sihirli flüt yeniden türkiyede.
rock müziğin efsane topluluklarından jethro tull ın kurucusu ian anderson ve orkestrası, türkiye turnesi kapsamında ilk konserini 22 haziranda bilkent odeonda verecek.ian anderson plays the orchestral jethro tull adını verdikleri turne kapsamında ankaraya gelecek topluluğa,john o hara yönetimindeki bilkent gençlik senfoni orkestrası eşlik edecek.
topluluk,ankaranın ardından 23 haziranda izmirde,24 haziranda ise bodrumda hayranlarıyla buluşacak.
ünlü flüt sanatçısı şefika kutluer de turneye konuk solist olarak katılacak. kutluer ve ian anderson ın düet yapacağı konserlerde, andersonun kutluer için bestelediği şefikas blues adlı eser de seslendirilecek.
http://www.hurriyet.com.tr/kultursanat/4534484.asp?gid=62
türkiyede sihirli flüt olarak bilinen,mozartın iki perdelik operası.bestecinin sihirli flüt operası.ilk kez 1791de viyanada sergilenir.libretto johann emmanuel schikanedere aittir.2 perdelik eserde iyilik ve kötülüğün savaşı,iyiliğin zaferi sembolik anlatımlarla işlenir.
konu masal dünyasından,gece kraliçesinin hüküm sürdüğü,mısır rahibi sarastronun güneş tapınağında geçer.eser sevgi,inanç yoluyla, gerçek ve mutluluğu arattıran ışığı,sanatta sembollerle idealize eder.
konu masal dünyasından,gece kraliçesinin hüküm sürdüğü,mısır rahibi sarastronun güneş tapınağında geçer.eser sevgi,inanç yoluyla, gerçek ve mutluluğu arattıran ışığı,sanatta sembollerle idealize eder.
diyanet işleri başkanlığına göre hurafelerin bazıları şöyle:
-çocuğu olmayanlara deve dili yedirmek,
-konuşamayan çocukların konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak,
-çocuğun dindar olması için göbek bağını cami avlusuna bırakmak,
-açık seccade üzerinde şeytanın namaz kılacağını düşünmek,
-kırkı çıkmamış çocuğun tırnakları kesilirse çocuğun hırsız olacağına inanmak,
-nazar boncuğunun nazardan koruyacağını düşünmek
- baykuş ötüşünün uğursuzluk getirmesi,
-iki bayram arasında nikah ve düğün yapmamak,
-ezan okunurken köpeklerin ulumasını kötüye yormak,
-merdiven altından geçmeyi uğursuzluk saymak,
-cenazelerde mutlaka sala vermek,
-mezara çelenk koymak,
-yola çıkanın arkasından su dökmek,
-türbe etrafında bulunan mermerlere madeni para yapıştırmaya çalışmak,
-türbe ziyaretlerinden şifa beklemek,
-türbelerde, kurban ya da horoz kesmek,
-başı ağrıyan kişinin evden getirdiği süpürge ile cami süpürmesi,
-gökten yıldız kaydığında birinin öleceğine inanılması.
ayriyetten:<bkz bilime sonsuz güven hurafedir>
-çocuğu olmayanlara deve dili yedirmek,
-konuşamayan çocukların konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak,
-çocuğun dindar olması için göbek bağını cami avlusuna bırakmak,
-açık seccade üzerinde şeytanın namaz kılacağını düşünmek,
-kırkı çıkmamış çocuğun tırnakları kesilirse çocuğun hırsız olacağına inanmak,
-nazar boncuğunun nazardan koruyacağını düşünmek
- baykuş ötüşünün uğursuzluk getirmesi,
-iki bayram arasında nikah ve düğün yapmamak,
-ezan okunurken köpeklerin ulumasını kötüye yormak,
-merdiven altından geçmeyi uğursuzluk saymak,
-cenazelerde mutlaka sala vermek,
-mezara çelenk koymak,
-yola çıkanın arkasından su dökmek,
-türbe etrafında bulunan mermerlere madeni para yapıştırmaya çalışmak,
-türbe ziyaretlerinden şifa beklemek,
-türbelerde, kurban ya da horoz kesmek,
-başı ağrıyan kişinin evden getirdiği süpürge ile cami süpürmesi,
-gökten yıldız kaydığında birinin öleceğine inanılması.
ayriyetten:<bkz bilime sonsuz güven hurafedir>
diyanet işleri başkanlığının buyurduğu hede.
(...)diyanet, modernlik tarafından beslenen hurafelerden birisinin de bilime olan sonsuz inanç ve güven olduğunu belirtirken, bilimin bütün dertlere şifa olacağı inancının hurafe olduğunu ifade etti.(...)
yorum yok..!
haberin tamamı için:http://www.hurriyet.com.tr/yasam/4533891.asp?m=1&gid=69
(...)diyanet, modernlik tarafından beslenen hurafelerden birisinin de bilime olan sonsuz inanç ve güven olduğunu belirtirken, bilimin bütün dertlere şifa olacağı inancının hurafe olduğunu ifade etti.(...)
yorum yok..!
haberin tamamı için:http://www.hurriyet.com.tr/yasam/4533891.asp?m=1&gid=69
bugün itibariyle vizyona giren film.
yönetmen:john moore
oyuncular:predrag bjelac,carlo sabatini,bohumil svarc,liev schreiber
tür:gerilim,korku
richard donner’ın 1976 yılında gregory peck ve lee remick’in başrollerini paylaştığı bir oyuncu kadrosuyla çektiği the omen bu kez john moore’un yorumuyla beyazperdede. film anlattığı olaylara paralel olarak 6-6- 2006 tarihinde türkiye dahil bütün dünyada aynı anda gösterime giriyor..
konusu
robert thorn bu karanlık kehanetlerden habersizdir. amerika’lı bir diplomat olan thorn’un aklında çok farklı düşünceler ve dertler vardır. karısı kathryn, çok zor bir doğum yapmıştır ve bu doğum sırasında bebeğinin öldüğünden habersizdir. daha önce iki kez hamile kalmış ve her seferinde bebeğini kaybetmiş olan kathryn’in bir kez daha bu üzücü olayla karşılaşmış olması thorn’u çok sarsmıştır. kathryn, bu haberi öğrenince yıkılacaktır.
hastanenin rahibi peder spiletto, aynı gece doğan ve doğumda annesini kaybeden bir başka bebeği thorn’a verir. bu küçük erkek bebek sayesinde kathryn asla gerçeği öğrenmeyecek ve onu kendi çocukları gibi büyüteceklerdir. oğullarına damien adını verirler ve kendi kanlarından canlarından çocukları bilerek sevgiyle büyütürler.
geçen zamanla birlikte thorn kariyerinde yükselir ve amerika’nın ingiltere başkonsolosu olur. ailesi ile birlikte londra’nın dışında oturmaya başlarlar... artık beş yaşına gelmiş olan damien’ın etrafında garip olaylar gelişmektedir. damien’ın bakıcısı küçük çocuğun doğum gününde kendini asar, garip bir papaz thorn’a çocukla ilgili korkunç mesajlar getirmektedir, çocuğun hayvanat bahçesine yaptığı gezi tam bir panikle sonuçlanmıştır ve kiliseye giderken damien korkunç bir isteri krizine girmektedir ve etrafında hep şok edici korkunçlukta ölümler gerçekleşmektedir.
bu problemli olaylar damien ile ilgili bir şeylerin yanlış gittiğini göstermektedir. damien’ın yeni bakıcısı mrs. baylock çocuğa kendini adamıştır. fakat trajedi çok geçmeden yaşadıkları eve ulaşır.
thorn çok geçmeden gerçeği öğrenir... damien herhangi bir çocuk değildir... o kehanetin uzun yıllardır beklediği kişidir. thorn dünyayı bekleyen korkunç terörü durdurabilmek için gereken fedakarlığı yapmalıdır...
http://sinema.hurriyet.com.tr/movielist.aspx?mid=160
yönetmen:john moore
oyuncular:predrag bjelac,carlo sabatini,bohumil svarc,liev schreiber
tür:gerilim,korku
richard donner’ın 1976 yılında gregory peck ve lee remick’in başrollerini paylaştığı bir oyuncu kadrosuyla çektiği the omen bu kez john moore’un yorumuyla beyazperdede. film anlattığı olaylara paralel olarak 6-6- 2006 tarihinde türkiye dahil bütün dünyada aynı anda gösterime giriyor..
konusu
robert thorn bu karanlık kehanetlerden habersizdir. amerika’lı bir diplomat olan thorn’un aklında çok farklı düşünceler ve dertler vardır. karısı kathryn, çok zor bir doğum yapmıştır ve bu doğum sırasında bebeğinin öldüğünden habersizdir. daha önce iki kez hamile kalmış ve her seferinde bebeğini kaybetmiş olan kathryn’in bir kez daha bu üzücü olayla karşılaşmış olması thorn’u çok sarsmıştır. kathryn, bu haberi öğrenince yıkılacaktır.
hastanenin rahibi peder spiletto, aynı gece doğan ve doğumda annesini kaybeden bir başka bebeği thorn’a verir. bu küçük erkek bebek sayesinde kathryn asla gerçeği öğrenmeyecek ve onu kendi çocukları gibi büyüteceklerdir. oğullarına damien adını verirler ve kendi kanlarından canlarından çocukları bilerek sevgiyle büyütürler.
geçen zamanla birlikte thorn kariyerinde yükselir ve amerika’nın ingiltere başkonsolosu olur. ailesi ile birlikte londra’nın dışında oturmaya başlarlar... artık beş yaşına gelmiş olan damien’ın etrafında garip olaylar gelişmektedir. damien’ın bakıcısı küçük çocuğun doğum gününde kendini asar, garip bir papaz thorn’a çocukla ilgili korkunç mesajlar getirmektedir, çocuğun hayvanat bahçesine yaptığı gezi tam bir panikle sonuçlanmıştır ve kiliseye giderken damien korkunç bir isteri krizine girmektedir ve etrafında hep şok edici korkunçlukta ölümler gerçekleşmektedir.
bu problemli olaylar damien ile ilgili bir şeylerin yanlış gittiğini göstermektedir. damien’ın yeni bakıcısı mrs. baylock çocuğa kendini adamıştır. fakat trajedi çok geçmeden yaşadıkları eve ulaşır.
thorn çok geçmeden gerçeği öğrenir... damien herhangi bir çocuk değildir... o kehanetin uzun yıllardır beklediği kişidir. thorn dünyayı bekleyen korkunç terörü durdurabilmek için gereken fedakarlığı yapmalıdır...
http://sinema.hurriyet.com.tr/movielist.aspx?mid=160
yarışmadan sonra ’’demek ki bu yıl erkeklerin ve çirkin yaratıkların yılıymış. eurovision seneye hayvanat bahçesine döner’’ deyip yenilgiyi kabul etmenin,kazananı tebrik etmenin bir erdem olduğunu bilemeyen,bu yetmezmiş gibi hem bestecilik,hem yorum,hem de imaj anlamında vasatı aşamayan şarkıcı.almanya’daki,hollanda’dakiş gurbetçilerimiz olmasa bu puanı bile alamazdı.
edit:o çok eleştirdiği lordi grubuyla da samimiyetinin iğrençliğe varan boyutunu aşağıdaki linkte görebilirsiniz:
http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4529132.asp?m=1&gid=69
edit:o çok eleştirdiği lordi grubuyla da samimiyetinin iğrençliğe varan boyutunu aşağıdaki linkte görebilirsiniz:
http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4529132.asp?m=1&gid=69
beşiktaştan ayrıldıktan sonra hangi kulüpte oynayacağı merak konusu olan,ikinci lig b kategorisi takımlarından etimesgut şekerspor la 3 yıllık sözleşme imzalayan futbolcu.sen bu hallere düşecek adam mıydın,adam gibi beşiktaşta jübileni yapıp kenara çekilseydin artık demekten kendimi alamıyorum.
666 korkusunun bilimsel adı.
bilimsel adı hexakosioihexekontahexaphobia olan hede.6 haziran 2006 tarihinde dünyanın depremlerin,sellerin ve çeşitli felaketlerin pençesine düşeceğine inananların korkusuna deniyor.
<bkz 666>
<bkz 666>
6 haziran 2006 yani bugün itibariyle gerçekleşen ve 100 yılda bir olan sıralama.bu yıl spekülasyonların artması 666nın şeytanı simgelediğine inanılması.hatta bunun adı bile var:<bkz 666 korkusu>
floydian:
sen kendine saklıyon beni
heuheueh
louandreassalome:
ahaahaaa
floydian:
yalan tabi
louandreassalome:
evet artk gizlemeyeceğim
floydian:
ama ben oyle msn ilişkilerine gelemem
louandreassalome:
ahahahaha
sana
gerçeği itiraf etmemin zamanı geldi
floydian:
euheueh
louandreassalome:
beeennn aslındaaa
floydian:
tamam anladık lezbiyensiniz iremle
euheuh
louandreassalome:
aahahhahaaa
yok onu demeyecektim ama bu da olur
floydian:
söyle
louandreassalome:
ehehehehe
louandreassalome:
yok bu daha ii oldu ahahahaah
floydian:
eueeue
sen ne dicektin
louandreassalome:
erkeğim,ibneyim dicektim
ahahhaa
floydian:
euheuehu
seri oy da mı veriyon
louandreassalome:
ahahhaah
sen kendine saklıyon beni
heuheueh
louandreassalome:
ahaahaaa
floydian:
yalan tabi
louandreassalome:
evet artk gizlemeyeceğim
floydian:
ama ben oyle msn ilişkilerine gelemem
louandreassalome:
ahahahaha
sana
gerçeği itiraf etmemin zamanı geldi
floydian:
euheueh
louandreassalome:
beeennn aslındaaa
floydian:
tamam anladık lezbiyensiniz iremle
euheuh
louandreassalome:
aahahhahaaa
yok onu demeyecektim ama bu da olur
floydian:
söyle
louandreassalome:
ehehehehe
louandreassalome:
yok bu daha ii oldu ahahahaah
floydian:
eueeue
sen ne dicektin
louandreassalome:
erkeğim,ibneyim dicektim
ahahhaa
floydian:
euheuehu
seri oy da mı veriyon
louandreassalome:
ahahhaah
yaşamak için bir neden aramaya gerek yoktur kanımca çünkü yaşamak birincil amaçtır.
<bkz evin ana>
müco:allahın değirmeni yavaş döner ama ince öğütür.
<bkz alışamadım yokluğuna>
müco:(leyla’ya)ulan ben hayat karşısında ordinaryus profesör sayılırım be,sen daha master’ını bile yapmadın.
anadolu sigorta reklamında geçen hede pardon ukde.
başlık:çalışan bilgiçler
entry:#287252
meali:öyle yoğun bir insanım ki ama kariyer full yani,müzisyenliğim de var benden söylemesi...
entry:#287252
meali:öyle yoğun bir insanım ki ama kariyer full yani,müzisyenliğim de var benden söylemesi...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?