confessions

walide sultan

- Yazar -

  1. toplam entry 998
  2. takipçi 1
  3. puan 58710

coplerin boşaltılmaması sorunu

walide sultan
boyle yanlis acilmis bir basligin altina girince entryi farkinda olmadan...hadi bulalim copten dogru basligin altina yonlendirelim oluyor insan...lakin ara bul kolaysa, taaa bir ay evvel ayni veya benzer makus kaderle oraya atilmis bir entryi gosteriyor cop butonuna basinca. demek malum box dolmus, bosaltilmamis ondan sonra atilanlari, ara bul simdi...
tamam biz kendi copumuzu kendimiz dokeriz elbet eger dolmussa, mail boxtakileri yapiyoruz boyle fakat burada bosalt butonu yok bu isi nasil cozecez, ben derhal cope attik denilen entryimi geri istiyorum, copun oralara filan da bakilmistir ve kesinlikle gorulmemistir hic bir yerinde...

21 yaşındaki adamın çocuk sayılması

walide sultan
hasaaa, bunu ben soylemiyorum, ne demek cocuk sahibi olacak yasta birisinin ’cocuk gibi hayal edilmesini’ istemek...bu baslik,t.b.m.m. baskani bulent arinc beyefendinin 23 nisani anma eyleminde kendi koltuguna oturttugu genc adam icin vermek istedigi dusuncedir.
aslinda o cocuk dedigi zatin, babasini cagirip onu oturtsaydi koltuguna, fikirleri ayni kendisininkilerle ortusen, fakat daha olgunluk duzeyine erismis bir beyini orada gorecektik. sadece bizlerden hayal gucumuzu biraz daha zorlamamizi istemis olacakti...
bekleyelim, genclik ve spor bayrami geliyor, bu seferki imge, cocugun(!)babasi yasinda birini o koltuga oturtup bu zati genc olarak dusunun demek olacaktir...

ilk buluşmada es o es veren ilişkiler

walide sultan
"burada tehlike vardir" mealinde mors alfabesi kullanilarak verilen sinyaldir.(bkz: sos)
3uzun+2kisa+3uzun seklinde isaretlenir.
zaman zaman, kadin erkek iliskilerinin basladigi yerlerde de bu sinyaller calar, bazen duyar kisiler bazen de duymaz, bazen de duysalar bile duymamazliga gelirler, bir sonraki bulusmada sinyalin susacagi umuduyla devam ederler...
oysa bir an duyulmus sa bu sinyal derhal o sinyale dikkat kesilmek gerekir. onemli bir sinyaldir, hayatla ilgili en onemli isaretlerden birisidir. kulaklar bu sinyale acik olmalidir daima...

190 boyunda sarışın yeşil gözlü ve yakışıklı olmak

walide sultan
benim kocam da israrla evlenmeden once, bu ozelliklerde oldugunu soyluyor herkeslere...onu ben boyle esmer, kara kuru, ecis bucus, bir hale getirmisim(kotu tasvir oldu bu arada, neyse ki okumuyor bunlari). hic alakasi yok, eger evlenmeden once basliktaki ozelliklerde olsa idi zaten ben onu begenip almazdim ki...
zaten boyle birisini almak; basina bela almakla es deger bir olay olsa gerek.

