confessions

bgat

- Yazar -

  1. toplam entry 693
  2. takipçi 1
  3. puan 53856

6 ekim 2007 vestel manisaspor fenerbahçe maçı

bgat
beni yanlış maç mı izledim acaba diye düşündüren maç olmuştur. aziz yıldırım hangi ara el-kol hareketi yaptı, o ara gözlerime perde mi indi, yoksa görmek isteyen gözler öyle mi gördü, tereddütlerim var. bunun haricinde aziz yıldırım ile vestel manisa başkanı arasında bir ara hararetli bir tartışma yaşandı ama bunu el-kol hareketi olarak açıklamak ne derece doğru, onu görüntüleri izleyecek kamuoyuna bırakıyorum. zira insanların el-kol hareketi lafından ne anladıkları malumdur.

aziz yıldırım

bgat
manisa maçında sergilediği tavrın üzerine, nedenini bilmeden konuşmanın ve gereksiz-fanatizm kokan yorumlar yapılmasının hiçbir anlam ifade etmeyeceği başarılı kulüp başkanıdır.

alkollü entry girmek

bgat
bilgi sözlük-facebook arası bir ikili düzende hayatını sürdüren yazarın alkollüyken yapacağı masumane güzellik de olabilir.

başlık: bilgi sözlük, entry: sayesinde anaokulu-ilkokul-ortaokul-lise vs.. eğitim kurumlarındaki arkadaşlarımı bulduğum süper site. o da yetmedi, geçen ay minibüste görüp o an aşık olduğum ve günlerce rüyalarıma giren sarışın kızı bulmama vesile oldu. bununla da kalmadı yirmi üç senedir görmediğim ebemi gösterdi bana. müthiş bir yer, tam anlamıyla inanılmaz.


love of my life

bgat
dünyanın en güzel sesli insanından dünyanın en güzel aşk şarkısı.

150 bin kişi aynı anda bir şarkıyı böyle içten söyleyebilir miydi? queen ve freddie mercury olmadan?...

1985 yılı - rio konseri

http://tinyurl.com/2jz3vo

orhan pamuk

bgat
önümüzdeki haftalarda salman rushdie ile birlikte new york’ta bir tartışma programına çıkacak olan yazar. bu iki yazar da yazdıkları ya da söylediklerinden dolayı büyük kitlelerden önemli tepkiler gördükleri için bu bakımdan benzer yönleri fazlaca.

necip fazıl kısakürek

bgat
insanların anlamadan-etmeden, bazı siyasi düşünceleri dolayısıyla anlamsız ve içi boş yorumlar yapmasına neden olmuş -elinde olmadan- büyük şair, usta edebiyatçı. diğer bazı şairlerle kıyaslamak istemem ama geçmişi daha çok problemli olan herkesin bildiği şairinin yazdığı bazı şiirleri görünce necip fazıl’a hayranlığım daha çok artıyor. necip fazıl ki sakarya türküsü gibi bir eserin yaratıcısıdır. yaşam ve ölüm arasındaki ilişkinin zihinlerdeki berrak görüntüsünün en usta ismidir. içi boş, edebi dünya ile alakasız yorumlar zerre umrumda değil, ama bu büyük şairin kişiliğine laf eden insanlara siz edebiyat için-sanat için-yaratıcılık için ne yaptınız ya da ne yapabilirsiniz diye dormak isterim.

üniversitede türban serbestisi

bgat
siyasi bi karardır, nasıl ki "türban" kelimesi yıllardır siyasi bir simge olmuşsa, bu tasarı da türkiye’deki bazı gruplara bir hediye olarak sunulmak istenen bir kandırmacadır. bence türkiye’deki islami kesmin türban konusunda dile getirdikleri "allah’ın emri, özgürlüklerin eşit kullanımı" gibi laflar sadece makyaj çekme olayıdır.

akp ilk defa iktidara gelmeden önce seçimler yaklaşmışken her hafta eylem yapan imam hatip liseliler daha sonra görünmez olmuşlardı, çünkü bu mazlum edebiyatı işe yaramıştı ve akp iktidar olmuştu. şimdi de akp borcunu ödüyor gibi görünüyor.

türbanın üniversitelerde, bu zamanda serbest bırakılması büyük bir hata olur.

türkçe ezan

bgat
ezanın sahip olduğu tarihsel ya da geleneksel değerin farkında olmak gerekir. ezanı benim gibi arapça bilmeyenler anlamasa ne olacak ki? kaldı ki ezanın anlamını çoğu müslüman bilir, zira birkaç kalıp cümleden oluşur. ezan müslümanlar için ortak bir evrensel dildir. hangi müslüman ülkeye giderseniz gidin duyacağınız arapça ezanla namaz vakti olduğunu anlayabilirsiniz. bunun dışında benim daha çok önem verdiğim diğer konu ise, ezanın sahip olduğu dil ve onunla uyumlu olan okunma makamı dolayısıyla sahip olduğu güzelliktir. sanatsal bir değeri vardır, bu yüzden de kendi diliyle özeldir ve daha estetiktir.

kurt düşmanligi

bgat
bilgi sözlük veya diğer sözlüklerde hiç de geçerli olmayan bir düşüncedir. bakınız bilgi sözlüğe, türkler diye bir arama yapın, karşınıza ne alaylar, ne aşağılamalar çıkacaktır.

(bkz: göttürkler)

biz kendimizle eğlenmeyi marifet sayan veya daha yumuşak bir ifadeyle kendimizle eğlenmeyi seven bir milletiz. bunun hiçbir mahsuru yoktur kanımca, (bkz: türklere has özellikler) gibi başlıklarda nasıl kendi kendimizle kafa yaptığımızı görürsünüz. bir de kürtler diye aratın, ortaya tertemiz bir sayfa çıkacaktır emin olun.

