peptid

oldukca fazla okuyan,haliyle de pek cok sey bilen arkadas.siyaset ve felsefe alanında(ozellikle de tarihleriyle ilgili olaraktan)pek cok sey bilen ve danısmanlık yağpmaya uygun sizin bilgiciniz,benim dostum.

onemli konularda guvenebileceğiniz,hatta ve hatta size yardımı dokunabilecek birisi,kendi doğrularını yaratmıs,onlardan daha ustun olanı gelmedikce hak vermeyip kandi hakkını koruyan,kollayan,gayet insancıl bir sekilde baskalarının da hakkını koruyan adaletin kaslı muhafızı olmaya aday genc.

genctir,ateslidir,anlayısla karsılayın.

butun hayvanlar gibi uremek isteyip guc pesinde kosan ve yeterince abartılmıs olan bir hayvan turu.verdiği zararı durdurup dunyaya ve kendine bir seyler katabilecek hale gelince ovguye layık olacak olan memeli ve omurgalı canlı.

italyan siyaset kuramcısı ve filozof niccolo machiavellinin sozu.gercek anlamda ise yarayan bir sozdur,elbette machiavellinin diğer dedikleri ve onermelerini de unutmazsanız.

kimyada kullanılan,kimyasal denge olustuğu zaman o dengeye dısaradn yapılan etkilerin nasıl bir sonuc vereceğini onceden tahmin etmeye yarayan prensiptir.

kendisi kısaca "eğer bir sistem dengeye ulaşmışsa,o sistem kendisine yapılan butun etkileri azaltacak yonde tepki gosterecektir."

en basitinden:

n2(g) + 3h2(g) = 2nh3(g)
tepkimesine eğer girenlerin mol sayısını arttırmak suretiyle bir etkide bulunursanız,sabit hacimde basınç artacağından tepkime bu basıncı en aza indirmek icin mol sayısının az olduğu ürünler kısmına kayacaktır.

ha diyelim ki bu ekzotermik tepkimenin sıcaklığını arttırdınız.o zaman geri tepkime endotermik olduğu ve endotermik tepkimeler ısıyı kullandığı için tepkime girenler yönüne kayacaktır.

içi boş müfredatarımzda gosterilen kimyasal bir ilke olmaktan oteye gidememis olsa da ülkemizde,bu prensip doğada da gecerlidir.

av-avcı iliskisinde(av sayısı artarsa sistem dengelemek icin avcıları arttırır),
terleme ve daha aklınıza gelebilecek bilumum her dengeye ulasan sistemlerde bu ilke gecerlidir.

hidrojen ve karbon atomlarından oluşan,en basit organik bileşiklerin olduğu sınıftır.daha rahat inceleyebilmek icin elbette bu da sınıflara ayrılmıştır:

1-alifatik hidrokarbonlar
2-aromatik hidrokarbonlar

alifatikleri isterseniz:

1-halkalı
2-zincirli(düz) olarak,

onları da;

1-doymus(nam-ı diğer alkanlar)
2-doymamıs

olarak ayırırsınız.

hatta ve hatta bu doymamışları da

1-alken
2-alkin

olarak sınıflandırırsınız.

doğadaki kaynakları petroldür,ayrıca yaşamın temelini oluşturan ilkel atmosfer koşullarında da metan gazının da bulunması sebebiyle hayatımızın da bir nevi yapı taşlarındandır.

tanrı:ee artık burdasın.
ateist:kimsin sen?
tanrı:tanrı!
ateist:siktir ordan.

ayriyetten manik depresif tavırlar gostermeye aday biri.nereden kaptıysa artık?uzum uzume baka baka kararırmıs.

son günlerde moda olan bir önermeyle çürütülmeye çalışılan teori.neymiş, termodinamiğin ikinci yasası büyük patlama sonrası ve ya dünyanın oluştuğu zamanki gibi bir kaos ortamından böylesine kompleks ve düzenli yapılar oluşmasına imkan vermezmiş, bundan dolayı da evrim diye bir şey olamazmış.
gözlerimi koca koca açıp baktım, sonra bir gülmedir tuttu böyle bir önerme karşısında.ne denir ki böylesine?

