ya basta viva zapatista

ütopik sosyalistlerin içinde yer alması gereken insan olma durumu.

neoliberalizmi savunan ve muhafazakarlıktan beslenen siyasal akımdır.faşist, dini kullanan, üçüncü yolcu sosyal demokrat ve milliyetçi(ulusalcı) gibi kolları mevcuttur.

kimilerinin farklı birşeymiş gibi yansıtmasına rağmen diğer adı da ulusalcılık olan nane.

her yerde çocukların kullanılmasından farklı birşey değildir.polislerin bayrak yaktırması için çocukları kullanmasının bir çeşididir.

abd ordusundan emekli olmuş olarak ek bir emeklilik ücreti alıp almadığını merak ettiğim; hitler, mussolini, salazar, franco, pinoshe ve adını unuttuğumuz diğer varsıllarıyla aynı mantıkta olan emekli paşa.

kenan evren’e duyduğu sevgi ve sempati ile dikkatimi çekmiş yazardır.memleket seninle de gurur duyuyordur.

yüzünü gördüğümde ağzımda tükürüklerin birikmesine neden olan zat.

milliyetçilik asla ırkçılık ile aynı anlama gelen bir terim olmamakla beraber ırkçılığın anahtarı olarak ifade edebileceğimiz bir kelimedir.milliyetçilik akımı 1789’da ortaya çıktığında ilerici bir akım iken ingiltere’de başlayan sanayi devrimiyle birlikte gerici bir akım haline bürünmüş ve de ilerleyen süreçlerde ırkçılık akımını doğurmuştur.halklar arasındaki düşmanlıkları körükleyen bu akım kendisini çeşitli vasıflarla masum göstermeye çalışsa da ırkçı söylemler bu akımı benimseyenlerde daima mevcut bulunmuştur/bulunmaktadır.ince çizgisine gelince milliyetiçi akımların anında ırkçı denemeyecek geniş halk kesimleri tarafından ve özellikle de buna karşı durması gereken emekçiler nzedinde de ne yazıkki karşılık bulmuş olması nedeniyle ortaya çıkmaktadır.bu noktada tatlı su-tuzlu su milliyetçilikleri çatışmış ancak gene ırkçı söylemler halkların zihinlerine yerleşmiştir.ırkçılıkda icraatında öne çıktığını görmek mümkünken milliyetçilikte bu söylemde kalabilmektedir.milliyetçilik akımları incelendiğinde bunun sermaye sınıfı ile olan doğrudan bağı da görülecektir;ancak ırkçılığın sermaye sınıfından kopuşu getirdiği küresel dünyada bir gerçekliktir.o nedenledir ki uluslararası finans kapitaller milliyetçiliği belirli ırkçı söylemler içinde dizginlemeye çalışırken kendi artı değerlerini yine götürmektedirler.ama aslolan ırkçılığın milliyetçilik olmadan olamayacağıdır.

(bkz: sınıf savaşı)

capt_it_all sayesinde yüklediğim ve kullandığım sürümdür.tek beğenmediğim yani eskisinde yeni pencereler açılmasını sağlayan olayın bunda olmaması ve aynı pencere üzerinden işlem yapmasıdır.illa shifte basmak zorunda bırakmaktadır insanı.

derin sermaye çevreleri ile abd ve işbirlikçilerinin maddi katkıları ile 80’lerden önce kurularak komünizme karşı kullanılan derneklerdir.türkiye’de dönen birçok pis işin arkasında adı geçenlerin bu işlere atıldığı yerdir.vatan, millet, sakarya nidalarıyla ülkeyi peşkeş çekmekten geri kalmayan liderleri gün gelip ülkeyi de yönetmişlerdir.bugün için sadece mhp’de değil tüm neoliberal, sağ, muhafazakar partilerin tabanını oluşturmuşlardır.emperyalizm karşıtı olduklarını iddia etselerde öyle olmadıklarını bu siyaseti yabancı düşmanlığı üzerine kurmaları ve sermaye yanlısı politik argümanlarına bakarak görebilirsiniz.

(bkz: tito)

#397180 nolu entryye örnek oluşturabilecek başlıktır.bakınızlara dahi eksi oy verenlerin , çim adamlar kadar beyni olmayanların yazar olarak sözlükte koşturması utandığım bir durumdur.yazar alımını da mı sınava bağlasak bu memlekette mesleki yeterlilik için be kardeşim.

cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer’in saçma sapan yaptığı, hiçbir temeli olmayan laiklik tanımıdır.zaten halkın zihninin laiklik konusunda kafasının bulanık olduğu bir dönemde bu tür temelsiz ve başkalarına laf sokma adı maksadıyla yaptığı bu tanım büyük bir gaftır.resmi ideolojinin laikliği de birşeye benzememesine rağmen bu tanımdan oldukça tutarlı idi neyazıkki.ans’ye sürekli yaptığı hukuk normun dışına çıkmamayı salık veririz.

iş hukuku terimlerini sözlüğe kazandıran yazardır.

halkın gazetesi birgün .

(bkz: darbeciler yargılansın)

gerçek anlamda laikliği memleketimde işletmeyen devletin, hükümetin ve genelkurmayın ortak düşüncesidir.herbiri kendi durduğu yerden hareket etse ve farklı yaklaşsa da olayalra, laikliğin olması gereken kurallarını yerine getirmedikleri için laik değildirler ve mevcut statükocu laikliği korumakla yükümlü tutarlar kendilerini.

türkiye cumhuriyeti’nde eğitim almış insanların söyleyeceği söz öbeğidir.ne yazık ki memlekette belirli ilkeler belirli bir mantık silsilesi içinde anlatılmakta ve de bunun farklı yorumları olabileceği üzerinde durulmamaktadır.örneğin laikliğin sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak görülmesi ve devletin bunu resmi ideolojik mantığı ile yaşatması, diğer unsurlarını ve ayaklarını yok sayması bunun klasik bir göstergesidir.

dangalakça ve geleceğini düşünmeden hareket eden grup davranışıdır.yaşama hakkı üstün tutulduğu kadar yaşatma hakkı da üstün tutulmalıdır.ölen insanların yerine yenisi nasıl konulamıyorsa, katledilen ormanın yerine de yenisi konulamaz.ağaç dikeriz olur denirse, çocuk yaparsın olur mantığı da işletilir yarın.ezcümle ormanlar hayattır.doğaya karşı tahrip gücü yüksek insanoğlunu saldığınız her vakit ona zarar verirsiniz ve toprak ana da bunun bedelini size mutlaka ödetir.terörist barındırıyor diye orman yakmak, düşünüyor diye insanları hapse atmak gibidir .ormanlar hepimizin onlara sahip çıkalım .