bakırköyün batı ucundaki semt/mahalle. küçük çekmece ile komşu olan bu mahallenin hem marmara denizine hem de k. çekmece gölüne manzarası bulunmakta. evler de hemen hemen 3 katı geçmez. tüm evlerin bahçeleri, o bahçelerde de genellikle köpekler vardır. köpeklerin isimlerini de söyleyeyim mi?
çevresi 65-67 cm, ağırlığı ise 260-280 grdır.
birazcık reklam kokusu varsa da ürünün nerelerde ve ne amaçla kullanıldığı hakkında birkaç bilgi için:
~http://www.rotel.com.tr/tr/sigir-jelatini.html
~http://www.rotel.com.tr/tr/sigir-jelatini.html
harika bir dizi. gerek replikleri gerek kurgusu gerçekten mükemmel. her sahnesinde bir espri patlıyor bu dizinin ve nedense, yarak gibi onlarca dizi piyasada kol geziyor, övülüyorken; bu dizi hakkında pek de az konuşuluyor. sanırım eksiği, hakkında haber programları yapılmıyor oluşu ve oyuncularının magazinsel boyutlarda görüntülenmemeleri.
oysa her sahnenin ortasına bir yarrak koysalardı, ne biçim izlenirlerdi.
oysa her sahnenin ortasına bir yarrak koysalardı, ne biçim izlenirlerdi.
100 küsür bin kişinin (172 bin) katılımıyla seçilen otobüs rengi (%34.54le) eflatun; kenarlarında da siyah-beyaz damaları var. türk yapımı otobüslermiş bunlar.
abartısız söylüyorum; benim de tek sevdiğim renk buydu açıkçası. nasıl olduysa, ilk defa beğendiğim bir iş yapıp şu portakal-lacivert karmaşasını kaldıracaklar yavaş yavaş. o zaman da halka sormuşlardı fakat seçeneklerin hepsi portakal-lacivertti, sadece şekilleri değişikti.
bir de şu, hindistandaki otobüslere benzeyen halk otobüslerini tümden değiştirdiler mi tamamdır.
abartısız söylüyorum; benim de tek sevdiğim renk buydu açıkçası. nasıl olduysa, ilk defa beğendiğim bir iş yapıp şu portakal-lacivert karmaşasını kaldıracaklar yavaş yavaş. o zaman da halka sormuşlardı fakat seçeneklerin hepsi portakal-lacivertti, sadece şekilleri değişikti.
bir de şu, hindistandaki otobüslere benzeyen halk otobüslerini tümden değiştirdiler mi tamamdır.
bütünüyle olmasa da kısmen the shield ile benzerlikler barındırıyor bu dizi. the shieldda da kadro dört kişiden oluşuyordu meselâ. orada da o kadronun yasadışı eylemlerini izleyebiliyorduk ama behzat ç.dekiler kendi kişisel çıkarlarını korumuyorlar ya da kendilerine parasal kaynaklar yaratmıyorlar, sadece arkadaşlarının hatalarını kapatıyorlar bir şekilde.
the shieldda da amirler (zaten her amerikan dizisinde öyle ama the shieldda fazlaca aktiflerdi) hep kahramanlara tersti; behzat ç.de de öyle. olayları çözüş tarzları da hemen hemen aynı sertlikte. kanunların verdiği yetkileri değil, kendi uydurdukları kanunları uyguluyorlar her iki dizide de kahramanlar.
çok benzerlik var aralarında. the shield, türkiyede o kadar izlenmiş bir dizi olmadığından da göze batmıyor elbet.
the shieldda da amirler (zaten her amerikan dizisinde öyle ama the shieldda fazlaca aktiflerdi) hep kahramanlara tersti; behzat ç.de de öyle. olayları çözüş tarzları da hemen hemen aynı sertlikte. kanunların verdiği yetkileri değil, kendi uydurdukları kanunları uyguluyorlar her iki dizide de kahramanlar.
çok benzerlik var aralarında. the shield, türkiyede o kadar izlenmiş bir dizi olmadığından da göze batmıyor elbet.
kadınlar basketbol ligi 2010-2011 play-off final maçlarından üçüncüsü. ilk iki maç sonunda durum 1-1.
maç 20:30da ve caferağa spor salonunda.
aslan kızlardan yana kalbim elbet.
maç 20:30da ve caferağa spor salonunda.
aslan kızlardan yana kalbim elbet.
iddaada ne oynanacağı üzerine oldukça düşündürü bir maç olacak.
reali tuttuğumdan elim barçaya gitmeyecek, biliyorum ama işin içinde para var amk. barça takar galiba.
reali tuttuğumdan elim barçaya gitmeyecek, biliyorum ama işin içinde para var amk. barça takar galiba.