(bkz: götünden önerme uydurmak)
(bkz: bilimi götüyle yorumlayan insan)
(bkz: entropi)

tersine gidilen tali yolda sıcrayacak ve insanları kararlarından dondurebilecek olan cakıl tanelerinin carpmasını engelleyip kisileri o yolda daha hızlı araba kullanmaya iten bir nevi zırh.

bu sezon izlediğim en anlamsız filmlerden biriydi bence.çizgi filmini izlememiş biri olarak yorum yapmaya pek hakkım yok belki, ama filmde hiçbir şey anlatılmamış, açıklayıcılığı çok yok. hani bi lord of the rings ile kıyaslamaya kalksak, gökten taş yağar, o derece.

arkadaşlarla "küçük orospular" diye hitap ettiğimiz dizi.bi ara izliyodum, evet

idam cezasinin geri gelebilecegini dusunmuyorum; tipki kurtaj vs. tarzi onceki konular gibi gundemi degistirmek ve baska seylerle mesgul tutmak icin suni bir sekilde ortaya atildigini saniyorum. ayrica akp’nin kendi oy kapsamini genisletmek icin urettigi ancak birkac hafta icerisinde unutulacak bir tartisma oldugundan da supheleniyorum.

sahsi kanaatim idam cezasinin geri gelmemesi yonunde. pratik olaraktan turkiye’nin bu cezayi olmasi gerektigi ya da ilk baslarda hayal ettigi gibi uygulamyacagindan eminim; bu birinci sebebim. tipki simdiki yarginin siyasi davalari/hasimlari vs idame ettirmek icin kullanildigini goruyorsak, yarin idam cezasinin da benzer sekillerde uygulanacagindan adim gibi eminim.

bu durumda, pratik uygulanamazlik teorik bir inceleme yapmama gerek birakmiyor bence. ama, sevgili sozluk, bir ara onu da yaparim umarim.

son çıkan haberlere göre twitter’a de el atmış, avukatıyla kendisine hakaret eden insan avına çıkmış. sanal alemde de kan kusturacak artık bize göründüğü kadarıyla.

bir grup arkadaşla sitenin bilmem hani yöndeki sınırındaki bilmem hangi tarlasında yürürken arkadaşın teki köpeğini gezdiren birini görür.ardından dediği şey kendimden utanmama sebep olacak şekilde iğrenç bir tepki vermeme sebep olmuştur:

"anaa baksanıza köpek otlatıyolar!"

monolog mu oldu be ne?

(bkz: monolog)

hoca:"ayşe okula 9 gibi geliyor" bunu hede hödö edin hudu gudu vudu yapın.
arkadaş:"nee?okul ayşeyi 9a mı benzetio?"

budur.

demokrasi ve insan hakları sınavı:
hak nedir?
p:k’sını kaybetmiş tanrıdır

bilkentte okuyorsanız vize-final haftasını beklemenize bile gerek kalmadan gerçekleştirebileceğiniz,gerçekleştirmekten kaçamayacağınız eylem.

nükleer enerjiden korkmak yerine nükleer enerji santrallerinden korkmak olarak düzeltilirse bir yere kadar mantıklı karşılanabilecek eylem.velhasıl, nükleer enerjiden korkmak, her şeyden, ne var ne yok istisnasız bilumum maddeden korkmaktır, gelin vazgeçelim şu tırsıklıktan.

4 temel kuvvet
zayıf nükleer kuvvet
güçlü nükleer kuvvet

dream theater-space-dye vest

gün itibariyle alınan bir maile göre, rektörü ali doğramacının 30 haziran 2010 tarihinden itibaren görevinden ayrılacağı üniversite.

belirtmeden geçemeyeceğim, çok da taşaklı okuldur, öğrencilerine daha birinci sınıftan okulu ve hayatı dar eder.