xerxes

coşkun sabah’ın ispanyola şarkısında coşkun abimizin uğruna şarkı yaptığı hayali ispanyol hatunun ismi.

(bkz: ispanyola)

sevmesini bilmeyen, sevdiğini zanneden, gönlü olmayan canlı türlerine söylenebilecek en güzel ve en vurucu cümlelerden biri aynı zamanda...

murat mermer’in yeni çıkan albümünde yer alan bomba bir şarkı. söz ve müzik onur yıldırım’a ait. hararetle dinlemenizi öneriyorum. bana inanın, pişman olmayacaksınız...

az, bana çok az...
ne olur biraz daha orda kal

bil, aşkın zehir
içip durdum ama hâlâ ölmedim

git, gönlün bilir
hadi git, ömrüm kefil
senden vazgeçemem sanma

anlatma yar yerimde dururum
öyle bir aşkı ben de bulurum
aşkın değil şu sözler onurum
gönlün kadar konuş avunurum

oy kullanmak güzel bir şeydir nihayetinde. kişinin emeğinin karşılığını sanal da olsa vermiş olur, onunla aynı düşünceleri paylaştığını belirtirsiniz. ama incir çekirdeğini doldurmayacak cinsten entrylere oy veren üyenin kendisine ne kadar saygısı olabilir acaba? "aha bu benim kankam, bunun yazdığı her bir entry’e oy vereyim" türlerinden saçma tutumlara girerse kendisine olan saygısını kaybetmiş olur kanımca. onun için en çok oy kullanan üyelerin daha sağlam entrylere oy vermeleri daha iyi olacaktır. en azından sözlüğün kalitesinin yükselmesi açısından diyorum bunu...

kesinlikle hoş karşılamadığım bir çılgınlık olup kişiyi sözlükten soğutan bir davranıştır aynı zamanda. önemli olan sözlüğe gerek bilgi anlamında, gerek eğlence anlamında bir şeyler katabilmektir. bunun dışında işler yapanlar bana itici gelmektedir kanımca...

1980’li yıllarda pek tanınan tsm sanatçılarından biri. özellikle çok güzel bir kadındı kendisi. ince, zarif bir kadındı. mavi gözleri vardı. kanımda kıvılcım isimli şarkısıyla pek sevilmiştir.

1980’li yıllarda pek sevilen bir türk sanat müziği eseri. şarkının tek olayı nakarat kısmında geçen "terelel lel lerelel lel, lerelel lel lel lelli yaar" diye geçen kısmıdır. eminim 1980’li yıllarda çocuk olan bünyeler bu şarkıyı hatırlamıştır. sözler güzide taranoğlu’na, müzik osman babuşcu’ya ait. zeki müren ve ayşegül durukan’dan dinlemiştik...

kanımda kıvılcım
canımda ateş
dünyama sen ışık verir gibisin

o asil varlığın meleklere eş
cennetten süzülüp gelir gibisin

tükenmez kaynaktır aşkın canımda
huzurum sonsuzdur varsan yanımda.
neşemde sevinçte heyacanımda
içimde çağlayan nehir gibisin..

sanadır içimde en sıcak hisler
sevgimiz gönlümde gençligi besler
aşkımla açılır güller nergisler
ömrümde çözülmez sihir gibisin

şefkatin bir başka
sevgin bir başka
sadakat sembolü olmuşsun aşka
destanlar yazdırırsın aşığa
sözlere sığmayan şiir gibisin

bir zamanlar fatma girik’in yaptığı bir reality show programı. fatma abla programda tükürürdü, küfür ederdi. süper programdı, özledim valla...

(bkz: söz fatoda)

bana

"ulan ankara’da bilgi sözlük yazarı yok mu niye biz de zirve yapmıyoruz?"

dedirten buluşma...

şarkının girişindeki ud sesi, bir zamanlar coşkun sabah’ın hit olmuş parçalarını andırıyor. yani coşkun sabah soundu da var bu şarkıda. pek güzel bir şarkı. arka arkaya dinlediğinizde bağımlılık yaratabilen şarkılardan biri. tıpkı ben de bağımlılık yaptığı gibi...

mazhar alanson da çok güzel söylemiş...

bu sene bilkent üniversitesi’nde yapılacak bahar şenliği. 1. ci günde yüksek sadakat ve duman sahne alacak, 2. ci günde bengü ve gülşen sahne alacak, son günde ise açık hava partisi olacak.

bilkent üniversitesi kedi olalı bir fare tutmuş ve gülşen’i getirmiştir nihayet. teşekkür ediyoruz...

yarın ankara’da hava muhtemelen yağmurlu ve serin olacak. böyle bir havada nasıl şenlik olacak merak ediyorum hakikaten...