şu güzelim erkek hâlime acımayıp böylece, bütün saflığımla ve ânında veririm ben ozzyye. bu lafı demesine gerek yok yani.
güzel bir söz. istiyor belli.
güzel bir söz. istiyor belli.
özellikle ozzy osbourneun çok kıskandığı çocuktur. öyle ki; kıskançlığından, yakaladığı yerde sikecekmiş diyorlar kulislerde.
ozzy yapar.
ozzy yapar.
arkasına inan kıraç desteğini de alan ve büyük olasılıkla 7-14 mayıs olağanüstü seçimli genel kurul toplantısında da başkanlığa seçilecek; 1941 istanbul doğumlu işadamı.
bir demecinde dikkatimi çekti:
"ben para mara vermem, olan parayı iyi değerlendiririm... hakkımdaki abramoviç gibi adam benzetmelerine aldanmayın"
demişti.
mehmet helvacı ile çekişecekler genel kurulda ama aysal tulum çıkartır gibi geliyor bana.
bir demecinde dikkatimi çekti:
"ben para mara vermem, olan parayı iyi değerlendiririm... hakkımdaki abramoviç gibi adam benzetmelerine aldanmayın"
demişti.
mehmet helvacı ile çekişecekler genel kurulda ama aysal tulum çıkartır gibi geliyor bana.
insanda sürekli böyle bir tokatlama hissi uyandıran, garip çocuk. sabah tokatlayacaksın, öğlen öyle, akşam yatarken duble.
güzel demiş ozzy, tekrar alalım:
"who the fuck is justin bieber?"
güzel demiş ozzy, tekrar alalım:
"who the fuck is justin bieber?"
tiyatroda geçen olayın ve terkettiğinin ertesi günü facebook üzerinden yazdığı ağlamaklı yazısında "yapılanların tamamıyle türbanından dolayı olduğunu, olayın cikletle filan alakası olmadığını" belirtmiş ve "bizi istemiyorsunuz ama biz hep gözününüz önünde olacağız" diyerek de bir hatırlatmada bulunmuş; hemen ertesi günü de (oyunun interaktif olduğu, her oyunda oyuncuların ön sıradakilere sataştıkları kendisine anlatılmış muhtemelen) bir şekilde yazısını silmiştir.
aman kaybolma gözümün önünden sümeyye.
aman kaybolma gözümün önünden sümeyye.
girmeyecektim 1.000.000uncu entryi... valla girmeyecektim kız. tam 999.999da bırakıp:
pipisik->imphotep: günaydın. ben 999.999uncu entry’de bırakaca’m hocam. gerisini sen halleder misin? (=
(15.04.2011 08:05:33)
sil ar$iv
sonra... baktım ki kaybolmuş imphotep:
pipisik->imphotep: ben online’sın diye mesaj attıydım bir milyonuncu entry için ama sonra yok oldun... ben de hallettim, dayanamadım, kıyamadım... (=
(15.04.2011 08:23:11)
sil ar$iv
durumu özetledikten sonra: evet. dayanamadım amk! içeriğine gelince; size mi soracam ne yazacağımı lan? yeni mi çıktı bu? herkesin zevki anasınınki. bu zamana değin sen mi yol gösterdin bana da o an seni arayacak soracaktım; "nasıl yapsam, nasıl etsem" diye.
sinirli değilim, sadece götüm.
su uyur pipişik uyumaz!
pipisik->imphotep: günaydın. ben 999.999uncu entry’de bırakaca’m hocam. gerisini sen halleder misin? (=
(15.04.2011 08:05:33)
sil ar$iv
sonra... baktım ki kaybolmuş imphotep:
pipisik->imphotep: ben online’sın diye mesaj attıydım bir milyonuncu entry için ama sonra yok oldun... ben de hallettim, dayanamadım, kıyamadım... (=
(15.04.2011 08:23:11)
sil ar$iv
durumu özetledikten sonra: evet. dayanamadım amk! içeriğine gelince; size mi soracam ne yazacağımı lan? yeni mi çıktı bu? herkesin zevki anasınınki. bu zamana değin sen mi yol gösterdin bana da o an seni arayacak soracaktım; "nasıl yapsam, nasıl etsem" diye.
sinirli değilim, sadece götüm.
su uyur pipişik uyumaz!
bir milyonuncu entrysine de kavuşmuştur.
onca kişi arasından bana nasip oldu, çok şanslıyım olm.
onca kişi arasından bana nasip oldu, çok şanslıyım olm.
(bkz: nasıl geçirdim ama)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?