stephen kingin kara kule serisinde, yüksek dilde ölüm anlamına gelen kelime.
stephen kingin kara kule serisinde bay ve bayanlar için saygı duyulduğunu ifade eden hitab kelimesidir.
stephen kingin kara kule serisinde; birbirine bağlanan insanların paylaştıkları kader ve düşüncelerdir.
stephen kingin kara kule serisinde; yaşam gücünü, kader ve görevi ifade eder.
(bkz: ka)
stephen kingin kara kule serisinde, aynı olayların bir araya getirdiği kişilerin oluşturduğu ortak kader.
en eğlencelisi köyden indim şehire filminde, metin akpınar-zeki alasya ikilisinin haydarpaşa garı binasının merdivenlerinden inerken çalan müziktir bana göre.
the shining filminden bir bölümün en ürkütücü sahne olduğu söylenen liste. ancak bu listede üçüncü sırada. hadi bakalım, kime göre neye göre.
elinin altında bir elfçe sözlük bulundurduğu rivayet edilen yazar. evet evet öyle görünüyor.
evlerinde şeker,tuz filan bitti mi, komşularından istemeye yüzü olmayıp, gece vakti markete giden insanlardır bunlar. bu durumun zararlarının hangi boyutlara vardığını görünüz işte efenim.
karakteri ve kimliği belli olmayan, tarihsel açıdan var olduğu günden beri savaş yüzü görmemiş, stratejik konumundan dolayı komşularıyla arası toz pembe olan ülkeler için geçerli sayılabilecek; ancak türkiye gibi gerek coğrafi gerekse siyasi bakımdan önemli bir konumda olan bir ülke için asla ve asla kabul edilemeyecek bir vicdan muhasebesidir.
okumaya inanan zihniyet açıp baksın tarihe, hangi ülkeler bunu yapar, bunu yapmalarının sebebi nedir? bir ülkenin böyle bir uygulamaya girebilmesi için hangi özellik ve rahatlıkları barındırması gerekir?
bu toprakların tarihi bellidir, tarihten günümüze kadar uzanan yaşayış şekli de bellidir. bu vicdani ret meselesi türk topraklarında kesinlikle yaşatılmayacak bir saçma sapan uygulamadır. farklı düşündüklerini sanan, insan haklarını bildiklerini savunan, okuyup kültürlü olduklarını; diğer medeniyetlerin de taihlerini, siyasi politikalarını, yaşayışlarını sular seller gibi kavradıklarını sanan kişiler, bu "vicdani ret" olayına yine "batı" gibi bakacaktır tabii. olur mu canım, bu en insanın en doğal hakkı diyecektir. desinler efendim, onlar askerlik de yapmasınlar zaten mümkünse; çünkü askerlik şerefli bir görevdir.
okumaya inanan zihniyet açıp baksın tarihe, hangi ülkeler bunu yapar, bunu yapmalarının sebebi nedir? bir ülkenin böyle bir uygulamaya girebilmesi için hangi özellik ve rahatlıkları barındırması gerekir?
bu toprakların tarihi bellidir, tarihten günümüze kadar uzanan yaşayış şekli de bellidir. bu vicdani ret meselesi türk topraklarında kesinlikle yaşatılmayacak bir saçma sapan uygulamadır. farklı düşündüklerini sanan, insan haklarını bildiklerini savunan, okuyup kültürlü olduklarını; diğer medeniyetlerin de taihlerini, siyasi politikalarını, yaşayışlarını sular seller gibi kavradıklarını sanan kişiler, bu "vicdani ret" olayına yine "batı" gibi bakacaktır tabii. olur mu canım, bu en insanın en doğal hakkı diyecektir. desinler efendim, onlar askerlik de yapmasınlar zaten mümkünse; çünkü askerlik şerefli bir görevdir.
(bkz: ne mutlu türküm diyene)
yüce atatürk’ün milli mücadele yıllarından sonra türk milletine verdiği en güzel hediye. 83. yılı kutlu olsun.
ister edebi, ister deneme, ister eğlence... hangi türden yazı istiyorsanız içinde bulabileceğiniz bir oluşum. kendileri edebiyat sitesi olmadıklarını söyleseler de seçkin yazılarıyla kaliteli bir edebiyat sitesi gibidir.
dün belirli saatlerde sözlüğe girme çabalarımın hepsi hata mesajlarıyla sonuçsuz kaldığı için sık sık dile getirdiğim söz.
nefes alıp verdiğimiz bu topraklarda türkiye ve türk kimliğinin dışında başka şeyler daha olduğunu belirtmek için çabalayan, ülke adına söylenen her iyi sözü milliyetçilik ve faşistlik olarak algılayan ve bunları insanlara göstermek isteyen birkaç yazarın sürekli olarak hep aynı ideolojik içerikli başlıklara yoğunlaşması sonucu ortaya çıkan durum. hal böyle olunca bu saplantılı girişime yeterli tahammülü gösteremeyen diğer birkaç yazar da (mesela ben) dayanamayıp bunlara cevap veriyor. aslında cevap falan vermemek lazım. evet efendim, isteyen istediğini söylesin, laf sokmaya çalışsın, propaganda yapsın, diğer düşüncenin insanlarına tosuncuk, öküzcük, kedicik, köpekcik desin, ne önemi var, özgür bir platform değil mi burası.
türkiyem adlı parçayı iyi seslendiren sanatçı.
yakın geçmişimize ait kara bir lekedir. birkaç sapmış düşünceli insanın örgütlemesi sonucu çıkan bu olayların vardığı boyut ise insanlık dışıdır. ne zaman ki farklı düşünmeyi ve saygılı olmayı öğrenen bir toplum olursak, işte o zaman ülkemiz aydınları daha faydalı işler yapacaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?