walide sultan

kisinin kendi sinirlarini bilmesi olayidir...bu sinirlar toplum yada diger yasayan-yasamayan tum varliklarin ’haklarinin basladigi noktalardan’ itibaren cizilmistir...

bes tane daha muque olsa yetmez bu sozluge dedigim...sirin otesi bide akilli bilgic...

ya hala anadoluda, erkek kocekleri oynatip bunlari seyreden erkek goruntusundeki! insanlara ne dersiniz...

onlar boyle bir gundemle rant kazaniyorlar,daha palazlaniyorlar, dalgalarina bakiyorlar...utanma yok, ahlak hic yok, mideler genis ve hazimli, bunyeler yalama olmus...peki bu konuda kafa yoranlar! ne kazaniyor...merak edilesi cevaplandirilmasi gereken budur iste...

-mahalleye girdik aman dikkatli olalim sevengul...
bak su camdan sarkan nebahat teyzedir cok meraklidir cok konusur gormemezlikten gelelim.
+meraba merabaa azmican oglum...bu yanindaki yeni sevgilin mi?adi ne? digerine ne oldu?

-gungor teyze sen hep camdasin...bikmadin mi bu hayattan artik...
+aliskanlik iste yavrum ne yapacan...mahallede olan biten birseyleri kaciririm diye korkuyom... ara sira camdan ayrilirken de gozlugumu birakiyom pervazin ustune...

bu icerigi derin anlamlar ifade eden ozlu sozumuz;insanlarin evlatlari icin onlar dogdugundan itibaren ’iyi birer insan’ olmalari ugruna edilen mucadelelerin, yapilan fedakarliklarin sonrasinda...onlarin kendi kisiliklerini kazanip sizin kontrol edemeyeceginiz faktorlerin etkisiyle hayatin icinde zorlandiklarini farkettiginizde ki hayal kirikliklariyla ilgili duygulari ifade eder...

gurbette yasayan ve de iskembe corbasi diye cildiran, bunyelerini bu konuda terbiye edememis iki yurdum insani hava alanindan direk iskembeciye gitmislerdir... bol sarmsakli tuzlamalarini ardi ardina icmisler...eve gitmek icin de sirada bekleyen ilk dolmusun on koltuguna yerlesmislerdir...lakin dolmusun kapisini acan diger potansiyel yolcular
derhal binmekten vazgecip geri gitmektedir...bizimkiler bunun farkinda olmayip ay nasil da ozlemisiz surayi burayi muhabbetinin icinde hararetle konusmaktadirlar...dolmusun bir turlu dolmamasina sinirlenen soforle aralarinda gecen konusma soyledir;
-cok mu ictiniz kardes?
+ne...ne demek bu simdi?
-yani iskembeyi diyorum...
+ah evet oyle ozlemisiz ki sormayin gitsin...
-hayir sormayacam da kokudan kimse binmek istemiyor dolmusa, nasil gidecez bu durumda o yuzden seyettim di....
+hiiii dogru valla cok afedersiniz kac kisi daha alacaktiniz hepsini biz odeyelim de gidelim noolur affedin bizi...

belki de onlar bu esnada ayaklarinin altindaki yeryuzu tabakasi(sukur ki) sallanmadigi icin sevinip duygularini alkislamak suretiyle ifade edenlerdir...

tesettur mayo adi verilen bir baska orneginde ise desenli bir kumasin tipki bebek tulumu gibi kol ve bacaklari iyice ortmesi saglanmis onden fermuarli bir design calismasiyla ortaya cikmistir...bunun bir de ayni desenden saclari saklayan yine bebek sapkasi seklinde uclarindan basaltinda dugumlenen basligi vardir...goruntu harikadir binlerce kisinin yuzdugu plajda butun gozler sadece bu insandadir...amac kimsenin bakmamasini ve gunaha girmemeyi saglamaktir aslinda...

insanoglu yasarken bir taraftan da hala tarihin yazilmaya devam ettiginin farkinda degildir...tarih cok eskide kalmis epey uzak bir kavram gibi gorunur oysa icindedir insan... hem yasar hem de yazar, insanlik kendi tarihini...koskoca insanlik tarihinde meydana gelmis insanligin gidisatini degistirmis olaylar incelendiginde ise sadece bir kac katagoride toplanacak kadar az olduklari gorulur... hep ayni seyler olmustur belki olaylarin gectigi yerler yurtlar kisiler zamanlar farklidir ama icerikler aynidir... ozellikle toplumlarin kaderlerini etkileyen, insanligin kirilip dokuldugu aci kayiplar verdigi olaylarin tekrari, bunlardan yeterince ders alinmadigini, tekrar yasanmamasi icin gerekli yaptirimlarin yeterince uygulanmadigi sonuclarina varilmaktadir ...bu satirlarin yazari son gunlerde ulkesinin gunluk gazetelerini internet uzerinden okurken hissettiklerini bu basligin altinda boyle ifade ediyor ve dua ediyor ulkesi icin...’tanrim tarihin aci bir bolumu daha tekerrur etmesin’ seklinde...