bohcaci

walide sultan
simdilerde hala varmidir bilmiyorum ama mahalle aralarinda -bohcaci geldi haniiiim. diye bagiran genellikle onden iki veya dort disleri altin kaplama olan sohbetleri cok tatli hanimlardi onlar.
kesinlikle her eve cagirdiginiz da pisman oldugunuz ama bunu bile bile merak duygulariyla bakalim ne var bohcasinda bu sefer diyerek, kendinize engel olamadiginiz zamanlardi...
turkiye de pazarlama teskilatinin ilk adimlari gibiydi sanki onlar, ceneleri korkunc kuvvetli cok da guler yuzlu hanimlardi...
cagirdiginiz bohcaci hanimlar, kapidan iceri girer girmez, kolundaki bohcayi kendilerine has bir edayla yere atar, kendisi de bohcanin yanina bagdas kurup otururlardi...
malin fiyatini degerinin en az iki misli soylerlerdi. karsisindaki insanin pazarlik gucune gore bunu dusurur dusurur, ortalarda bulusulan bir rakamla muhakkak satarlardi...
onlarin kitabinda oyle bohcasindaki mallari, satamadan cikmak da yoktu, girdikleri evlerden. sizin onun sattiklari icerisinden herhangi bir seye ihtiyaciniz olup olmamasi da onemli degildi o oraya gelmisti ve sizi ihtiyac sahibi olarak kabul ederdi, harcadigi mesainin bedelini almadan evden cikip gitmezdi.
-sen al, parasini haftaya veya bir ay sonra geldigimde alirim gibi teklifler de yaparlardi...ama o zamanlar insanlar taksitle filan mal alisi, satisi nasil olur bilmezlerdi. korkarlardi borclanmaktan, adeta utanirlardi borclu gezmekten. bu sebeple bunu kabul etmemeye calisirlardi. kabul ettiklerini dusunsek bile demek ki toplumda ne kadar guven olayi varmis o zaman senet yok sepet yok, oyle sari cizmeli mehmet aga hesabi malini birakip gidecek sana...
aslinda toplumdaki bazi degerlerin nasil bozuldugunun sosyolojik nedenleri bu basit gozlemlemeden bile cikarabiliriz. su anda baktigimizda borclu yasamayan insan yok gibidir...
laf burdan acilmisken; bana cok enteresan gelen bir hadiseyi de aktarmak isterim; uc sene sonra memleketime kavustugumda yasamistim bunu;
anacigimla kadikoyde bir isimiz var, gunlerden pazartesi ve sabah saatleri... kadikoy carsisinda igne atsan yere dusmuyor oyle kalabalik, bayram degil seyran degil tarih olarak oyle bir siradan zamandi...magazalar tika basa dolu hanimlar birbirini kiriyor iceriye girmek mesele icerde dolasmak ayri mesele...sanki memlekette herkes cukkayi dogrultmus, oyle ekonomik problem filan gorunurde yok...merakima mucip olan bu hadise de soyleymis; magaza sahipleri defterler aciyorlar, insanlarin vatandaslik numaralarina kadar butun bilgileri iceren sayfalar duzenliyorlar, ve haftalik odemelere bolerek, cek imzalatip, insanlara satis yapiyorlarmis, oyle kredi karti olayi degil...insanlar da borclandikca borclaniyorlar haliyle taksit odemeye gidiyor baska bir sey daha goruyor hadi onu da alayim oluyorlar tabii...peki gunlerden pazartesi bu insanlar demek ki calismiyorlar da, ee nasil oluyor bu durumlar... ben akil sir erdiremedim bu ise...
neyse iste o bohcaci hanimlar, boyle dolasir dururlardi sokaklarda, degisik bize has birer lezzettiler onlar da...simdi allah korusun kim sokar evine boyle sokaktan gecen birilerini alisveris yapacagim diyerek, o zamanlar oyleydi iste...guvenirdi insanlar birbirlerine, kokusmamisti bazi degerler.her sey daha guzeldi o zamanlar...

seks içerikli başlıklar

walide sultan
aslinda bu basligin altinda yazmak bile abestle istigalden baska bir sey degildir. ama son bir cumle kalmisti onu seyettiremedim onceki entryde...
diyorum ki, bu guzellikleri(!) yaratmak icin ugrasan bilgicler, kendilerine hic sosyo-psiko tahliller yapiyorlar midir? acaba...hani diyorum yapsalar iyi olacak cunku bunlarin da kalitelisi kalitesizi var. illa ki yazacaklarsa biraz da zeka icersin ki, hepten ’tuvalet yazilari’ gibi igrenc olmasin.

doktorun kis demesi

walide sultan
aslinda bu ukte kis seklinde cikmis ama sanirim ki$, yani sonbahardan sonra, ilkbahardan once gelen mevsime istinad ederek yazilmis...
oz annesi de bu uktenin,pek seker, dunyalar tatlisi, sozlukten tanidigim sevdigim bir kisidir.(bkz: doktorun yaz demesi)
bakamamis demek sokaga birakmis uktesini,olur boyle seyler. ben de kiyamadim aldim bakalim birseyler yapicaz artik...

eger doktor hastasina ki$ dediyse, hastanin bu mevsimden dolayi ileri gelen bir rahatsizligi oldugunu dusunuyordur. soyle olabilir;
- verdiginiz ilaclar, hic ise yaramadi doktor, surekli uykudayim.
+malum ’ki$’ efenim, bahar gelince uyanirsiniz.

ya da iki kere de tekrar etmis se doktor - ki$, ki$ diyerek... bu da vizitelerin ucretini odeyemeyen hastanin doktorun ofisinden bir tavuk gibi kovalandigini isaret edebilir...
umuyorum bu uktenin annesi, simdi su haline bakip uktesiyle ovunuyor, sokaga attigi icin de dovunuyordur...sevgilerimle...

eflatun cem güney

walide sultan
dunya cocuk edebiyati sertifikasiyla odullendirilmis, sozlu halk edebiyati orneklerini halkin begenisine uygun olarak uretip, kitaplar haline getirmis gazeteci, egitimci ve yazarimizdir. bir donem istanbul radyosunda’bir varmis bir yokmus’programlari yapmis ’masalci baba’ unvaniyla taninmistir. buyuklerin ve cocuklarin, severek dunyalarini susledikleri masallarin derleyicisidir.
eserlerinden bazilari;
nasrettin hoca fikralari
dede korkut masallari
kerem ile asli
tahir ile zuhre
gokten uc elma dustu

bilgicin notu; ’eflatun cem guney’...ne guzel bir ismi varmis yazarin, tipki bir siirin ilk misrasi gibi...

