confessions

utopya

- Yazar -

  1. toplam entry 280
  2. takipçi 1
  3. puan 48802

utopya

utopya
baski altinda tutulan beyinlerin bu baskidan siyrilmak icin kendi ic dunyalarinda kurduklari duzen diye tarif eder cogu insan utopyayi. yeryuzundeki her beyin zaten baski altindadir. uzerimize uygulanan dogal bir basinc vardir. buradan yola cikarsak herkesin utopyasi vardir sadece baskili beyinlerin degil. utopya bazen en guzeldir bazen en cirkin. zitliklari tasir icinde. utopya en ucta olmaktir, ulastiginizi sandiginizda ucurumun kenarinda olmaktir. bir hayal kurarsiniz -genelde olmasini istedikleriniz hakkında hayal kurarsiniz- ve o hayal adeta sizin icin hedef olmustur, kosarsiniz hedefinize, baslarda guzeldir kosmak fakat ulasamadiginizi anladiginizda guzel olmaktan cikmistir ve en sevdiginiz hayalleriniz cirkin olmustur... utopya hicbir yerde ayni zamanda her yerde bulunmaktir. utopyalarinizdan oturu kafaniz kesildiginde –kesilmeden once- cellati opmektir. hayallerinizin ve fikirlerinizin sindirilmeye calisildigi ortamda, gel ben seni guducegim koyun gibi ve sana yasamini bagislayacagim denilen ortamda fikrim, maneviyatim zarar gorecegine, bedenim zarar gorsun diyip olume gitmektir. sonra oldugunuzde bedeninizin hicbir yerde fakat ruhunuzun milyonlarda bulunmasi demektir.
dogarken utopyalarla dogduk... utopyasi olan yolda olan insandir. benim utopyamin sonuda bu yazinin da bir utopya oldugudur...

literatür

utopya
bulmacalarin neredeyse hepsinde yeri olan cevabi ise edebiyat olan, fakat aslinda cevabinin kelimeyi tam karsilamadigi fransizcadan dilimize giren kelimedir. edebiyatimizda ve dilimizdeki tam karsiligi ’yazin’dir. cunku fransiz edebiyatinda yazin, yazili olan her seydir. fakat bizim dilimizde edebiyat, yazili ve sozlu olan her sey anlamindadir. bu durumda literaturun karsiliginin yazin olmasi daha mantiklidir.

turn the page

utopya
sarkinin sololari, james’in sesi, sarkinin klibi mukemmeldir. klibi cok huzunludur ve resmen sarkinin sozleriyle bir klip bu kadar birbirini tamamlamaktadir. kisa bir sarkida kocaman bir hayat hikayesi anlatilir ve 6 dakikada yureginizi delip gecer. klip, soz ve muzikte emegi gecenlerin ellerine, fikirlerine saglik...

turn the page

utopya
turkceside sarki kadar guzeldir:

omaha’nin dogusundaki issiz ve uzun otobanlarindan birinde
motorlarin tek notali sarkilari canilinir kulagina
gecen gece tanistigin kiz ya da kadin vardir aklinda

ama dusuncelerin cok gecmeden yola serpisecektir her zamanki gibi
on alti saattir yoldayken yapacak fazla bir sey yoktur zaten
ve artik yol sana sikinti vermistir, tek istedigin sona ermesidir.

iste buradayim, tekrar yollardayim
iste oradayim, sahnenin uzerindeyim
iste basliyorum, tekrar yildizi oynuyorum
iste gidiyorum, sayfayi cevirin

boylece yolun kenarindaki bu restorandan iceri girersin
ve isinmaya calisirken butun gozleri uzerinde hissedersin
takmiyor gibi yaparsin ama icten ice patlamak istersin

evet, cogu zaman duyamazsin ne konustuklarini, ama arada sirada isitirsin
hep o ayni hikaye ‘kiz mi yoksa erkek mi?’
hep dislanmissindir, kafa tutmaya cesaret edemezsin
ama kalk ve karsi cik onlara

iste buradayim, tekrar yollardayim
iste oradayim, sahnenin uzerindeyim
iste basliyorum, tekrar yildizi oynuyorum
iste gidiyorum, sayfayi cevirin

