platona göre kendi kendine konuşma eylemidir.
gerçeklere dayanmadığı gün gibi aşikar olan bir forward maildir.zira otistik çocuklara söz ile bir eylemi yaptırmak veya bir şey anlatmak imkansızdır.çünkü hastalığın doğası budur.
dünyanın kitabı matematik harflerle yazılmıştır diyen zat-ı muhterem.
(1478-1535) 8nci henrynin protestan reformuna karşı çıktığı için kellesini veren şahsiyet.ütopya adlı yapıtıyla felsefe tarihine damgasını vurmuştur.
(1685-1753) ünlü din adamı ve filozof.yaşamının sonlarına doğru cloyne piskoposu oldu.locke,hume ve berkeley ekolü kendi içerisinde değerlendirilmesi gereken bir üçlünün ekolüdür.üçü duyumculuk akımının temsilcileridir."kendilerini gördüğümüz ve dokunduğumuz,bize algılarımızı verdikleri için nesnelerin varlığına inanırız.oysa algılarımız sadece zihnimizde var olan fikirlerdir.şu halde algılar aracılığıyla ulaştığımız nesneler fikirlerden başka bir şey değildirler ve bu fikirler,zihnimizden başka yerde bulunmazlar zorunlu olarak…bütün bunlar madem ki sadece zihinde var olan şeylerdir,öyleyse evreni ve şeyleri zihnin dışında varlıklar olarak hayal ettiğimizde,yanılmaların içine düşmüş oluyoruz demektir…öyleyse bizi çevreleyen şeylerin hiçbirinin bizim zihnimizin dışında bir varlığı yoktur." demiştir.
(1889-1951)en büyük hayali her şeyi en büyük kesinlikle ifade edebilecek mükemmel bir matık dili kurmak olan filozof.1921de yayımlanan tractatus logico philosophicus adlı eserinde bütün felsefe sorunlarını çözdüğünü iddia etmiş kişi.
wittgenstein dünyanın basit olgulardan oluştuğunu iddia etti.bu basit olgular atomlara benzetilerek,onun görüşüne mantıksal atomculuk dendi.dil ancak,ya olguları betimlemek ya da mantık tümceleri kurmak için kullanılabilirdi.dilin bunlar dışındaki hiçbir kulanımı anlamlı olamazdı.dolayısıyla bütün etik ve metafizik ifadeler saçmaydı.
birçok felsefeciye göre wittgensteinı anladıysanız felsefeyi bırakmanız gerekir.
wittgenstein dünyanın basit olgulardan oluştuğunu iddia etti.bu basit olgular atomlara benzetilerek,onun görüşüne mantıksal atomculuk dendi.dil ancak,ya olguları betimlemek ya da mantık tümceleri kurmak için kullanılabilirdi.dilin bunlar dışındaki hiçbir kulanımı anlamlı olamazdı.dolayısıyla bütün etik ve metafizik ifadeler saçmaydı.
birçok felsefeciye göre wittgensteinı anladıysanız felsefeyi bırakmanız gerekir.
bilgiç olmayanların ağlama sebeplerinden farklı olarak bu kadar çok anket olması şeklinde cevap veresim geldiği ukde.
reşat çalışlar’ın günümüz gençliğini eleştiren yazısının başlığı.bu kadar pessimist olduğu ve interaktif sözlükleri inceleyip yorum yapmaktan başka bir şey yapar mı acaba sorusunu aklıma getirdiği için oha demek istiyorum müsaadenizle.
http://www.milliyet.com.tr/2003/10/09/sanat/san22.html
http://www.milliyet.com.tr/2003/10/09/sanat/san22.html
(bkz: sana kek yaptım)
(1848-1925) matematiği yeni ve daha sağlam bir temele oturtan kişidir,sayılara yeni ve sağlam bir tanım getirmiştir.matermatiği yanlış,yarım yamalak akıl yürütmelerden ve pitogarasın ekisinden kurtardımatematiksel önermelerin sentetik önsel önermeler olduğunu söyleyen kantın yanıldığını gösterdi.
fregee göre matematik gizemli,ayrı bir efendilik değildir;açık seçik düşünme yeteneğimizin bir yansısından ibarettir ve yalnızca mantığın bir dalıdır.
fregee göre matematik gizemli,ayrı bir efendilik değildir;açık seçik düşünme yeteneğimizin bir yansısından ibarettir ve yalnızca mantığın bir dalıdır.
kanımca en güzel tanımı bertrand russellın yaptığı şey.russell;felsefe,bilimle teoloji arasında kalan ve her iki taraftan saldırıya uğrayan bir hiçkimsenin ülkesidir.
(1889-1976) fenomeolojist,varoluşçu,nazi,geveze ya da büyük bir düşünür olarak bilinen bir filozoftur.edmund husserl ile yahudi olduğu için görüşmediği bilinir.ilk ateist varoluşçudur aynı zamanda.birçok kişi heideggerin çok güç,özetlenmesi neredeyse olanaksız ve sonuna kadar spekülatif bir filozof olduğunu düşünür.her ne olursa olsun,onun yöntemi analitik felsefenin güçlü mantığından ışık yılıyla ölçülecek kadar uzaktır.
şeylerin kendilerine dönün! demiştir.bununla fenomenlere dönmeyi kastetmiştir,ona göre fenomenler bilince görünen şeyler olduğu için gene fenomenololojiye varıyordu.varoluş fenomenlerle bir araya geldikten sonra,başkasının ortaya çıkmasıyla her şey yeniden altüst oluyordu.heidegger varlık hakkındaki gerçeği,yani varoluşu açıklayacak bir varlık bilimi bulmaya çalışmaktaydı.
(bkz: varoluşçuluk)
şeylerin kendilerine dönün! demiştir.bununla fenomenlere dönmeyi kastetmiştir,ona göre fenomenler bilince görünen şeyler olduğu için gene fenomenololojiye varıyordu.varoluş fenomenlerle bir araya geldikten sonra,başkasının ortaya çıkmasıyla her şey yeniden altüst oluyordu.heidegger varlık hakkındaki gerçeği,yani varoluşu açıklayacak bir varlık bilimi bulmaya çalışmaktaydı.
(bkz: varoluşçuluk)
hoşgeldin dediğim yeni bilgiç adayı.
(bkz: ussal)
franz brentano’nun babası olduğu akım.betimsel deneyim felsefesi ve görüngübilim adlarıyla türkçeleştirlmeye çalışılmıştır.bu akıma göre kendi zihinsel süreçlerimize bakmamız ve nedenler,sonuçlar ile ilgili bütün varsayımları bir kenara bırakmamız ya da paranteze almamız gerekmektedir.
akımın en önemli ismi edmund husserldır.
akımın en önemli ismi edmund husserldır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?