seks içerikli başlıklar

walide sultan
gercek hayatta tatmini yeterince yapilamamis, seksualiteyle ilgili duygularin yaziya vurulmus seklidir. insanin ister istemez gozu carpinca, bu konudaki acligin hala surdugunun aci bir gostergesi gibi algilaniyor...
hayir, ’kendin kendine ne bok yersen ye’ bunlari baskalarina okutup da, almayi dusundugun hazdir burada anormal olan...
neyse,’hayatin icinde hersey vardir’, gerceginden yola cikarak dusununce, bunlar da olacak tabii...bunlarin,’insanlik anomalitelileri’ katagorisinde olmalari sonucu degistirmiyor tabii...

geronimo türkçesi

walide sultan
insanlik adina ve de sozlugumuz adina; bu kavramin da aciklamasini yapmak caiz olmustur...

turkce formal yazi dilinde uyulmasi gereken cumle yapisi soyledir;
ozne+nesne+tumlec+mastar
geronimocada ise bu siralama;
ozne+nesne+tumlec+yuklem seklindedir.

geronimo lisani kullanirken, fiil cekimlenmeden mastar halinde kullaniliyor.
ornek icin;
arastirma yapmak istiyorum. seklindeki cumle;
arastirma yapmayi istemek ...sekline donusuyor.

ozellikle, yazi ve bilgi paylasimi yapilan bu tur sozluklerin kendine has ve zaman icinde kendiliginden kabul edilmis yapisidir, geronimo turkcesi...
boyle bir sey(gercek) vardir. bu tarzi tercih etmek, yazi diliyle konusma dilinin, bir arada sunulmasi gibi de yorumlanabilir.
dogru mudur, kullanilmasi sakincali midir, kullanirsa ne olur? seklindeki sorularin cevabi da;
bu o kadar onemli bir mesele degildir, isteyen istedigi cumle yapisini kurarak yazsindir, yeter ki yazmak eyleminden yola cikilsindir, burada bulusulsundur. hepsi budur.

çimen suyu

walide sultan
bu cimen suyu dedigimiz icecegin bir de tuhaf bir lezzeti var ki en kotu ilac, daha iyi yutulur herhalde(denedim denemez olaydim)hele bunu icen o saglikci insanlarin icerken bir hayata duruslari var, sanki a-bu hayat suyu(fanilik suyu)iciyormus gibi, diger icemeyenlere veya icmeyenlere siz gidiyorsunuz, biz bunu icenler, hep kaliyoruz burada(dunyada), cunku bu menem(!) seyi iciyoruz der gibidir. resmen saksilardan aninda yolduklari yesil otlari, blendirlarin icine atmak suretiyle yapilmaktadir bu olay... boyle bir arkadasiniz varsa yaninizda illede icecem deyip bu seyin satildigi dukkanin onundeki kuyrukta beklemek isteyen... ayakkabi giysi vb. gibi de dukkanlar da varsa buranin yaninda, siz arkadasinizi, orada takilarak beklemeyi tercih edersiniz(sahsen ben oyle yapiyorum)elimde degil... o arkadas, bir de bana, bunu ictikten sonra, oyle kendisini cok taktir etmemi bekleyen bir sekilde bakinca, ne yalan soyliyim, sanki taze cimenlerini, henuz yemis koyun gibi gorunuyor gozume, taktir filan etmiyorum icen de icsindir banane yaaa...cimen suyunu seven arkadas da bu entryimi, okursa okusundur.

içinden ok geçen kalp

walide sultan
kalbin bu sekilde figure edilmesi, dart oyunundaki, uzerinde rakamli cemberlerleri olan plakadan, esinlemesiyle olusturulmus bir goruntudur. ve atilan okun, oniki sayisina isabet etmesi cizimiyle de, resimdeki figurizasyon tamamlanmistir.(bakacak olursak bu sekillerde genellikle ok, sag alt kosede veya sol ust kosede vb. gibi durmaz, ok daima kalp seklinin merkezindedir.)

patronun yaz demesi

walide sultan
burada elemanin, cikip da patrona;
- sayin patron, merak ettim de bahardan sonra hangi mevsim gelir?
seklinde bir suali, olmamistir haliyle...
eger boyle bir sual olsa idi, patron kendisine bu soruyu yonelten elemandan, aninda umidini kesecegi icin, bir de doktor raporuydu, yok tazminatlarinin odenmesiydi gibi islerle ugrasmak yerine; patronun soyleyecegi su asil ve klasik cumlede gecmektedir, bu basligin manasi;
- anlasildi... sen istifani "yaz" hemen, bir de imzala altini. iyi sanslar, gule gule, allah akil fikir versin.

