mutfakta asci yatakta orospu sokakta hanimefendi · (1)
kitsch · (1)
nuhun gemisinden farklı olarak, teker teker yolcu alınan gemidir.
"cam acar mısın?" sorusuna "cam açık zaten, esiyo püfür püfür" diye cevap verip, "alla alla neden camı açmamı istedi acaba" diye düşünmeme sebep olurken karşımdakini ortadan yaran, beni aptal durumuna düşüren, şimdiye dek oldukça uzağında olduğum ama bugünlerde edineceğim alet.
ayak kayması durumunda kaidenin yere gelmesi hali.
(bkz: göt üstü oturmak)
efendim 31e kıran girmesi durumunda çekilemez olur, pipiye kıran girmesi durumunda ise çekilmez olur..
(bkz: 31 çekerken kıran girmesi)
götümüze girerse diye devam eden tekerleme.
imgoindeeperunderground (1. nesil bilgic) *
ithilquessir (1. nesil bilgic) *
fıramboğaz (2. nesil bilgic) *
floydian (2. nesil bilgic) *
herastratus (2. nesil bilgic) *
membrane (2. nesil bilgic) *
bloody mary (2. nesil bilgic) *
huni_delisi (2. nesil bilgic) *
camurhan (2. nesil bilgic) *
kitsch (3. nesil bilgic) *
aloha haleluya (3. nesil bilgic) *
azade (3. nesil bilgic) *
nickmickyock (4. nesil bilgic) *
byrd (4. nesil bilgic) *
derinyesil (4. nesil bilgic) *
31 çekerken kramp girmesi başlığına yöneltilebilecek en mantıklı soru "nereye" olur sanıyorum.. mesela "31 çekerken böbreğe kramp girmesi" şeklinde açıklayıcı bir başlık olsa idi bu, gerek kalmayacaktı bu nereye sorusuna..
kadınların isteyerek yapmadığı taklitlerin başında gelebilir. nitekim bu taklidin kadına hiç bir faydası yoktur. erkekler her ne kadar kendilerini aldatılmış, kandırılmış hissetse ve bunu yapan kadınlardan nefret etse de esas mesele erkeğin kendisini iyi hissetmesi ve en azından bir sonraki seferde adam gibi bir performans sergilemesi için yardımcı olmaktır. kadınlar aslen kötü kalpli vahşi yaratıklar değillerdir yani. onlarda isterler taklitsiz bir orgazm olsun lakin eğer olmuyorsa bari adam mutlu olsun diye düşünürler (ben yapsam öle düşünürüm yani). bir de bunu profesyonel olarak yapanlar vardır, onlar da zaten para için bu işi yaptıklarından madem yapıyorum bari hakkını vereyim diye düşünerekden bağırıp çağırıyorlar sanıyorum.
bu yapılmamalıdır, ayıptır diyen arkadaşlarımız beş karış suratla domuz gibi yatan hatunlar karşısında kendilerine güvenlerini nerelerine sokarlar akabinde onu da merak ederim ayrıca..
bu yapılmamalıdır, ayıptır diyen arkadaşlarımız beş karış suratla domuz gibi yatan hatunlar karşısında kendilerine güvenlerini nerelerine sokarlar akabinde onu da merak ederim ayrıca..
boşaldıktan sonra çocuk olduğu bilincine sahip olan erkeğin büyük bir özveri ile o boşalma anından vazgeçmesi.
komşuyu baş seviyesinden yukari veya ayak bileginden aşagiya denk gelecek şekilde yapılmış bir atış ile uyarma işlemi. yeterince uyarılmayan komşu için belirlenmiş olan aralığın içerisindeki değerleri kullanarak tekrar deneyiniz.
misafirliktekilerin aklinda anal oral misyoner tao e$le$meleri canlanmi$ken kızın annesi devam eder:
- yalnız sizin oğlanınki biraz küçükmüş galiba?!?!
- yalnız sizin oğlanınki biraz küçükmüş galiba?!?!
evlilik kurtarmak için çocuk yapmak’tan sonra gelen 2. hata olarak adlandırılabilir.
