ufuk urasın salatalığa hıyar deyince adı değişir ama tadı değişmez diyerek açıkladığı felsefi düşünceye dayanan faşist oluşum.bu oluşum gazi üniversitesinde itin iti ısırması sonucu dağılmıştır; fakat aynı kaynaklardan beslendikleri için bir araya gelmeleri her an için muhtemeldir.
tuzlukda okuduğum röportajından tatmin olamadığım genel başkan.öncelikle kendisini cuntacılar için siyasete karışmayın demesinden dolayı kutalamak gerekiyor.buna cesaretinin olması partisi için iyi olmasa da türkiye için iyi bir sonuç.
röportajındaki eleştirilerimize geldiğimizde bu kısacık konuşmada bile bolca uyuşamadığımız nokta mevcut.
örneklemelere sondan başladığımızda meclise gireriz demelerini inançlarından dolayı kutlamakla birlikte bu kadar basit görmelerini anlayabilmiş değilim.bu işçi partisinin barajı geçtik geliyoruz deyip de %0.5 oy almasına dönmesin sonra .
ne sağcıyız ne solcu futbolcuyuz futbolcu tekerlemesini aklıma getirdiği cevabı ise gerçekten bir sıkıntının işareti.12 eylül siyasetini eleştirip de tam da o günün bugüne mirası olan siyasi duruşunu sergileyememe durumunu yansıttıklarını gözlemleme durumu var.
sayın bekleviç röportajında bu bir kadro partisi kitle partisi değil diyor.tabi buna saygı göstermek bir yana bu iki kavramı açıklasaydı belki de daha anlaşılabilir olurdu okurları tarafından.bu iki kavram aslında bir siyasi duruş farklılığını temsil eden kavramlardır.örneğin bugün için çok eleştirilen bir parti de olsa ingiliz işçi partisi kendisini onyıllardır kitle partisi olarak tanımlayagelmiştir.türkiyede bunu program ve tüzüğüne koyan da özgürlük ve dayanışma partisidir.onlar da kendilerini devrimci kitle partisi olarak tanımlarlar.onun dışında örneğin <gnkz:sip>/tkp ve akp kadro partileridir.belirli kadrolar aracılığı ile ülkenin menfaatine çalışacaklarını söylerler.aslında kestirmeden gittiğimizde kadro partilerinin demeye çalıştığı bizim bir programımız var ve kadrolarımız bunalrı gerçekleştirecek, bunun dışında karar süreçlerine ve değişime açık değilizdir.kitle partilerindeki merkeze baskı yapma ve eylemliliklerini değiştirebilme siyaseti kadro partilerinde yer almaz.
bekleviç, yine aynı röportajında eleştirilere cevap vermediklerini söylerken ara bir cümlede aslında çok önemsersek yanıt veririz ama henüz çok önemseyeceğimiz ciddi bir eleştiri almadık diyor.aslında bu iktidardaki siyasetçilerin umursamazlığı ile de eşanlamlı olabilir gibi geldi bana.çünkü sayın bekleviçe yöneltilen soruların ve olumsuz eleştirilerin geneli aslında mevcut partilerinkinden farklı değildi; yani onların yaptığı yanlışlar üzerine yazılıyor, soruluyordu kendisine.peki bu tavır ben bu insanları kaale almadan iktidara oynuyorum gibi algılanamaz mı? aynı benim anladığım gibi.bu oldukça tatminden uzak bir cevap olsa gerek.
son olarak bekleviç röportajın başlarında bir yerde yeni bir türkiye mümkün sloganından yola çıktıklarını söylüyor.bu slogan insanın kulağına avrupa sol partisinin ve türkiyeden üyesi olan ödpnin farklı bir dünya, farklı bir avrupa, farklı bir türkiye mümkün sloganıyla ne kadar da benzeşiyor söylem olarak.ancak sayın bekleviç bu dediğini açtığında aslında dediklerinin asp ve ödp ile benzer olmadığını ortaya koymuş oluyor.çünkü bekleviç açıklamasında demokrasi ve ekonomi reformlarından bahsediyor.demokrasi reformunu reformistler anlayabilirse de ekonomi reformunda sarf ettiği şu sözler reform mu itaate devam mı ya da imf reformu mu demesine neden oluyor insanın:56. hükümet döneminde zaten ekonomi reformu yapısal anlamda başlamıştı. bizim arzumuz; bu reformu yerel kalkınma ile güçlendirebilmek.yani derviş ile başlayan ve küresel ve yerli sermayeye tamamen bel bağlayan, insanların sosyal güvenceden yoksun bırakıldığı ekonomik sistem savunulmuş oluyor.hatta aynı düzen partileri gibi bunu biz daha iyi yaparıza geliyor sorun.
sözün özü saygı duysam da tatmin olamadığım sözleri sarf eden gtp lideridir kendisi.
röportajındaki eleştirilerimize geldiğimizde bu kısacık konuşmada bile bolca uyuşamadığımız nokta mevcut.
