(bkz: palavra palavra)
propaganda filmindeki metin akpınarın ismi.
jean jacques rousseau nun 1782 yılında yazdığı kitabın adıdır.
yalnız gezerin düşleri mutlaka okunması gereken kitabıdır.
stephen king’in palyaçolardan insanı soğutan filmi.
pembe düşler.
bir erkeğin bir kadın için şarkı söyleyebileceği gibi bir kadında bir erkek için şarkı söyleyebilir gayatte. hatta ismail ykden
insan kendisini bulamazsa karşısındaki insan nasıl bulur dedirtten söz.
adı yok*
hep bana gelmeni bekledim
saatlerce, günlerce, gecelerce...
çok bekledim ama gelmedin hiç
gelirsinde yine oturup birbirimize bakarız demiştim içimden
sonra birden öpersin beni diye düşledim..
düşledim çünkü düşlemek bile mutluluk veriyordu
hüzünlerim bile güzelleşmişti sana ait diye
o kadar çok işlemiştin ki içime
soluksuz kalıyordum
tüm gücümü sana veriyordum
yaşam enerjimi alıyordun
ne de olsa senin yerine de seni yaşıyordum artık içimde
çok bırakmak istedim ama bırakamadım nefes alış verişlerimi
senin yerinede yaşıyordum ne de olsa
işte bu yüzden ben sana hep bağımlı kaldım
asalak gibi yaşadım
içimdeki sana bağlı kalarak...
halbuki sen...
umurundamıydım sanki
ben, senin yerine de yaşarken
sen, çoktan gitmiştin başka denizlere
başka düşlere
ara sıra çarptın kıyılarıma
nefes alışlarım hızlandı
ama biliyordum ki
sadece geçici bi kalp sarsıntısıydı...
belki artık beklemiyorum kıyılarıma çarp diye
ama biliyorum ki ben hala seni yaşıyorum
kızgınlıklarım oluyor ve ben seni boğuyorum
içimdeki denizimde...
sonra, sonrası yok işte
öylesine yaşıyordum sana göre...
hep bana gelmeni bekledim
saatlerce, günlerce, gecelerce...
çok bekledim ama gelmedin hiç
gelirsinde yine oturup birbirimize bakarız demiştim içimden
sonra birden öpersin beni diye düşledim..
düşledim çünkü düşlemek bile mutluluk veriyordu
hüzünlerim bile güzelleşmişti sana ait diye
o kadar çok işlemiştin ki içime
soluksuz kalıyordum
tüm gücümü sana veriyordum
yaşam enerjimi alıyordun
ne de olsa senin yerine de seni yaşıyordum artık içimde
çok bırakmak istedim ama bırakamadım nefes alış verişlerimi
senin yerinede yaşıyordum ne de olsa
işte bu yüzden ben sana hep bağımlı kaldım
asalak gibi yaşadım
içimdeki sana bağlı kalarak...
halbuki sen...
umurundamıydım sanki
ben, senin yerine de yaşarken
sen, çoktan gitmiştin başka denizlere
başka düşlere
ara sıra çarptın kıyılarıma
nefes alışlarım hızlandı
ama biliyordum ki
sadece geçici bi kalp sarsıntısıydı...
belki artık beklemiyorum kıyılarıma çarp diye
ama biliyorum ki ben hala seni yaşıyorum
kızgınlıklarım oluyor ve ben seni boğuyorum
içimdeki denizimde...
sonra, sonrası yok işte
öylesine yaşıyordum sana göre...
nolduğunu bilmiyordum
yalnızlığı özler olmuştum
hiç kimsenin bilmediği bir ada olmak istemiştim bir anda
etrafımı saran denizimle birlikte
kimseler olmasın istemiştim
kimse bilmesin
çok fazla değildi istediğim
sadece saklı kalmak istemiştim
ama alıp götürdüler beni
bilmediğim yerlere, bilmediğim duygulara
hiçbir şey diyemedim ki
hiçbir şeyde söyleyemedim zaten
tek bildiğim gidiyordum kendimden
saklı değildim, gizli değildim kendimde
herkeste biliyordu beni
çok değildi istediğim
yalnızca saklı kalmak kabuğumda...
yalnızlığı özler olmuştum
hiç kimsenin bilmediği bir ada olmak istemiştim bir anda
etrafımı saran denizimle birlikte
kimseler olmasın istemiştim
kimse bilmesin
çok fazla değildi istediğim
sadece saklı kalmak istemiştim
ama alıp götürdüler beni
bilmediğim yerlere, bilmediğim duygulara
hiçbir şey diyemedim ki
hiçbir şeyde söyleyemedim zaten
tek bildiğim gidiyordum kendimden
saklı değildim, gizli değildim kendimde
herkeste biliyordu beni
çok değildi istediğim
yalnızca saklı kalmak kabuğumda...
deniz olmak istiyorum, hüzünleri dalgalarımla alıp götüreyim diye. deniz olmak istiyorum, insanlara umut olayım diye. biliyor musun en çok en çok neden deniz olmak istediğimi? sen hep denizi severdin, en çaresiz anlarda bile denize koşardın. hesaplaşırdın onunla. o ise seni senden hiç almazdı, yalnızca hüzünlerini sürüklerdi dalgalarıyla. ruhunu bile almazdı senden. yine hüzünlendiğinde ona gelebil diye.
insanın içindeki umutlarının yok olmasıdır. umutların için şarkı söylersin. en kötü şarkıda bile ufak bi umut mutlaka vardır, kendini belli etmesede. hayat ışığının sönmesi gibi bir şeydir. ya da giden sevgilinin ardından onu beklemenin anlamsızlığını anlamandır. ne de olsa onun için şarkı söylersin hep.
(bkz: içimdeki şarkı bitti)
(bkz: marilyn manson)
(bkz: sedan)
(bkz: reasürör)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?