ürettiği s420 modeli megabook ların sahip olduğu üstün özellikller sayesinde gönlümü celbetmeyi başarmış güzeide taiwan şirketi... s420 modeli coreduo işlemci içerirken s420-2 modeli core2duo işlemci kullanmaktadır... aynı kasayı kullanan iki model de üzerinde barındırdığı tümleşik mikrofon, bluetooth, 14.1" ekran, 2,1kg ağırlık gibi üstün özelliklerle rakiplerinden bir adım öne çıkmaktadır. teknik servisi sadece istanbul da bulunan bimtes tir. lakin onlar da karşıdan ödemeli olarak kargoyla göndereceğiniz megabookunuzun her türlü problemini çözerek size iade edecektir. 420 modelinin bilinen tek kusuru türkiyede monte edildiğinden şüphelendiğim türkçe klavyenin altındaki boşluk nedeniyle tuşların bir miktar duyarsızlaşmasıdır. çok büyük rahatsızlık vermemesine rağmen yine de bunun problem gibi görüldüğü durumlarda teknik servise başvurularak sorunsuz bir klavye montajı ile alet kusursuz hale getirilebilir. az çok araştırma yapmış ve bu yoldan geçmiş birisi olarak piyasada ki muadillerinin fiyatlarını da göz önünde bulundurduğumda şiddetle tavsiye ediyorum
ingiliz müzik grubu. bütün single dı live kayıtlardı dinleyemedim lakin eger çıkarttıkları 3 albümü de bir süredir evde,okulda,işte,yolda,sporda (bkz: yalan) kulaklığımdan eksik etmedim, ve su sonuca vardım ki bu heriflerin; (herif demene bozulurlar diyenler cıkacaktır aranızdan,eminim -olabilir ben de cinsel anlamda problemli olabilirdim,normal karsılamalı) en iyi albumleri 2005 tarihli ki bir nevi son albumleri x & y dir.. evet evet ne çoğunun göklere çıkarttığı (bkz: parachutes) ne de en az onun kadar değerli bulunan (bkz: a rush of blood to the head)arkadaşlarımız gittikçe iyiye giden bi performans göstermişler zannımca... ki genelde kimsenin birinci ya da ikinci albümün tadını yakalayamayacağı inanışı vardır... dinleyin , dinletin efendim
(#219273)
gün itibariyle calisma hayatina atilmis olan, orada da okulda oldugu kadar basarili olması durumunda tez zamanda sektoru sahlandıracak olan guzel insan...
okan bayülgen beyin ilginc sekilde sozluklerle iliskilerini gelistirmesi yolunda attıgı önemli bir adımlardan biri dahadır... adam program boyunca sozluk youtube demeden duramıyor... kötü mü ediyor.. hasa
gidenlere iyi eglenceler...
yanınıza minder su falan alın lan,herif son programlar diye acayip uzatacak sureyi bence...
gidenlere iyi eglenceler...
yanınıza minder su falan alın lan,herif son programlar diye acayip uzatacak sureyi bence...
aslında anlamını falan gectim baslarda ben bunu sıvhh gibilerinden gulme efekti sanıyordum,turkce okuyun bakayım...
hıh oyle iste
(bkz: musait bir yerde)
hıh oyle iste
(bkz: musait bir yerde)
eger birileriyle yakınlasma evresindeyseniz uzak durmanız gereken sarkılardan...
edit:ya da bırak kendini... en iyisi gibi...
edit:ya da bırak kendini... en iyisi gibi...
bazen gogsunde uyumak istedigimi hissettigim kisilik... alsa beni, bassa icine, bıraksa sonra duzelsem ömür boyu...
eternal sunshine of the spotless mind da izleyipte aha bu benim su su sevgilime benziyor abi o da boyle basına buyruktu arada beni siliyordu demeyen yoktur herhalde kendisi hakkında...
velhasıl kelam zamanında bir cırpıda harcadıgım (bkz: titanic) sonradan hakkını teslim ettigim yuce insan
velhasıl kelam zamanında bir cırpıda harcadıgım (bkz: titanic) sonradan hakkını teslim ettigim yuce insan
önce hain bir uykunun sevimsiz sabahı
gibi sıradan mahmur,
aynı sabahın
ilk sıcak çayı gibi ferah
bir karşılaşma...
-merhaba!
sonra güzel
ve en sıcak gülüşmelerin ev sahibi
bir yüz...
-görüşürüz!
derken
sanki elin elimde
kem gözlere keder
dünya güzeli sohbetler
-ara beni!
ardından
derimizin altına sızan
hani katiyen rakı içme mecburiyeti çağrıştıran
bir korku ki
-eyvah!
ve şimdi
kalbimi karanlıklarda hançerleyen
aklımı başımdan eyleyen
çok uzun yollarda
hiç uykulu otobüs saatleri gibi
acıtan
kanatan
yani korktuğumuz
yani başımıza gelen
büyüdükçe büyüleyen
aşk...
-seni seviyorum!
şimdi sen
kalbimin közünde kıvılcım kıvamında
ağrıyan...
gibi sıradan mahmur,
aynı sabahın
ilk sıcak çayı gibi ferah
bir karşılaşma...
