confessions

matem

- Yazar -

  1. toplam entry 147
  2. takipçi 1
  3. puan 8371

fifa 08

matem
çıkış tarihi: eylül 25 2007 olan oyun.


yapimci: ea sports
dağıtımcı: ea
platform: pc/x360/ps3/wii/ps2

* windows® 2000, windows® xp & windows® vista*
* pentium® 4 1,3 ghz (windows vista 1,5ghz)
* 256 mb ram (windows vista 512 mb ram)
* 3,92 gb harddiskde boş alan
* 64 mb ekran kartı
* 8x dvd sürücü
* directx 9
ekran kartlarında geforce 4 mx serisi desteklemeyen oyun.

yılmaz erdoğan

matem
ankara’ya
öyle yakisirdi ki kar..
asfaltlar isildar,
buz tutardi resmi yalanlar...
kimse keman çalmaz belki ama
çok keman çalinsin balolarinda
diye yapilmis
gri
sisli
binalar...

alninin ortasinda
ciddi bir devlet asabiyeti.

çok kötü günlermis gibi en genç zamanlar,
bu zulüm bu sevda bitmezmis sevmek
bir halki sevmekse ask o zaman sevmekmis!
(biz bir seyi delicesine severiz ama tanrim neyi?)

kahve önü çatlak mozaik
bel kemigine tehdit
kürsüler üstünde
çok sigara içen
ögrenciler

bir daha asla yasayamayacagi
asklari teget geçerken
hep onu sevmeyenleri severek
hep onu sevenin gözlerinden
kalabaliklara kaçarak
karisarak toplumcu gerçekçi yalnizliklara,
yüksek rakimlarda çatlamis dudaklarini
bir izmirli güzele dayatmak varken
(hep kardes olacak degiliz ya, yasasin halklarin sevgililîgî!)

soyut bir sevdaya
besik kertilmis olan
dagda çoban,
sehirde sark çibani sayilan,
firat’in büyük elleri
ararat’in kiz yelleri
cilo’nun derin nefesleri
hülasa kente hukuk mukuk okun
mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmis

anadolu çocuklari,
ankara’ ya
öyle yakisirdi ki kar
asfaltlar isildar,
buz tutardi resmi yalanlar

belki balkona kar seyretmeye çikar diye
sevdigimiz kizlar
çok dibimiz donmustur
ve çogu zaman
bu kar mevzuu
kizlara yeterince ilginç gelmemistir

hiçbir sey
kapali bir dükkan kadar
hüzünlü gelmez insana
ankara’da,
yoksa bugün bir hayat
yasanmayacak mi duygusu çöker bütün bozkira.

kimse keman çalmaz belki
belki bu fiim hiçbir zaman
o kadar fiyakali olmayacak ama
hiçbir lahmacunda
o okul yolundaki üçüncü sinif lokantadakinin
tadini vermeyecek bir daha
çok daha iyilerini yedim sonra
bizzat urfa’da hatta
ama hiçbirinde
o kadar aç oturrnadim sofraya
ankara’ya

öyle yakisirdi ki kar
çok yabanci bir soluk duyulur bazi
bilinmez bir dilin isligindan
anla ki sikildi bizim konsolosluktaki konuklar
öyle deme ankara’yi sevmeyene bir zulümdür
bu kadar insanin neden ankara’yi sevdigini anlamadan

ankara’da yasamak
yollarina hep sevdigimiz insanlarin
adlarini vermediler ama
biz her duvara
bilvesile onlarin adini yazarak yasadik
kül ve betondan mürekkep
yasadikça yasanilasi gelen
o tuhaf bozkir kokusunda.

ankara’ya
öyle yakisirdi ki kar.
asfaltlar isildar...
bir günden bir sürü gün yapan
mesai saatlerinde hiçbir sey yapan

hiçbir sey alip hiçbir sey sunan
rakiyi bol sulu içen
dokunmasin için degi!
çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakisi,
hep kagitlara bakarak,

hep kagitlardan bakarak
hem neset ertas’ i hem bülent ersoy’ u
ayni anda sevmeyi basararak,
karisinin bayat ekmeklerden yaptigi tatliyi
çok begenmeyerek ama
yine de bu tasarrufunu takdir ederek
boynu hep kidemli bir atkinin içinde sakliyken
hep bir seylere birilerine küsmüs gibi
yürüyen...

memurlar.......
ankara’ya
öyle yakisirdi ki kar..
asfaltlar isildar,
buz tutardi resmi yalanlar...

biz,
simdi kapali birr kuruyemisçi

dükkaninin
-ki bütün plan kar altinda
tuzsuz ay çekirdegi çitieyip
yani sira bafra içmektir-

kötü isiklandirilmis vitrininden
umutsuzca içeri bakan,

kimligi gereginden fazla sorgulanmis,
merhabadan çok çikar ulan kimligini denmis,