örneklemelere sondan başladığımızda meclise gireriz demelerini inançlarından dolayı kutlamakla birlikte bu kadar basit görmelerini anlayabilmiş değilim.bu işçi partisinin barajı geçtik geliyoruz deyip de %0.5 oy almasına dönmesin sonra .
ne sağcıyız ne solcu futbolcuyuz futbolcu tekerlemesini aklıma getirdiği cevabı ise gerçekten bir sıkıntının işareti.12 eylül siyasetini eleştirip de tam da o günün bugüne mirası olan siyasi duruşunu sergileyememe durumunu yansıttıklarını gözlemleme durumu var.
sayın bekleviç röportajında bu bir kadro partisi kitle partisi değil diyor.tabi buna saygı göstermek bir yana bu iki kavramı açıklasaydı belki de daha anlaşılabilir olurdu okurları tarafından.bu iki kavram aslında bir siyasi duruş farklılığını temsil eden kavramlardır.örneğin bugün için çok eleştirilen bir parti de olsa ingiliz işçi partisi kendisini onyıllardır kitle partisi olarak tanımlayagelmiştir.türkiyede bunu program ve tüzüğüne koyan da özgürlük ve dayanışma partisidir.onlar da kendilerini devrimci kitle partisi olarak tanımlarlar.onun dışında örneğin <gnkz:sip>/tkp ve akp kadro partileridir.belirli kadrolar aracılığı ile ülkenin menfaatine çalışacaklarını söylerler.aslında kestirmeden gittiğimizde kadro partilerinin demeye çalıştığı bizim bir programımız var ve kadrolarımız bunalrı gerçekleştirecek, bunun dışında karar süreçlerine ve değişime açık değilizdir.kitle partilerindeki merkeze baskı yapma ve eylemliliklerini değiştirebilme siyaseti kadro partilerinde yer almaz.
bekleviç, yine aynı röportajında eleştirilere cevap vermediklerini söylerken ara bir cümlede aslında çok önemsersek yanıt veririz ama henüz çok önemseyeceğimiz ciddi bir eleştiri almadık diyor.aslında bu iktidardaki siyasetçilerin umursamazlığı ile de eşanlamlı olabilir gibi geldi bana.çünkü sayın bekleviçe yöneltilen soruların ve olumsuz eleştirilerin geneli aslında mevcut partilerinkinden farklı değildi; yani onların yaptığı yanlışlar üzerine yazılıyor, soruluyordu kendisine.peki bu tavır ben bu insanları kaale almadan iktidara oynuyorum gibi algılanamaz mı? aynı benim anladığım gibi.bu oldukça tatminden uzak bir cevap olsa gerek.
son olarak bekleviç röportajın başlarında bir yerde yeni bir türkiye mümkün sloganından yola çıktıklarını söylüyor.bu slogan insanın kulağına avrupa sol partisinin ve türkiyeden üyesi olan ödpnin farklı bir dünya, farklı bir avrupa, farklı bir türkiye mümkün sloganıyla ne kadar da benzeşiyor söylem olarak.ancak sayın bekleviç bu dediğini açtığında aslında dediklerinin asp ve ödp ile benzer olmadığını ortaya koymuş oluyor.çünkü bekleviç açıklamasında demokrasi ve ekonomi reformlarından bahsediyor.demokrasi reformunu reformistler anlayabilirse de ekonomi reformunda sarf ettiği şu sözler reform mu itaate devam mı ya da imf reformu mu demesine neden oluyor insanın:56. hükümet döneminde zaten ekonomi reformu yapısal anlamda başlamıştı. bizim arzumuz; bu reformu yerel kalkınma ile güçlendirebilmek.yani derviş ile başlayan ve küresel ve yerli sermayeye tamamen bel bağlayan, insanların sosyal güvenceden yoksun bırakıldığı ekonomik sistem savunulmuş oluyor.hatta aynı düzen partileri gibi bunu biz daha iyi yaparıza geliyor sorun.
sözün özü saygı duysam da tatmin olamadığım sözleri sarf eden gtp lideridir kendisi.
abdden aldığı emirler ile ülkeyi felakete sürüklemiş, darbeden 26 yıl sonra bile korkan, düşünemeyen, üretemeyen ve benzeri bir toplum yaratan ideolojinin lideri.nice genci idama götürmüş, nicelerini işkence hanelerde çürütmüş, binlercesi memleketinden ayrı yaşamaya mahkum edilmiştir sayesinde.12 eylülün bugünden bakınca meşruluk temellerini atanlarda bizzat bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz diyenler ile birlikte kendileridir.abdde eğitim almış ülkücü faşist komandoları sokaklara salan, bağımsızlık ve halkçı politikaları savunanları hapislerde çürüten yine bu mahlukat ve yandaşlarıdır.
