mezopotamyanın kardeşidir; daha kuzeyde böbrek denizinin doğusunda yer alır ve bölgenin anadoluya geçiş öncesindeki zaman diliminde türkler için önemli bir yeri vardır.
araplar karadır; safkan arapların kara olduğu bilinmektedir. fakat; sarı saçlı mavi gözlü ya da açık tenli kumral ya da daha değişik tonlamalarda arapların var olması yalnızca onların safkan arap olmadıklarını gösterir. örneğin; sarışın arapların varlığı, bundan dokuz yüzyıl öncesine dayanır. haçlı seferleriyle bölgeye gelmiş ve bir daha geri dönmemiş yüzbinlerce safkan avrupalı bu bölgeye sarı saçlılık ve mavi gözlülük gibi genetik özelliklerini de beraberinde getirmiştir. kumral ve açık tenli arapların varlığının sebebi, arap kavimlerinin sümer kavmi, israiloğulları ve diğer kavimlerin buluştuğu noktada yani mezopotamya bölgesi ve arap yarımadasının kuzeyinde buluşmaları ve bu bölgede kanların birbirine karışmasıdır.
başak burcuyum, başaklarımı kıyamadığım için kesemedim, o yüzden hiçbir strateji oyununda kazanamadım, hiçbir ekip biçmeli hadisede son noktayı koyamadım.
(not : şaka şaka, bi seferinde koymuştum.)
(not : şaka şaka, bi seferinde koymuştum.)
(bkz: topolli polli)
bütün derdi kederi acıyı untturan, unutulanların yerlerine hemen yenilerini ekleten eylem.
yarışmada herhangi bir ülkeyi temsilen ibne kemancı çıkmazsa, kesin birinciyiz.
geçen seneki eurovision a ait üç önerme:
a) o norveçli kemancı ibne olmasaydı, birinciydik.
b) o norveçli ibne kemancı olmasaydı, birinciydik.
c) o ibne kemancı norveçli olmasaydı, birinciydik.
a) o norveçli kemancı ibne olmasaydı, birinciydik.
b) o norveçli ibne kemancı olmasaydı, birinciydik.
c) o ibne kemancı norveçli olmasaydı, birinciydik.
(bkz: nargile kokusu)
(bkz: menemen)
(bkz: pelikan marka yeşil silgi)
amerika-rusya arasında çıkacak olası bir savaşta rusların taktiksel amaçlarından ötürü ilk çıkarma yapması beklenen, silikon vadisi sebebiyle öneminin bir hayli yüksek olduğu amerika batı kıyısında yer alan şehirlerinden biridir.
(bkz: http://tinyurl.com/5pee2w)
reklamlarında "damar tıkanıklığı ve kalp çarpıntısı riski garanti edilmiştir" cümlesini kullanacak kadar cesur, insanın ağzına sığması mümkün olmayan burgerler yapacak kadar iddialı, şişman amerikalı modelinin birincil tüketim maddesi olan hamburger restoranları zinciri.