-daha niye ugrasiyorsun ki bak anlamiyorlar seni...bir kabul etsen sunu, sen de rahatlayacaksin biz de...
boyle bir destur alan kisi... bir turlu daha fazla ugrasmazsa rahatlayacagina dair, kendi kendini ikna edemediginden soyler bu cumleyi...
-olsun "benim hala umudum var"...

hayranlik duyulasi uc kural...insan kendi urettigi robot varligina bunlari uygulatabiliyor da kendisi niye bu kurallar butunluguyle hareket edemiyor dedirten konu...

bu olay yabanci bir ulkede gecmektedir...yurdum insani oltasini almis bi de dere kenari bir yer bulmus... memleket hasretiyle derinden bir de turku tuttturmus balik avlamaktadir...bu esnada yanina zabita irfan gorunusunde bir insan yaklasir ve sorar;
-avlanma ruhsatinizi gorebilir miyim?
+neden yok ben de oyle bir sey...
-eger burada avlanmak istiyorsaniz, bunu mutlaka almaniz gerekiyor senelik aidatlarini da odeyeceksiniz...simdi toplayin oltanizi ve gidin buradan..
+bugunluk gormemis ol alirim ben sonra...
-mumkun degil ceza yazmak zorundayim eger gitmezseniz...
+ya kardesim beni rahat birak, git’dalgana bak’sen.
olay basindan gecen ve bunu aktaran kisi dinleyenlere son cumlenin inandirici gelmemesi uzerine bunu nasil ingilizceye cevirdigini de aktarmistir...’let me free,look at the your own wave...’

+yaa hanim sen soylesen... nefret ediyorum ben bu cumleden ...
-biliyorum bir haftadan beri ezberleyemedin gitti sunu...hadi nerdeyse kapilarina geldik bir daha soyle bakayim... bir yanlislik yapmayasin...rahmetli baban da beni isterken hatasiz soyleyememisti de bakma sen iste...hade denildi hode denildi oldu iste nasil olduysa...
x- aman baba gozunu seveyim cok tutucu insanlar bunlar..
+tamam tekrara gerek yok hatasiz soyleyecem hadi cal zillerini bakalim...hazirim ben...
+efenim allahin emri peygamberimizin de kavli ile kiziniz fatma tugbayi oglum seracettinle birlestirmek istiyorum...
+yok olmadi pardon bi dakka geri aliyorum...soyle olacakti...
x-baba napiyosun yaaaa...

bunun gunumuze modernize edilmis sekli yaziyi sadece bir buton marifetiyle silmektir...yaziyi yazmak islemi ne kadar zor ve emek isterse bu da ayni olcude kolay ve emek gerektirmeyecek bir eylemdir...

kadinin biri pazara alisveris yapmaya gitmektedir...bir adamin elindeki kutuyla cope bir sey biraktigini gorur...adam copun kapagini kapatacagi sirada kadin copun icinden gelen kedi yavrusu miyavlamasi seklindeki seslerden irkilerek durur ve adama sorar;
-siz oraya ne attiniz..
+bizim kedilerden biri dogururkene oldu de yavrulari da yanina koyup attim oraya...
-ne diyorsunuz ama yavrular yasiyor degil mi hala...
+evet ama annesiz yasama sanslari yok bu durumda caresiz olecekler nasilsa...
-size inanmiyorum siz insan olamazsiniz...bunu nasil yaparsiniz tanrinin can verdigi herseyi gucumuz yettigince yasatmak zorundayiz...
+hadi kadin git burdan "bak dalgana sen" pazara mi nereye gidiyon...

-gordun mu abi araba kopege carpti, durmadi gecti gitti serefsiz!..
+gorduk ne var sen cekirdek citle sahili seyret bize ne oglum...
-ama abi hayvan cirpiniyor...gidip bakalim belki yasatiriz zavalliyi...
+sana ne oglum "sen dalgana bak"..
-kalibimi basarim sen daha hayvansin! ben gidiyorum oraya...

sen, sadece kendi isine bak, birak kim ne yaparsa yapsin,kim ne yazarsa yazsin, kim ne okursa okusun seklinde orneklerle surup gidecek bir yonlendirme cumlesidir ayni zamanda...

gerekceleri aciklanmadan kisinin haklarinin elinden alinmasi yada bu haklardan bir kismina el konulmasi seklinde de aciklanabilir...