"bu grup bir zamanlar ek$i sözlükte yazarlık yapmış ve ek$i sozluk yönetimi tarafından hiç bir açıklama yapılmadan yazarlığı uçurulmuş ve buna hala daha anlam veremeyenlerin, yazılan periyodik geri alınma talepli mesajlarına sozluk yonetimi tarafından cevap yazılmasına tenezzül edilmemiş insanların, dehaların, dahilerin, gariplerin,gurebanın mekanı.
sözlükçüler o kirli ellerinizi çekin buralardan, gidip sözlüğünüzde gendinizi tadmin edin. hadi yallah!
birbirinizi ifşa edecekseniz de feysbuku buna alet etmeyin, kendinize faşist, totaliter,oligarşik,monarşik bir ortam bulun hade yavrum hade yandan yandan. ne o, o kadar gizli kapaklı kalmak canınızı mı sıktı şimdi aleni şahsı ifşacılık oynamaya başladınız? "
$iarıyla yola çıkmı$lar...hadi bakalım.
"totik"
bu isim, bu lakap, bu nick..
bu her neyse çok önemli birini hatırlatıyor bana, zerre alakası yoktur bilgiçle bilirim. ama öyle i$te...
ba$ka ba$ka bakıyorum kimler var’a.
ho$$$$$$gelmi$$$ o yüzden.
(bkz: tevafuk)
bu isim, bu lakap, bu nick..
bu her neyse çok önemli birini hatırlatıyor bana, zerre alakası yoktur bilgiçle bilirim. ama öyle i$te...
ba$ka ba$ka bakıyorum kimler var’a.
ho$$$$$$gelmi$$$ o yüzden.
(bkz: tevafuk)
sağ elin ba$parmağı ve i$aret parmağı arasında bir ritm tutturup kafayı aynı ritmde sallamak suretiyle söylenen leziz eser.
festival $arkısı.
festival $arkısı.
(bkz: ağır roman)
(bkz: mavi ada)
pek çok göreceye gebe bir konudur.
yer yer (uyu$turucunun kullanım alanına göre) etki deği$imleri gözlenmi$tir.ortaya çıkan eserde %80 gibi bir farklılık belirir.
ressamların,yazarların, özellikle müzisyenlerin eserlerinde boyut farklılıkları ortaya çıkar.
hani en kaba tabirle; "aaah beee! hangi kafalarda yapmı$ adam bunu" denir ya,
i$te öyle bir $ey.
kötü? orası görece i$te.
(bkz: pink floyd)
(bkz: jim morrison)
yer yer (uyu$turucunun kullanım alanına göre) etki deği$imleri gözlenmi$tir.ortaya çıkan eserde %80 gibi bir farklılık belirir.
ressamların,yazarların, özellikle müzisyenlerin eserlerinde boyut farklılıkları ortaya çıkar.
hani en kaba tabirle; "aaah beee! hangi kafalarda yapmı$ adam bunu" denir ya,
i$te öyle bir $ey.
kötü? orası görece i$te.
(bkz: pink floyd)
(bkz: jim morrison)
arkasından noktalama i$areti koymaya bile el götürmeyen güzide "hotel california" cümlesi.
afiyet bal olsun.
afiyet bal olsun.
belki de gelmi$ geçmi$ en "net" $aheser.
zihnin dönemlerine en iyi tasvirleri yapı$tırıvermi$, yükselttiği kadar dü$ürmü$,
o nedenle; eskimiyor.
evet evet;
(bkz: aman diyim)
(bkz: some dance to remember some dance to forget)
zihnin dönemlerine en iyi tasvirleri yapı$tırıvermi$, yükselttiği kadar dü$ürmü$,
o nedenle; eskimiyor.
evet evet;
(bkz: aman diyim)
(bkz: some dance to remember some dance to forget)
sahip olunduğunda "sürükleyen" duygu.
lakin hayat kar$ısında haksız çıkarsanız, orası azıcık tehlikeli bir dü$ü$e götürür.
ayrıca;
(bkz: bülent ortaçgil)
(bkz: eylül ak$amı)
lakin hayat kar$ısında haksız çıkarsanız, orası azıcık tehlikeli bir dü$ü$e götürür.
ayrıca;
(bkz: bülent ortaçgil)
(bkz: eylül ak$amı)
(bkz: bir gün)
gecelere acemi ba$lamak gerek azizim
tüm karanlığı önce bedene, sonra yüreğe sığdırmak gerek..
çırak edasında çekmek havayı içine,
sonra ustalara selam etmek gerek.
istanbul yine kararsız mesela,
"yağsam bir türlü, yağmasam bin.." tedirginliği gökyüzündeki..
ben yine buralardayım mesela,
"yazsam bir türlü,yazmasam bin.."
$ehrim pek bir i$venaz benim.
az vakit önce onu terk eden güne$e onca kapris
oysa $ehirlerin sultanı bu,
ne giyse yakı$ıyor..
kadın gibi, hani "güzel kadın" gibi..
sokak sokak damlatıyor renklerini,
gününde ayrı, gündönümünde ayrı keder
bulup buluşturup tamamlıyor şıklığını.
ya$lı çocuk istanbul, hevesli taze..
her şair en az bir kere dokunuyor onun tellerine
kalemle kağıdın,
piyanoyla kemanın,
tütünle dumanın uyumu misali...
her a$ık en az bir kere bakıyor o "meşhuuuurr" vapur sefalarından
azıcık rüzgar, azıcık gri, azıcık mavi pe$inde..
uzaktan en çok o özleniyor,
"aaahh!! istanbul, istanbul olalı..."
istanbul ne zaman istanbul olmu$ be azizim?
biz hangi $ansın kucağından inmi$iz bu $ehrin göbeğine?
hadi yağ sende, kalemimi bekletme.
tüm karanlığı önce bedene, sonra yüreğe sığdırmak gerek..
çırak edasında çekmek havayı içine,
sonra ustalara selam etmek gerek.
istanbul yine kararsız mesela,
"yağsam bir türlü, yağmasam bin.." tedirginliği gökyüzündeki..
ben yine buralardayım mesela,
"yazsam bir türlü,yazmasam bin.."
$ehrim pek bir i$venaz benim.
az vakit önce onu terk eden güne$e onca kapris
oysa $ehirlerin sultanı bu,
ne giyse yakı$ıyor..
kadın gibi, hani "güzel kadın" gibi..
sokak sokak damlatıyor renklerini,
gününde ayrı, gündönümünde ayrı keder
bulup buluşturup tamamlıyor şıklığını.
ya$lı çocuk istanbul, hevesli taze..
her şair en az bir kere dokunuyor onun tellerine
kalemle kağıdın,
piyanoyla kemanın,
tütünle dumanın uyumu misali...
her a$ık en az bir kere bakıyor o "meşhuuuurr" vapur sefalarından
azıcık rüzgar, azıcık gri, azıcık mavi pe$inde..
uzaktan en çok o özleniyor,
"aaahh!! istanbul, istanbul olalı..."
istanbul ne zaman istanbul olmu$ be azizim?
biz hangi $ansın kucağından inmi$iz bu $ehrin göbeğine?
hadi yağ sende, kalemimi bekletme.
"laaaaaaaaaay la laaaaay laaa laaa lalalala laaaay lalalala lalala laaaa laaaaaaaaa la la la laaaaaaaaaaaaaaaaaa laaaaaaa!!!"
(bkz: bilenler bilir)
(bkz: bilenler bilir)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?