ünlü flamenko grubu gipsy kings’in 2 kasetlik best of albümüne ismini veren şarkı.

pienso que un sueno parecido no volvera mas
y me pintaba las manos y la cara de azul
y me improviso el viento rapido me llevo
y me hizo a volar en el cielo infinito

volare, oh oh
cantare, oh oh oh oh
nel blu dipinto di blu
felice di stare lassu

y volando, volando feliz
yo me encuentro mas alto
mas alto que el sol
y mienstras que el mundo
se aleja despacio de mi
una musica dulce
se ha tocada solo para mi

volare, oh oh
cantare, oh oh oh oh
nel blu dipinto di blu
felice di stare lassu

pienso que un sueno parecido no volvera mas
y me pintaba las manos y la cara de azul
y me improviso el viento rapido me llevo
y me hizo a volar en el cielo infinito

volare, oh oh
cantare, oh oh oh oh
nel blu dipinto di blu
felice di stare lassu

volare, oh oh
cantare, oh oh oh oh
nel blu dipinto di blu
felice di stare lassu
pienso que un sueno parecido no volvera mas
y me pintaba las manos y la cara de azul
y me improviso el viento rapido me llevo
y me hizo a volar en el cielo infinito

volare, oh oh
cantare, oh oh oh oh
nel blu dipinto di blu
felice di stare lassu

volare, oh oh
cantare, oh oh oh oh
nel blu dipinto di blu
felice di stare lassu

ahmet kaya’nın "iyimser bir gül" albümündeki bir şarkısı. sözleri yusuf hayaloğlu’na ait...

bayrakları göndere çeken çocuklar
aç bir destandır kan gölü gruplarda
bir çocuk ağlar ağlar durur
bir ana tandıra düşer kavrulur
bir gelin parmağıyla deşer rahmini
radyoda ince saz, ney taksim
büyür çetelerin hıncı
kent ince ince susar
ve korku bir kahpe yaradır içerden işler
vurur hançerini şah damardan ihanet
satarsın ulan satarsın
açılmamış gonca gülünü.

gökte yıldız kayınca, için yanınca
gözlerin ıslanınca, akşam olunca
dön yüzünü dağlara, bir mavzer gibi
sabır zorlayınca, sel kabarınca.

kar tanesi uçunca, çiğ tükenince
kardelenler açınca, otlar bitince
avucumda ateşle, dönerim sana
toprak uyanınca, bahar gelince.

(bkz: resitaller 3)

(bkz: resitaller 3)

ahmet kaya’nın bir konser albümü. içerik olarak "resitaller 1" ve "resitaller 2" albümlerinin gölgesinde kalmıştır. tracklist:

1- bir acayip adam
2- başkaldırıyorum
3- denizin adı özgürlük
4- kalan kalır
5- lele kurban
6- oy havar
7- kardelenler açınca
8- şiddet
9- sorgucular
10- uçun kuşlar uçun

mfö’nün sarı laleler şarkısını dinleyen insan evlatlarının, sevgililerine sarı laleler vermek için parktaki sarı laleleri koparma hadisesi. aşağıdaki linke tıklayın hele:

http://www.sabah.com.tr/gny/gny180-20060502-200.html

ve bu konuyla ilgili yorumumuz:

türk milletinin aslında ne kadar tuhaf bir millet olduğunu, gerçek ile soyut kavramları ayırt edemediğinin bir resmidir bu olay.

sanem çelik yönetmen sevgilisiyle yakalanır, biz de "ayy acaba diziden ayrılacak mı?" deriz.

pınar altuğ eşinden boşanır, biz de "ayy diziden ayrılacak mı, yeni anne kim olacak?" deriz.

murat kekilli "bu akşam ölürüm" şarkısını söyler, millet patır patır intihar eder. halbuki o bir şarkıdır nihayetinde.

daha aklıma gelmeyen bu tip olaylar var tabii...

ve şimdi de sarı laleler hadisesi... millet bir şarkının etkisine kapılıp parklardaki sarı laleleri kopartıyor...

acaba türk milleti ne zaman soyut kavramlarla, gerçek kavramları birbirinden ayırmayı öğrenecek?

merak ediyoruz hakikaten...

(bkz: sarı laleler dinleyip sarı laleleri koparmak)

(bkz: resitaller 1)