confessions

walide sultan

- Yazar -

  1. toplam entry 998
  2. takipçi 1
  3. puan 58620

beyefendi yazar

walide sultan
nerde? nesli tukendi galiba onlarin da. kelaynak kuslari gibi, tarihin serin karanlik sularina gomulup gitti garibanlar. hatirliyorum onlarin son zamanlarini mekteb-i rustiye’de okumus fransizca dagarciklarini cok guzel kullanabilen kahveye de gitse, piknige de gitse takim elbise ve kravat giyen gercek beyefendilerdi. son derece nazik ve olculu konusurlardi. simdi oylemi? boyle konussa birisi artik onun ne ucuncu cinsligi kalir ne kilibikligi?
bunlarin bir de istanbul hanimefendisi diye tabir edilen disi versiyonlari vardi. cok ho$ $apkalar giyer, ayda bir kere tiyatroya gider, klasik muzik dinlerlerdi. $imdilerde a$iri ve gereksiz nezaket sayilan, agir bir usluplari vardi, osmanli’ca dilini cok iyi kullanirlardi. kirilganlik katsayilari cok yuksekti. yanlarinda konusurken dikkatli olmak gerekirdi. hatta bir keresinde su anda bilgic olan kisi; hic ustune vazife olmayacak bir laf etmisti de ayagini kesmisti evden bir tanesi.
bu gercek hanimefendiye; bilgicin ebeveynlerinden biri, neden daha fazla onlari ziyaret etmedigini sormus, bilgic kisisi de cocuklugun kadir kiymet bilmez, yol yordam edinmemis sartlari altinda "boylesi daha iyi, cok muhabbet tez ayrilik getirir" gibilerinden yirtik dondan cikar gibi bir laf etmisti. bu soz uzerine hanimefendi cok uzulmus, ani bir tansiyon problemi yasamisti. ebeveynlerin, -siz bakmayin bu patavatsiza, kendini bir bok saniyor, cocuk o daha, biz hemen onun kemiklerini kiracagiz. gibilerinden yati$tirici konu$malari hic fayda etmemis, bu hanimefendinin aile hakkinda verdigi karar degismemi$, bir daha da ugramamisti haneye ve muhite.
o zamanlar da belki uzulmustur, bu bilgic kisisi ama daha sonraki yillarda bunu utanc uktesi olarak yuregine yazmis ve bu ukte, hala oradaki yerini ve siddetini korumaktadir.
gene de sansli hissetmektedir kendini bilgic kisisi; bu bir daha asla gelmeyecek, kaliteli insanlarin son donemine yetistigi, onlari gorebildigi icin.

uçağı evden yonlendirmek

walide sultan
bir radyo programinda isletilen, yardimsever yurdum insanindan, yesilkoy havaalani’ni tarif etmesini istiyorlardi. goya sistemleri ariza yapmis, telsizleri radarlari calismayan ucaktaki pilotun, tesadufen cevirdigi bir telefon numarasiymis gibi karsisina cikan kisiden, ucagi oraya yonlendirmesini istemek, gibi bir isletmeydi bu baslik. gecenin ilerlemis bir saati tum iyi niyetiyle-tamam abi, yardimci oliyim ben sana, nerdesin simdi? sabanci kulelerini goruyosan, tamam simdi saga don abi, sen simdi kirmadan biraz duz git seyi goreceksin abi.....
seklindeki telasli ama kendinden emin "ucagi evden yonlendirmek" calismalariydi bunlar. ve kesinlikle -ben yapamam sen baska yeri ara gibi bir onermede de bulunmamisti bu kisi. budur iste "caresiz bir insana, sorgulamadan yardim etmek."

ah canım kiyamam senden ben

walide sultan
henuz uc yasinda $ekerlerin $ekeri, dunya tatlisi bir veletin sozleridir bunlar;
hic duzeltmeden baslik yapilmistir buraya, duzeltince tilsimi bozulacaktir cunku.

