strahd

harika ağır roman şarkısı,
"ölümsüz dünyada
ecel ol al beni"
daha güzel bir söz olabilir mi ya..

eline her kalem alan şiir yazamayacağı gibi her fotoğraf makinesi olan fotoğrafçı olamaz.

(bkz: yazarları kötüyse sözlüğün suçu ne)

ülkemizde çok bilinmese, duyulduğunda fason markalardan biri gibi gelse de iyi, kaliteli ve eski markalardan biridir. ben de bir tane edinmeye çalışıyorum şu aralar..

diyafram aralığının sayı değeri ne kadar düşük olursa objektife düşen ışık o kadar fazla olur, dolayısıyla çok parlak ortamlarda diyafram yüksek sayılarda tutmakta, karanlıkta ise olabildiğince iyi değerde tutmakta fayda vardır. örnek vermek gerekirse 2.8 değeri 5.6 değerine göre daha aydınlık fotoğraflar elde etmenizi sağlayacaktır. enstantene süresini daha uzun tutabilmek için diyaframdan feragat edebilirsiniz, ikinci seçenek de iso olabilir.

enstantene süresi ne kadar kısa tutulursa, düşürülen ışık o kadar azalır ama o kadar hızlı hareketleri blur olmadan yakalama fırsatı doğar. karanlık ortamlarda yüksek sayı değerinde, aydınlık ortamlarda ise düşük sayı değerinde tutmakta genel olarak yarar vardır. gece yapılan flashsız çekimlerde bu süreyi saniyelere çıkarmak gerekebilir, bu durumlarda tripod gerekecektir. bazen de makinenin titremesi kompozisyonu tamamlayan bir etken olacağından diyafram aralığı yüksek sayı değerinde tutularak düşen ışık azaltılır, enstantene süresi uzun tutulur ve makina hafif titretilerek hava verilir.

en sevdiğim çizgi karakterlerden biri, hele ki cinine ve fırlamalıklarına biterim. keyifle izlerim, ilkokuldayken dos oyununu oynardım bol bol.

(bkz: o heryerdedir)

arabesk gelir müzikleri, arabesk rock iyi bir tanım olabilir duman için. gerek kaanın vokali gerek grup performansı açısından genelde kötü eleştirilere tutulsalar da benim gibi acımasız eleştiren biri tarafından sevilmeyi başardılar. keyif alıyorum ben bu adamları dinlerken, varın siz sololarını beğenmeyin varın solistine böğürüyo diyin. keyif alıyosam ötesini tanımam, severim ve iyiler derim. en çok dinlediğim yerli gruptur.

(bkz: one season too late)

kolayı gazete kağıdına sarıp içsem bira zannedilir, hiç yapılmasa daha az ilgi çekicek olan kamuflaj girişimi.

şu aralar tek yapmak istediğim şey, pahalı bir hobi.

%100 olması ütopyadır, fakat bu dolu dolu entrylerin az olması gerçeğini değiştirmiyor.

gelecektir. ülkemizde bulunmayan bir teknolojidir. pahalıcadır. bilgisayardaki işlemcilerinizden tutun, tıpa kadar kullanım alanı olacaktır. hatta ben kendi ifademle yeni sanayi devrimi diyorum, hayatlarımızı değiştirebilecek bir durumdur. ülkemiz öncesinde olduğu gibi kaçıracaktır bu fırsatı.

(bkz: nanorobot)

ilk aldığımda, kağıdını açar açmaz dondurması intihar edercesine yere atlayan, elimde boş külahla beni ağlamaklı bırakan süper büyük dondurma.

(bkz: broken flowers)

crow’daki distopik şehir betimlemesindeki başarısından 4 sonra gelen harika film. alex proyas yazıp yönetmiş bu sefer, matrix serisinin ilk filminden bir sene önce çekilmiştir ve aynı stüdyoda çekilmiştir. matrix bu filmden esinlenmekten çok daha ötedir, filmleri dikkatli inceleyenler aynı sahnelerin birebir resmen çalıntı formunda matrixde kullanıldığını görebilir. lakin matrix, inanılmaz bir kültür ve bilgi birikiminin sentezidir. ghost in the shell adlı animeye kadar uzanan kollara sahiptir. çok da yargılanmaması gerekir herşeye rağmen . matrix ile benzerliklerini geçersek, senaryosu ciddi düşündürtür, hatta bazen acaba dark citydeki gibi her gün başka bir karakteri mi oynuyorum diye paranoya bile yapmışlığım vardır.

chat.

küçüklük döneminde mikrop kapmayı engellemek için var olan, fakat genelde ilk cinsel birleşmede yırtıldığı için kadınlara mal muamelesi yapan insanlar tarafından anlam ve önem kazanan biyolojik birikinti. işin ilginç tarafı, kendisi her haltı yedikten sonra bakire kız ile evlenen erkek genelde cinsel olarak tatmin olmaz o kızı aldatır gibime geliyor.

tarantino taklidi diyalogların, guy ritchie taklidi sahnelerle birleştiği çok özensiz, bol ünlülü ve nasıl başardıysa acayip ünlü olmayı başarmış kısa film bozuntusu. biz de isteriz, guy ritchie de tarantinoyu taklit etmiştir ama başarı çıtası çoook daha yüksektir. bu olmamış ama belki ilerde bir şeyler çıkar bu adamdan diyorum.