1. aşamada evliliği kurtaracağına inanılan çocuk yapılmış, 2. aşamada ise çocuk bahane edilerek boşanamaz hale gelinmiştir. bu şartlar altında
1. aldatmak (çünkü eşler artık birbirini istememektedir ama çocuk vardır ayrılamamaktadır)
2. sıklıkla kavga etmek (çünkü artık eşlerin birbirlerine dayanacak güçleri kalmamıştır ve bunun yanı sıra çocuk olduğu için ayrılma korkusu da kalmamıştır ve herkes ağzına geleni döker)
3. eşten nefret etmek ya da nefret bile edemez bir hale gelmek (çünkü herkes kendisini özverili zanneder ve birbirini suçlar)
4. mutsuz bir aile içerisinde yetişmiş mutsuz bir çocuk sahibi olmak (çünkü mutsuzlardır ve gizleyecek güçleri de kalmamıştır ve çocuklar bunu rahatlıkla sezebilecek solungaçlara sahiptir)
gelebilir..
tamamen "dayanabildiğin yere kadar dayanmak" üzerine kurulu bir hal alır evlilik denen kurum (bilemem belki de zaten sadece bundan ibarettir aradan yıllar geçtikten sonra).
şunu düşünmek gerekir;
yıllar içerisinde boşanma oranları çok artmış, kadının ekonomik özgürlüğünü eline alması ile beraber artık kimsenin "dayanma"sına gerek kalmayacak bir durum ortaya çıkmıştır ve genellikle çocuk mocuk dinlemez boşanır çiftler. boşanmış ailelerin sorunlu çocukları diye başlıklar açılmasına sebep olurlar..
yahut hala aynı eski kafa ile birlikte oturur ve mutsuz ailelerin mutsuz çocuklarının yetişmesine neden olurlar.
hangisi daha iyi gerçekten bilmiyorum..
(bkz: iki ucu boklu değnek)
1. aşamada evliliği kurtaracağına inanılan çocuk yapılmış, 2. aşamada ise çocuk bahane edilerek boşanamaz hale gelinmiştir. bu şartlar altında
1. aldatmak (çünkü eşler artık birbirini istememektedir ama çocuk vardır ayrılamamaktadır)
2. sıklıkla kavga etmek (çünkü artık eşlerin birbirlerine dayanacak güçleri kalmamıştır ve bunun yanı sıra çocuk olduğu için ayrılma korkusu da kalmamıştır ve herkes ağzına geleni döker)
3. eşten nefret etmek ya da nefret bile edemez bir hale gelmek (çünkü herkes kendisini özverili zanneder ve birbirini suçlar)
4. mutsuz bir aile içerisinde yetişmiş mutsuz bir çocuk sahibi olmak (çünkü mutsuzlardır ve gizleyecek güçleri de kalmamıştır ve çocuklar bunu rahatlıkla sezebilecek solungaçlara sahiptir)
gelebilir..
tamamen "dayanabildiğin yere kadar dayanmak" üzerine kurulu bir hal alır evlilik denen kurum (bilemem belki de zaten sadece bundan ibarettir aradan yıllar geçtikten sonra).
şunu düşünmek gerekir;
yıllar içerisinde boşanma oranları çok artmış, kadının ekonomik özgürlüğünü eline alması ile beraber artık kimsenin "dayanma"sına gerek kalmayacak bir durum ortaya çıkmıştır ve genellikle çocuk mocuk dinlemez boşanır çiftler. boşanmış ailelerin sorunlu çocukları diye başlıklar açılmasına sebep olurlar..
yahut hala aynı eski kafa ile birlikte oturur ve mutsuz ailelerin mutsuz çocuklarının yetişmesine neden olurlar.
hangisi daha iyi gerçekten bilmiyorum..
(bkz: iki ucu boklu değnek)
(bkz: gardrop)
"kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi, kah inerim yer yüzüne seyreder alem beni" cümlesinin böyle bir kızdan çıkmış olabileceğinden şüphelenilmektedir. lakin şarkıyı neden zerrin özer söyler, bu tamamen muamma..
bunca zaman geçmiş olmasına rağmen hala bir alışkanlık haline gelememiş olmasını şaşırtıcı buluyorum. insanların diğerlerinin yazdıklarını okumamasından mı yoksa üzerinde düşünmeye gerek duymamasından mı yoksa toplum olarak herhangi olaylar üzerinde tepki vermeye alışık olmamamızdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum ama merak ediyorum doğrusu..
dönüp kendi puanınıza bakıyorsunuz ama değil mi? hadi itiraf edin!..
dönüp kendi puanınıza bakıyorsunuz ama değil mi? hadi itiraf edin!..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?