kuru bir toprağa tohum atmak ve beslemek tohumu yağmur suları olmadan, medet ummak sonra ufacık filizden ve dalından tutunmak düşmemek için yükseklerden. imkansız bir sevdayı yeşertmek ve onu gözyaşları ile beslemek sonra o küçücük kalp çırpıntısını bir güvercinin kanat çırpıntısı saymak ve kanadına tutunmak sevdanın en yükseklerine uçmak için..
anlamsız ve boş bir çaba, zaman içinde yitip biten umutlar, kalpteki atışların bile artık isyan etmesi ve dayanılması zor olan o acılar içinde, karanlık ortasında kalmış, zaten gün ışığına hasret bir amanın mum ışığını arayan gözlerinin derinliğinde yatan umutlar.
sevmek benim tek günahım.
karmakarışık duygular içinde yol alırken, bir tek cümle bile kuramazken sevgi adına geçmişte bestelediğin o güzellikler kokan sevgi pınarlarının suyuna hasret kalırsın. vahalar görürsün çöl ortasında kalmış bir sefil misali, sevgi gülü yerine kardelenler yerine kaktüslere teslim edersin kalbini ve kurtulmak, istersin atmak istersin bu sevdayı.
katlanacaksın bu acıya, zor da olasa dayanacaksın kutsal saydığın değerlerin çiğnenip atılmasına. bu bir rüya değil hiç bir zaman silinmeyecek hafızanda. yaşadıkların sevginin acısı; tutunacak bir dalın, uçuracak bir güvercinin, kandıracak dostların ve ekecek küçük kuru bir toprağın bile yokken bu anda doyasıya yaşa doyasıya anla sevdanın anlamını ve gerçek sevgi nasıl olmalı düşün en başından.
gerçek sevgi bir ütopya gibi. sen onun için var olmalısın o da senin için. birbiriniz için çiğnemelisiniz tüm kutsal saydığınız değerleri gerektiğinde ve uğruna gözyaşı dökmelisin denizler senin bedeninle meydana gelmişcesine. uzakta olsa yanında hissetmeli ve asla sinirlenmemeli, sevgi haricinde hiç bir duyguya yer vermemelisin bu hayat dönemecinde.boşuna heves etme ve hiç uğraşma tasviri için askın.yüreğinde askı taşıyacak kadar yer, acısına katlanacak güç ve onun için ölecek kadar cesaret yoksa boş yere uğraşma sevmek için,zaten sen sevilmemeye mahkumsun.zaten sen kaybetmeye mahkumsun..
anlamsız ve boş bir çaba, zaman içinde yitip biten umutlar, kalpteki atışların bile artık isyan etmesi ve dayanılması zor olan o acılar içinde, karanlık ortasında kalmış, zaten gün ışığına hasret bir amanın mum ışığını arayan gözlerinin derinliğinde yatan umutlar.
sevmek benim tek günahım.
karmakarışık duygular içinde yol alırken, bir tek cümle bile kuramazken sevgi adına geçmişte bestelediğin o güzellikler kokan sevgi pınarlarının suyuna hasret kalırsın. vahalar görürsün çöl ortasında kalmış bir sefil misali, sevgi gülü yerine kardelenler yerine kaktüslere teslim edersin kalbini ve kurtulmak, istersin atmak istersin bu sevdayı.
katlanacaksın bu acıya, zor da olasa dayanacaksın kutsal saydığın değerlerin çiğnenip atılmasına. bu bir rüya değil hiç bir zaman silinmeyecek hafızanda. yaşadıkların sevginin acısı; tutunacak bir dalın, uçuracak bir güvercinin, kandıracak dostların ve ekecek küçük kuru bir toprağın bile yokken bu anda doyasıya yaşa doyasıya anla sevdanın anlamını ve gerçek sevgi nasıl olmalı düşün en başından.
gerçek sevgi bir ütopya gibi. sen onun için var olmalısın o da senin için. birbiriniz için çiğnemelisiniz tüm kutsal saydığınız değerleri gerektiğinde ve uğruna gözyaşı dökmelisin denizler senin bedeninle meydana gelmişcesine. uzakta olsa yanında hissetmeli ve asla sinirlenmemeli, sevgi haricinde hiç bir duyguya yer vermemelisin bu hayat dönemecinde.boşuna heves etme ve hiç uğraşma tasviri için askın.yüreğinde askı taşıyacak kadar yer, acısına katlanacak güç ve onun için ölecek kadar cesaret yoksa boş yere uğraşma sevmek için,zaten sen sevilmemeye mahkumsun.zaten sen kaybetmeye mahkumsun..
:
’’aşk karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla hıyarın teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.’’
’’aşk karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla hıyarın teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.’’
#394177
ajda pekkan: ben sizi allaha havale ediyorum..
-otisabi: bende sizi aristo ya havale ediyorum,estetik acıdan..
-otisabi: bende sizi aristo ya havale ediyorum,estetik acıdan..
(bkz: seni hiç sevmiyorum)
seni cok seviyorum un ters versiyonu.
an itibariyle yan odadaki ev arkadasıyla gecen diyalog:
burak size bir titreşim gönderdi!
burak:
the asshole..:
hee...
burak:
seni denedim
the asshole..:
olm fazla yazma simdi kotayı dolduruyosun..
burak:
he lan o da öyle bi olay kbs hesabı yapıp paronayaklaşıyosun bi süre sonra
the asshole..:
ahahah
the asshole..:
film yapalım mı??
the asshole..:
sonra da yatarızz
burak:
porno mu
the asshole..:
emmeli gommeli..
burak:
sıçmalı var bende
the asshole..:
olm sana soru soruom film izleyelim mi die hatta sorarken mi soru ekini ayrı yazıom
burak:
sevindim buna
the asshole..:
?
the asshole..:
ne diojn??
burak:
du bi önce bi sıçayımmm
the asshole..:
taam bekliom
ev arkadası wc den cıktıktan sonra da bu sefer telefona msj atar:
tostumu yedim bekliyorum
meali:isim bitti seni film izlemeye davet ediyorum
(bkz: teknoloji manyaklıgı)
burak size bir titreşim gönderdi!
burak:
the asshole..:
hee...
burak:
seni denedim
the asshole..:
olm fazla yazma simdi kotayı dolduruyosun..
burak:
he lan o da öyle bi olay kbs hesabı yapıp paronayaklaşıyosun bi süre sonra
the asshole..:
ahahah
the asshole..:
film yapalım mı??
the asshole..:
sonra da yatarızz
burak:
porno mu
the asshole..:
emmeli gommeli..
burak:
sıçmalı var bende
the asshole..:
olm sana soru soruom film izleyelim mi die hatta sorarken mi soru ekini ayrı yazıom
burak:
sevindim buna
the asshole..:
?
the asshole..:
ne diojn??
burak:
du bi önce bi sıçayımmm
the asshole..:
taam bekliom
ev arkadası wc den cıktıktan sonra da bu sefer telefona msj atar:
tostumu yedim bekliyorum
meali:isim bitti seni film izlemeye davet ediyorum
(bkz: teknoloji manyaklıgı)
(bkz: allah rahmet eylesin)
kedimle beraber tv izlerken gerceklesmis hadisedir.eylem gerceklestikten sonra kedi aniden fırlayıp etrafı ’hasssittirr’ ifadesiyle kesmis ve diger odaya kacmasıyla son bulmustur.
(bkz: motor)
(bkz: sahin k productions)
palovera (1. nesil bilgic) *
bloody mary (2. nesil bilgic) *
bloody mary (2. nesil bilgic) *
meyhane isleten,meyhanede calısan..
hayata karsı yapılan tek kişilik eylem..
(bkz: fırat durum)
kadıkoyde,rıhtım caddesinin bir arka sokagında bulunan zahir ustanın yeridir.mukemmel bir durum cesitliliginin yanında soguk sandivici dillere destan olmustur.
garsonun anlatımıyla, aslen zahir usta ve kardesi durumcuyu acmadan once aynı sokagın kosebasında bir soguk sandivic arabasıyla calısıyorlarmıs ve o zamanda bayaa unlulermis.musterileri arasında unluler, politikacılar falan varmıs.sonra bu durum evini acmıslar.hala gece gec saatlerde o sandvic arabasıyla aynı kosebasında satısa cıkıyorlarmıs.
eger bir gece karnınız acıkıp canınız bol acılı adana durum cekerse ve kadıkoy civarındaysanız mutlaka gideceginiz yer fırat durum olmalıdır..
garsonun anlatımıyla, aslen zahir usta ve kardesi durumcuyu acmadan once aynı sokagın kosebasında bir soguk sandivic arabasıyla calısıyorlarmıs ve o zamanda bayaa unlulermis.musterileri arasında unluler, politikacılar falan varmıs.sonra bu durum evini acmıslar.hala gece gec saatlerde o sandvic arabasıyla aynı kosebasında satısa cıkıyorlarmıs.
eger bir gece karnınız acıkıp canınız bol acılı adana durum cekerse ve kadıkoy civarındaysanız mutlaka gideceginiz yer fırat durum olmalıdır..
(bkz: fırat durum)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?