ozgur gece

komünizm, sistemlerin en insani olanıdır.bir tarlada çalışan beş kişinin hasat çıktığı zaman hasatı ortaya koyup; herkezin ihtiyacı, kadar pay almasıdır.veya çocukların sokaklarda mendil satması değilde devlet güvencesinde okula gitmesidir.her mahallede bir milyoner değilde , her mahelenin birbiriyle eşit madi imkanlara sahip olmasıdır.ağalara veya patronlara çalışan köleler değilde devletine çalışan onurlu bireyler isteyen ulvi bir ideolojidir. dinlerin tümüne karşı değildir , o dönemde ibadet haneler aracılığıyla insanları sömüren dinlere karşıdır.

ulusalcılık, vatan yapmak için kan döktüğümüz topraklarda, yaşayan her insanın haklarını , emperyal sisteme karşı müdafa etmeyi amaçlayan düşüncedir.diğer bir deyişle kurtuluş savaşı esnasında kuvayyi milliye dediğimiz düşüncenin asrımızdaki ismidir.

ülkemdeki insanların, milli ve dini duygularını oya dönüştürmeyi kendisine hedef etmiş parti.

bu ülkede tanrıya, kendi inandıkları gibi inanmıyanları, kendileri gibi ibadet yapmayanları, sindirmek ve hatta yok etmek amacını güden radikal dinci kesimin , aleviler hakında başlattığı karalama kampanyası.

adam gibi insanları seçtiğimiz zaman unutulacak başlık.

10larca kez sürgünlere zulümlere maruz kalmış ama hiç bir zaman eğilmemiş hep dik, hep bir kartal edasıyla hür yaşamış, her millet gibi büyük bir millet.

çekez ırkının yüz yıldır kendine verdiği isim , ayriyeten çerkez kollarından birinin ismi ,

cahil ile yapılırsa zulüm , alim ile yapılırsa büyük bir keyif.

tapınma ihtiyacı duymayan kuvvetli insanların söylediği güzel söz.

vatanı için mücadele ederken,ulusallığını yitirmiş ulusal ordumuz tarafından vatan haini ilan edilerek idam sehpasına götürülen adamın asılmadan önce ’yaşasın tam bağımsız türkiye’ diye bağırmasıdır.

ne kadar doğrudur bilmiyorum ama düşünmenin yasak olduğu bu ülkede insaatta ameleye turku yasagının konmuş olmasıda pek önemli bir şey değil sanırım.

başlığı değil ama başlığı açan öyle yapmış, bende ona uyayım ve atatürkü eleştirmekten başlıyayım.atatürk eleştirilecek bir şey yapmışsa eleştirilmesinde hiç bir sakınca yoktur hatta atatürk "ben size hiç bir dogma bırakmıyorum" sözüyle, bu milletin kendisi dahil herşeyi sorgulamasını, eleştirmesini kısacası anlamasını istemiştir lafın özü atatürk eleştirilir.peki nasıl eleştirilir?
örneğin devletcilik çöktü dersin sonrada ozaman atatürk ileri görüşlü değil diyebilirsin fakat sen böyle söyleyince biri çıkar derki sana ey arkadaş çöken devletcilik değil devletcilik ilkesini terkeden türkiye cumhuriyetidir.
her neyse, geleyim son peygamberi eleştirmeye hz muhammet elştirile bilir, belki hiç bir yanlışı yoktur ama onun yanlış yaptığını düşünenler varsa hz muhammeti elştirirler birileride çıkar ve onlara işin aslını anlatır ve elştiriyi çürütür bunlar saygı çerçevesi içerisinde olursa hiç bir sakıncası yoktur.
ha birde gazi mustafa kemalle hz muhammeti kıyaslıyanlar olmuş ya elmayla armutun kıyası olmaz.

ülkeler arası serbest ticareti sağlamak amacıyla kurulmuş birlik ama işin aslı öyle değil,bu birlik içerisindeki büyük devletler diğer devletlerin pazarında rahatca mal satıyor fakat küçük devletler büyüklerle rekabet edecek ürünlere sahip olmadığı için dış pazarlara zaten açılamıyor ve kendi iç pazarını da yabancı mallara teslim etmiş oluyor yani gümrük birliği denilen şey kapitülasyonların asrımıza uyarlanmış şeklidir.

aslında hayvan anlamına gelen fakat bilgi sözlük diktatörü jedi tarafından veteriner hekimi anlamında kullanılan ve "veteriner hekimi" başlığının açılmasına engel olan başlıktır.

sözlük başının, olması gereken seviyeye ulaştığı gün,yokluğundan şikayet etmiyeceğimiz olgudur.

yurdum rambosu.

insan olabilmek zordeğildir aslında ama konuşmak veya düşünmekte yeterli değildir insan olabilmek için.insan olmak mesala sevdiğin bir çiçeği koparmak değilde, ona su vermektir veya bolluk zamanı evinde misafir ağırlamak değilde, kıtlık zamanı senin olan ekmeği hiç ekmeği olmayan komşunla paylaşa bilmektir.

yorgun düşmüş tarlanın, bir yıl uyumasıdır.

her kişinin aşık olduğu insan ; kafasında şekillendirdiği, göz renginden , karekterindeki en ince kıvrımına kadar kendisinin belirlediği , rüyalarının değişmezidir.o insan belki bir tanedir dünyanın herhangi bir yerinde, belki hiç olmamış hiç olmayacaktır.ama aşk okadar güzeldir ki aşkı aramaktan hiç kimse yılmaz ve pes etmez ve her yeni sevdada asloıda bu omu ümidi vardır. her hayal kırıklığının arkasından yeniden güç bulup ,yeniden denemekte hiç terettüt etmememizn tek sebbebide aşka aşık oluşumuzdur.

sevilen iki kişinin , seven kişiyi artık sevmme sebebi, büyük bir talihsizlik.