çok...
ama düşman daha çok. bir de arklarında abd desteği var, yapacak tek şey m. kemal ruhuna sahip çıkmak, m. kemal ve onun yegane eseri cumhuriyet üzerinde birlik olmak.
gayet güzel de olunur. sola ya da sağa mensup olmak ideolojiktir, maddi değil. ne yaptığın önemlidir, neye sahip olduğun da değil. ayrıca şu an türkiye’de sol burjuvazinin elindedir, tamamiyle değil ama solcu nüfusuna bakın, görürsünüz durumu. örneğin günümüzün tkp’si burjuvazinin desteğini arkasına almıştır. sosyal demokrat partilerse zaten maddi anlamda durumu türkiye ortalaması için yüksek sayılan türkiyede laikliğin, cumhuriyetin korunmasını isteyen insanlar tarafından desteklenmektedir.
aksini düşünenlerin anatomilerinde bir hasar, sakatlık olduğu bu kimseler üzerindeki gözlemlerim sonucu dikkatimi çekmiştir. bu kimselerin beyinleri genelde "bacakların arasıyla" çok yakından ilgilenmektedirler ve beyinlerinin bunlara yakınlığı, bu kimselerin o muhteşem beyinlerinin popolarında konumlanmış olmasından gelmektedir. her ne kadar bazılarının beyinleri sağlıklı düşünebilse de arada sırada, oturup kalkerken gördüğü hasardan dolayı elinde sonunda diğerlerininkine benzeyecektir.
beyinleri popolarında gezen bu insanların başlarının içinde ne olduğu ise halen bir merak konusudur.
beyinleri popolarında gezen bu insanların başlarının içinde ne olduğu ise halen bir merak konusudur.
dünyadaki en kutsal olay. bireylere kişiliklerini verir, herkesin içinde, farklı ve kimsede olmayan bunlardan fazlasıyla vardır. parmak izidir bu
insanın içini acıtan, can yakan eylem. düşünmek ayrıca insana "git bu sorunu çöz" komtunu da verir, ama çözülemeyecek sorunlarla karşılaşan insan daha çok acı çeker o zaman. insana duygularını veren ya da onları harekete geçiren eylemdir de aynı zamanda.
çok düşünen, boş düşünmeyen ve bunu durduramayan insanlar, hele bir de düşündükleri çözülmesi zor ya da kendileri için imkansız olduklarına inandıkları bir şeyse (bakın "imkansız" demiyorum, imkansız olduğuna inandıkları diyorum) kendilerini düşünmekten alıkoymak ve daha çok canlarının acımasını önlemek için kendilerini uyuşturma yöntemine yönelirler...
hayatın acı vermeye başladığı an, hayatı düşünmeye başladığınız andır. hayatın mutlu ettiği an ise düşünecek bir şeyin (sorun dememe gerek yok, düşünülmesi gereken her şey sorundur zaten) olmadığı veya düşünemediğiniz andır.
ayrıca:
(bkz: düşünce)
(bkz: aptal olup mutlu olmak)
(bkz: aptallik erdemdir)
çok düşünen, boş düşünmeyen ve bunu durduramayan insanlar, hele bir de düşündükleri çözülmesi zor ya da kendileri için imkansız olduklarına inandıkları bir şeyse (bakın "imkansız" demiyorum, imkansız olduğuna inandıkları diyorum) kendilerini düşünmekten alıkoymak ve daha çok canlarının acımasını önlemek için kendilerini uyuşturma yöntemine yönelirler...
hayatın acı vermeye başladığı an, hayatı düşünmeye başladığınız andır. hayatın mutlu ettiği an ise düşünecek bir şeyin (sorun dememe gerek yok, düşünülmesi gereken her şey sorundur zaten) olmadığı veya düşünemediğiniz andır.
ayrıca:
(bkz: düşünce)
(bkz: aptal olup mutlu olmak)
(bkz: aptallik erdemdir)
karşılığında "o zaman ben de sith olayım" cevabının alınması muhtemel öneri.
