şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun
elma da elma ha allahlık
bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı
kuşlar uçuyor üstünde
gökyüzü var üstünde
hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
bir duvarın üstünde
bir yandan elma yiyorsun kırmızı
bir yandan sevgililerini sebil ediyorsun sıcak
istanbul’da bir duvar
ben de çıplağım ama elma yemiyorum
benim öyle elmalara karnım tok
ben böyle elmaları çok gördüm ohooo
kuşlar uçuyor üstümde bunlar senin elmanın kuşları
gökyüzü var üstümde bu senin elmandaki gökyüzü
hatırlanacak olursa seninle beraber soyunmuştum
bir kilisenin üstünde
bir yandan çan çalıyorum büyük yaşamaklara
bir yandan yoldan insanlar geçiyor çoğul olarak
duvarda bir kilise
istanbul’da bir duvar duvarda bir kilise
sen çırılçıplak elma yiyorsun
denizin ortasına kadar elma yiyorsun
yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun
bir yanda esaslı kederler içinde gençliğimiz
bir yanda sirkeci’nin tiren dolu kadınları
adettir sadece ağızlarını öptürürler
ayaküstü işlerini görmek yerine
adımın bir harfini atıyorum
(bkz: cemal süreyya)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?