ayaklarindan cektigini hic bir seyden cekmeyen teyze kisisi, isyankar yureginin bir uzantisi olarak kabul ettigi, ayakkabi giyince dile gelip kufur eden ayaklarindan birini, hain bir cam parcasi darbesiyle kesmistir.
olayi duyup, gecmis olsunlarini esirgemeyen ta baska gurbet diyarlarindan seslenen, yakinlariyla yaptigi telefon gorusmesinde, en kucuk yumurcak olmak sifatiyla, sulalede tartisilmaz ustunlugu olan yigen kisisi tarafindan, boylesine icten, boylesine bir duygulu konusmaya tabi olmus, bes dikisli ayagi unutup gozyaslarina bogulmustur.
-ah caaaniiim kiyamam senden ben, sana bir bandak getireyim hemen.

jean jacques rousseau

walide sultan
dusunurun, "toplum sozlesmesinden" alinmis bazi tanimlari soyledir;
egemenlik genel iradenin kullanilmasidir.
genel irade bireyin ozel iradesinden olusur.
genel irade kanun biciminde belirir.
devlet; esitlik, ozgurluk ve adaletin simgesi olmak durumundadir.
halk egemenligi; hukumetlerin halk tarafindan kullanilmasidir.
halk iradesi temsil edilemez ve devredilemez.
hukumet egemen gucun aracidir, kanunlarin uygulayicisidir.

bir de soyle demistir;"yasama, yurutme, yargi ic ice gecmisse, ozgurlukler garantide degilse, anayasa yok demektir. kuvvet kimdeyse o hakimdir."

neredeyse 350 yil once etmis, adamcagiz bu laflari.

kısa açıkve net konuşmak

walide sultan
ve bu basliktaki onermenin; yazidaki seklini denemek, ulasilmak istenen hedef niteligini tasir, bazi insanlar icin. bunun icin cok guclu bir ifade tarzina sahip olmak, uzun cumleleri sentezleyecek bir islek zekada olup, kisa cumlelerle olayi daha vurucu ve hedefe aninda ulastirici, dusunceler uretmek gerekmektedir.
ayrica, her insanin sabir boyutu farklidir, dusunceleri toparlayip bunlari ozetleyip sunmak zaman alici bir islemdir zira. bu ortamda sadece dusunceyi vermek, yorumu okuyucuya birakmak cok onemlidir.
kisa acik ve net konusmak; duygusal konularda degil ama bilgi unsuru tasiyacak konularda cok onemlidir. karsinizdaki insanin duygulari sizi hic enterese etmez siz bilgiyi verirsiniz, isiniz orada biter.
artik bu verdiginiz bilgi karsisinda o insan ne yapar ne dusunur orasi sizi hic ilgilendirmez. hele de bilgi; sadece entry numarasi olarak bir basligin altinda gorunuyorsa baska soze hacet yoktur, zaten. siz olayi asmis, basliktaki mukemmel konusma seklini bir de yaziya tasimis bile sayilirsiniz. bu izahat icin bilmem ornek vermeye gerek varmi dir?
bir taraftan msn muhabbetiniz devam eder, hatta o kadar o tarafa kaptirirsiniz ki selam yerine sozluge, slm. seklinde yazarak buraya selam bile verirsiniz. arada da laf ola torba dola, ben de burdayim ha gibilerinden, daha once yazilmis bir entry numarasi seyettirirsiniz. basliktaki olayi basarmaktan ote yemis bile sayilirsiniz.

edit; hatta yazilarinizin son seklini bile merak edip yaptiginiz hatalari duzeltecek vaktiniz ve gereginiz dahi yoktur.

ben anadolu çocuğuyum

walide sultan
"ba$aklar egilir ben egilmem" boylesine dik bir soylem, neden bilmiyorum an itibariyle beni cok etkilemistir.bir yanda ruzgarlarin etkisiyle, egilmek eyleminde bulunan ba$aklar; bir yanda, diger insanlarin etkisiyle egilmemek, kisilige sadik kalmak, sonuna kadar insanligin huzurunda, dik kalmaya yemin etmek dusturlarini barindirmaktadir sanirim, hatta eminim.

japon gülünün altında kara lahana bahçesi

walide sultan
hap kadar tabir edilecek bir bahcede, yapilan botanik calismalarindan bir bolumdur.
kesinlikle bu bitkinin dusmani olan ev halkina, kara lahana tohumlari-papatya tohumu olarak yutturulmustur. gurbette, kara lahana hedesini bulamayan, karadeniz kadini boyle zararsiz bir yalan soylemek durumunda kalmistir.
lahanalarin butun ihtisamiyla meydana ciktigi bugun itibariyle;- aslinda karismis bu tohumlar demek ki... seklinde ortaya cikan yalanina mazaret uydurmak ve digerlerinin de buna inanmasini beklemek gibi bir optimist hayale dalmistir. fakat digerleri, bekledikleri papatyalarin, kazayla kara lahana seklinde gelismis olduklarina ne yazik ki inanmamislardir.
lakin, emege saygi ilkesinden hareket ederek diger bitkileri sularken, bunlara da gerekli ozeni gostermislerdir.
simdi, basliktaki gibi "japon gulunun altinda kara lahana bahcesi" butun sirinligiyle yerini almistir.

entry oylamak sevaptir

walide sultan
"entryle oynamak sevaptir" cumlesini cagristiran baslik.
oynamak, kurcalamak manasindadir. entryi gonderdikten sonra onu kaderine birakmak zalimliktir, gittigi yerde nasil duruyor diye bir bakmak gerekli duzeltmelere ihtiyaci varsa bunlari esirgememek de, sozlugun kalitesi acisindan sevaptir kanimca.

çifte standart

walide sultan
birden fazla standart oldugunu gosteren bu yuzden standart olmasini engelleyen dilemma, dustur veya unsurlardir.
standartlar tek ,yegane, emsalsiz herkese ve her mala esit uygulanmasi, boyle korunmasi gereken sartlardir.
ulkemizde bu isle ugrasan ilgili devlet kurumun adi turk standartlar enstitusudur. gercekte bunlar sadece mal ve metalarla ilgili standart tuzugu uygularlar. sosyal yasamda saglanmasi gereken standartlar ise yazili degildir, toplumun etik anlayisi ile olusur.

oz başlıkların ukte kaydında görünmesi

walide sultan
hic bir ukte soz konusu olmadan; kendisi bizzat baslik acmak suretiyle yazdigi entrylerin; ukteler bolumunde gorulmesinin, yarattigi dumur reaksiyonuyla, an itibariyle tespit edilmis sekildir.
ilgili arizanin duzeltilecegi umudununu tasiyan bilgic kisisi, "bunadim mi ben gercekten" sorularini kendine yonelterek, bunalima girmek icin yeni bir bahane bulmustur.

sıfır yokoluş

walide sultan
doganin yesil kalmasiyla ilgili yeni bir kampanyanin adidir.
aralarinda ismail acar, nesrin saglam, emin turan, gonul say’in da bulundugu;
18 unlu ressamimiz 20 adet tablosunu bu kampanyaya bagislamislardir.
"sifir yokolu$’ dunya uzerinde soyu tukenmeye mahkum olmus, sadece belli yerlerde yasayabilen hayvan mahlukatinin, soylarini devam ettirmek ve bu yerlerin korunmasini saglamak amaci tasiyan bir slogandir.
eger urfa daglarinda gezen ceylanlarin sayisinin artik, 100 taneyi bile bulmadigini;
turkulere konu olmus, telli turnalarin halen sadece 11 adetinin yasamakta olduguyla ilgileniyorsak; www.cnnturk.com/yasam adresinden ayrintili bilgi edinebilir hatta bu acik artirmaya katilabilirmisiz. diyor;
ustad dogan hizlan(04-6-20006)tarihli hurriyet gazetesinde.
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol