zipirinsan

bu filmde, bülent ersoy ve gülşen bubikoğlu öpüşmüştür. en azından ben öyle hatırlıyorum.

bülent ersoy ve gülşen bubikoğlu’nun 1976 yapımı filmi. bülent ersoy fakir ama gururlu genç, gülşen zengin ama şımarık kızdır. bunlar aynı okula gider. bülent gülşene aşık olur. olaylar gelişir.

kimi zaman, özlem sonucu.

en sonunda bilgi sözlüğe gelmiş süper badim.

zipirinsan, hollandadaki kuzeniyle konuşmaktadır:

-kadınlardan soğudum şekerim.
-hı?
-erkeklere ilgi duymaya başlayabilirim.
-tolgaaa
-hı?
-bu hollanda çok bozdu seni.
-ben bi yüzümü gözümü yıkıyım dimi?

başı tipik bir lise aşkı hikayesi gibi olsa da, sonunda resmen hüngür şakırt ağlatır.

trafiği çekilir hale getirebilen bir şey.

her gördüğümde "bas git" dediğim bir acaip reklam.

inanılmaz güzel bir eser, inanılmaz güzel bir müzik. evlenirsem, ilk dans parçam bu olurdu.

ani hareketlerle memişleri sıkıştırılasıdır.

levent yüksel’in biraz orhan veli kokan, süper şarkısı.

fatih erkoç yorumu hasta olunasıdır.

yaz sıcağında insana çin işkencesi yapan iç giysisi.

bir çeşit yardımcı hesaptır. varlık hesaplarının falan ayrıntıları, açıklayıcılarıdır.

adı üstünde bir hesap planı, bir muhasebeleştirme yöntemidir. insanı düzer. sonra üzer.

şişman kişilerin koşamadığı koşu. zira kalkmıyor efenim koca popomuz. en azından benimki. ühühühühühüh....

özellikle irem çandar versiyonu tahrik edicidir.

yaşlanmayan insanlardan. eski filmlerine bakıp da kendisini tanımak imkansızdır. ancak, o zaman da taştır şimdi de taş. ben bu yaşta ondan berbat görünüyorum.

bir sanattır. sanatı ve sanatçıyı koruyalım.

insanın dolaşırken saatler harcayıp hiçbir şey almayabileceği ilginç yerlerden.