spotlarin altinda bir milyon mil uzaktasindir herseyden
butun enerjini bosaltmaya calisirsin
terler caldigin muzik gibi vucudundan akarken

aksamin gec saatlerinde yataginda gozlerin acik uyanirken
kafanin icinde hala amfinin ugultulari vardir
gunun son sigarasini icersin, onun sozlerini animsayarak
onun sozlerini animsayarak

evet
iste buradayim, tekrar yollardayim
iste oradayim, sahnenin uzerindeyim
iste basliyorum, tekrar yildizi oynuyorum
bak gidiyorum, sayfayi cevirin
bak gidiyorum, sayfayi cevirin
iste gidiyorum
ve gittim.

anlatamiyorum

utopya
orhan veli’nin siiridir. ortaokuldaki her gence kasetten dinletilip, orhan veli’nin soyledigi gibi soyletilmeye calisilan siirdir. ayrica ablamin universite yilliginda gordugum, kavramlarini cok anlamadigim ama orhan veli’nin soyledigi gibi soyledigimde cok hosuma giden orhan veli’nin siirinin degistirilmis hali:

-anlatamiyorum-
stratigrafiyi anlatsam sesimi duyar misiniz
tezimde,
dokunabilir misiniz,
istife, ellerinizle
bilmezdim dokanak gecirmenin bu kadar zor,
faylarin ise gorulmez oldugunu,
bu araziye dusmeden once.
raporu hazirladim, biliyorum,
her seyi anlatmam mumkun.
ama ne olur bakmayin oyle
o zaman
anlatamiyorum...(iu-jeoloji mezunlari)

cem karaca

utopya
’merhaba gencler ve her zaman genc kalanlar!’
siyasi gorusleri yuzunden almanya’ya kacmis, vatandasliktan cikarilmis ve turgut ozal’in cagirmasiyla tekrar vatanina donmustur. dondugunde ozal’in elini opmesi solcu kitle tarafindan cok fazla tepkiyle karsilanmis ve cem karaca cok fazla suclanmistir. tukurdugunu yaladi diyenler bile olmustur arkadaslarindan. suphesiz ki demokrasiyle yonetilen bir ulkede herkesin fikirlerini deme ozgurlugu ve baskasinin ozgurlugu kisitlamayacak sekilde hareketlerini yapabilme ozgurlugu vardir. niye cem karaca bu kadar yargilanmistir ki? bütün bunlara ragmen o yine sanat icin dunyaya geldigini ve bu ugurda yasayacagini ifade ederek mukemmel sarkilara imzasini atmistir. o bütün bu karalamalara ragmen sanatiyla yasamaya devam edecektir.

mustafa kemal atatürk

utopya
cok soguk bir kis gunu ataturk arabasini hazirlattirir. memleketindeki yasami gorecektir. herkes ataturk’un bu kararina sasirmistir fakat kimsenin sesi cikmaz. yollar kar icinde, kapali ve bugunku sartlara gore yollar yeterince gelismis degildir. araba hazirlanir, cikarlar, tepeler asarlar, kimi zaman araba kara saplanir, ataturk de arabadan inerek, arabayi iterler. yolarina devam ederlerken ilerde kosan bir koylu gorurler. ataturk arabayi durdurur ve koyluyu cagirir:
ataturk: bu havada tek basina dag basinda ne ariyorsun?
koylu: inegim kayboldu atam, onu ariyorum.
ataturk: bu sogukta kurtlar yer seni.
koylu: inegimi yedilerse, birakin beni de yesinler pasam.
ataturk: inegin ne kadar?
koylu: elli lira.
ataturk bu konusmadan sonra koyluye 100 lira verir ve otomobiline almak ister. fakat koylu buna karsi cikar ve inegini aramak ister. sadece parayi alir ve: ‘2 inek daha alacagim ve benim inegimle toplam 3 inegim olacak. hep 3 inegim olsun istedim.’ der.
ataturk yoluna devam ederken yanindaki bakan arkadasi sukru kaya’ya donerek:
‘3 inegi donma karsiligi dus edinmis bir milletin otomobil icindeki dahiliye vekili; merhaba, keyfiniz nasil?’

deniz gezmiş

utopya
arkadasimin babasi anlatirdi. deniz gezmis ile ayni bolumde okuyormus. bir gun profesorlerden biri siyasetten bahsederken deniz gezmis kursuye kadar gidip elini kursuye indirmis ve ’hocaa vatan elden gidiyor, sen burda ne konusuyorsun!’ diyerek dersi terketmis...

deniz gezmiş

utopya
iste geldik gidiyoruz
hoscakal kardesim deniz
biraz cakilindan aldik
hoscakal kardesim deniz
biraz masmavi tuzundan
hoscakal kardesim deniz
sonsuzlugundan birazcik
hoscakal kardesim deniz
birazcik da kederinden
hoscakal kardesim deniz
birseyler anlattin bize
hoscakal kardesim deniz
denizligin kaderinden
hoscakal kardesim deniz
biraz daha umutluyuz
hoscakal kardesim deniz
biraz daha adam olduk
hoscakal kardesim deniz
iste geldik gidiyoruz
hoscakal kardesim deniz

deniz gezmiş

utopya
vurulduk ey halkim, unutma bizi...

henuz cocuklugumuzu bile yasamamistik.
bir kadin eline degmemisti ellerimiz.
bir sevgiliden mektup bile almamistik daha
bir gece sabaha karsi, pranga vurulmus ellerimiz ve ayaklarimizla cikarildik idam sehpalarina.
herkes taniktir ki korkmadik. icimiz titremedi hic.
mezar topragi gibi taptaze,
mezar tasi gibi dimdik boynumuzu uzattik yagli kementlere.
asildik ey halkim, unutma bizi...

harold shipman

utopya
300 kadar cinayette parmagi oldugu, doktor oldugu icin oldurdugu insanlarin olum raporlarini cok guzel degistirip sucunu orten ve sonunda kendi de intihar eden tarihin buyuk seri katillerinden biriymis. ayrica doktorluga aday arkadasimin nicki.

giyotin

utopya
dostoyevski’nin budala adli eserinde iliklerinize kadar hissettiginiz infaz aleti. kitapta bu alet oyle dinamik anlatilmistir ki adeta insanin kafasina inerken cikardigi sesi duyabilirsiniz. hatta dostoyevski’nin dedigine gore bu aletle kafasi koparilan insan 5-6 saniye canli kalir, hemen olmezmis.

nöbetçinin türküsü

utopya
cem karaca’nin trt1 canli performansinda studyo kaydindan cok daha guzel soyledigi siradisi bir parca. ozellikle cem karaca canli performansinda ’sermaye yapar seni’ dizesini mukemmel soylemektedir. bu bolumde kameraya dogru eliyle para isareti yaparak sesiyle mimigini birlestirip sarkiyi tamamen sahesere donusturmustur.

genç kalemler

utopya
hurriyet gazetesinin sitesinde genc hurriyetim linki altinda bulunan diger bir link. buraya genc olanlar siir, hikaye, deneme vs. yazmaktadir. ne kadar ilgilendikleri muallakta diye dusunuyorum. zamaninda birkac yazi yollamistim siteye, koyulmadi ve degerlendirmeye alindi, alinmadi seklinde mail gelmedi. 1 yil takip ettigim, belki bugun koyarlar dedigim, sonunda yazilarin uzun bir sure degismedigini farkettigim demek ki yazimin yetersizliginden degil, sitenin ilgisizliginden teshisini koydugum bir edebiyat bolumu. kendileri yine de takdir edilir, genc kalemlere, kalemlerini gostermekte destek olduklari icin.

inci küpeli kız

utopya
basrollerinde scarlett johansson ve colin firth’in oldugu ulkemizde sinemalarda da gosterime giren, trt1’de izledigim film. colin firth ressam, scarlett johansson hizmetcidir ve resmi yapilan inci kupeli kizdir. filmde ask bu kadar asil ve guzel anlatilir. cinsel ogelere deginilmeden cekilen filmde aski, sehveti kelimelerden ve bakislardan cok da etkileyici bir sekilde anlarsiniz. tabii ki bunda colin firth’in payi cok buyuk olsa gerek. filmin tek eksi yani bence sonucunun oldu bittiye gelmesidir.
13 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol