elma

0 /
information
ic anadolu bolgesinde uretimi yogun olarak yapilmaktadir. ozellikle nigde ve karaman illeri basta gelmektedir. son yillarda yurdumuzda da tarim alaninda meydana gelen ilerlemeler neticesinde yari bodur ve bodur elma yetistiriciligi giderek yayginlasmaktadir.
ups
her mevsim bulunabilen,inanilmaz sevdigim ama yedikten sonra ellerim yapis yapis oldugu icin arada bi de kufrettigim meyva..
angelus
güzel bir ö?leden sonrasy tembellik yapyp uyuyan newton kisisinin kafasina duserek yercekimi kanununun bulunmasina yardimci olmus olan meyvedir. bu sebebten oturu pek sevmem kendisini. bulunmasa yercekimi kanunu daha iyi olurdu gibime geliyor. boyle ucardik felan superman misali.evet
karpuzz
pek çok yeme şekil ve yöntemi mevcuttur zira isteyen keser böyle minyatür karpuz dilimi kıvamında ayırır daha ileri gidip kabuğunu da soymak suretiyle bıçağa sokup etrafa yamamaya çalışırken diğer isteyen bir kısım yuvarlak yuvarlak keser merkezi çapı ayarlar da yer bir diğer isteyen küp yapma amacıyla geometrik şekiller yaratır dişine güvenir bir başka isteyen de ısırır yer hart hurt eğer sulu ise harşt hurşt lakin bu isteyen kimselerin hepsinin ortak yanı elmanın içini çöp olarak nitelendirip yememek ve parmak ucuyla çöpe atmaktır. olayın normali budur ve böyle de yenir. yalnız etrafta gördüğüm bazı kendini bilmezler üşendiklerinden mi yoksa tembelliklerinden üşendiklerinden midir meçhul elmayı sapına kadar yemek suretiyle bitirirler; üstelik o kahverengi sopacığı da kemirirlerki yiyebilip yiyemiyeceklerini tartarlar ve abartmanın alemi olmadığından da en yakın küllüğe bırakırlar sonuç olarak elmanın hiçbir uzvunu her normal insan gibi çöpe atmazlar. kınıyoruz haliyle.
(bkz: ayıp ayıp)
(bkz: yaşından başından utan)
7doors
şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun
elma da elma ha allahlık
bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı
kuşlar uçuyor üstünde
gökyüzü var üstünde
hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
bir duvarın üstünde
bir yandan elma yiyorsun kırmızı
bir yandan sevgililerini sebil ediyorsun sıcak
istanbul’da bir duvar

ben de çıplağım ama elma yemiyorum
benim öyle elmalara karnım tok
ben böyle elmaları çok gördüm ohooo
kuşlar uçuyor üstümde bunlar senin elmanın kuşları
gökyüzü var üstümde bu senin elmandaki gökyüzü
hatırlanacak olursa seninle beraber soyunmuştum
bir kilisenin üstünde
bir yandan çan çalıyorum büyük yaşamaklara
bir yandan yoldan insanlar geçiyor çoğul olarak
duvarda bir kilise
istanbul’da bir duvar duvarda bir kilise
sen çırılçıplak elma yiyorsun
denizin ortasına kadar elma yiyorsun
yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun
bir yanda esaslı kederler içinde gençliğimiz
bir yanda sirkeci’nin tiren dolu kadınları
adettir sadece ağızlarını öptürürler
ayaküstü işlerini görmek yerine

adımın bir harfini atıyorum

(bkz: cemal süreyya)
7doors
tahir olmak da ayip degil zuhre olmak da
hattâ sevda yuzunden olmek de ayip degil,
butun is tahirle zuhre olabilmekte
yani yurekte.

meselâ bir barikatta dovuserek
meselâ kuzey kutbunu kesfe giderken
meselâ denerken damarlarinda bir serumu
olmek ayip olur mu?

tahir olmak da ayip degil zuhre olmak da
hattâ sevda yuzunden olmek de ayip degil.

seversin dunyayi doludizgin
ama o bunun farkinda degildir
ayrilmak istemezsin dunyadan
ama o senden ayrilacak
yani sen elmayi seviyorsun diye
elmanin da seni sevmesi sart mi?
yani tahiri zuhre sevmeseydi artik
yahut hic sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliginden?

tahir olmak da ayip degil zuhre olmak da
hattâ sevda yuzunden olmek de ayip degil.

(bkz: nazım hikmet ran)
(bkz: tahirle zühre meselesi)
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol