lost kidy

farsça. billur, sırça, cam, ayna.

ağa kapısında padişahlara ayrılmış bölükte padişahın abdest aldığı oda.

köy evlerinin tavanlarında iki direk arasında kalan boşluk.

farsça. sıcak ülkelerde yetişen ve abanozgiller diye adlandırılan ağaçların sert,siyah renkli ve ağır tahtası.

italyanca. döşeme ve duvar mozayiği yapımında kullanılan, küçk bir küp biçiminde cam, pişmiş toprak ya da taş parçası.

(bkz: tessera)

eski türklerde,ölmüş ataların, yani abaların tapınılan suret ve heykelleri.bi totem niteliginde olan bu abaklar, cokluk bir diregin basına oyularak evlerin ve çadırların önüne dikilirdi.

fransızca.stün başlarının üstüne gelen, genişçe vedışa taşkın tabla, başlık tablası,mahmel.abakus,stünla baştaban ya da kenar üzengisi arasında yastık örevi yapar.

fransızca bir kelime.
1.aydınlığı bir yere yöneltmek ve ışıgın dogrudan dogruya gözlere vurmasını önlemek için kullanıan lamba siperi
2.kalın bir duvarda delik seklinde açılmıs olup daha cok ısık almak için içeriye dogru genişleyen şevli pencere.

eski iran’da hükümdarların taht salonlarına ve bu salonu içeren, önü stünlu saraylara verilen ad

iç mimarlık ögrencilerinin sevgilileriyle sürekli mecburi yapmak zorunda oldukları eylem.cizersin uykun gelir ve sevgili bitmez tükenmez bir azimle kahve tasır, dolan küllükleri boşaltır uykun gelmesin die konusur ama dikkatın dagılmasın die de susmaya calısır... ve verebilecegin tek karsılık evden cıkmadan önce 15 dakika sarılıp uzanmaktır. eger 2 ögrenci kişi de bu bölümdeyse stresten birbirlerini parcalama tehlikesi vardır.

istanbulun simgelerinden olan tren garı idi.özelleştirme ile butik otel haline getirilecektir.bu uygulamaya karsı tepkisel hareketler (istanbuldaki güzel sanatlar fakültesi hoca ve ögrencilerinin 11 kasımda ankaraya gelmesi) olduysada kamuoyunca gündemde hak ettigi yeri bulamamıstır.yazıktır günahtır yakında heryeri özellestireceklerdir zaten.gar gar olarak kalmalıdır.

söylemek istediklerini söylemeden önce düşündügün ve kendini kısıtladıgın ve ya depresyona girebildigimi ya da bildigin ama kendine bile itiraf edemedigin seyler oldugunu hissettigin an.

friend is a four letter word dierek hayatımızdaki ince noktalara dokunan grup.

brokeback mauntain e kadar anlam veremedigim ve yakın iki arkadasımın birlikte olduklarını acıklamaları ve asklarını anlatmaları üzerine saygımın kat kat arttıgı korkunc zorlukları olan ve yine de herseye ragmen askın galip geldigi kesinlikle normal olan bir durum.gayler oldukca yakısıklı erkeklerdir.kırık olmadıkları sürece kesinlikle saygı duyulası insanlardırlar.

cok sevdigin insanların yanında kendini yalnız hissetmek
hiç birşeyden korkmayacak kadar herseye boşvermek ya da herseyi asırı umursamak
susmak ya da bomboş konusmak
görmek ve gördügünü düşünmemeye calısmak
sigaradan ve alkolden tat almadan kendini kaybetmek için içmek
kendine yalan söylemek
nefes alırken bile yorulmak...

geliri türk kalp vakfına aktarılacak üstünde kırmızı kurdele resmi bulunan , önsöz sayfası nokta noka olan(siz armagan ettiginiz kişiye kendi askınızı anlatıyormussunuz) ipek tuzcuoglunun siirleri ve ünlü fotografcıların ask hakkındaki fotograflarından olusan kitap.

edward norton ve naomi watts ın basrollerini paylastıkları john curran tarafından yönetilmiş 125 dakikalık çin-amerikan ortak yapımı film. çin severler için muhtesem görüntüler barındırır.ilizyonist ten sonra edward norton un oyunculugunun pek iyi olmadıgı gözlensee varlıgı yetmiştir. waddington un evinde ki alkol ve uyusturucu partisinde kitty nin repligi dikkat cekicidir...

(bkz: the painted veil)

cehaletin simgesi.