confessions

mare crisium

- Yazar -

  1. toplam entry 89
  2. takipçi 1
  3. puan 7690

çocuklarla girilen komik diyaloglar

mare crisium
babasını banyoda görüp hızla yanına gelen yeğen dehşet içindedir:"teyze, babamın kuyruğu var!"....teyze daha beter dehşete düşer, "hıck mıck hık pıkkkk, ııııı şeyyy koş koş annene söyle! ohhhhhhhhhhh"........
ertesi gün bomba daha büyüktür..."teyze, babamın götü neden saçlı?"......abartmıyorum, bizzat yaşanmıştır....

kim ki duk

mare crisium
boş ev filmi şimdiye kadar gördüğüm en güzel aşk filmelerinden biridir...ve her bir sahne bi fotoğraf karesi gibidir..insan görsellikte zaten o derece kaybolur ki film ne anlatırsa anlatsın zaten güzel olacaktır...

işi gücü türbanlı kızlar olan insanlar

mare crisium
tek istedikleri en az diğerleri kadar kendini ifade etmek olan insanlardır bu "türbanlı", "türbanlı" derken sanki "vebalı" gibi bahsedilen kişiler...türban siyasi simgedir, baş örtüsü değildir cinsinden garip bir de savunma vardır....hangisi türban ya da hangisi baş örtüsü kimse bunun net bi tanımını veremez..özde aslında kendiyle hesaplaşma vardır bu düşmanlığın altında...size tanrıyı hatırlattığı kurallar olduğunu düşündürdüğü ve belki de bu kadar akıl karıştırıcı şey varken her türlü süsten güzellikten vaz geçip kendilerini o kapalılığa mahkum edebilecek kadar güçlü ve iradeli oldukları için içten içe bi imrenme bi kıskanma...nerden vardın bu sonuca diye sormayın kendi nefsimi dinledim...
acaba onlara saldırarak ülkeyi koruduklarını ya da gerçekten halklarını düşündüklerini filan mı sanıyor bu baş örtülüleri türbanlıları "ötekileştiren" sonra da her ne hıncı varsa onlardan çıkaran kişiler....
biri onlara söylesin, baş örtüsü bir türkiye gerçeği....kafanızı kaldırıp anadoluya bir bakın kaç kişiden kaçının başı örtülü....acaba "öteki" olan kısım hangisi?

sevgilisi olmayan yakışıklı erkekler

mare crisium
aynı zamanda çok kibar, zeki ve başarılı olduklarında insan bünyesinde çelişki yaratacak insan grubudur....gerçek olduğuna inanılmaz sırf bu yüzden belki de yanına yaklaşılmaz...emin olmak için....bazıları da vardır ki allahım bu kadar güzel bi yüzün altına nasıl olmuş da bu kadar kirli bi kalp vermiş dedirtir insana...

ne yapsa erkeklere yaranamayan kızlar

mare crisium
yalnızlıktan korkan ve gerçekten güzel bi ilişki için elinden geleni yapmaya çalışan ve erkeği mutlu etmek adına kendinden taviz veren kız tipidir...yargısız infaz ve acımasızlık yersizdir. çok taktir edilesi olduğu tabi ki iddia edilemez ama kendi olabilmek bazen bedel ister..yalnızlık da bu bedeller arasında olabilir..

erkeğin kendini en güçsüz hissettiği an

mare crisium
en güçsüz olduğu an aslında hiç bi şeyin göründüğü gibi olmadığının o yakışıklı vücudun altında erekte olamayan bi penisin olduğunun ve çok sık kız arkadaş değiştirmesinin ve tüm kız arkadaşlarını aşşağılamasının sebebinin de bu iktidarsızlık olduğunun hatta orgazm taklidi yapıp da yutturamadığının farkına varıldığı andır...bilinmeyen ise bunca acınmışlık aslında çook kızda merhamet doğurur...ve ta tabi merhamet de maraz....

yalnızlıgin anlaşıldigi anlar

mare crisium
tek başına günde üç film seyrettiğin, tek başına olduğun için yemek yemeyi unuttuğun, o gün sesini hiç kullanmadığın için çatallandığını anladığın, gece bile yalnızlıktan saatlerce uyuyamayıp kanepede uyuyakalmayı ümit ettiğin, artık okumaktan bunaldığın, sevilmek istediğini hissettiğin, hayatına bi şahit bi tanık istediğin anlar....hep yalnızsındır, daima...için bomboştur ve bunu doldurmak için harcadığın tüm çabalar sabote edilmiştir..sen bu yapayalnızlığa alıştığın için daha pervasız daha yabani ve daha zorsundur..zor ve daha bi yalnız...herbiden yalnız..