bunu isteyen kimseye "çay, kave" isteyip istemediği sorulur, ardından da başka isteği yoksa işleme başlanır. bir güzel de boşalınır.
son zamanlarda yazılan her şeye, okuduğunun doğru olduğuna inanamamış sorgulayıcı ya da beyinlerine dış (kenan evren) ve iç (wily blake) kuvvetler tarafından müdahaleye çalışılmış, sonucunda da artık neyin ne olduğunu algılamakta zorluk çekmeye başlamış sözlük bilgicinin haklı yakarışı...
bir de bununla ilgili olarak:
(bkz: son günlerde patlak veren kenan evren modası)
bir de bununla ilgili olarak:
(bkz: son günlerde patlak veren kenan evren modası)
sadece asp nin değil her yazılım dilinin ayrılmaz bir parçasıdır.
(bkz: delphi)
not: "bkz" uzar gider.. ben bildiğime bkz vermeyi tercih ettim.
(bkz: delphi)
not: "bkz" uzar gider.. ben bildiğime bkz vermeyi tercih ettim.
partner lezzetliyse olabilecek eylem.
var böyleleri. hayır, beyni yıkanan insan sayısı çok da, saygı duygulası bir varlık falan sanan evreni, e yuh... orada dursun yani onlar.
kendilerine "beyinsizler, yıkana yıkana erimiş gitmiş kalmamış bari siz de gidin, defolun, kurtulalım sizden" dememek elde değil her ne kadar bu beyinleri yıkanmış insanların 80 sonrasının, kenan evrenin ve uşaklığını yaptığı abd’nin önüne geçilemez doğal sonucu olduğunu bilsem de.
kendilerine "beyinsizler, yıkana yıkana erimiş gitmiş kalmamış bari siz de gidin, defolun, kurtulalım sizden" dememek elde değil her ne kadar bu beyinleri yıkanmış insanların 80 sonrasının, kenan evrenin ve uşaklığını yaptığı abd’nin önüne geçilemez doğal sonucu olduğunu bilsem de.
çıkış sebebi insanın korkusudur. insan karanlıktan, hayvandan, doğadan, en önemlisi kendinden ve benzerlerinden; şundan, bundan kısacası bilinmeyenlerin ya da ne yapacağı belli olmayanların topundan korkmuş ve kendini koruma görevini kendinden güçlü, kuvvetli, herşeye hükmeden, yaratma yetisi olan ve arada çarpan, yüce bir varlığa vermeye gerek görmüş ve öyle de yapmıştır. bu put olmuştur, tanrı olmuştur; şu olmuştur, bu olmuştur.. önemli olan insanın beceremediği ya da beceremeyeceğini düşündüğü işleri, bilmediği ıvrı zıvrı üzerine atacağı, aslında iş yapmaktan kaçacağı, arada korkup endişelenince, bir şey olunca işte "yüce ..., sen her bir şeye kadirsin. haydi yağmur yağdır!" diye göğe, ateşe seslendiği, haykırıp istekte bulunduğu, pis işlerini yaptırdığı ve bir de sonra kendi başına bela ettiği şeye (nedir o şey bilmiyorum) "din" denir. din çıkış olarak bir "inanç" değil, "öyle bir şey olsa iyi olurdu" inancının inancıdır. sonra bu inancın inancı yerini aslında kendi yaratıcısı olan insanın kul olduğu inanca bırakmıştır.
dinin eski efendisi insan, yeni efendisi tanrıdır.
dinin eski efendisi insan, yeni efendisi tanrıdır.
bir cem karaca klasiği...
kişileri kurtarmayla başlar...
(bkz: sen beni güldürdün kenan evren de seni güldürsün)
(bkz: günün saçması)
(bkz: buradan alkışlıyoruz kendisini)
(bkz: aferin sana)
(bkz: he öyle öyle)
(bkz: günün saçması)
(bkz: buradan alkışlıyoruz kendisini)
(bkz: aferin sana)
(bkz: he öyle öyle)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?