rahibin yaz demesi

walide sultan
bu baslikta da rahibe hitaben;
-sayin rahip, bahardan sonra hangi mevsim gelir? diye sorulmamistir. ne olmus da rahip "yaz" demistir, aynen su ornekteki gibidir;
-meraba rahip siz misiniz? ben gunah cikarmaya geldim.
+buyrun, yardimci olayim...
-fakat, ben sizi gormeden konusmak istiyorum. malum(!) pencereniz, nerede?
+evladim, pencere filan kalmadi artik, insanlar cok yuzsuz oldu, kimse kullanmiyordu, biz de iptal ettik o olayi. hadi anlat ne anlatacaksan, ogle yemegi saatim yaklasiyor acele et hem...
-fakat bu imkansiz, ben utanirim oyle yuzunuze karsi konusamam.
+ ohhh isa askina, ne yapabiliriz? en iyisi soyle yapalim, sen "yaz" gunahlarini yarin getir, buraya birak, ben bir ara okurum. cok da uzun olmasin oyle sadece iki cumleyle ozetle lutfen. yapabilirsin degil mi bunu?
-evet evet bu cok daha iyi olur. tesekkurler...ne kadar anlayislisiniz. sayin rahip, sizi butun gunahkar arkadaslarima tavsiye edecegim.

doktorun yaz demesi

walide sultan
kesinlikle evlat edinilmek uzere alinmis, beslenmis buyutulmus uktelerden birisi degildir, bu baslik.. bir doktora sorulmus olabilecek;- bahardan sonra gelen mevsim nedir? sorusunun karsiligi da degildir...
sadece doktorun, hastaya tedavi maksatli,"yaz" seklindeki tavsiyesidir bu baslik. hepsi budur.

duygu asena

walide sultan
bir garip kadin...turk insanini, hic yoktan yere oyle dupup dururkene ’feminizim’ diye bir kavramla tanistirmis, cesur otesi, bir kadin yazar...kadin sorunlarina, isik tutan, ezilen kadin tiplemelerini isledigi kitaplari vardir. bu kavramin varligini irdeledigi yazilariyla,
ozellikle toplumdaki erkek kesimin sert tepkileriyle karsilasmis, haklarini savunmaktan aciz olan kadinlar da, beylerimiz kiziyorsa bu kadina iyi bir kadin degil demek ki deyip, garibim duyguyu hic desteklememislerdir.
biraz belki, egitim alabilme olanagini elde etmis kadinlar ise ’hakket, bu kadin dogru soyluyor, ama iste su dedigi bana uymuyor, sunu soyle de soyleyebilirdi’ seklinde cok gonulden olmadan vermislerdir desteklerini...
hic unutmam ’kadinca’ da yazdigi yillardi...ben de nasil aska dusmusum, ol dese sevdigim olecem yani, oyle bir durumun icerisindeyim o ara...dergideki yazilarini da radikal birisi oldugu icin, severek takibediyorum duygu asena’nin...iste o yazisinda bir test hazirlamisti ’gercekten seviyorsaniz onun icin neleri yaparsiniz veya yapmazsiniz’ gibilerinden oyle bir testti iste...ben tabii o an icinde bulundugum atmosferin etkisiyle oyle, a secenegi b secenegi derken, aaa bir bakarim ki benim ki gercek ask degilmis, neymis, ne oldugu da belli degil...dustum mu kederlere, aldi mi beni bir melankoli, ya duygu dogru soyluyorsa(simdi duygu, duygu diye adiyla hitabediyorum, yasca benden epey buyuktur, ama boyle hitabetmemi istemisti benden, ayiptir soylemesi, bir iki panelinde karsilikli konusma sohbet etme imkanim olmustu kendisiyle)neyse iste, oyle oyle baktim sahiden ben askin icinde filan degilmisim, boyle bir havaya girmisim hepsi buymus...simdi dusunuyorum beni tanri mi korumus, duygu mu etkilemis, kendime gelmemi saglayarak olayi bitirmeme sebep olmus...neyse hic dertlenmemistim o zaman, bu kismi iyi hatirliyorum.
iste bendeki duygu asena boyle bir kadindir. kimleri neleri karsisina alacagini bildigi, hatta deneyip gordugu halde, soylemlerinden hic vazgecmemistir. lakin zaman icinde karsi tarafin da(erkek)ezildigi durumlari daha bir kaile alarak (azicik yumusatarak) soylemlerini surdurmus, gercek bir ’amazon kadindir’ duygu asena...
fikirleri, benimkilerle birebir ortusmese de, kendisine olan hayranligim ve saygim ben yasadikca benimle varolacaktir. tanridan sifalar diliyorum ve yasamasi icin dua ediyorum simdi....
29 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol