su gibi akıp geçen
vallahi şu ömür çok kısa, zaman çok hızlı.
zaman
akıp giden şeydir.
türkçede bu kavrama atanmış bir kelime yok,
çünkü zaman yok.
(bkz: zamanın kısa tarihi)
(bkz: an-ı daim)
çünkü zaman yok.
(bkz: zamanın kısa tarihi)
(bkz: an-ı daim)
bir iş veya oluşun içinde geçtiği, geçeceği ya da geçmekte olduğu süre, vakit.
" kolumdaki saatin tik takları kimi zaman büyük bir yanılsamaymış gibi gelir bana. aslında hiç ölçülemeyecek bir şeyi, zamanı ölçmeye kalkmak insanoğlunun mağrurluğundandır derim kendi kendime sonra. böyle düşünürüm çünkü zaman dediğimiz ve insanoğlu olarak aydınlanma çağından sonra pozitivist ve ilerlemeci bir çizgiye oturttuğumuz bu kavram aslında değişik şekillerde yorumlanmaya oldukça açıktır. zamanın ilerlemeci yorumunda ‘dün’ ders çıkarılması gereken bir şey iken, ‘bugün’ ise ‘yarına’ amade olması gereken bir andır sadece. işte bu yüzden kolumuzdaki saatler kadar mekaniktir hayatımız… ortaklaşa kurduğumuz bu düzlemde dün’ü ve orada kalan hatıralarımızı; bugünü ve yarını güvence altına alacak bir tecrübe yığını olarak görürüz ve bu tecrübeler dışında kalan bir sürü ayrıntıyı zihnimizin en derinlerine hapseder, onlara haksızlık ederiz. ‘bugün’, ya da ‘bu an’ ise zaten gözümüzü kırptığımız zaman dün olur uçar gider ve elimizde kala kala bizim için en önemlisi olduğuna inandığımız ‘yarın’ kalır, halbuki o da hiç gelmeyecektir. tıpkı yunan düşünür epikür’ün zamanı tek ve o an yaşanan bir olgu olarak ele alışı ve ‘’ben varsam ölüm yok ölüm varsa ben yokum’’ deyişindeki gibi, ya da küçük bir dükkanda gördüğümüz ‘’bugün veresiye yoktur!, yarın gel’’ levhasındaki yarın’ın aslında hiç gelmeyeceği, çünkü yarın da o dükkana gidip levhaya baktığımızda, yarın gel! komutu ile karşılaşacağımız gibi… "
birhan keskine ait bir şiir. mabel matiz seslendirmesiyle ayrı bir can gelmiş.
bir yerden aşağı
çok aşağı düştüm
zaman
solgun, sessiz gri bir koridordu
orada çok üşüdüm, çok üşüdüm
bir yerden aşağı
çok aşağı düştüm
zaman
solgun, sessiz gri bir koridordu
orada çok üşüdüm, çok üşüdüm
ters yüz edilemeyen bir kum saatidir.
gelirinin hizmet için kullanıldığı söylenen gazete.
en yakın takipçisi postanın satışlarını nerdeyse ikiye katlayan türkiyenin en çok satılan/dağıtılan/elden verilen/hibe edilen gazetesi.
mabel matizden dinlenilmesi şiddetle, hararetle tavsiye edilen, mükemmel ötesi şarkı.
sözleri ;
şimdi bir de buradan baktım sana
senden kaçırdığım
kedere boğulduğum anlara
beni içine al artık
seni mutsuz kılan duyguyu
kırmak istiyorum
bir yerden aşağı
çok aşağı düştüm
zaman
solgun, sessiz gri bir koridordu
orada çok üşüdüm
çok üşüdüm
sözleri ;
şimdi bir de buradan baktım sana
senden kaçırdığım
kedere boğulduğum anlara
beni içine al artık
seni mutsuz kılan duyguyu
kırmak istiyorum
bir yerden aşağı
çok aşağı düştüm
zaman
solgun, sessiz gri bir koridordu
orada çok üşüdüm
çok üşüdüm
bazen durur. bir şarkıda da olsa...
(bkz: duruyor zaman)
(bkz: duruyor zaman)
şöyle bir şeydir:
#78017
#998172
#78017
#998172
tersine akmıyor nedense.
zaman düşer ellerimden yere, oradan tahtaboşa...
şeklinde nefis bir bülent ortaçgil şarkısını hatırlara getiren kelime.
şeklinde nefis bir bülent ortaçgil şarkısını hatırlara getiren kelime.
ergenekon operasyonu adı altında ba$layan ve daha sonra siyasi, sosyal, toplumsal alanlarda çok radikal deği$ikliklerin aracı haline gelen operasyonun sava$çısı. tutuklananların kaç gün hastanede, kaç gün cezaevinde kaldığını; kimin aslında hasta, kimin aslında suçlu olduğunu bilen! psikolojik harekat yayını.
lideri yıllardır abdde ya$ayan bu ki$iler "acaba zat-ı $ahaneleri ülkeye dönse, tutuklansa ve hapse atılsa, yine aynı acımasızlığı, merhametsizliği gösterecekler miydi; yoksa aman hocam canım hocam o çoook hastaaa" diye ortalığı ayağa mı kaldıracaklardı?" merak ediyorum.
her gün akp bülteni, yorumlu haberler, imalı ba$lıklar; sözde demokrat ve akl-ı selim ama aslında statükoculuğun, otoriterizmin daniskası yayınlarıyla hizmetine devam eden...
madencilerin ölümüne "bu i$in kaderinde var" diyen ba$bakana destek çıkmak için hemen ertesi gün, ölen i$çilerin ailelerine ve hala madende çalı$an i$çilere "i$e girerken $artları biliyorduk. ölüm, bu i$in kaderinde var" dedirten...
akpnin ve ba$bakanın hık deyicisi olmu$...
ihaleler, ballar, kaymaklar ...
gazete. yersen!
lideri yıllardır abdde ya$ayan bu ki$iler "acaba zat-ı $ahaneleri ülkeye dönse, tutuklansa ve hapse atılsa, yine aynı acımasızlığı, merhametsizliği gösterecekler miydi; yoksa aman hocam canım hocam o çoook hastaaa" diye ortalığı ayağa mı kaldıracaklardı?" merak ediyorum.
her gün akp bülteni, yorumlu haberler, imalı ba$lıklar; sözde demokrat ve akl-ı selim ama aslında statükoculuğun, otoriterizmin daniskası yayınlarıyla hizmetine devam eden...
madencilerin ölümüne "bu i$in kaderinde var" diyen ba$bakana destek çıkmak için hemen ertesi gün, ölen i$çilerin ailelerine ve hala madende çalı$an i$çilere "i$e girerken $artları biliyorduk. ölüm, bu i$in kaderinde var" dedirten...
akpnin ve ba$bakanın hık deyicisi olmu$...
ihaleler, ballar, kaymaklar ...
gazete. yersen!
(bkz: zaman diyagramı )
su gibi gerçekten de.
ne zaman buz ne zaman buhar haline geçeceği belli olmuyor.
ne zaman buz ne zaman buhar haline geçeceği belli olmuyor.
genelde geçmesini beklediğimiz, ara sıra da durdurmak istediğimiz şey.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?