-tek yol devrim
-yaşasın devrim ve sosyalizm
-söz yetki karar iktidar halka
-iş ekmek özgürlük
-faşizme karşı omuz omuza
ve sair şeklinde uzatılabilecek nice slogan.
-yaşasın devrim ve sosyalizm
-söz yetki karar iktidar halka
-iş ekmek özgürlük
-faşizme karşı omuz omuza
ve sair şeklinde uzatılabilecek nice slogan.
tüketim çılgınlığının hava atma amaçlı yaşandığı merkezlerden biri.
kuruluşunda farklı sol siyasi grupları bünyesinde toplamış bu nedenle de farklı sosyalizm ve çözüm politikaları sonucunda iç tartışmalarını yaşamış partidir.nitekim bir süre sonra partinin genel siyasi ilkelerine uymayan gruplar partiden ayrılmış ve parti farklı bir sosyaizm modeli için kolları sıvamıştır.kendisini kadro değil devrimci kitle aprtisi olarak tanımlamaktadır.hareket adında bir dergileri mevcut değildir .gereksiz olmadıkları gibi şu anda da hala yoluna devam etmektedir.1999dan beri üyesi olduğum partidir aynı zamanda.
fethiye il olsun diyen mahlukat.ne dediğini kendisi de bilmemekle birlikte sonunun pinochet faşisti kadar kolay olmamasını dilediğim kişidir.
genelkurmay başkanı büyükanıt hakkında 8 aralık 2006 tarihinde yaptığı siyasi amaçlı demeç verdiği ve telkinde bulunduğu gerekçesiyle askeri ceza kanununun 148. maddesini ihlal nedeniyle suç duyurusunda bulunmuş kişidir.
ulusalcı olup da, işçi partisine sempati duyup da bunu yapması hayra alamet olmayan siyasetçidir aynı zamanda.
ulusalcı olup da, işçi partisine sempati duyup da bunu yapması hayra alamet olmayan siyasetçidir aynı zamanda.
ilk sayısı 1998de çıkarılmış olan ödpli liselilerin çıakrdığı derginin adıdır.abbas güçlü isim hırsızlığını da sanırsam eklemiştir yaptıklarına.
tecrite karşı girdiği entryler ile insandan ve haktan yana olduğunu belirtmiş yeni yazarımızdır.hoşgeldin.
f(hücre) tipi cezaevlerinde tecritin kaldırılmasını ve mahkumların cezalarının insana yakışır şekilde çekmelerinin önünü açan açılsın denielerek tamamlanan formül.
ölüm orucunun 256. gününe girmiş olan hukukçu.taleplerinin makul olmadığını kimsenin iddia edemeyeceği kişidir aynı zamanda.adalet bakanı ve devletin bu taleplere duyarsız kalışı ve insanları ölüme sürüklenmeden kurtarmaması insan hakları ihlallerine bir örnektir.
private sözlükte de aynı nick ile yazan bir yazar olduğundan acaba o mudur diye meraklanmama neden olan yeni bilgiçmiş.bana çağrıştırdıkları hasebiyle nickine sempati duyamadığım bilgiçtir aynı zamanda.
vicdani red ile ilgili davalarda sadece askerlik ile alakalı olmadığı sürekli vurgulanan görev tanımlaması.hak ve özgürlükleri kısıtlayan bir durum yarattığı kesin olan belirsiz kavramdır aynı zamanda.
ofsayt olmadığı halde durum 2-0 iken golümüzün hakem tarafından yenmesi ile kazanmamış göründüğümüz maçtır.
doğan grubu tarafından çıkarılan hukuk dergisidir.her sayısında ayrı bir konu üzerinde durulmakta, çeşitli haberler ve röportajlara yer verilmektedir.ilk çıkışındaki kadar tutmadığı gözlense de ucuz hukuk dergisi olarak bilinmektedir.eksikliği teorik bilgileri içermesi ve pratikte hukukçuların işine yarayan bilgileri taşımamasıdır.
güncel hukuk dergisinde sıkça yazıları yayımlanan hukukçu.
server tanillinin eskiden yazmış olduğu, geçtiğimiz yılalrda ise yenilenerek ve yeni paragraflar eklenerek yayımlanan kitabının adıdır.kitapda demokrasi serüvenimizden kısa kesitler olmakla birlikte, liberal(burjuva) demkrasinin eleştirisi yapılmakta ve solun gözüyle nasıl bir demokrasi istenildiği anlatılmaktadır.
server tanillinin yazmış olduğu ve eğitim sistemimizin eleştirisini yapan kitabın adıdır.kitapda ayrıca laik eğitime de yer verilmiş ve %98i islama inanan bir toplumda şeriat bir dünyevi yasalar bütünü de olduğundan dolayı laikliğin olup olamayacağı sorunsalı tartıştırılmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?