bir sabah kalktınız, biraz da geç uyanmışsınız, sınava gideceksiniz. apar topar giyindiniz, çıktınız, sınava gireceğiniz yere doğru yol almaya başladınız. tam toplu taşıma vasıtasına binerken, silginizi almayı unutmuşsunuz, farkına vardınız, "gittiğim yerde alırım" dediniz. bakın bu cümle çok önemli; "amaan, siktir et, orada alırım". bu cümle, hayatınız boyunca sizi etkileyecek mutsuzluğun temellerini hazırlamış olan bir karar cümlesidir. devam ediyorum, sınav olacağınız yere geldiniz, etrafta kırtasiye aramaya başladı gözleriniz, fakat o da ne? ama ama, nasıl olur, burda kırtasiye yok dediniz, sonra oradaki bir büfeye gittiniz, bir su bir de sosisli söylediniz, sonra aklınıza geldi; yoktur ama yine de bir sorayım dediniz, "silgi var mı" diye sordunuz, büfeci abi de "var" dedi, siz "ooo, bu iyi oldu" dediniz içinizden, hemen heyecanla parayı uzattınız, adam da silgiyi uzattı. bakın, bu sahne var ya bu sahne, o hani matrixte cereyan eden hap seçim sahnesinden daha vurucu daha bir zor olan seçimin yaşandığı sahnedir; o silgiyi aldığınız andan itibaren hayatınız asla aynı olmayacaktır. ama tabi siz "başka seçeneğim yok" diyerek o yeşil silgiyi aldınız, sınava girdiniz, başladınız soruları cevaplamaya. bir yerde yanlış yaptınız, silgiyi elinize aldınız, başladınız silmeye. "fakat? bu da ne?" dediniz; evet, bu noktadan sonrası, silginin size çirkef yüzünü göstermeye başladığı dakikalar olarak zihninizde yer alacak dakikalardır. siz sildikçe kağıdınız yeşeriyor, kağıdınız yeşerdikçe yazdıklarınız okunmuyor, daha çok siliyorsunuz ama nafile, en sonunda kağıdınız yırtılıyor, alnınızdan terler boşanıyor, zihniniz bulanıyor, ruh haliniz karmaşıklaşıyor, umutsuzluk üzerinize çöküyor ve, en nihayetinde sınavınız berbat geçiyor. sınavdan çıktığınızda elinizdeki o yeşil pelikan marka silgiyle göz göze geliyorsunuz, silginin size pis pis güldüğünü farkediyorsunuz, eve döndüğünüzde masanın üstünde öylece duran, sabah unuttuğunuz silginiz, bembeyaz gelin gibi silginiz, halinize üzülüyor, "keşke beni unutmasaydın" der gibi size bakıyor. gidin, sarılın silginize, "seni ortandan delicem ve boynuma asıcam bi daha unutmamak için" deyin. ve bu gün de sizin yaşamınızda bir dönüm noktası olsun; almayın o silgiden! o silgiye bir daha elinizi sürmemek üzere yemin edin! bilin ki, onu her kullandığınızda zararlı çıkacaksınız.
işte pelikan marka yeşil silginin gerçek yüzü budur, ortasında beyaz şeridi yeşil gövde rengiyle öyle masummuş gibi durur, ama ne hayatlar bitirir, ne intiharlara yol açmıştır şimdiye dek. yapmayın, kullanmayın, kullandırtmayın.
işte pelikan marka yeşil silginin gerçek yüzü budur, ortasında beyaz şeridi yeşil gövde rengiyle öyle masummuş gibi durur, ama ne hayatlar bitirir, ne intiharlara yol açmıştır şimdiye dek. yapmayın, kullanmayın, kullandırtmayın.
bu da yılbaşı eğlencelerinin yeni modasıdır; öyle bir nesil düşünün ki, yaşları 18den 35e kadar değişiyor bu nesil, yaşlandıklarında torunlarına gençliklerinde taksimde neler yaptıklarını anlatacaklar. ne yazık değil mi?
not: bu arada taksimde geçen gece yaşanan taciz olayında parmağı olan maganda bir sözlük yazarımız mevcut ise, onu tenzih etmiyorum; onun da amına koyiim!!!
not: bu arada taksimde geçen gece yaşanan taciz olayında parmağı olan maganda bir sözlük yazarımız mevcut ise, onu tenzih etmiyorum; onun da amına koyiim!!!
boka basıp ayağınızın kayması sonucu yer çekimi kanunu gereği kendinizi yerde bulmanız durumudur. düştüğünüzde canınızın acısına mı ağlasanız yoksa üstünüz başınız bok içinde kalmış ona mı ağlasanız, ne yapacağını şaşırır insan.
çamur ya da ona benzer yoğunlukta o kıvamdaki karışımların üstünde yürünürken çıkan sestir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?