gecelere acemi ba$lamak gerek azizim
tüm karanlığı önce bedene, sonra yüreğe sığdırmak gerek..
çırak edasında çekmek havayı içine,
sonra ustalara selam etmek gerek.
istanbul yine kararsız mesela,
"yağsam bir türlü, yağmasam bin.." tedirginliği gökyüzündeki..
ben yine buralardayım mesela,
"yazsam bir türlü,yazmasam bin.."
$ehrim pek bir i$venaz benim.
az vakit önce onu terk eden güne$e onca kapris
oysa $ehirlerin sultanı bu,
ne giyse yakı$ıyor..
kadın gibi, hani "güzel kadın" gibi..
sokak sokak damlatıyor renklerini,
gününde ayrı, gündönümünde ayrı keder
bulup buluşturup tamamlıyor şıklığını.
ya$lı çocuk istanbul, hevesli taze..
her şair en az bir kere dokunuyor onun tellerine
kalemle kağıdın,
piyanoyla kemanın,
tütünle dumanın uyumu misali...
her a$ık en az bir kere bakıyor o "meşhuuuurr" vapur sefalarından
azıcık rüzgar, azıcık gri, azıcık mavi pe$inde..
uzaktan en çok o özleniyor,
"aaahh!! istanbul, istanbul olalı..."
istanbul ne zaman istanbul olmu$ be azizim?
biz hangi $ansın kucağından inmi$iz bu $ehrin göbeğine?
hadi yağ sende, kalemimi bekletme.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?