an itibari ile tv8'de canlı olarak yayınlanan ve ilk çeyreği bitmiş olan nba maçı.
bu adamlar maçları, maç gibi değil de karnaval havasında yaşıyorlar ya, ben de buna tavım arkadaş.
düzeltme: başlığı açtıktan sonra ardıma bakmadan maçı izlediğim için başlığın karakter sınırına takıldığını fark etmemişim; garip kalmış.
"8 mart 2016 san antonio spurs minnesota timberwolves maçı" olacak başlık, ona bir el atın be ya da bırakın ibretlik kalsın.
bu bilgiden sonra, "dünyanın yükü omuzlarımda." diyene dönüp bir daha bakacağım ağırlık birimi.
şu ekşi'ye atayacaksın kayyumu ortalık daha da alevlensin, bakalım neler olacak dediğim karışma, hareketlenme, belki ucundan kaos, dillerde direniş, kim bilir az biraz çırpınış.
sonra seyreyle cümbüşü.
(bkz: ekşi sözlük'ü kobay olarak kullanmak)
sonra seyreyle cümbüşü.
(bkz: ekşi sözlük'ü kobay olarak kullanmak)
2015'e kadar pelin çift'in sunduğu 2015'ten itibaren bayrağı cansu canan özgen'in devraldığı -iyi ki de devraldığı dediğim- habertürk kanalında yayınlanan kültür, sanat, bilim, din, tarih ve birçok gündemin ötesinde şeylerin konuşulduğu, gelen konukların uzman oldukları konuları aktarmaya çalıştığı, cansu canan özgen hanımın da güler yüzü ve tatlı dili ile sohbet havasında geçen program.
istanbul teknik üniversitesi maden mühendisliği'nden mezun, habertürk televizyon kanalında öteki gündem programını sunan, çalışkan, azimli, gayretli bıcır bıcır, akıllı kız. bildiğim kadarıyla kendisinin televizyon macerası bjk tv'de stajyer olarak başlamıştır.
kendisi konuk ettiği kaliteli insanlardan sonra öteki gündem programını izlenebilir kılan, yüzü ekrana yansıyınca gülümsetendir. evet, sertap erener'den gelsin: "un amour platonique."
geçen programlarından birisinde talha uzunel ile yazdığı osmanlı'nın şifreleri kitabını hediye edecekti; o kadar istedik bize hediye etmedi.
bu yüzden bu aralar kendisine biraz kırgınım. (bkz: tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış)
o yüzden şu an survivor'daki damla can ile arasında gidip gelmekteyim.
kendisi konuk ettiği kaliteli insanlardan sonra öteki gündem programını izlenebilir kılan, yüzü ekrana yansıyınca gülümsetendir. evet, sertap erener'den gelsin: "un amour platonique."
geçen programlarından birisinde talha uzunel ile yazdığı osmanlı'nın şifreleri kitabını hediye edecekti; o kadar istedik bize hediye etmedi.
bu yüzden bu aralar kendisine biraz kırgınım. (bkz: tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış)
o yüzden şu an survivor'daki damla can ile arasında gidip gelmekteyim.
survivor 2016'da ünlüler takımında yer alan bayan yarışmacı.
bu yarışmacı için en iyi benzetmeyi az önce ev arkadaşımla beraber karşılıklı benzetmeler yaparak bulduk:
-"nagihan makine gibi abi ya."
sonra bu benzetmenin üzerine şu yorumu sos olarak döktüm:
-"abi kadın sanki bir mekanik sistemin içinde işleyen çark gibi."
nagihan karadere buradaki çoğu yazarı teke tekte alır, iddia ediyorum.
düzeltme: yazım.
bu yarışmacı için en iyi benzetmeyi az önce ev arkadaşımla beraber karşılıklı benzetmeler yaparak bulduk:
-"nagihan makine gibi abi ya."
sonra bu benzetmenin üzerine şu yorumu sos olarak döktüm:
-"abi kadın sanki bir mekanik sistemin içinde işleyen çark gibi."
nagihan karadere buradaki çoğu yazarı teke tekte alır, iddia ediyorum.
düzeltme: yazım.
çok ayıp eden kızdır.
su bardağının büyüklüğüne göre dolum oranının %75'ine geldiğinde pompalama işlemini bıraktığım için kontrolden çıkmayan pompa.
yukarıdaki dolum oranı ince bir el ayarı ile tecrübe edilir.
bu arada (bkz: pompa)
yukarıdaki dolum oranı ince bir el ayarı ile tecrübe edilir.
bu arada (bkz: pompa)
şurada değinmeye çalıştığım: (bkz: #1102029)
paranın para olmadığı zamanda parayı yorgan yapmış türk hackerdır.
