su

(bkz: sen yoksun ki)

(bkz: sen yoksun ki)

cahit sitki taranci nin mukemmel siiri ve sozleri..
gun cingeneler gibi gocebeydi ufukta,
cimenler uzerinde yuvarlandigimiz gun,
akarsulardi gittikce kararan boslukta;
sularda yuzunden yayilan tatli bir huzun.

goge sessizce yukselen ay on dordundeydi;
gece akasya dalinda asili golgeydi,
bahtiyar baslarimiz ayni penceredeydi!

hala o penceredeyim, lakin sular olgun;
sen yoksun ki, vefasiz, sularda ay gorunsun.

(bkz: selvi boylum al yazmalim)

(bkz: hysteria)

ansizin urpererek uyanirim
belki donmem o sabah
donmedim
yuzune bakmam,canimi yakar
git-me
duzyazi gibidir her sey o sabah
oyle akiveririz iste
“kalkip yuzunu yikadi,
yakti ilk sigarasini,
gozlerine bir surme cekti simsiyah
sarildi,
git-ti.."
bir daha gitme sabahlari
icim acir..
uyu,uyanma
dondugum her yon yonsuzdur artik
disarida bir ayaz
o sabah az
az her sabah
...............................
gibi bir siir de vardir sabah vakitleri icin.

ne yazik ki jim morrison’in karisini esek sudan gelinceye kadar dovdugu asikardir.

ben coook laaaaarcim yaneee bilemiorum senin sevgilinle bile yatarimayni zamanda gulseni de dinlerim,o benim canimmm,sarisinim ama aptalindan degil yaneee diyen ve bunlar gibi daha bir cok ozellikleri olan bir cins fotokopi kadinlar milleti.saka gibi.

gunes vardi o gun uyandigimda..ama icimde bir yumru oturmus hic kalkmaya niyeti yoktu iste ne yapayim??
sonra denize girdim arindim kendimden o gun...
ve sonra o gun babam geldi..
isik gibi,cennet gibi,ben gibi...onu gormek herseyden guzeldi o gun...
ve o gun sevgilim vardi yanimda,ben cocuktum o gun...
sonra o gunun aksaminda babam gitmek zorundayim dedi

bakakaldim arkasindan
cunku gidis o gidisti...bir daha asla o yumru kalkmadi bogazimdan,asla ben arinamadim denizlerde..

o gun bir cocuk son vermek istedi herseye...
acilarini dindirmek istedi ama olmadi...

iste o gun belki icimdeki guvenin,samimiyetin ilk sarsilisiydi,o yaz gunu serinden bir ruzgar esti icimde,derinlerde bir yerde..

ben bir kis gunu dogdum bes katli bir apartmanda..yikildi depremde o apartman.
bir daha hic yaz gelmedi mevsimlerime,ben bir kis cocuguyum..

o gun bitti biteli,gitti gideli bir daha yaz olmadi bende...
ozluyorum seni baba,ozlem kelimesi kifayetsiz..

(bkz: placebo)

mecazi icin "zor bir durum karsisinda yelkenleri kolayca suya indirmek" bir zayiflik belirtisi olabilir.

ben gozume perde cekerim
iner
iner
durmam ben yokuslarda
kohnedir evim
kristal gibi akarim koynundan
sonra sicak olur buralari
ve ben bir kere daha uyanirim ruyalarimizdan
cift kisilik olan her sey bir bana burunmustur simdi
kesik kesik bir nefes
hiriltilara donusmus bir nefes
almiyorum artik
nefes
almiyorum.
bana dar gelen her sey dokulur ustumden simdi usulca
fazladir ya yaptiklarimiz
bir akistir yuzumuze carpan sert bir ruzgar gibi
kucukken yaptigimizda farkina varmadiklarimiz
bir bir cikacaktir simdi gun yuzune
simdi bana burunen her sey yine sen
aksi sen!
yuzu de sen..

(bkz: cepte para unutup sonradan bulmak)

(bkz: four seasons hotel)

besiktas ile ortakoy arasinda bahcesehir universitesi yeni kampusunun yaninda bos bir arsa var icinde hayalet bir bina duran..burda four seasons oteli bulunmaktaydi yanlis hatirlamiyorsam ve su an restorasyon asamasinda,ortak yatirimla biran once restore edip acmayi dusunuyorlardi ama hala ortada bisi yok.

gece araba kullanmakta zorluk cektirdigi icin bu hastaligi tasiyan insanlar gece araba kullanirken sari camli gozluk takarlar ki gercekten aydinlatiyormus.

(bkz: lexington steele)

kanimca sacmadir.cunku igrenc espriler adi ustunde zaten igrenc ve berbattir ve bu igrencligin sergilenmesi adina acilan bir basliktir.

noel baba cok yakisikliysa bacadan kendini hediye niyetine atmasiyla evlerin senlenecegi durum.

bu gorkemli isim keske kisaltilip kullanilmasa dedirttiriyor insana,tabi bu ismin bu sekilde de sozlukte bulunmasi basarili o ayri.