-merhaba!
sonra güzel
ve en sıcak gülüşmelerin ev sahibi
bir yüz...
-görüşürüz!
derken
sanki elin elimde
kem gözlere keder
dünya güzeli sohbetler
-ara beni!
ardından
derimizin altına sızan
hani katiyen rakı içme mecburiyeti çağrıştıran
bir korku ki
-eyvah!
ve şimdi
kalbimi karanlıklarda hançerleyen
aklımı başımdan eyleyen
çok uzun yollarda
hiç uykulu otobüs saatleri gibi
acıtan
kanatan
yani korktuğumuz
yani başımıza gelen
büyüdükçe büyüleyen
aşk...
-seni seviyorum!
şimdi sen
kalbimin közünde kıvılcım kıvamında
ağrıyan...
b: ben
d: disican
b: dişican sen britanyada yasamıs insansın gecen seneye kadar... naapardın orada ne dinlerdin? radiohead dinlermiydin kaynagından hı?
d: valla cok radyo vardı da ben pek dinlemezdim,sinemaya giderdim daha cok...
d: disican
b: dişican sen britanyada yasamıs insansın gecen seneye kadar... naapardın orada ne dinlerdin? radiohead dinlermiydin kaynagından hı?
d: valla cok radyo vardı da ben pek dinlemezdim,sinemaya giderdim daha cok...
(bkz: sozlugu kahvehaneye cevirmek)
bazen beni ikilemlere dusuren soz obegi...
acaba diyorum henuz tanıstıgım ve beraber olmaktan hoslandıgım birisine bi sure sonra muhtemelen hissedeceklerimi bu sozler tanımlıyormu yoksa bu, benim annem ve babama ya da bilumum dostlarıma hissettiklerimin karsılıgı mı? bunları cozdugum anda dogru duzgun kullanmaya baslamak istiyorum artık ben de.
aksi durumda resmen it gibi asık oldugum birisine kalkıpta "seni seviyorum" demek konusunda endiselerim var dogrusu...
soyle bir dialogtan korkuyorum:
-seni seviyorum $ukufe...
-neee... ben senin annen miyim bee, beni seviyorsun.git ananı,babanı falan sev sen...
acaba diyorum henuz tanıstıgım ve beraber olmaktan hoslandıgım birisine bi sure sonra muhtemelen hissedeceklerimi bu sozler tanımlıyormu yoksa bu, benim annem ve babama ya da bilumum dostlarıma hissettiklerimin karsılıgı mı? bunları cozdugum anda dogru duzgun kullanmaya baslamak istiyorum artık ben de.
aksi durumda resmen it gibi asık oldugum birisine kalkıpta "seni seviyorum" demek konusunda endiselerim var dogrusu...
soyle bir dialogtan korkuyorum:
-seni seviyorum $ukufe...
-neee... ben senin annen miyim bee, beni seviyorsun.git ananı,babanı falan sev sen...
son mersin gezimde denemek serefine eristigim...neden daha once icmedigimi sorgulamama neden olmus harika icecek...aslında koyu kıvamı nedeniyle tam olarak icecek denmeyebilir... boza kıvamında... icinde ise arastırmalarıma gore;muz,portakal,kivi,bal,süt... varmıs...
soz konusu ilcenin bu kadar gelismis olmasının sebebi tam bir sanayi cenneti olmasındandır... ozellikle tekstilin kudusu konumundadır. tum anadoludan aldıgı goc sayesinde sokakta gercek corlulu gormeniz artık zorlasmıs durumdadır... sehrin zaten varolan konut sıkıntısı aldıgı goclerden sonra artık katlanılamaz hal almıs ve ev kiraları ucuk seviyelere cıkmıstır...
ayrıca sehrin kısları dogudaki illerimizi aratmayacak kadar sert gecmektedir... gecen yıl sehirde soguktan fabrikalar bile iki gun tatil edilmistir. yerli halk gecimini oraya mecburiyetten calısmaya gelen insanların sırtından saglamaktadır... istanbulla arası yaklasık 1-2 saattir...
ayrıca sehrin kısları dogudaki illerimizi aratmayacak kadar sert gecmektedir... gecen yıl sehirde soguktan fabrikalar bile iki gun tatil edilmistir. yerli halk gecimini oraya mecburiyetten calısmaya gelen insanların sırtından saglamaktadır... istanbulla arası yaklasık 1-2 saattir...
soz konusu tv programının dogru ismi icin (bkz: biri bana anlatsın)
mersine giden seyahat firmaları arasında orta sınıfın eli ayagı duzgun olanı... bunların piri icinse (bkz: varan)
bir mersin seyahat firması. az sayıdaki otobusleri gayet yeni olmasına ragmen verdikleri hizmet bir o kadar kotudur... soforler son derece aceleci, muavinler bir o kadar kaba, hostları ise hayatlarından bezmis sekilde hizmet verirler... az daha para koyup aynı yerlere varanla gitmek en mantıklısıdır.. ama aynı ucreti veripte nispeten daha iyi hizmet vereni yok mudur dersen var tabi ki (bkz: mersin seyahat)
(bkz: koksallar seyahat)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?