kişiler depremi takiben ilk olarak çocuklarının yanına koşmuşlardı. ancak bu onların yanlarına gidiş sekli o denli kendini kaybetmişçesine olmuştu ki, çığlıklar atarak,yoğun korku ile dolu bir şekilde olmuş, çocuklar depremin kendisinden çok, ailelerinin bu aşırı tepkileri ile olaydan etkilenmişlerdi. kimisi o an kıyametin koptuğunu zannetmişti. bazı kişiler o an donup, kalmış, ne konuşabilmiş, ne de herhangi bir eylemde bulunabilmişlerdi. çoğu kişi en yakın akrabalarının yanına koşup, onların sağlık haberlerini almak için zamanla yarışmışlardı. bayılanlar ve sinir krizleri geçirenler oldu. insanlar enkaz çalışmalarına katılamamanın , yakınları olup de sağ kalanlar ise yasadıkları için suçluluk duyguları içine girdiler. bazı kişiler bu afetin isledikleri günahlar ve kotu alışkanlıkları nedeniyle kendi baslarına geldiği düşüncesi içindeydiler. bazı kişiler o anda ne yaptıklarını daha sonra hatırlamıyorlardı. yattıkları odalara, evlerine hatta kimisi istanbul il sınırlarına girerken bile yoğun gerilim yasadılar. bu nedenle geçici bir sure şehri terlettiler. ancak bu onların rahatsızlıklarını dindiremedi. çünkü olayı de kafalarında götürmüşlerdi, doğal olarak. gece rüyalarında yasadılar, en ufak sesten irkildiler. olay gözleri önünden gitmedi. tv yi seyrederken sanki depremi en canlı hali ile tekrar yasıyor hissettiler. bu nedenle kişiler haberlerden ve deprem konuşmalarından kaçındılar. enkazlı yerlerden geçmemek için yollarını değiştirdiler, oralara bakmamaya çalıştılar. dikkatleri dağıldı, dalgınlık, kendine ise verememe gözlendi. deprem olmasa bile sallanıyor hissettiler. bazıları evlerine sallanan şeyler astı, gözleri hep avizelerdeydi. uykuları bozuldu, çoğu, depremin olduğu saat olan gece 03 e dek uyuyamadı. anne ve babalar dönüşümlü olarak geceleri nöbet tuttu. annelerdeki en büyük kaygı, kendilerinden çok çocuklarına bir şey olacağı yönündeydi. her gece deprem kabusları ve uykuda sıçramalarla uyandı. eskiden zevk aldıkları şeylere bile ilgisiz kaldılar,hayattan beklentileri kalmadı ve her şey birden anlamsız ve bos geldi. geleceğe yönelik plan yapmaz oldular. içlerine kapandılar. ağlamak isteyip ağlayamadılar. kısaca robot gibi hissiz ve hareketsiz kaldılar belli bir sure.
o gece istanbul’ da olanlarda olmayanlarda, ertesi geceler ev dışında kalan ya da kalmayanlar da ne koşullarda olursa olsunlar zor günler yaşadılar ve yasamaktalar. tabii ki depremde ailesi ya da yakınlarını kaybedenler, islerini, evlerini kaybedenler bu durumu diğer kişilerden çok daha yoğun olarak yasadılar.modern , konforlu ve pahalı binaların domino taşları gibi birbirinin üzerine yığılması, o unutulması olanaksız koku, çadırlarda oturan insanlar, yardim kuyruklarında toplanan çok sayıda kişinin görüntüleri ve çaresizlik, tükenmişlik, gözlerdeki korku ifadeleri, sinir krizleri , siren sesleri ... unutulacak şeyler değiller.
(bkz: pişman olduğun zaman)
(bkz: gölge etme)
kalbimizde yer etmiş sezen aksu şarkılarıdır.
(bkz: deli kızın türküsü)
(bkz: sen ağlama)
(bkz: gülümse)
(bkz: git)
(bkz: deli kızın türküsü)
(bkz: sen ağlama)
(bkz: gülümse)
(bkz: git)
bir türkan şoray filmi.sevgi ve hoşgörü temaları üzerine kurulu 5 kısa öykülü film. hikayeler: şovalye, pamuk prenses ve hain, sır, gül ile adem, ona sevdiğimi söyle, kazandibi tavukgöğsü.
(bkz: mürüvvetsiz mürüvvet)
bir türkan şoray filmi.mürüvvet(türkan şoray), son olduğunu düşündüğü evliliğini çok güvendiği ve inandığı, şirin bir kasabada otel sahibi olan nadir ile gerçekleştirmek üzeredir. ancak nadir daha nikah günü mürüvveti nedeni bilinmeyen bir sebepten dolayı kaçarak bırakacaktır. nikahı kıyılmış ama bu evliliğinde de talihsizlik mürüvvetin peşini bırakmamıştır. mürüvvet bütün iyi niyetiyle nadiri beklemeye karar verir. ancak nadirin alacaklısı hançer, gölge gibi mürüvvetin peşindedir.
vestel reklamında e kızımız yeni gelin dedikten sonra ne dediğini anlayamadiğim oyuncu kişisi.
çözümü vardır efendim bunun. orada musluk vardır. niye yapılmıştır sanıyorsunuz. musluk sonuna kadar açılıp yüksek sesle şarıltı yapılır rahat rahat osurulur.
(bkz: buruk acı)
ülker(türkan şoray) doktor olmak isteyen ama üvey annesi tarafından bu isteği engellenen bir genç kızdır. evden kaçan ülker kaldığı otelde kör bir besteci ile tanışır ve evlenirler ama acılar ülker’i yeni yaşantısında da bırakmaz. ayrıca şarkısının sözleri türkan şoraya aittir.
(bkz: kara gözlüm)
(bkz: sana dönmeyeceğim)
türkan şoray ve kadir inanir filmi.balıkçılık yapan dedesiyle beraber yaşayan genç bir kız olan azize balıkları satmak için şarkı söylediği bir sırada sesini ve kendisini çok beğenen bir gazino patronu ona iş teklif eder. azize çok para kazanmak için bu işi kabul eder. bu arada kimliğini gizleyen bir bestekar azize ye aşık olmuştur ve onun için şarkılar yazmaktadır. azize de bu şarkıları çok sever ve bu gizli aşığı aramaya başlar. bu çok güzel şarkıların yaratıcısı azize’nin çok yakınında olan garsondur.
bir türkan şoray filmi.leyla(türkan şoray) babasıyla birlikte yaşar. babası murat bey’in(murat soydan) şoförüdür. murat yurt dışından dönünce, ailesi çok sevinir. leyla murat’ı çok sever, ancak murat’ın bu sevgiye karşılığı çok kısa süreli olur. sevdası karşılıksız kalan leyla, oğluyla ortada kalır… leyla’yı, dolmuş şoförlüğü yapan dursun, murat’ı belma isminde bir başka kadın sever. leyla’nın mutluluğunu istemeyenler ona bir iftira atarlar. adı bir cinayet olayına karıştırılır. mahkemeye çıkan leylayı, ilk göz ağrısı murat savunur ve beraat ettirir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?