından sonra, ilin ikliminde bir yumuşama ve nem oranında bir artış olmuştur. ilde hakim rüzgarlar kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı istikametindedir.
(bkz: hüseyin aygün)
muhafazakar illerimizdendir. ayrıca nedense bu ilimizden olan tüm erkekler yakışıklı olmaktadır. şimdiye göçrdüğüm tüm adıyamanlı erkekler(şimdi bir tane aklıma geldi o yakışlıklı değildi) yakışıklıydı.
sanırım bunda asıl etken adıyamanın dağlık değil ovalık, düz bir coğrafyaya sahip olması. doğuda düz, ovalık yerlerde yaşayan insanlar dağlık bölgelerde yaşayanlara göre nedense daha düzgün tipli oluyor. iklim şartları fazla zorlamıyor her halde insanları.
sanırım bunda asıl etken adıyamanın dağlık değil ovalık, düz bir coğrafyaya sahip olması. doğuda düz, ovalık yerlerde yaşayan insanlar dağlık bölgelerde yaşayanlara göre nedense daha düzgün tipli oluyor. iklim şartları fazla zorlamıyor her halde insanları.
sabah 05:51 sularinda bu ilimizde deprem meydana geldi. depremin $iddeti 4,1. deprem hasara sebep olmadi;
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22052593.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22052593.asp
nemrut dagi,cendere koprusu gibi tarihi yerleri ile meshurdur.eski adi husnumansirdir.plakasi 02 olan bir ilimizdir.
02 plakali seker mi seker ilimiz.
sincik gibi guzide bir ilceye sahip ildir. gordugum kadariyla pek buyuk olmayan bu il, icinde yurekleri buyuk insanlar barindirmaktadir.
kahtali micinin mekani.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?