(bkz: hani bir ironi vardı)

franz ferdinand

bgat
sahne performansları da klipleri kadar hoş olan yaratıcı isimli(!) gruplardan. take me out diye meşhur şarkılar var, kıpır kıpır, kaldırıp dans ettiriyor sanki, o ne güzel eletro ritmleri öyle dimi, çok sevdim. geriden de gerilerden zar zor izleyebildiğimiz festival performanslarından sonra ilgi alanımıza girdi.

orhan pamuk

bgat
birkaç ay içinde çıkacak olan masumiyet müzesi adlı romanıyla edebiyat dünyasına hareket getirmesi muhtemel olan yazar. kazandığı nobel ödülü’nden sonra yayınlanacak ilk romanı olması dolayısıyla da satış bazında türkiye şartlarına göre uçuk sayılara ulaşması da olasıdır.

epitaph

bgat
bazen aradan uzun zaman geçiyor, dinleyeyim yine deyip tıklıyorum, ve yine aynı şeyleri hissediyorum... ruhum daralıyor, üstüme karabasan çöküyor sanki. nasıl bir şeydir çözemedim...

tanımayan vatandaşlıktan çıksın gitsin

bgat
bekir coşkun’un bugünkü yazısı:

gidecek yerim yok...


sabah sabah bizim uğur ergan aradı, birleşmiş milletler mülteci yüksek komiserliği ile konuşmuş.

uğur "abi başbakan’ın ’çek git’ ikazı üzerine bm mülteci yüksek komiserliği ile görüştüm. türkiye’den kovulma haberini gösterirsen seni mülteci kabul edecekler. ama bir de işkence-mişkence gibi, darp izi var mı diye soruyorlar..." dedi.

uğur’a "var" dedim.

*

aslında gidecek yerim yok.

ben başka hiçbir ülkeyi sevmedim.

bu yurdun taşını, toprağını, sulaklarını, denizlerini, ırmaklarını, yaylalarını, kedilerini, kirpilerini sevdim, tanıksınız.

bir dal kesildiğinde yanarım..

ama orman alanını kaçak ev yapan, bana "bu ülkeden çek git" diyor.

bir yeşil alan yok edildiğinde çığlık attım, canım yandı, ormandaki bir vaşak öldürüldüğünde oturup ağladım.

ama ormanları "2-b arazisi" diye satmak isteyen başbakan bana ve benim gibi düşünenlere "çekin gidin" diyebiliyor.

*

ben bu ülkeyi severim.

amerika da okuyan kızlarım yok.

oğluma washington da iş vermediler.

kimse benim için yabancılara gidip "delikten aşağı süpüreceğinize kullanın" da demedi, dedirtmedim.

*

ben bu ülkeyi severim.

devrek 125’inci alayda askerliğimi yaptım.

nöbet tuttum.

mataramı parlattım, potinlerimi kaybettim.

askerlikten kaytarmak için rapor mapor almadım.

*

ama başbakan "çek git" diyor.

gidemem.

doğrusunu isterseniz bu toplumun göz göre göre dinimizi siyasete alet edenlerin peşine takılması, boşa giden yazılarım, o yalnız kalma duygusu... bunların tümü canımı yaktı ve sevgili uğur’a "darp izi yok da, yürek yarası olur mu?" diye sordum.

olsa da, olmasa da...

benim gidecek başka bir yerim yok...

tanımayan vatandaşlıktan çıksın gitsin

bgat
seçim sonrası konuşmasında kendilerine oy vermeyenleri de kucaklayacaklarından kimsenin şüphesinin olmamasını söyleyen rte’nin, sözünün arkasında ancak düne kadar durabildiğinin açık bir ifadesi olan cümle. zaten o cümleler ağzından çıktığı anda da inanmış değildik, ama kendi sözünü bu kadar çabuk çürütmesini de beklemiyordum açıkçası. sadece bekir coşkun değil, aynı sözü söyleyecek birçok vatandaş var dışarıda.

artık klasikleşmiş deyimiyle "herkesi kucaklayacak bir cumhurbaşkanı" seçmeye yanaşmayıp işi sürüncemeye çekmekten usanmamalarını da bir kenara koyacak olursak, kendilerinin çok çooook uzlaşmacı olan sahte yüzleri, bunun neticesinde de çooook çok demokratik ve her ikisinin bağlamında da "bizden olmayanları da kucaklarız" fikriyatları da suya düşmüştür kanımca.

hadi bunları da geçtim, kahvedeki adam gibi konuşarak birkaç laf edeyim bari: lan oğlum bir ülkenin başbakanı çiftçisine ananı da al git, şehitlerine kelle, terörsite sayın diyorsa... sinirlenince ne söyleyeceğini toparlayamayıp acınası bir halde "vatandaşlıktan çık git kardeşim, misketlerimi de vermeyi unutma" tarzı cümleler kurabiliyorsa bu başbakanlık işi ne güzel bir şeymiş, ben de başkaban olamaz mıyım yani? ve tüm bunlara rağmen bunların hepsini ve daha fazlasını söyleyen grup hala da yüzde ellilere yakın bir oy alıp iktidar olabiliyorsa, ya biz arızalıyız, ya da abd, askerleri gay yapan tarzda bir bomba fırlatıp seçmen kitlesini feci şekilde etkiledi. başka türlü izah edemiyorum. tıkandım. gerçekten.

şiir

bgat
zorlama kelime yığınlarının ötesinde yetenekli zihinlerin duygularıyla yaratıldıkları zaman okunması en zevkli olan yazın türüdür. dolayısıyla herkes şiir yazabilir ama şair olamaz.
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol