totentanz for eidola

+: etrafım bilinmezliklerle doluyken kendime ve sana anlam verebilme mukdederatını kendimde bulma cesaretini gösteremiyorum.
tfe: bir yalana anlam vermeye çalışmakla zaten en baştan hata ettin sen canım. bizil çağlara anlam vermeye çalışma sadece bizi yaşa.
+: seni seviyorum
tfe: beni kim sevmezki?
+: ukala pislik
tfe: gel buraya...

bir yok kadar büyük her varlıkta kimi zaman kimi yerde ne olacağı konusunda bir çocuk bilgiçliği var üzerinde tanıdıkça sevdiğim sahıs. muhteşem basketçi deli manyak turnikeci.

gözümün bir yerden ısırdığı ve hoşgelmiş sözlük yazarı.

bir fransiz mitine göre, babasını intikam amacıyla bir dağa hapsettiği için cumartesi günleri belden aşağısı serpente dönüşmek suretiyle cezalandirilmiş su perisi. sonra bir adamla evlenir ve cumartesileri kendisini asla görmemesi icin söz verdirtir. fakat kocası bir gün sözünü bozup mélusine’in odasına dalınca bir daha gözükmemek üzere ortadan kaybolur. derler ki lusignan şatosunda birilerinin ölümü yakınsa veya kötü bir şeyler olacaksa mélusine’in çığlıkları duyulur.

+sozluk bana karı bul allahsız!!
- pezevenk miyim lan ben git kendini parmakla.

şeklinde sözlük tarafından cevaplanabilinecek ukde.

abazalarla karısı arasın müthiş bir bağ kurmş er kişi repliği. tabi hanımın git oğlum orospu çocuğu bana ne abazalardan diye karşılık verebileceği tümce.

+ sozlukte sapık var
-eee ne olmuş
+???!!

oyuncak adlı şiiriyle ün yapmış bir şair:

eleverir şeyler yüzünden deli
reddettiğim şehirlerde isimsizim
nedir seni bir şehirden güzel kılan
nedir hatırlamak bir yüzü bir diğerinde
sen büyüdükçe değişiyor ben
genişliyor siyahın içinde siyah

şimdi seni unutmanın matematiği
bu yaşanmıştır ve kabulumdur araf
gidecek yer kalmadı aşkımın atlarına
bir sibirya büyütüyor yüreğim eyvah
yüreğim kırarak büyüdüğün oyuncak.

esasen kelimenin kökü euphrates gelip tevrat ve zeburda porat purat gibi isimlerle anılan günümüzde de bir nehir ismi olarak bilinen kelime anlamı olarakta üzerinen geçilen yol veren anlamına gelen er kişi ismi.

belki tazeliğe yeniliğe açılmış yep yeni bir kapı belki geri dönüşümün geri dönüşümsüz heyhulaları. bitimsizliğin peşinden koşanların bunalımları. günün ilk entry si günün ilk ışıklarına olan özlem pıtırcıkları gibi dem vurmak ölümsüzlüğün peşinden koşmak istemiş sürekli lakin bilmez peşinden gittiğinin peşinden geldiğini.

bin katrilyona mütakabil para birimi.

znnnnnnnnnnn!!!

-sözlük nedir?
+ebenin ammıdır
-hıımmm..

hoş çocuk hoşgelmiş yazar.

yeni gelmiş hoşgelmiş bir yazar az biraz asabimi ne?

materazzi: zidane sana fransanın emrahı diyorlar.
zidane: senin ananı sikeyim al sana
materazzi: ahhhhh orospu çocuğu!!!!

(bkz: papua yeni ginece istiklal marşı.)

bir dili bir kültürü folkloru olan bir millet. esasından bir almandan bir yunandan bir italyandan hatta bir türkten farkı olmayan insan kalıpları içerisine giren bir ırk. türkiye cumhuriyeti üzerinde yaşayan talihsiz ve bir o kadar da mazlum bir millet olması onu her türlü ayrımın baş aktörü olarak lanse edilmesinden kurtaramamıştır. çoğunlukta oldukları doğu da bile yani kendi evlerinde kendi yurtlarında bile bin yıllardır yaşamalarına rağmen bu ülkeden soyutlanmaya çalışılmış soy.kim ne derse desin bugün ülke üzerinde özgürlüğü demokrasiyi savunan bu uğurda emek harcayan kan döken tek ırktır kürtler. mayışmış beyinlere birşeyler sunmaya çalışan güçten kuvvet düşmüş kanatları kırılmış ama umut adına içlerinin yemyeşil olduğunu düşündüğüm millet.
bütün haksızlıklara rağmen bütün soyutlamalara asimile çabalarına rağmen sende bu vatanın evladısın deyip askere alınan binmlerce yüzbinlerce kürt çocuğunun sözüm ona kendi vatanları için öldükleri gerçeğinin ne derece ironik olduğu. kurtuluş mücadelesinde çanakkalede istanbulda ağrıda hakkaride hatayda adanada urfada savaşanların kaçı türk.
kürtlerin ödevlerini yerine getirdiği kanısındayım artık istediklerini ki sonuna kadar hakkettikleri- kendilerine vermek toplumsal bir borçtur. hortumcu pezevenklerin karılarının ruj parası uğruna sefalet ve yoksulluk içinde yaşamaları reva değildir.

özgün müzik yayınıyla darklord. bir resital ustası.

tfe: lan doğru söyle havva nasıl dı güzel miydi
- allahım ya!!!