-yani sistem kendi verdigi kimligi
zirt pirt geri istemektedir-
dogdugu yer yüzünden
dogustan kavgaci zannedilen ama
pek çogu kavgadan nefret eden

kavgaci
esmer
cesur

korkak
çogu kürt
çogu türk
çocuklardik...
ankara’ya
öyle yakisirdi ki kar....
ha sonra

belki ahmed arif’in aklina
hiçbir sairin aklina gelmeyecek
-çünkü hiçkimse bir daha ankara’’ yi

o’nun kadar sevemeyecek
-bir siir islenir:

kar altindadir varoslar
hasretim,nazlidir ankara.....

ustam yine sen bilirsin ama
hangi aralikta bir sair ölmüsse
iste o,en netameli aydir bence.

ankara’ya
öyle yakisirdi ki kar...
asfaltlar isildar...
yalanlar...

simdi ve sonra
ne zaman ankara’ya kar yagsa
elim gönlüm,
çocuklugum buz tutar.

cem köksal

matem
cem köksal - siyah beyaz masallar (2007)

cem köksal - 01 - uyanış
cem köksal - 02 - ev
cem köksal - 03 - dışarıda
cem köksal - 04 - oyun
cem köksal - 05 - haset
cem köksal - 06 - masal
cem köksal - 07 - tutku
cem köksal - 08 - kaçış
cem köksal - 09 - veda
cem köksal - 10 - valse a rosenthal.

tak

matem
tak.

geldik o malum sarkiya arkadaslar.
bilmeyenler varsa bilenlerden ögrensinler.
bu sarkiyi söylemeyi çok seviyorsunuz biliyoruz.
hepimizin kuyruk acisi var onu da biliyoruz.
dün programdayken bir sey söylemistim arkadaslar.
köpekler için üzülmeye deymez.
köpekler burunlarinin dibinde bile olsa.
renk körü olduklarindan gökkusagini göremezler.
biz de zamaninda bir köpege gökkusaginin renklerini gördügümüz anlatmaya çalistik ama
hiçbir köpegi inanadiramadik arkadaslar.
sizi üzenin sizi üzenin taaa a..na ko....m

dumansiz sigaranin
köpüksüz biranin
sensiz su hayatin
ta a..na koyayim

sigara birakilir
bira birakilir
ama sen var ya sen gülüm birakilmazsin

sözlerin biçak gibi
deldi geçti cigerimi
sana verdim yüregimi
tüh a..na koyayim

seni gördüm bir kafede
yaninda bes lavuk ile
selam verdim s.kt.r çektin
yuh a..na koyayim

göz yaslarimla birlikte yagan yagmur damlalari meger askimizmis bilemedim ben
ben seni sevdim ya o da bana yeter köpek
sen de beni terk edip siktir olup gittin ya
ben de senin gibilerin
ta a..na koyayim

musa anter

matem
1918 yılında nusaybin’in zivin köyünde doğdu. ilkokulu mardin, orta ve liseyi adana’da okudu. öğencilik yıllarının yaz aylarında suriye’ye giderek türkiye’den kaçan kürtçülerle tanıştı. bunlar kamuran bedirhan, osman sabri, haco ve emini ahmet’di. beş arkadaşıyla kürdistan’ı kurtarma cemiyeti’ni kurar. ilk gözaltı öğrencilik yıllarında dersim isyanı sırasında olur. mustafa kemal’in annesi zübeyde hanım’a sövdüğü için 45 gün gözaltında kalır. anter ağa’nın oğlu olduğu için mustafa kemal tarafından affedilir.

1941 yılında istanbul’a gider. istanbul hukuk fakültesi’ni bitirir ama avukatlık ve savcılık yapmaz.1959’da 49’lar ve 1970’lerde devrimci doğu kültür ocakları ve 12 eylül döneminde de kürtçülük propagandası yapmaktan tutuklanır. ilk defa 1934’te tutuklanan anter, toplam 10 yıl hapis yatar. evli ve üç çocuk babasıdır. 1971’de kapatılan tip’in yöneticileri arasında yer alan anter; özgür gündem ve yeni ülke gazetelerinde köşe yazarlığı yaparken, diyarbakır’da silahlı bir saldırı sonucu 20 eylül 1992 tarihinde öldürüldü. eserleri: hatıralarım i-ii, kımıl, vakainame, brinareş (kara yara).

ciran

matem
nurettin rençber şarkısı.
ciran

kahta’nın çayı serin
değmeyin yaram derin
ciran burdan gidersen
ya ben ne hal eylerim

ciran ciran ciraney
yaktın adıyamaney
bir acı kahve pişir
olam sana mivaney
(nakarat)

eyleşir dam üstünde
ince kemer belinde
ölürüm allah vekil
saramazsam vaktinde.


6 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol