bu meslek mensubu arkadaşım anlatmıştı. sabah işe gidince, mesai arkadaşı "of bugün hiç göresim yok" demiş. düşününce zor yani.
hayatımda hemen hemen hiç yapmadığım eylem. bunun taktiği şudur; içeriye girmeden trenin gelmesi beklenir. tren gelince insanlar yardır yardır yardırırlar. sende kalabalığa karışıp koşarsın ve trene binersin. bilet kontrol gelirse, trenin uç kısmına kadar yürürsün. tabii herkes anlar kaçak olduğunu. öğrenciyken, ara sıra tren yolculuğu yaptığım için geliştirdiğim taktiktir bu. bir kaç ay önce, kullanmak durumunda kalınca bilet aldım ama. bilet kontrol gelince, hızlı adım yürüyen insanları küçümseyerek değil gülümseyerek izledim. eheh.
bizim gibi sıradan insanlar için, hayat anlamsızlaşır herhalde. sonsuza kadar, metrobuse binip işe gitmek pek anlamlı değil. bu günümüz bakışında böyle tabii.
ya düşünsene, torunlarının torunlarının torunlarını görüyorsun. akrabalık kavramı kalmaz bence.
bir de "bu dünya kimseye kalmaz" tezi çürür.
her saniye birilerinin öldüğü bir ülkede, hayal dünyam başka bir şey üretemiyor. daha ortalama 70 yılı yaşayamıyoruz biz. ölümsüzlük felan çok lüks.
ya düşünsene, torunlarının torunlarının torunlarını görüyorsun. akrabalık kavramı kalmaz bence.
bir de "bu dünya kimseye kalmaz" tezi çürür.
her saniye birilerinin öldüğü bir ülkede, hayal dünyam başka bir şey üretemiyor. daha ortalama 70 yılı yaşayamıyoruz biz. ölümsüzlük felan çok lüks.
bugün ankara-şaşmazda, bir avmnin açılışına konuk oldular. ben randevu saati gelene kadar oyalanmak için izledim. hayatımın en anlamsız dakikalarında, rahat üçe oynar.
isim olarak namık'ın seçilmesinin sebebi, incinin ezik admininin nicki olması. onunla da dalga geçiliyor. fikir sahibi, bu kadar yayılacağını tahmin edemezdi herhalde.
mecnun şiiri, bu şiirin orjinal halini asla sevmiyorum ama burada değişik, saltuk erginer tarafından bestelenmişti.
ben. sıraya, ellerime deli gibi uhu sürüp onları soymak. ellerimdekileri oral yoldan soyardım evet. tam bir müptezelim.
iyice ağzını bozdu. kendisini kınıyorum. bir mümine yakışmıyor. ayyaş, ateist, zerdüşt, anarşik küfür etmiyor, o ediyor. acilen kendine çekidüzen vermesi lazım. uçurulmasını istemem.
lazaroni ile olan sürtüşmelerini, ahmet hakan-melih gökçek tartışmalarına benzettiğim yazar. kendisini seviyor, sayıyor ve tabiiki ona katılıyorum. ama lazaroniyi de seviyorum ya. ikisinin bu sürtüşmeleri bana çok tatlı-sert geliyor. ilgiyle izliyoruz. yalnız lazaronide de tam melih başgan havası var eheh.
yeni bir "menüde ki fiyata bakmadan sipariş verme" vakası yaşatabilecek yazar. (bkz: #1123676) (bkz: #1123779)
ali ağaoğlu'nun ortanca hanımdan olma çocuğu sanıyorum. yoksa birine "neyse parası vereyim, fakirliğini anlatma" demek, normal insan işi değil.
adam format doğrultusunda, bir deneyimini anlatıyor. bu ne yersiz tepkidir? bu kişi herkonudafikrimvar dahi olsa, böyle bir münasebetsizliğe sessiz kalamadım. 50 tl ateşlerse, fakir edebiyatından vazgeçerim ama.
ali ağaoğlu'nun ortanca hanımdan olma çocuğu sanıyorum. yoksa birine "neyse parası vereyim, fakirliğini anlatma" demek, normal insan işi değil.
adam format doğrultusunda, bir deneyimini anlatıyor. bu ne yersiz tepkidir? bu kişi herkonudafikrimvar dahi olsa, böyle bir münasebetsizliğe sessiz kalamadım. 50 tl ateşlerse, fakir edebiyatından vazgeçerim ama.
"biz seninle cumartesi ve pazartesi gibi, özel ismi olmayan günler gibiyiz."
"-ilişkimiz hakkında konuşmak istiyorum feyyaz..
+ne ilişkisi kadın... biz, evliyiz.. sen kötü kadın mısın, ben gavat mıyım.. ne ilişkisi ha.
-ama nasıl ya.."
pazar sevişgenlerinin çizeri, yazarı. ot dergiyi, "maksat otlanmak" sloganıyla çıkarttı.
"-ilişkimiz hakkında konuşmak istiyorum feyyaz..
+ne ilişkisi kadın... biz, evliyiz.. sen kötü kadın mısın, ben gavat mıyım.. ne ilişkisi ha.
-ama nasıl ya.."
pazar sevişgenlerinin çizeri, yazarı. ot dergiyi, "maksat otlanmak" sloganıyla çıkarttı.
ya aq. bir yanlışı, bizden daha gelişmiş bir ülke de yapıyor diye; o doğru mu oluyor? ne diyelim yani "bak fransız poliside dövüyor, gelin bizi parçalayın" mı diyelim? mantıksız mantıksız konuşuyorsunuz ya.
baby shower partisi. bu partide mercimek köftesi yemek felan. tuhaf değil mi ya?
sherlock holmes'un yaratıcısı. polisiye delisi abdülhamit, kendisine şeref nişanı bile vermiştir. ben olsam bende verirdim. kitaplarınla büyüdüm reis.
"bu kadar masrafla sanmıyorum müsait kızların evine gelebileceğini" dediğim başlık, entry, nick uyumu.
hepimizin yerine konuş be abla!
başkanı olmak istediğim dernek. böyle midyeyi açarsın, yarım limonu sıkarsın, sonra ağıza götürüp; pilavın başladığı yere dişlerini takarsın ve kabuğu çekersin. ondan sonra o tat, o dokunuş, o kıvam... of... bu hazzı yaşatan çok az gıda vardır.
çekilecek dava değildir. hayatın küçük zevklerinden yoksundur mesela. ekşını yoktur. benim bildiğim sinemaya girmeden önce markete gidilir. cips, mısır, çikolata, kola vs alınıp çantaya konulur. daha sonra bilet gösterilir ve koşarak salona girilir. bu böyledir yani. ali ağaoğlunun ortanca hanımı bile olsam, bunu böyle yaparım. ama zengin piçi bunu ilk defa bende gördüğünü söyler. böyle bir şeyden hiç haberi yoktur, şaka gibi. evet beni bir daha aramadı. ama bende onu aramadım. eheh.
edit: ne tinderı yav. gonuldensevenler.comdan tanıştık.
edit: ne tinderı yav. gonuldensevenler.comdan tanıştık.
-pason var mı?
+var ama çantada abi ya :(
-tamam geç.
halbuki yoktu. kandırdım seni madırfakır.
+var ama çantada abi ya :(
-tamam geç.
halbuki yoktu. kandırdım seni madırfakır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?