sinanhalac

hüzünlü bir andır. eskiden en çıtır manitalarla buluşmaya giderken giyilen, ütüsü eksik olmayan tshirt önce günlük evde kullanılmaya daha sonra ise yatarken giyilmeye başlanır. ne anılar vardır o tshirtte ne anılar, anlatsa burdan ankaraya yol olur ama kaderin cilvesi işte, kosla ve benzeri ürünler de kullanmadığımdan zaten rengi solmuş, baskısı da çirkinleşmiştir. hey gidi hey.

sözlerini de yazalım eksik kalmasın;

do you really think she can love you more than me, do you really, really think so
do you really think she can love you more than me, baby i know she won’t
cause i loved you, unconditionally, i gave you even more than ,i had to give
i was willing for you to die, cause you were more precious to me, than my own life

down on my knees, i’m begging you, down on my knees, i’m begging you, down on my knees, i’m begging you, please, please don’t leave me

i won’t believe, that you really, really, wanna leave me, just because of her
have you forgot about, all the things, we’ve been through, she was not the one, who was there for you
see, i loved you unconditionally, i gave you even more than ,i had to give
i was willing for you to die, cause you were more precious to me, than my own life

down on my knees, i’m begging you, down on my knees, i’m begging you, down on my knees, i’m begging you, please, please don’t leave me

don’t leave me, i’m begging, i love you, i need you, i’m dying, i’m crying, i’m begging,
please love me
i love you, i love you, i’m begging, please love me, i’m begging, i’m begging, please don’t leave me, no, no, no, no, no

down on my knees, i’m begging you...

yeni nesil kadife sesli fransız şarkıcı. down on my knees şarkısı insanı alır götürür.

üzülerek söylüyorum ki; öss’de kendisinden kaçanlar temel matematik 1 dersi ile üniversitede tekrar trigonometri ile karşılaşacaklardır ki lisede öğretilenin aslında hava civa olduğunu ve üniversitede hocaların sadece bir örnek yapıp konuyu işlenmiş saydıklarını gördüklerinde ise hayal kırıklığı kaçınılmaz olacaktır.

şarkının orjinal ismi i have seen it all’dur.

bir bjork-tom yorke düeti, ama öyle böyle değil; şahane...

her ne kadar orjinal ismi bu da olsa, şu başlıkta daha önce incelenmiş;

(bkz: i ve seen it all)

madem amaç uykudan kazanç o zaman hiç uyumayın (+ 8 saat)

uykudan kazanç ne demek onu anlamış değilim. uykudan kazanç uykuyu kısıp diğer işlere yönelmek değil midir?

(bkz: funikuler)

1983 doğumlu, duke mezunu, halen sixers forması giymekte olan basketbolcu. 2005 draftında yine sixers tarafından seçilmiş ama sezon öncesi antremanlarına kadar kendisine kontrat önerilmemiştir, shavlik ise bu dönemde çok sıkı çalışarak sezon başlamadan hemen önce sixersı kendisine kontrat önerecek kadar etkilemeyi başarmıştır. bu sezon oynadığı 13 maçın 6 sında ilk beş çıkmıştır sahaya ama fazla dakika alamamış ve 4.5 sayı 4.5 rebound 0.8 blok ortalamaları ile oynayabilmiştir. gelecekte bir yerlere gelme ihtimali olan yetenekli bir oyuncudur.

iki klüp arasında gerçekleşen, vatana millete hayırlı olmasını dilediğimiz bir transferdir.

(bkz: itü sözlük ten noktalama işareti ve harf çalmak)

filmi türkler değil de amerikalılar çektiği için hafızalarda "run forrest run" repliği ile yer etmiş mükemmel bir film.

davete icabet etmemek büyük görgüsüzlüktür hem ortam da mis gibin valla.

(bkz: kelime nedir cümle nedir)
(bkz: benim de başka sorum yok hakim bey)

(bkz: sallamasyonda niyazi gül tandansı)

libya, tunus, cezayir, fas ve mısır’ın oluşturduğu ülkeler grubu.

alt üst gibi sınıf ayrımlarına karşı olanların sloganı...

dünyanın en güçlü firmalarından birisi sponsor olmasaydı, türk müzikseveri ne korn ne the cure ne de üç senedir gelen grupları mtv dışında bir yerde izleme şansına erişemeyeceklerdi. istanbul plak, pasaj müzik ve bilimum müzik ile ilgilenen şirket bugüne kadar bir insan evladını konser verdirtebilmiş mi ki hala burda laga luga yapılıyor anlamak mümkün değil. süper ligin ismi de turkcell super lig ama çatır çatır izliyosunuz maçları, türkiye kupası da fortis. demek ki sponsorluk denen bir olgu var ve artık hayatın her alanında alakalı da olsa alakasız da olsa kavramları birbirine bağlayabiliyor. hadi turkcell super lige de bir bahane bulun hadi...

3.sınıf barlarda sahne alan grupların katıldığı bir festival olan barışarock ile bir tutabiliyorsanız zaten sizinle konuşabilecek bir şeyimiz yokmuş a ağalar vah ağalar.

(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)

çiçek abbas’ın en komik diyaloğunun vurucu cümlesidir;

a: evet arkadaslar, minibusumuzu almisik. bundan sonra alibeykoy hattinda cicek abbas’in da minibusu calisacak. herkese benden cay!
s: ben istemem!
a: peki...sakir’e cay yok.
s: ne demek sakir?
a: adini mi degistirdin?
s: sen bana nasil sakir dersin lan kelek?
a: ne diyem, mesela, mahmut mu diyem? sakir?
s: sakir abi, dayi, aga diyceksin.
a: o gunler bitti, sakir.
s: ne demek bitti?
a: baya bitti demek, ikimizin de minibusu var, kardesinim artik sakir.
s: vay anam benim. kardesim abbas’a bak be, ne cabuk bitirim oldun be anam?
a: oluruz be anam. (pluh-tukurur)
s: ulan bu kiyafetlerle sebege donmussun be ayi. guya beni taklit ediyo he.
a: lan biz yigidin harman oldugu yerden gelmisik, tavuk

(bkz: rock n erikli)