(bkz: paranın para olduğu zaman)
(bkz: paranın para olduğu zaman)
ilk olarak küfür nedir? dediğim haber cümlesidir.
biz neyi küfür olarak değerlendiriyoruz, küfür dediğimiz kavram neyi muhteva eder, diye sorgulatmaktadır.
küfür, "kafir" sözcüğüyle aynı kökten müştaktır; kökleri ortaktır. küfür, kafirin yaptığıdır. kafir, allah'ı ve dini tanımayan, imansız ve müşrik olup puta tapana denir. bu davranışların hepsi küfürdür.
bu noktada başlıktaki "küfür" sözcüğünü böyle mi değerlendireceğiz, yoksa zihinlerde canlanan 'sokma', 'koyma' gibi hareketler, eylemler olarak mı değerlendireceğiz.
bunu burada neden irdeledim ben de bilemiyorum, belki kafa kurcalar...
selam ile.
biz neyi küfür olarak değerlendiriyoruz, küfür dediğimiz kavram neyi muhteva eder, diye sorgulatmaktadır.
küfür, "kafir" sözcüğüyle aynı kökten müştaktır; kökleri ortaktır. küfür, kafirin yaptığıdır. kafir, allah'ı ve dini tanımayan, imansız ve müşrik olup puta tapana denir. bu davranışların hepsi küfürdür.
bu noktada başlıktaki "küfür" sözcüğünü böyle mi değerlendireceğiz, yoksa zihinlerde canlanan 'sokma', 'koyma' gibi hareketler, eylemler olarak mı değerlendireceğiz.
bunu burada neden irdeledim ben de bilemiyorum, belki kafa kurcalar...
selam ile.
ütopya eski yarışmacısı, survivor 2016'nın tavşan atletlerinden.
oğlum bu adam çok acayip birisi ya. çözemiyorum yani. ne için survivor'da, amacı ne, ne kuruyor kafasında, ne planı var?
belki de perdeleri kaldırıldığında kedi gibi bir insandır, kim bilir. nötrüm kendisine.
oğlum bu adam çok acayip birisi ya. çözemiyorum yani. ne için survivor'da, amacı ne, ne kuruyor kafasında, ne planı var?
belki de perdeleri kaldırıldığında kedi gibi bir insandır, kim bilir. nötrüm kendisine.
2010'dan sonra oynamadığım futbol menajerlik oyununun 2015 versiyonu/modeli.
(bkz: football manager 2010)
oynayan arkadaşlarım, maçların, oyuncu psikolojilerini anlamanın ve transfer yapmanın zor olduğunu aktardılar.
(bkz: football manager 2010)
oynayan arkadaşlarım, maçların, oyuncu psikolojilerini anlamanın ve transfer yapmanın zor olduğunu aktardılar.
-terörü islam kaynaklı gösterip, islam'ı küçültme.
-yer yer yahudi propagandası yapma.
-çok -hatta- aşırı salaş yaşayan insanların, hayatını idame ettirebilmesi.
-topluca geziye/kampa/tatile giden ergenlerin başına illa ki bir şey gelmesi; özellikle gece ise.
diye devam etmesi mümkün olan klişeler.
-yer yer yahudi propagandası yapma.
-çok -hatta- aşırı salaş yaşayan insanların, hayatını idame ettirebilmesi.
-topluca geziye/kampa/tatile giden ergenlerin başına illa ki bir şey gelmesi; özellikle gece ise.
diye devam etmesi mümkün olan klişeler.
4 yıl lisans, 2 yıl da yüksek lisans eğitimi gördüğüm üniversite.
akdeniz üniversitesi'ni güzel kılan yönlerinden biri de kampüsüdür, diye düşünmekteyim. kampüs alanı oldukça geniştir, fakülteler birbiri içine sıkışık değildir; bu yüzden ferah olduğu söylenebilir. fakülteler giderek artmakta ve kimi fakültelerin inşası halen devam etmektedir.
"yakut" ve "olbia" olarak adlandırılan iki tane kampüs çarşısı vardır. bu çarşı merkezlerinde eğitimden gıdaya, eğlenceden kırtasiyeye, banka işlemlerden birçok günlük işler, halledebilir. bu da şehrin çarşı merkezine uzak olan kampüsün bir başka güzel yönü. söz konusu çarşıların önemi, kampüsün şehrin çarşısına olan bu uzaklığından dolayı daha artmakta.
elbette kampüs, akdeniz ikliminin esintilerini taşıyor olduğundan bitki örtüsüyle kaplıdır. ancak fakülte yapıldıkça bu yeşil örtüye zarar vereceklerinden endişe duymaktayım. yine de kampüsün büyük bir alanı ağaç ve maki kaplıdır. bu ise kampüsü ferah kılmaktadır. mavi akdeniz, yeşil kampüs.
elbette ki öğrenim gördüğüm üniversitenin güzellemesini ilk önce yapacağım. ancak hatasız kul olmadığı gibi; üniversitenin de kimi hatalı ve eksik yönleri var. bunları sonra düzeltme yaparak aktaracağım.
akdeniz üniversitesi'ni güzel kılan yönlerinden biri de kampüsüdür, diye düşünmekteyim. kampüs alanı oldukça geniştir, fakülteler birbiri içine sıkışık değildir; bu yüzden ferah olduğu söylenebilir. fakülteler giderek artmakta ve kimi fakültelerin inşası halen devam etmektedir.
"yakut" ve "olbia" olarak adlandırılan iki tane kampüs çarşısı vardır. bu çarşı merkezlerinde eğitimden gıdaya, eğlenceden kırtasiyeye, banka işlemlerden birçok günlük işler, halledebilir. bu da şehrin çarşı merkezine uzak olan kampüsün bir başka güzel yönü. söz konusu çarşıların önemi, kampüsün şehrin çarşısına olan bu uzaklığından dolayı daha artmakta.
elbette kampüs, akdeniz ikliminin esintilerini taşıyor olduğundan bitki örtüsüyle kaplıdır. ancak fakülte yapıldıkça bu yeşil örtüye zarar vereceklerinden endişe duymaktayım. yine de kampüsün büyük bir alanı ağaç ve maki kaplıdır. bu ise kampüsü ferah kılmaktadır. mavi akdeniz, yeşil kampüs.
elbette ki öğrenim gördüğüm üniversitenin güzellemesini ilk önce yapacağım. ancak hatasız kul olmadığı gibi; üniversitenin de kimi hatalı ve eksik yönleri var. bunları sonra düzeltme yaparak aktaracağım.
"katkımız olursa, oluyorsa, olacaksa ne mutlu bize." dediğim, şahsımın da içerisinde bulunduğu, -nasip olursa da- ileride de bulunacağı, güzel yarınlara vesile olmasını temenni ettiğim hareket, kalkınma, devinim, cereyan.
ateşin bizi çağırdığı fastfood sağlayıcı.
geçen dönem bir öğrencimin anlattığı bir burger ritüelini aktarayım.
sohbet sağlıklı yaşamdan, yaşamaktan burger ve muadili fast food hedelerine geldi. öğrencim yaz tatilinde ülkemizin güneyinde yer alan güzide bir kıyı kentinin havaalanındaki burger king şubesinde çalıştığını beyan etti. ben de söylendiği gibi o yiyeceklerin sağlıksız koşullarda mı hazırlandığını sordum. hocam şu kadarını söyleyeyim, mesela biri hamburgerı yarım mı bıraktı, onun içindeki köfteyi alıp ana köfte hamurunun içine katıyorlardı, dedi. ben içinde çalışmış biri olarak söylüyorum, siz siz olun bir daha yemeyin hocam, dedi.
bol bol yiyenlere temennim; inşallah atın -hiç değilse- iyi yerleri denk geliyordur.
geçen dönem bir öğrencimin anlattığı bir burger ritüelini aktarayım.
sohbet sağlıklı yaşamdan, yaşamaktan burger ve muadili fast food hedelerine geldi. öğrencim yaz tatilinde ülkemizin güneyinde yer alan güzide bir kıyı kentinin havaalanındaki burger king şubesinde çalıştığını beyan etti. ben de söylendiği gibi o yiyeceklerin sağlıksız koşullarda mı hazırlandığını sordum. hocam şu kadarını söyleyeyim, mesela biri hamburgerı yarım mı bıraktı, onun içindeki köfteyi alıp ana köfte hamurunun içine katıyorlardı, dedi. ben içinde çalışmış biri olarak söylüyorum, siz siz olun bir daha yemeyin hocam, dedi.
bol bol yiyenlere temennim; inşallah atın -hiç değilse- iyi yerleri denk geliyordur.
beşinci cildinin bir bölümünü lisans tezi olarak latin harfe döktüğüm, çevirdiğim şemsettin sami ağabeyimizin tarih ve coğrafya sözlüğüdür. şemsettin sami ağabeyimiz bu eserinde dönemine göre çok sade bir üslup kullanmıştır. tazminat döneminin o meşhur sadeleşme mevzusunun yansıması ve sadeleşmenin bir kanıtı olarak kamusu'l-alam iyi bir örnektir. bugün tarihe gömülmüş birçok avrupa, amerika, asya şehrini bir gezi yazısı havasında anlatmıştır. yine tarihi şahsiyet ve mekanlara eserinde yer vermiştir.
o dönemde bilginin yayılımını ve teknolojinin seviyesini hesaba kattığımızda bu denli uzak iklimlerdeki yerleşim yerleri hakkında bilgi sahibi olan şemsettin sami'nin bunları bir kaynaktan okuyup yazdığı söylenebilir. aksi takdirde bu kadar geniş yelpazeyi gezmek akılvari görünmüyor. yine de şemsettin sami bu eseriyle büyük bir miras bırakmıştır.
iyi derece osmanlı türkçesi olan biri için çok rahat okunup anlaşabilen eser, latin harflere aktarılıp anlaşıldıkça hak ettiği değere kavuşacaktır.
o dönemde bilginin yayılımını ve teknolojinin seviyesini hesaba kattığımızda bu denli uzak iklimlerdeki yerleşim yerleri hakkında bilgi sahibi olan şemsettin sami'nin bunları bir kaynaktan okuyup yazdığı söylenebilir. aksi takdirde bu kadar geniş yelpazeyi gezmek akılvari görünmüyor. yine de şemsettin sami bu eseriyle büyük bir miras bırakmıştır.
iyi derece osmanlı türkçesi olan biri için çok rahat okunup anlaşabilen eser, latin harflere aktarılıp anlaşıldıkça hak ettiği değere kavuşacaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?