yaran diyaloglar

mare crisium
metronun yukarı çıkan merdvenlerinden aşağıya inmeye çalışan oğlan çocuklarına metronun bekçisi "çocuklar ters yöne girmişsiniz ceza yazarım" der.oğlan çocukları "iyi o zaman emmi plakaya yaz " diye cevap veririler...bekçinin cevabı manidardır:"yazarım emmeee insan içine çıkamazsınız hehehehehee"....

eski sevgiliyi özlemek

mare crisium
beraber yaptığımız ve ayrılmadan önce çerçevelettiğimiz puzzle nooldu sevgilim?astın mı duvarına?ya sana boyadığım ayna çerçevesi?kendine bakabildin mi içinden?her baktığında hatırlar mısın acaba beni?hani gitmeden önce çok beğendiğin palto?alabildin mi mesela?hala aynı hayalleri kuruyor musun acaba?peki ya mutlu musun?acaba ayrılırken senin de için acıdı mı?

ince ince küçük ayrıntılar batar gözünüze... aradan iki yıl geçer hala kafanıza takılan bi problemde dur ben bi "o"nu arayayım dersiniz.oysa o çoktan çıkmıştır hayatınızdan..şimdi saç şekli nasıldır ya da nerde oturur bilinmez..

oysa "o"nu unutmak imkansızdır...o sizden bi parçadır.sizi siz yapandır..hamurunuzda izi vardır tozu vardır.o kadar uzun yıllar berabersinizdir ki artık onun tepkilerini vermeye onun kahkahalarını atmaya alışmışsınızdır...siz biraz da"o"sunuzdur...

her yeni ten ondan bi parçadır, kızarsınız kendinize bunun bi lanet olduğunu düşünürsünüz içinize yapışmış bu eski rüyadan sıyrılmak istersiniz, olmaz..hiç kimse size "o"nu unutturamaz...

exils

mare crisium
2004 cannes film festivali en iyi yönetmen ödülü almış tony gatlif filmidir...sonlara doğru ayin sahnesi bi bunaltır ve bitsin noolur bitsin gibi bi dua durumuna sebep olur ama filmin asıl vermek istediği de zaten bu sıkışmışlık duygusudur...bütün tony gatlif kadınları gibi naima da fazla içgüdüsel yarı delimsek ve tutkulu bi kadındır...ama çıplaklık gereksiz yerlerde ve estetikten uzak kullanılmıştır...bazı yerlerde bu gözü yorar ki belki de amaç zaten budur...

vengo

mare crisium
film miydi beni bu kadar etkileyen yoksa endülüs ve ispanyol çığlıklar mıydı hala çözemedim...esas adamım, arrinconamela gibi muhteşem bi şarkı oyun havası tadında çalarken öyle acı ağlar ki...anlayamazsın bu kadar oynak bi parçada nasıl ağlanır...sonra bi farkedersin, aslında şarkı senin de içini kıpırdatmaktan çok ağlatmıştır...film biter hiçlik ülkesinden geliyorum der yasmin levy...koptuğun an o andır...filmden akılda kalan sadece haykırışlardır...

çok da sikimdeydi

mare crisium
olay nesne ya da kişinin umursanmadığı durumlarda yarı alaycı bi tavırla sallana sallana söylenen söz öbeği..ama bunu aşık olunan sevgili yüze karşı söylüyorsa pek hoş olmaz..insanın ahanda o kıymetli sikin kopsun diyesi gelir...

sözlükteki baş örtüsü düşmanlığı

mare crisium
sanılanın aksine bi dünyaları var onların..kim ne demiş ne yapmış bilmem ben, tek bildiğim ne siyasi olmak gibi bi gayeleri var çoğunun ne de düşünülen kadar örümcek kafalılar...onlar da insan...seven sevilen aşık olan acı çeken...seçimleri olan...bedeller ödeyen...bu onların seçimi...yeterince de ağır bi bedeli var zaten bunun....sözlükte bile horlanmak, hakarete uğramak gibi...
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol